GİRİŞ
Anonim ortaklıkların temsili, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndaki("Ticaret Kanunu")düzenlemeler çerçevesinde, şirketin hukuki işlemlerini gerçekleştirebilmesi için gerekli olan temel bir süreçtir. Bu temsilin, yönetim kurulu aracılığıyla yapılması esas olmakla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin şirketin menfaatlerini ön planda tutarak hareket etmeleri gerekir. Temsilci ile anonim ortaklık arasındaki çıkar çatışmalarının en belirgin biçimi, vekâlet sorunu ve temsili kötüye kullanma durumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanı sıra çoğunluk pay sahiplerinin, sahip oldukları paylar doğrultusunda karar alma yetkilerini kötüye kullanarak, azınlık pay sahiplerini ya da anonim ortaklığın çıkarlarını göz ardı etmeleri, hukuken çoğunluğun kötüye kullanılması olarak nitelendirilmektedir. Çoğunluk hakkının kötüye kullanılması, bireysel pay sahiplerinin menfaatleri ile azınlık hakları arasında bir çatışmaya yol açmakta ve bu durum, azınlık pay sahiplerinin haklarının ihlal edilmesi ile zarara uğrama sonucunu doğurabilmektedir. Çalışmamızda anonim ortaklık tüzel kişiliğinin menfaati ile onu temsile yetkili kişilerin menfaatinin bağdaşmayacağı işlemleri; temsil yetkisinin kötüye kullanılması, hileli işlemler, kendiyle işlem ve çifte temsil kapsamında bir değerlendirme ile ele alırken çoğunluğun kötüye kullanılması ise eşit işlem ilkesi, hakların kötüye kullanılmaması ve sadakat yükümlülüğü bakımından incelenecektir.
- Anonim Ortaklığının Temsilinde Menfaat Çatışmasına Dayanan İşlemler
1.1.Anonim Ortaklığın Temsili
Anonim ortaklık, Ticaret Kanunu1çerçevesinde tüzel kişiliğe sahip bir işletme modeli olup2, hukuki işlemler gerçekleştirmek için bir temsilciye ihtiyaç duyar3. Bu temsilci, anonim ortaklığın menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Ticaret Kanunu madde 365 uyarınca, anonim ortaklıkların temsilinin temelde yönetim kurulu aracılığıyla yapılacağını belirtmektedir. Yönetim kurulu, anonim şirketin en yüksek organı olarak şirketin temsili konusunda birincil yetkiye sahiptir. Ancak bu yetki, yalnızca belirli durumlarda yönetim kurulu dışındaki kişilere devredilebilir4.
Ticaret Kanunu'nda, anonim ortaklıkların temsiliyle ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin, şirket adına sözleşme yapma, taahhütlerde bulunma gibi işlemleri yapabilmesi, anonim ortaklıkların işleyişi açısından kritik bir rol oynar. Bu bağlamda, anonim ortaklıklar açısından temsili düzenleyen hükümler, şirketin faaliyetlerini doğrudan etkileyebilecek işlemleri kapsamaktadır. Yönetim kurulu üyeleri, ortaklığın işlerini yürütürken, işlerin anonim ortaklık amacına uygun bir şekilde yapılması için dikkatli olmalıdır. Aksi takdirde, temsili kötüye kullanma riski ortaya çıkar.
1.2.Temsil Yetkisinin Kapsamı
Temsil yetkisinin kapsamını değerlendirirken, Ticaret Kanunu'ndaki düzenlemelerin yanı sıra şirketin amacı ve faaliyeti de göz önünde bulundurulmalıdır. Şirketin amacı dışındaki işlemler, yönetim kurulu üyelerinin yetkileri dâhilinde olmayabilir. Ancak Ticaret Kanunu, mülga Türk Ticaret Kanunu'ndan farklı olarak, anonim şirketlerin temsili konusunda daha geniş yetkiler sunmaktadır. Mülga kanun dönemindeultra vires5ilkesinin geçerli olduğu görülmekteydi6. Bu ilke, anonim şirketlerin yalnızca tescil edilen faaliyetleri ile sınırlı işlemler yapmasına olanak tanıyordu. Ancak yeni düzenlemelerle, anonim şirketler daha geniş bir işlem yetkisine sahip olmuştur.
