ARTICLE
12 June 2025

İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuza Genel Bir Bakış

C
CBC Law Firm

Contributor

CBC Law (Formerly Cetinkaya) is a full-service law firm based in Istanbul servicing local and international clients. Our lawyers have extensive expertise in advising on dispute resolution, business crime, technology, data protection and intellectual property. CBC Law prides itself on helping clients navigate their way through a constantly changing and challenging legal landscape. With a seamless multidisciplinary approach positioned at the intersection of industry knowledge and legal expertise, we provide our clients with legal solutions that are tailored to their needs in Turkey.
Rekabet Kurumu'nun, İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz'unda işverenler arasında çalışan...
Turkey Corporate/Commercial Law

Rekabet Kurumu'nun, İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz'unda işverenler arasında çalışan ücretleri ve çalışma koşullarının belirlenmesine yönelik anlaşma ve eylemlerin rekabet ihlali teşkil ettiği ortaya konmaktadır. Kılavuz, özellikle bilgi değişimlerinin hangi koşullarda rekabeti sınırlayıcı olmayacağını detaylandırmakta ve çalışan ayartmama ile ücret tespitine yönelik anlaşmaların amaç bakımından ihlal sayılacağını belirtmektedir. Ayrıca, iş gücü piyasalarında hâkim durumun kötüye kullanılmasına ilişkin değerlendirmelerin, olayın tüm koşulları dikkate alınarak yapılacağı vurgulanmaktadır.

Rekabet Kurumu (“Kurum”) 03.12.2024 tarihinde internet sitesinde yayımladığı duyuru ile İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz'u (“Kılavuz”) yayımladığını duyurmuştu.2

Hatırlanacağı üzere Kılavuz Taslağı 16.09.2024 tarihinde yayımlanarak kamuoyu görüşüne sunulmuştu. Taslağı incelediğimiz yazımıza  buradan  ulaşabilirsiniz. Kurum, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, teşebbüsler, teşebbüs birlikleri, hukuk büroları, avukatlar ve serbest meslek sahipleri tarafından iletilen görüşlerin incelenerek Kılavuz Taslağı'na eklendiğini belirtmiştir.

Kılavuz'da, işverenler arasında akdedilen, çalışanların ücret ve diğer çalışma koşullarının tespit edilmesi amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran anlaşma veya uyumlu eylemler ile teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi hükmünün ihlali olarak değerlendirilmiştir.

Kılavuz'un taslak metni ile asıl metni arasında çok büyük bir fark bulunmamakla birlikte, Kılavuz'daki değişiklikleri taslak metin ile karşılaştırmalı olarak bilgilerinize sunarız. Aşağıdaki tabloda taslak metne eklenen ifadeler yeşil, çıkarılan ifadeler ise kırmızı olarak işaretlenmiştir. Özetle;

- Aşağıdaki koşullarda iş gücü piyasasında gerçekleşen rekabete duyarlı bilgi değişimlerinin rekabeti sınırlı etki doğurmayacağı belirtilmiştir.

§ Bilgi değişimi bağımsız bir üçüncü tarafça yürütülmelidir, 

§ Veri kaynağının veya bireysel veri içeriğinin anlaşılması mümkün olmamalıdır, 

§ Bilgi değişimine konu bilgiler en az üç ay öncesine ilişkin olmalıdır, 

§ Bilgiler en az on katılımcının verisini içermelidir, 

§ Hiçbir katılımcının verisi toplam veri içerisinde %25'ten fazla ağırlığa sahip olmamalıdır. 

- İş gücü piyasaları bakımından hâkim durumun kötüye kullanılmasının farklı şekillerde ortaya çıkabileceği ve hâkim durumun kötüye kullanılmasına ilişkin rekabet ihlallerinin, inceleme konusu olayın kendine özgü tüm şartları ve özellikleri dikkate alınarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Değişiklikler

Kılavuz Taslağı

Kılavuz

4. İş gücü piyasalarında çalışanlar ile teşebbüsler bir araya gelmekte ve emeğe karşılık ödenecek ücret ve diğer çalışma koşulları, tarafların pazarlık güçleri nispetinde belirlenmektedir. Ancak iş gücü piyasalarının yukarıda belirtilen karakteristik özelliklerinden dolayı işverenlerin pazarlık gücü ile çalışanların pazarlık gücü arasında, işveren lehine ciddi bir dengesizlik mevcuttur. Söz konusu dengesizlik, yoğunlaşmanın yüksek olduğu sektörlerde daha belirgindir. Bu nedenle iş gücü piyasalarında işverenlerin rekabeti engelleyici, bozucu ya da sınırlayıcı davranışlarda bulunma ihtimali, iş gücü arz edenlere nazaran çok daha yüksektir.

4. İş gücü piyasalarında çalışanlar ile teşebbüsler bir araya gelmekte ve emeğe karşılık ödenecek ücret ve diğer çalışma koşulları, tarafların pazarlık güçleri nispetinde belirlenmektedir. Ancak iş gücü piyasalarının yukarıda belirtilen karakteristik özelliklerinden dolayı işverenlerin pazarlık gücü ile çalışanların pazarlık gücü arasında, işveren lehine ciddi bir dengesizlik mevcuttur. Söz konusu dengesizlik, yoğunlaşmanın yüksek olduğu sektörlerde daha belirgindir. Bu nedenle iş gücü piyasalarında işverenlerin rekabeti engelleyici, bozucu ya da sınırlayıcı davranışlarda bulunma ihtimali, iş gücü arz edenlere nazaran çok daha yüksektir.

