ARTICLE
7 March 2025

Türk Hukukunda "Haksız Rekabet"

U
Urey Law Firm

Contributor

Ürey Law Firm, founded by Ali Ürey with 40 years of experience, provides comprehensive legal services across various industries. With a team of 15+ experts, we offer tailored, result-oriented solutions in consultancy and litigation. Our client-focused, dynamic approach ensures effective legal and commercial support both nationally and internationally.
Ekonomik ve ticari hayatın liberal ve küresel ilkeler doğrultusunda inşa edildiği günümüzde "rekabet" ekonomik hayatın canlılığının ve verimliliğinin sağlanması adına önem verilen kavramlardan biridir
Turkey Antitrust/Competition Law

Ekonomik ve ticari hayatın liberal ve küresel ilkeler doğrultusunda inşa edildiği günümüzde "rekabet" ekonomik hayatın canlılığının ve verimliliğinin sağlanması adına önem verilen kavramlardan biridir. Ekonomik ve ticari hayatta, aktörlerin "rekabet" içerisinde bulunması esas olmakla birlikte rekabet amacı güden faaliyetlere ilişkin sınırlamalar da getirilmiş, aktörlerin dürüstlük kuralına aykırı iş, işlem ve eylemlerde bulunmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. İşbu bilgi notunda, ilgili mevzuatta "haksız rekabet" olarak tanımlanan hususlar ile "haksız rekabet" teşkil eden hallerde alınabilecek hukuki aksiyonlar özetlenerek bilginize sunulmaktadır.

  1. Haksız Rekabet Nedir?

Haksız rekabet; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda ("TBK"), 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ("TTK") ve bilgi notumuzda değinilmeyecek olan sair mevzuatta düzenlenmiştir.

TBK'da düzenleniş şekliyle haksız rekabet; bir kişinin, gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterilerinin azalması veya müşterilerini kaybetme tehlikesiyle karşılaşması halidir.

TTK'da ise haksız rekabet; "rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar" olarak düzenlenmiştir.

TBK'da yer alan düzenleme daha sınırlı ve dar kapsamda iken TTK'da, haksız rekabete ilişkin çeşitli hükümlerle daha ayrıntılı bir düzenleme yapılmış; haksız rekabet halleri örneklendirilerek haksız rekabetin tespitine ilişkin somut göstergeler düzenlenmiştir.

Haksız rekabetin, anılan bu 2 (iki) farklı yasada düzenlenmiş olması sebebiyle, tacirler arasındaki haksız rekabete ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde TTK'da yer alan düzenlemelerin; tacir olmayan kişiler arasındaki haksız rekabete ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde ise TBK'da yer alan düzenlemelerin esas alınacağına dair çeşitli Yargıtay kararları bulunmaktadır.

Bununla birlikte, TTK'da yer alan geniş ve kapsamlı düzenlemelerin tarafların "tacir" olup olmadıklarına bakılmaksızın "haksız rekabete" ilişkin bütün uyuşmazlıklarda uygulanması gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur.

  1. Haksız Rekabet Halleri

TTK'da "haksız rekabetin" tanımı yapılmakla birlikte haksız rekabet teşkil eden çeşitli haller de ayrıca sıralanmıştır.

TTK'da "haksız rekabet" teşkil ettiği belirtilen hallerin bir kısmı şu şekildedir:

  • Üçüncü kişiler veya üçüncü kişilerin malları, faaliyetleri, fiyatları vs. hakkında yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarda bulunmak,
  • Kendisi, ticari işletmesi, ürünleri, faaliyetleri vs. hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak,
  • Herhangi bir paye, diploma, ödül almadığı halde bu kapsamda bir başarı sağlamışçasına "üstün" yeteneğe sahip olduğu izlenimini uyandırmaya çalışmak,
  • Üçüncü kişilerin malları, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, aksiyonlarda bulunmak.

TTK'da belirtilen haller "sınırlı sayıda" olmayıp yalnızca "haksız rekabetin" olağan hayatta sıklıkla karşılaşılan halleridir. Dolayısıyla, TTK'da özellikle belirtilmemiş olsa dahi, rakipler ve/veya piyasada faaliyet gösteren kişiler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen "aldatıcı" ve/veya "dürüstlük kuralına aykırı" işler veya eylemler "haksız rekabet" teşkil edecektir.