Ticaret Kanunu madde 371'in birinci fıkrasına göre, anonim şirketlerin amacına uygun her türlü işlemi yapabileceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, şirketin temsiline dair herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Ancak, her temsilci, anonim ortaklık adına gerçekleştirdiği işlemlerde, yalnızca şirketin çıkarlarını gözetmelidir. Temsilcinin, kişisel çıkarlarını ortada bulundurması halinde ise menfaat çatışması ile karşılaşılır. Temsil yetkisini kötüye kullanmak, anonim ortaklığın menfaatlerine zarar verebilir ve hukuki sorumluluk doğurabilir.
1.3.Menfaat Çatışmasına Dayanan İşlemler
Menfaat çatışmasına dayanan işlemler, anonim ortaklık tüzel kişiliğinin menfaati ile onu temsile yetkili kişilerin menfaatinin bağdaşmayacağı işlemlerdir. Bu husus temsil yetkisinin kötüye kullanılması, hileli işlemler, kendiyle işlem ve çifte temsil şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Temsilci, şirketin menfaatine aykırı hareket ederek, genellikle kişisel çıkarlarını öne çıkarabilir. Bu tür durumlar,vekâlet sorunu7(agency conflict/principal-agent problem)olarak adlandırılır. Vekâlet problemi, temsilcinin kendisini temsil ettiği tüzel kişiliğin çıkarlarıyla çatışacak şekilde kararlar almasıdır8. Türk Hukuku'nda bu tür bir durum, temsil yetkisinin kötüye kullanılması olarak değerlendirilir ve temsilcinin hukuki sorumluluğunu doğurur.
Özellikle, temsilci ile anonim şirket arasındaki menfaat çatışmalarındaçifte temsil9veyakendiyle işlem yapma10gibi durumlar gündeme gelir. Bu tür hileli işlemler, genellikle anonim şirketin zararına yol açmaktadır. Ancak, hukuk bu tür durumlar için çeşitli çözüm mekanizmaları ve sınırlamalar sunmaktadır. Temsilci, anonim şirket adına kararlar alırken, yalnızca şirketin çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür.
1.3.1.Hileli Anlaşma
Hileli anlaşma, temsilcinin, temsil edilenin zararına işlemler yapması ve üçüncü kişilerle hileli anlaşma yapması durumudur. Hileli bir anlaşma sonucunda gerçekleşen işlemin akıbeti öğretide tartışmalı olmakla birlikte, hâkim görüşe göre; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun("Borçlar Kanunu")1127'nci maddesi kapsamında temsilci ile üçüncü kişi temsil olunanın aleyhine olacak şekilde bilerek ve isteyerek hareket ettiğinden işlem ahlaka aykırılık teşkil eder ya da 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu("Medeni Kanun")122'nci maddesi bakımından dürüstlük kuralına aykırılık gerekçesiyle batıldır. Bu görüş kapsamında işleme icazet verilmesi mümkün değildir. Öğretideki diğer görüş ise işlemin yaptırımının Borçlar Kanunu madde 46-47 yetkisiz temsil hükümlerine göre tabi olması gerektiğini savunmaktadır. Burada ise işlem askıda hükümsüzdür ve icazet verilmesi ile birlikte işlem baştan itibaren geçerli olacaktır.13
1.3.2.Kendiyle İşlem Yapma ve Çifte Temsil
Ticaret Kanunu madde 395'e göre yönetim kurulu üyesinin, genel kuruldan izin almadığı müddetçe ortaklıkla kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapması yasaklanmıştır. Kanun koyucu bu düzenleme ile ortaklığın zarara uğramamasını amaçlamıştır14. Temsilci, kendi adına ya da üçüncü kişi adına işlem yapması durumunda, menfaat çatışması doğar. Kendiyle işlem yapma15durumu, özellikle temsilcinin, anonim şirketin kararlarını kendi lehine almasıyla ilgilidir. Çifte temsilde ise temsilci bir sözleşme ilişkisinde her iki tarafı birden temsil etmektedir16.
