- within Employment and HR topic(s)
- with readers working within the Aerospace & Defence industries
- within Employment and HR, Food, Drugs, Healthcare, Life Sciences and Transport topic(s)
Kısmi süreli çalışma, esnek çalışma biçimleri arasında yer almakta olup, iş hukukunun koruyucu düzenlemeleri ile tam süreli çalışmadan ayrılmaktadır. Bu çalışma biçiminde işçinin haftalık çalışma süresi, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal bir işçiye göre daha kısa olacak şekilde belirlenmektedir. Uygulamada, kısmi süreli işçinin hafta tatili hakkından yararlanıp yararlanamayacağı tartışma konusu olmuştur. Yargıtay'ın bu konuya ilişkin yakın tarihli içtihadı önemli bir dönüm noktasıdır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesine göre, iş sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça, haftalık normal çalışma süresi, işyerinde uygulanan tam süreli çalışmanın üçte ikisinden az olarak belirlenmişse bu sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Kısmi süreli çalışanların tam süreli çalışanlara göre eşit işlem ilkesi kapsamında farklı muameleye tabi tutulamayacakları hukuken koruma altına alınmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi gereği, işçilere yedi günlük bir zaman dilimi içinde, kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme süresi verilmesi zorunludur. Bu süreden yararlanabilmek için işçinin ilgili hafta içinde yasal çalışma süresine uygun olarak fiilen çalışmış olması gerekir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, önceki kararlarında kısmi süreli çalışanların hafta tatili ücretine hak kazanamayacağı yönünde hüküm kurmuşsa da Yarg.9.H.D. (2020, 23 Aralık). E.2020/3437, K.2020/19928, sayılı kararı ile bu içtihadından farklı olarak 24 saatlik zaman dilimine vurgu yapılarak hüküm kurulmuştur.
"4857 sayılı İş Kanununun 46.
maddesinde işçinin, tatil gününden önce
aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş
olan iş günlerinde çalışmış
olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi
içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu
açıklanmıştır. İşçinin
hafta tatili gününde çalışma
karşılığı olmaksızın bir
günlük ücrete hak kazanacağı da 46.
maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.
Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında
bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne
uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından
söz edilemez.
Ayrıca, hafta tatili bölünerek
kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin 24
saatten az olarak kullandırılması halinde hafta
tatili hiç kullandırılmamış
sayılır.
....Somut uyuşmazlıkta davacı davalı
işyerinde 01.12.1990 tarihinde işe başlayıp
10.02.2011 tarihinde emeklilik olduğunu, emeklilikten sonra da
çalışmasının kesintisiz olarak halen
devam ettiğini ileri sürmüş, davalı
işveren ise davacının emekli olmasından sonra
kıdem tazminatının ödendiğini ve
emeklilikten sonraki dönemde kısmi süreli olarak
çalıştığını
savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince
davacının emeklilik sonrası dönem de
kısmi süreli iş sözleşmesi ile günde
üç saat çalışma esasına göre
çalıştığı kabul edilerek bu
döneme ilişkin hafta tatili ücret alacağı
talebinde bulunmasının mümkün
olmadığı belirtilmiş ise de, yukarıda da
ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, 4857
sayılı İş Kanunu uyarınca hafta tatili,
yedi günlük zaman dilimi içindeki yirmidört
saatlik dinlenme hakkını ifade etmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda,
tanık beyanlarına göre davacının pazar
günleri temizlik yaptığı ve çöp
topladığı kabul edilmiştir. Dosya
kapsamından, davacının haftanın yedi
günü çalışmasına rağmen hafta
tatili ücret alacağının ödenmediği
sabit olup, söz konusu alacağın emeklilik
sonrası dönem için de kısmi süreli
çalışma esasına göre yapılacak
hesaplama ile hüküm altına alınması
gerekmektedir. Hükmün bu nedenle bozulması
gerekmiştir."
İçtihat değişikliğinde görüldüğü üzere; işçinin çalışma süresine göre hafta tatiline hak kazanma prensibi daha esnek ve hakkaniyete uygun bir biçimde yorumlanmaktadır. Bu durum işverenin de çalışma sürelerini objektif olarak düzenlemesi yükümlülüğünü beraberinde getirmektedir.
Sonuç olarak kısmi süreli çalışanların hafta tatili hakkından yararlanmasına ilişkin Yargıtay'ın görüşü hukukun gelişimi ve işçi haklarının geniş yorumlanması açısından önem arz etmektedir. Uygulayıcıların, bu değişikliği dikkate alarak iş sözleşmelerini düzenlemeleri ve çalışma sürelerini buna göre planlamaları gerekmektedir.
- 4857 sayılı İş Kanunu
- Yarg.9.H.D. (2020, 23 Aralık). E.2020/3437, K.2020/19928, sayılı karar
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.