Haksız rekabetin tespitinde esas alınan 3 (üç) kriter bulunmaktadır. Buna göre, bir olgunun haksız rekabet teşkil etmesi için;

  • Ticari hayatı etkileyen bir iş, işlem veya eylem mevcut olmalıdır.
  • Bu iş, işlem veya eylem "aldatıcı" veya "dürüstlük kuralına aykırı" olmalıdır.
  • İlgili iş, işlem veya eylem sebebiyle rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiler etkilenmelidir.

Bu kapsamda, çeşitli Yargıtay kararlarında aşağıda belirtilen durumların "haksız rekabet" teşkil ettiği belirtilmiştir:

  • Ekmek satışının Fırıncılar Odası tarafından belirlenen ücretten daha düşük bir ücretle yapılması,

"...maliyetler göz önüne alındığında, dava tarihi itibariyle, 250 gram standart beyaz ekmeğin satış fiyatının 0,75 TL olmasının zorunlu olduğu ancak davalının bu fiyatın altında 0,50 TL'den ekmek sattığı, bu hususun davalının da kabulünde olduğu, davalı yanın vaki eyleminin haksız rekabet niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, vaki eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile haksız rekabetin menine karar verilmiştir..."1

  • Bir muayenehane veya tıp merkezine ait "muayene periyodu", "aşı günleri" vb. bilgilerin izinsiz olarak kullanılması,

"...davacı şirkete devredilen müşteri bilgilerine ilişkin iş mahsulünün hasta isim ve adresleri, muayene periyodu, aşı günleri vb. gibi nitelikli bilgilerden oluştuğu anlaşılmakta olup, görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince de belirtildiği üzere, bu bilgilerin davacıdan izinsiz olarak kullanılması haksız rekabet oluşturur..."2

  • Tek satıcılık sözleşmesine konu ürünlerin orijinallerinin üçüncü ülkelerden satın alınarak Türkiye Cumhuriyeti'ne ithal edilmesi ve satılması.

"...Davalının ithalat yoluyla tamamen yasal olarak ülkeye getirdiği emtiayı satışa sunarken, bu malların üreticisinin yetkili satıcısı veya bayii ya da satış merkezi olduğu izlenimini oluşturacak sunumlardan kaçınması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında da, somut olayda davalının, davacının markasını ve unvanındaki kılavuz sözcüğünü, onunla akdi bir bayilik, yetkili satıcılık gibi bir ilişki içinde bulunduğu izlenimi oluşturacak şekilde kullandığı görülmektedir.

Bu itibarla, davalı şirketin eyleminin TTK 56 ve 57/5.madde anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulü ile, mahkemece bu yönler üzerinde durularak, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine karar verilmesi koşulları varsa tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazının bu yönden kabulüne karar verilerek, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir..."3

Haksız rekabet kapsamında ayrıca belirtmek gerekir ki; bir iş, işlem veya eylemin "haksız rekabet" teşkil etmesi için;

  • Taraflar arasında bir "rekabet ilişkisinin" mevcut olması,
  • Haksız rekabet teşkil eden iş, işlem veya eylemi gerçekleştiren kişinin yarar sağlamış olması,
  • Haksız rekabet teşkil eden iş, işlem veya eylemi gerçekleştiren kişinin "kusurlu" olması ve/veya
  • Haksız rekabete maruz kalan kişinin "zarar görmüş" olması gerekmemektedir.

Daha önce belirtilen 3 (üç) kriterin mevcut olması halinde ilgili iş, işlem veya eylem "haksız rekabet" teşkil edecektir.

  1. Haksız Rekabet Halinde Alınabilecek Hukuki Aksiyonlar

"Haksız rekabet" halinde ilgililerce alınabilecek hukuki aksiyonlar ve bu doğrultuda ilgili mahkemeden talep edilebilecek hususlar şu şekildedir:

  • Haksız rekabetin tespiti,
  • Haksız rekabetin men'i
  • Haksız rekabet sonucunda meydana gelen durumun eski hale getirilmesi,
  • Maddi tazminat,
  • Manevi tazminat.

3.1. Haksız Rekabetin Tespiti

TTK'da, "haksız rekabet" kapsamında ilgililere tanınan haklardan ilki mahkemeden haksız rekabetin tespitinin talep edilebilmesidir.