Her iki durumda da söz konusu işlem karşılıklı irade beyanında bulunan iki kişi tarafından değil, tek bir kişi tarafından kurulmaktadır. Türk hukukunda kendiyle işlem yapma ve çifte temsile ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte Alman hukukunda açık bir hükümle düzenlenmektedir. AlmMK §18117uyarınca, bir temsilci aksine izin verilmediği sürece temsil olunan adına bizzat kendisi ile veya 3. bir şahsın adına bir işlem gerçekleştiremez, meğerki hukuki işlem münhasıran bir yükümlülüğün yerine getirilmesini içersin. Temsilci bakımından kendiyle işlem yapma açısından bir memnuniyet kaidesi olduğunu görüyoruz. Türk Hukukunda ise bu yönde pozitif düzenlemeler mevcut değildir. Kendiyle işlem yapma ve çifte temsil durumlarında, üçüncü bir kişi yoktur. Diğer bir ifade ile her iki taraf adına tek bir kişi, yani temsilci irade beyanında bulunmaktadır. Dolayısıyla bu işlemlerde menfaatinin korunması gereken bir üçüncü kişi bulunmadığından, sadece temsil olunanın menfaati dikkate alınmaktadır ve işlem kural olarak menfaate aykırı kabul edilmektedir. Yani kendiyle işlem yapma ve çifte temsil durumlarında işlem ilke olarak geçersiz olmakla birlikte ancak temsil olunanın izninin bulunduğu veya onun zarar görme tehlikesinin bulunmadığı durumlarda bu kuralın istisnası oluşmaktadır. Bu istisnai durumlardan biri bulunmaksızın temsilcinin kendisiyle veya iki tarafı temsilen yaptığı işlem, yetkisiz temsil niteliğindedir. Dolayısıyla temsil olunanı bağlamaz ve askıda hükümsüzlük yaptırımına tabiidir. Temsil olunanın işleme vereceği icazet ile işlem geçerlilik kazanırken, icazet verilmediği takdirde kesin hükümsüzlük söz konusu olacaktır18.
1.3.3.Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılmasına Yönelik Çözüm Mekanizmaları
Temsil yetkisinin iç ilişkiden kaynaklanan yükümlüklerine aykırı davranarak temsil olunanın menfaatlerine ters düşecek şekilde üçüncü bir kişi ile gerçekleştirilmesidir. Temsil yetkisinin kötüye kullanılması ile yapılan işlemde iki taraf vardır: bu işlemi geçerli addettiğimizde üçüncü kişi lehine bir durum ortaya çıkarken işlemi geçeriz kılarsak anonim ortaklığının menfaatini üstün tutmuş oluyoruz. Hukuk ise bu noktada iki menfaati dengelemek peşindedir. Bu doğrultuda ne Borçlar Kanununda ne de Ticaret Kanununda temsil yetkisinin kötüye kullanılmasına ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır. Borçlar Kanunu öğretisi ise kural olarak işlemi geçerli kılmakla birlikte ilk önce üçüncü kişinin menfaatini ön planda tutmaktadır. Eğer ki üçüncü kişi iyi niyetli değilse, Medeni Kanun madde 2 anlamında temsil yetkisinin kötüye kullanıldığını biliyor veya bilmesi gerekiyor ise işlemi geçersiz kılar19.
Yetkisiz temsile ilişkin hükümler burada uygulama alanı bularak, temsil yetkisinin kötüye kullanılması ve üçüncü kişinin kötüniyetli olduğu durumlarda işlemin askıda hükümsüzlüğü söz konusu olacaktır20. Yani temsilci, anonim şirketin çıkarlarına aykırı hareket ettiğinde, yapılan işlem geçerli sayılmayabilir. Üçüncü kişiler, yalnızca işlemi iyi niyetle gerçekleştirmişse, işlem geçerli kabul edilebilir. Aksi takdirde, şirket menfaatine aykırı olan işlemler iptal edilebilir21.
Buna ek olarak, adli denetim mekanizmaları da bu tür işlemleri kontrol edebilir. Şirketin denetim organları, temsil yetkisinin kötüye kullanılmasına yönelik durumları tespit edip, anonim ortaklık, hukuki yollarla bu işlemleri geçersiz kılabilir22.
- Anonim Ortaklıklarında Çoğunluğun Kötüye Kullanılması ve Sistem Tartışması
2.1.Çoğunluğun Kötüye Kullanılması
Anonim ortaklıkta çoğunluktan anlamamız gereken iki durum bulunmaktadır. Bunlardan biri, genel kurulda bir karar alınması için gerekli yeter sayıyı sağlayan pay ve oy hakkıyla bağlantılı çoğunluk olgusu iken diğeri ise, yönetim kurulu kararlarının alınması için Ticaret Kanunu'nun 390'ıncı maddesinde düzenlenen yönetim kurulunda karar alınmasını ifade eden çoğunluktur23. Çoğunluk pay sahiplerinin, sahip oldukları paylar doğrultusunda karar alma yetkilerini kötüye kullanarak, azınlık pay sahiplerini ya da anonim ortaklığın çıkarlarını göz ardı etmeleri, hukuken kötüye kullanım olarak nitelendirilmektedir24. Bu durumda, çoğunluk pay sahiplerinin menfaatleri, azınlık pay sahiplerinin ya da anonim şirketin çıkarlarıyla çatışma ihtimali bulunmaktadır.
2.2.Azınlık Hakları
Pay sahipliği hakları çoğunlukla çoğunluğun gücünün etkisi altındadır. Örneğin; kar payı oranlarının genel kurul kararları ile küçük tutulması, rüçhan hakkının sınırlandırılıp hatta Ticaret Kanunu madde 461'e göre pay sahibi bu haktan tamamen yoksun bırakılması söz konusu olabilir.25. Ticaret Kanunu'nda ve doktrinde, azınlık haklarının tanımı yapılmamış, sadece azınlık hakları ayrı ayrı incelenmiştir. Doktrinde azınlık hakları olumlu ve olumsuz azınlık hakları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olumlu azınlık hakları, çoğunluk iradesine aykırı olmasına rağmen azınlığın hakkını haklı bir talep veya dava şeklinde kullanmasını ifade ederken; olumsuz azınlık hakları ise, genel kurulda yeterli sayı sağlanmasına rağmen azınlığın olumsuz oy kullanarak kararın alınmasının engellendiği durumları ifade etmektedir26. Ticaret Kanunu bakımından "azınlık" anlayışına bakacak olursak; sermayenin belirli bir oranıyla bağlantılı olan veya bundan bağımsız olarak kullanıldığı görülmektedir27. Ticaret Kanunu madde 411'de düzenlenen "azlık" başlıklı kanun maddesine bakacak olursak, genel kurulun toplantıya çağırılması bakımından halka kapalı anonim ortaklıklarda sermayenin onda birini, halka açık anonim ortaklıklarda ise yirmide birini oluşturan pay sahiplerine bir hak tanınmaktadır. Buna benzer azınlık-oran bağlantısı Ticaret Kanunu'nun 399. Maddesi dördüncü ve beşinci fıkrası ile 420. Maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında da bulunmaktadır. Bu hükümlerin yanı sıra azınlık kavramına atıf yapmayan hükümler de bulunmaktadır. Örneğin; Ticaret Kanunu madde 439, 531 ve 559 ile Ticaret Kanunu madde 439' da ayrıca görmekteyiz ki, paylarının itibari değeri bir milyon lira olan pay sahiplerine, ortaklıkta sahip oldukları payların sermayeye oranından bağımsız olarak özel denetçi isteme hakkı verilerek, payların itibari değeri toplamına özgülenmiş bir azınlık da bulunmaktadır. Son olarak oran atfı yapılmadan da azınlık kavramından bahsedilen bazı hükümlere rastlanılmaktadır (Ticaret Kanunu m.208, 360, 478, 486/3).
Çoğunluğun kötüye kullanılması ile azınlığın bir parçası olan bireysel pay sahiplerinin çıkarları ile çatışması ve azınlığın belirli bir kısmının haklarının ihlali söz konusu olabilir. Örneğin, ortaklık içindeki etkisini azaltması amacıyla çoğunluğun genel kuruldaki gücünü kötüye kullanarak belirli bir pay sahibinin rüçhan hakkını kısıtlayacak bir karar alması bu yöndedir28.
Birçok ülke hukukunda, azınlık pay sahiplerinin belirli hakları, çoğunluğun kötüye kullanmasını engellemek için düzenlenmiştir. Bizim hukukumuzda kanun koyucu azınlığı korumak amacıyla bazı haklar tesis etmiş, kimi durumda ise yeter sayılar üzerinden azınlığın ortaklık iradesinin oluşmasındaki etkisini artırmıştır.
2.3.Çoğunluğun Kötüye Kullanılmasına Yönelik Önlemler
Çoğunluk tarafından alınmış olan kararların her zaman söz konusu anonim ortaklık ve pay sahipleri için istenen şekilde bir sonucu doğurmayabilir. Anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi geçerlidir ve çoğunluk ilkesi uyarınca genel kurulun almış olduğu kararlar, toplantıya katılmamış veya katılmasına rağmen aleyhe oy kullanmış olan pay sahiplerini de bağlamaktadır (Ticaret Kanunu m.423)29. Yukarıda da bahsedilen üzere kanun koyucu önem verdiği konularda azınlığı, çoğunluğun tahakkümünden kurtarmak amacıyla belirli haklar tanımıştır. Bu hakların yanı sıra Türk Hukuku'nda, çoğunluğun kötüye kullanımını engellemek için çeşitli hukuki düzenlemeler mevcuttur. Bunlar arasındaeşit işlem ilkesi,hakların kötüye kullanılmamasıvesadakat yükümlülüğügibi unsurlar yer alır.