TTK'da "haksız rekabete" ilişkin özel olarak düzenlenmiş olan "tespit davası" niteliğindeki bu dava ile ilgililere, mahkemeden, mevcut bir durumun "haksız rekabet" teşkil edip etmediğinin tespit edilmesini talep etme hakkı tanınmıştır.

Bu kapsamda, belirtmek gerekir ki, ilgili dava ile mahkemeden bir durumun "haksız rekabet" teşkil ettiğinin tespiti talep edilebileceği gibi "haksız rekabet" teşkil etmediğinin tespiti de talep edilebilecektir.

3.2. Haksız Rekabetin Men'i

TTK'da ilgililere, mahkemeden "haksız rekabetin men'ini" talep etme hakkı da tanınmıştır.

"Haksız rekabetin men'i" kapsamında ilgili mahkemeden, halihazırda mevcut olan ve haksız rekabet teşkil eden bir iş, işlem veya eylemin durdurulması veya gerçekleşme tehlikesi veya tekrarlanması ihtimali bulunan haksız rekabet niteliğindeki iş, işlem veya eylemin önlenmesi talep edilebilecektir.

3.3. Haksız Rekabet Sonucunda Meydana Gelen Durumun Eski Hale Getirilmesi

Haksız rekabet teşkil eden iş, işlem veya eylem sonucunda meydana gelen maddi durumun ortadan kaldırılması "eski hale iade" olarak ifade edilebilir.

Bu doğrultuda; haksız rekabet teşkil eden bir olgunun halihazırda mevcut olduğu hallerde, ilgili mahkemeden haksız rekabet teşkil eden halin ortadan kaldırılması amacıyla haksız rekabet teşkil eden mevcut durum ve/veya vasıtaların ortadan kaldırılması talep edilebilecektir.

3.4. Maddi Tazminat

"Haksız rekabet" teşkil eden iş, işlem veya eylem sebebiyle; bu iş, işlem veya eylemden zarar gören tarafından "maddi tazminat" talepli dava açılması da mümkündür.

Haksız rekabet sebebiyle maddi tazminat talep edilebilmesi için;

  • Haksız rekabet teşkil eden bir iş, işlem veya eylem bulunmalı,
  • Bu iş, işlem veya eylem neticesinde "zarar" meydana gelmiş olmalı ve
  • Haksız rekabet teşkil eden iş, işlem veya eylemde bulunan kişi "kusurlu" olmalıdır.

Bu kapsamda; haksız rekabet nedeniyle zarar gören kişi, haksız rekabet teşkil eden iş, işlem veya eylemde bulunan kişinin elde ettiği "menfaat" nispetinde maddi tazminat talebinde bulunabilecektir.

3.5. Manevi Tazminat

TTK'da, "haksız rekabet" sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunulabileceği de düzenlenmiştir.

Gerçek kişiler için "şeref ve haysiyet", "vücut bütünlüğü", "özel hayatın gizliliği" vb. hususlar; tüzel kişiler için ise "ticari itibar" vb. hususlar "kişilik hakkı" kapsamında değerlendirilmektedir.

Bu doğrultuda, "haksız rekabet" teşkil eden iş, işlem veya eylem neticesinde "kişilik hak/ları" zarar gören gerçek veya tüzel kişiler, ilgili mahkeme nezdinde manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.

  1. Sonuç

Ekonomik ve ticari hayatta zaman zaman karşılaşılan ve aktörler arasında "haksız rekabet" teşkil eden haller ilgili mevzuatımızda detaylıca düzenlenmiş ve ilgililere bu kapsamda çeşitli haklar tanınmıştır.

Bu hakların kullanımı, olası maddi ve/veya manevi zararlar ile aktörler arasındaki haksız rekabetin önüne geçilmesi için önem arz etmektedir.

"Haksız rekabete" ve bu doğrultuda alınabilecek hukuki aksiyonlara ilişkin herhangi bir sorunuz olması halinde bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.

Footnotes

1. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2017/1916 E. 2018/7379 K. Sayılı ve 26.11.2018 Tarihli Kararı

2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2015/4798 E. 2015/12224 K. Sayılı ve 18.11.2015 Tarihli Kararı

3. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2007/10509 E. 2008/13713 K. Sayılı ve 01.12.2008 Tarihli Kararı

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More