Eşit işlem ilkesi, pay sahiplerinin eşit şartlarda, eşit işlemlere tabi tutulmasıdır30ve çoğunluğun kararlarının azınlık pay sahiplerine eşit şekilde uygulanmasını sağlamak adına önem taşımaktadır.
Hakların kötüye kullanılmaması ise, bahsedildiği üzere pay sahiplerinin haklarını kötüye kullanmalarını engelleyen bir ilkedir. Hakkın kötüye kullanılması tespitinde Yargıtay'ın yaklaşımına bakacak olursak; i) ortaklığın meşru çıkarının gerektirmemesi ve ii) azınlığın çıkarının zedelenmesi yönünde iki durumun da iç içe geçtiği ve genel kurul kararında ortaklık çıkarının bulunmamasının, kararın azınlığı "zarara uğratma" amacını ortaya koyan bir tespit olarak değerlendirilmesi ve dolayısıyla dürüstlük kuralına aykırılığı tespit etmek için elverişli olduğu kabul edilmektedir31.
Sadakat yükümlülüğü bakımından anonim ortaklığında pay sahiplerine söz konusu bağlılık yükümlülüğünü yükleyen bir hükmün bulunmaması ile birlikte öğretideki çoğunluğun görüşü ortakların böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığına yöneliktir32. Yine öğretideki çoğunluk görüş böyle bir yükümlülüğün Ticaret Kanunu 480. Maddesinin birinci fıkrası ile bağdaşmadığını da savunulmaktadır. Azınlık görüş ise, pay sahiplerinin ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya geldiklerinden bu amaca aykırı davranışlardan kaçınmaları gerektiğini Medeni Kanun'un 2'nci maddesi bakımından dürüstlük kuralı vasıtasıyla açıklamaktadırlar. Bu görüş aynı zamanda bağlılık yükümlülüğünün dürüstlük kuralından doğan bir yan yükümlülük olduğunu savunarak, pay sahibinin hem anonim ortaklığına hem de diğer pay sahiplerine karşı bu yükümlülük altında bulunduğunu savunmaktadır33. Bu ilkeler vasıtasıyla, çoğunluğun kötüye kullanılması engellenmeye çalışılmaktadır.
- Sonuç
Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde anonim ortaklıkların temsili, şirketin hukuki işlemleri gerçekleştirebilmesi için gerekli bir hukuki mekanizmadır. Temsil esasen yönetim kurulu aracılığıyla yapılır ve yönetim kurulu üyeleri, şirketin menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Temsilci ile anonim ortaklık arasındaki çıkar çatışmaları, genellikle vekâlet sorunu, temsili kötüye kullanma ve çoğunluğun kötüye kullanılması gibi durumlarla ortaya çıkar. Bu durumlar, özellikle çoğunluk pay sahiplerinin, sahip oldukları paylar doğrultusunda azınlık pay sahiplerinin haklarını göz ardı etmesi ile ilgilidir. Anonim ortaklığın temsili bakımından her ne kadar Ticaret Kanunu geniş yetkiler sunmakta ise de temsilciler şahsi menfaatlerini gözetmeden yalnızca anonim ortaklığın çıkarlarını gözeterek hareket etmelidirler. Menfaat çatışmasına dayanan işlemler, temsilci ve anonim ortaklık arasında çıkarların uyumsuzluğu olduğunda ortaya çıkar. Bunlar arasında kötüye kullanma, hileli işlemler, kendiyle işlem yapma ve çifte temsil gibi durumlar yer alır. Bu tür işlemler, anonim ortaklığın zararına yol açabilir. Hukuk her ne kadar bu noktada iki menfaati dengelemek peşinde de olsa bu doğrultuda ne Borçlar Kanununda ne de Ticaret Kanununda temsil yetkisinin kötüye kullanılmasına ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bu noktada ise Borçlar Kanunu öğretisine gidilerek askıda hükümsüzlük değerlendirmesi yapılmaktadır.
Çoğunluk pay sahiplerinin, sahip oldukları paylar doğrultusunda karar alma yetkilerini kötüye kullanarak, azınlık pay sahiplerinin çıkarlarını ihlal etmeleri hukuken çoğunluğun kötüye kullanılması olarak kabul edilir. Çoğunluğun kötüye kullanımı, azınlığın haklarıyla çatışabilir ve azınlık pay sahiplerinin haklarının ihlali gündeme gelebilir. Söz konusu bu durum Türk Hukukunca, azınlık pay sahiplerine bazı haklar tanımak suretiyle bu kötüye kullanımı engellemeyi amaçlamaktadır. Çoğunluğun kötüye kullanımını engellemek için Türk Hukuku'nda çeşitli düzenlemeler vardır. Bunlar arasında eşit işlem ilkesi, hakların kötüye kullanılmaması ve sadakat yükümlülüğü gibi önlemler bulunur. Eşit işlem ilkesi, pay sahiplerinin eşit şekilde işlem görmesini sağlamak adına önemlidir. Hakların kötüye kullanılmaması ilkesi, pay sahiplerinin haklarını kötüye kullanmalarını engeller. Ayrıca, sadakat yükümlülüğü, pay sahiplerinin ortaklık amaçlarına sadık kalarak hareket etmelerini öngörür. Bu ilkeler ile çoğunluğun kötüye kullanımını engellemeye yönelik çözüm mekanizmaları sunulmaktadır.
KAYNAKÇA
Albayrak Özdemir, Şule :"Türk Borçlar Hukukunda Temsil, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı", Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2009, s.61
Alışkan, Murat : "İşletme Konusu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Şirketlerinin Ehliyeti ve Temsili", Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 18, S. 2, 2012, s. 208.
Alper, Gizem : Türk Özel Hukukunda Ultra Vires İlkesi (Anlamı ve Kapsamı), Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2013.
Bahtiyar, Mehmet : Ortaklıklar Hukuku, Bs. 16, Beta Yayınları, İstanbul, 2022 (Ortaklıklar).
Balsever, Sergül : "Anonim Ortaklığın Temsili", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2024.
Franko, Nisim : "Ticaret Şirketlerinin Kefalet Ehliyeti", Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu II, Bildiriler-Tartışmalar, 11-12 Ocak 1985, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1985, s. 33-55.
Görmez, Onur : "Topluluk Dışı Anonim Ortaklıklarda Çoğunluk Gücünün Kötüye Kullanılması", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2023.
Hopt, Klaus, J. : (Çev. Çelikboya, Kerem), "Şirketler Topluluğu: Karşılaştırmalı Hukukta Vekâlet Sorunları, Düzenleyici Modeller ve Yasal Stratejiler", Karşılaştırmalı Şirketler Topluluğu Hukuku - 80. Yaş Gününde Prof. Dr. Ünal Tekinalp'e Saygı Konferansı, (Ed. Okutan Nilsson, Gül), On İki Levha Yayıncılık, 2018, s. 15-34.
Kendigelen, Abuzer : "§1. Sermaye Şirketlerinde Ehliyet, Temsil, Butlan ve Kuruluştan Doğan Sorumluluk", Türk Hukukunun Avrupa Birliği Hukukuna Uyumu Özel Hukuk - Acquis Communautaire'in Alınması - Açıklamalar, Değerlendirmeler, Öneriler, İstanbul Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2020, s. 1-24 (Ehliyet, Temsil).
Kocayusufpaşaoğlu, Necip/ Hatemi, Hüseyin/ Serozan, Rona/ Arpacı, Aldülkadir : Borçlar Hukukuna Giriş, Hukuki İşlem, Sözleşme, Tıpkı Bs. 5, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2010.
Reha Poroy, Ünal Tekinalp, Ersin Çamoğlu: Ortaklıklar Hukuku I, 15. Bası, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2021.
Sert Canpolat, Selin : "Anonim Ortaklıklarda Azınlık Haklarının İncelenmesi", Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 74, 2008
Şener, Oruç Hami : "Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı", Seçkin Yayıncılık, Bs. 4, Ankara, 2019, s.416
Yavuz, Nihat : "Vekilin; Müvekkil Adına veya Hesabına Bizzat Kendisi ile İşlem Yapabilmesi (Kendisiyle Sözleşme Yapması) ve Sözleşmenin İki Tarafını Temsil Edebilmesi (Çifte Temsil) Sorunu". Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 12(1), 2008, 1295-1302.
İnternet kaynakları : https://resmigazete.gov.tr/
lexpera.com.tr
mevzuat.gov.tr
Footnotes
1 Türk Ticaret Kanunu (Kanun no. 6102). Resmi Gazete 278346 (4/2/2011). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6098.pdf
2 Türk Ticaret Kanunu, madde 125: "Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe haizdir".
3 Alman ticaret hukukunda, şahıs ortaklıklarının (Personengesellschaft) tüzel kişiliği bulunmaz Bunlar kolektif ortaklık (Offene Handelsgesellschaft - AlmTK §105 vd.) ve komandit ortaklık (Kommanditgesellschaft - AlmTK §161 vd.) şeklindedir.
4 Türk Ticaret Kanunu, madde 370/2
5 Ultra vires tanımı için bknz.: Alışkan, Murat, "İşletme Konusu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Şirketlerinin Ehliyeti ve Temsili", Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 18, S. 2, 2012, s. 208.
6 Tarihsel açıdan bakıldığında ortaklıklar hukukunda ultra vires kavramı iki açıdan ele alınır. İlk anlamı, ortaklıkların ehliyetine (ultra vires of corporations), ikinci anlamı ise temsilcilerin temsil yetkisine (ultra vires of directors) ilişkindir. Franko, Nisim, "Ticaret Şirketlerinin Kefalet Ehliyeti", Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu II, BildirilerTartışmalar, 11-12 Ocak 1985, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1985, s. 44-45; Kendigelen, Abuzer, "Sermaye Şirketlerinde Ehliyet-Temsil-Butlan ve Kuruluştan Doğan Sorumluluk, Avrupa Birliği Konseyinin Şirketler Hukukuna İlişkin 9 Mart 1968 Tarihli Birinci Yönergesi (II. ve III. Bölümler)", [Türk Hukukunun Avrupa Birliği Hukukuna Uyumu – Acquis Communautaire'in Alınması (Açıklamalar, Değerlendirmeler, Öneriler), İstanbul, 2001, s. 507-526], Makalelerim, Cilt I: 1986-2001, On İki Levha Yayıncılık, 2018, s. 516; Alper, Gizem, Türk Özel Hukukunda Ultra Vires İlkesi (Anlamı ve Kapsamı), Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2013, s. 6
7 Karşılaştırmalı ortaklıklar hukuku ve ekonomi alanlarında üç tür vekâlet sorununun varlığına işaret edilir. Bunlar; (i) yöneticiler ile pay sahipleri arasındaki, (ii) hâkim pay sahibi ile azınlık pay sahipleri arasındaki ve (iii) pay sahipleri ile ortaklık alacakları ve çalışanları arasındaki çatışmalar şeklindedir. Hopt, Klaus, J. (Çev. Çelikboya, Kerem), "Şirketler Topluluğu: Karşılaştırmalı Hukukta Vekâlet Sorunları, Düzenleyici Modeller ve Yasal Stratejiler", Karşılaştırmalı Şirketler Topluluğu Hukuku – 80. Yaş Gününde Prof. Dr. Ünal Tekinalp'e Saygı Konferansı, (Ed. Okutan Nilsson, Gül), On İki Levha Yayıncılık, 2018, s. 17.
8 Balsever, Sergül, "Anonim Ortaklığın Temsili", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2024, s.267
9 "...Mahkemece davaya konu işleticilik sözleşmesinde davalı tarafı temsil eden kişilerin aynı zamanda sözleşmenin diğer tarafını temsil eden kişilerle aynı kişiler olmasından dolayı çifte temsilin bulunduğu kabul edilmiş ise de, 05.07.2005 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere, işleticilik sözleşmesinin düzenlendiği tarihte davacı şirketin ortakları K. K. ile K. D. olup, anılan sözleşmenin davacı şirketi temsilen K. D. ve davalı şirkete vekaleten K. K. tarafından imzalandığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Çifte temsil, aynı şahsın iki ayrı gerçek veya tüzel kişinin mümessili olarak ve her ikisini temsilen bunlar arasında bir sözleşme yapması halidir. Ancak somut olayda davalı şirkete vekaleten hareket eden K. K. anılan sözleşmeyi sadece davalı şirketi vekaleten imzalamış olup, sözleşmenin diğer tarafı olan ve ortağı bulunduğu davacı şirket adına hareket etmemesi nedeniyle çifte temsilin bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. ..." Yarg 11.HD T. 26.02.2007, E. 2005/15057, K.2007/3531
10 Yavuz, N. (2008). "Vekilin; Müvekkil Adına veya Hesabına Bizzat Kendisi ile İşlem Yapabilmesi (Kendisiyle Sözleşme Yapması) ve Sözleşmenin İki Tarafını Temsil Edebilmesi (Çifte Temsil) Sorunu". Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 12(1), 1295-1302.
11 Türk Borçlar Kanunu (Kanun no. 6098). Resmi Gazete 27836 (4/2/2011) https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6098.pdf
12 27836 Türk Medeni Kanunu (Kanun no. 4721). Resmi Gazete 24607 (8/12/2001). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf
13 Balsever, Sergül, "Anonim Ortaklığın Temsili", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2024, s.247-248
14 Şener, Oruç Hami, "Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı", Seçkin Yayıncılık, Bs. 4, Ankara, 2019, s.416
15 "...Kural olarak temsilcinin kendi kendisiyle işlem yapması yasaktır. Temsilci sahip olduğu yetkiye bağlı olarak üçüncü kişilerle işlem yapabilir. Temsilciye temsil yetkisi verilirken her şeyden önce hukuki işlemi üçüncükişi ile yapacağı düşünülür. Temsilcinin izinsiz olarak kendi kendisiyle yaptığı sözleşme, sakat bir işlemdir. Fakat bu sakatlığın derecesi, mutlak butlan olmayıp tek taraflı bağlamazlıktır. Tek taraflı bağlamazlık temsil edilen bakımından ... söz konusudur.Temsilcinin kendi kendisiyle işlem yapmasına ilişkin kurallar çifte temsil yoluyla işlem yapılmasında da geçerli olup6762 sayılı TTK'nın 334. maddesi şirket yöneticilerinin sadece kendi adına değil başkası adına da yönetici olduğu şirketle işlem yapmasını yasaklamaktadır...".Yarg. 11. HD T. 14.04.2021, E. 2019/4245, K.2021/3658
16 Albayrak Özdemir, Şule, "Türk Borçlar Hukukunda Temsil, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı", Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2009, s.61
17 Bürgerliches Gesetzbuch (BGB) § 181 (Alman Medeni Kanunu), Insichgeschäfthttps://www.gesetze-im-internet.de/englisch_bgb/englisch_bgb.html#p0105
18 Balsever, S. (İstanbul, 2024). "Anonim Ortaklığında Menfaat Çatışmasına Dayanan İşlemler 3. Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumu" , 3. Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumunda sunuldu, Koç Üniversitesi.
19 Kocayusufpaşaoğlu, Necip/ Hatemi, Hüseyin/ Serozan, Rona/ Arpacı, Aldülkadir: Borçlar Hukukuna Giriş, Hukuki İşlem, Sözleşme, Tıpkı Bs. 5, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2010, N. 46/65 ve N. 50/3.
20 Yetkisiz işleme ilişkin hükümler için bknz. TBK m.46 ve 47
21 Balsever, Sergül, "Anonim Ortaklığın Temsili", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2024, s.245-247
22 Balsever, S. (İstanbul, 2024). "Anonim Ortaklığında Menfaat Çatışmasına Dayanan İşlemler 3. Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumu" , 3 .Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumunda sunuldu, Koç Üniversitesi.
23 Görmez, Onur, "Topluluk Dışı Anonim Ortaklıklarda Çoğunluk Gücünün Kötüye Kullanılması", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2023, s.21
24 Görmez, Onur. (İstanbul, 2024). "Anonim Ortaklıklarda Çoğunluğun Kötüye Kullanılmasına İlişkin Bir Sistem Tartışması" , 3. Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumunda sunuldu, Koç Üniversitesi.
25 Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar I, s. 688, N. 880.
26 Sert Canpolat, Selin, "Anonim Ortaklıklarda Azınlık Haklarının İncelenmesi", Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 74, 2008, s.160-161
27 Görmez, Onur, "Topluluk Dışı Anonim Ortaklıklarda Çoğunluk Gücünün Kötüye Kullanılması", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2023, s.51
28 Görmez, Onur. (İstanbul, 2024). "Anonim Ortaklıklarda Çoğunluğun Kötüye Kullanılmasına İlişkin Bir Sistem Tartışması", 3. Ticaret Hukuku Genç Akademisyenler Sempozyumunda sunuldu, Koç Üniversitesi.
29 Bahtiyar, Mehmet, "Ortaklıklar Hukuku", 16. Bası, İstanbul, Beta Yayıncılık, 2022 s.259
30 Türk Ticaret Kanunu, madde 357
31 Sermaye artırımında nesnel ticari bir neden olmaması dolayısıyla meşru bir ortaklık çıkarının yokluğu, pay sahipleri arasında hali hazırda ortaklık içi ve dışı çıkar çatışmasının bulunması karşısında artırım kararının pay sahibini zarara sokmak amacıyla yapıldığı ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle sermaye artırımı kararının iptali yönünde bir Yargıtay kararı için bkz.: Yargıtay 11. HD, E. 2019/5331 K. 2020/3709 T. 30.9.2020, (çevrimiçi) www.lexpera.com.tr, 14 Haziran 2023.
32 TEKİNALP (Poroy/ Çamoğlu), N.1091 vd.
33 BAHTİYAR, s.247; TEKİNALP (Poroy/ Çamoğlu) N.1092 vd.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.