7. Diğer taraftan yeteneklerine uygun düşen bir teşebbüs tarafından istihdam edilemeyen çalışanlar nedeniyle piyasada emeğin etkinsiz dağılımı söz konusu olacaktır. Teşebbüslerin uygun iş gücüne ulaşamaması yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması ve teknolojik ilerlemenin sağlanması önünde büyük bir engel oluşturacaktır. Diğer bir deyişle iş gücü piyasalarında meydana gelen rekabetçi bir aksaklığın olumsuz etkilerinin çıktı piyasalarına yansıması da kaçınılmaz olacaktır. Zira, inovasyonun ve teknolojik gelişmelerin olmadığı, güçlü rakiplerin ortaya çıkamadığı pazarlarda, tüketicilerin, daha az miktar ve çeşitlilikte, daha düşük kalitedeki mal ve hizmetleri daha yüksek fiyatlara satın alması sonucu ortaya çıkacaktır.

7. Diğer taraftan Öte yandan yeteneklerine uygun düşen bir teşebbüs tarafından istihdam edilemeyen çalışanlar nedeniyle piyasada emeğin etkinsiz dağılımı söz konusu olacaktır. Teşebbüslerin uygun iş gücüne ulaşamaması yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması ve teknolojik ilerlemenin sağlanması önünde büyük bir engel oluşturacaktır. Diğer bir deyişle iş gücü piyasalarında meydana gelen rekabetçi bir aksaklığın olumsuz etkilerinin çıktı piyasalarına yansıması da kaçınılmaz olacaktır. Zira, inovasyonun ve teknolojik gelişmelerin olmadığı, güçlü rakiplerin ortaya çıkamadığı pazarlarda, tüketicilerin, daha az miktar ve çeşitlilikte, daha düşük kalitedeki mal ve hizmetleri daha yüksek fiyatlara satın alması sonucu ortaya çıkacaktır.

13. “(…) Bu değerlendirmede, işverenlerin çıktı piyasalarında rakip olmaları aranmamakta, dolayısıyla farklı alanlarda faaliyet gösteren teşebbüsler de istihdam bakımından benzer talep yapısına sahip oldukları takdirde iş gücü pazarında rakip olarak kabul edilmektedir

13. “(…) Bu değerlendirmede, işverenlerin çıktı piyasalarında rakip olmaları aranmamakta, dolayısıyla farklı alanlarda faaliyet gösteren teşebbüsler de istihdam bakımından benzer talep yapısına sahip oldukları takdirde aranmamaktadır. iİş gücü pazarında rekabet eden teşebbüsler çıktı pazarlarındaki faaliyetlerinden bağımsız bir şekilde rakip olarak kabul edilmektediredilmektedirler.

15. Çalışanların teşebbüsler ile akdettikleri hizmet sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri sırasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanunu'nda (4857 sayılı Kanun) düzenlenmiş olup 4857 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrası “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.” hükmünü haizdir. Mezkûr maddede geçen ücret unsuruna ilişkin Anayasa'nın 55. maddesinin birinci fıkrasında “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” ifadelerine yer verilmiştir. Öte yandan çalışanların emeğinin karşılığını oluşturan unsur yalnızca ücret olmayıp çalışanlarca değer atfedilen ve dolayısıyla çalışanların iş seçimleri ile genel iş gücü hareketliliğine etkisi açık olan her türden çalışma koşullarıdır. Bu kapsama çalışanlar açısından hak doğuran veya çalışanlara borç yükleyen çalışma koşulları girebilecektir. Bu doğrultuda ücret tespiti anlaşmaları, teşebbüslerin çalışanlarının; ücretleri, ücretlere ilişkin zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, izin hakları, rekabet etmeme yükümlülükleri gibi çalışma koşullarını birlikte belirledikleri anlaşmalar olarak tanımlanabilecektir. Bu anlaşmalar ile özellikle çalışma koşullarının belirli bir düzeyde veya aralıkta tespit edilmesi amaçlanmaktadır. 

15. Çalışanların teşebbüsler ile akdettikleri hizmet sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri sırasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanunu'nda (4857 sayılı Kanun) düzenlenmiş olup 4857 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrası “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.” hükmünü haizdir. Mezkûr maddede geçen ücret unsuruna ilişkin Anayasa'nın 55. maddesinin birinci fıkrasında “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” ifadelerine yer verilmiştir. Öte yandan çalışanların emeğinin karşılığını oluşturan unsur yalnızca ücret olmayıp çalışanlarca değer atfedilen ve dolayısıylaayrıca çalışanların iş seçimleri ileseçimlerine ya da genel iş gücü hareketliliğine etkisi açık olan her türden çalışma koşullarıdır. Bu kapsama çalışanlar açısından hak doğuran veya çalışanlara borç yükleyen çalışma koşulları girebilecektir. Bu doğrultuda ücret tespiti anlaşmaları, teşebbüslerin çalışanlarının; ücretleri, ücretlere ilişkin zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, izin hakları, rekabet etmeme yükümlülükleri gibi çalışma koşullarını birlikte belirledikleri anlaşmalar olarak tanımlanabilecektir. Bu anlaşmalar ile özellikle çalışma koşullarının belirli bir düzeyde veya aralıkta tespit edilmesi amaçlanmaktadır. 

16. Kanun'un 4. maddesinin (a) bendi teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin karar ve eylemleri ile doğrudan veya dolaylı olarak alım ya da satım fiyatının; fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesini yasaklamaktadır. Bu kapsamda, çalışanların iş sözleşmesi altında sarf ettikleri emeğin karşılığı olarak teşebbüslerce sağlanan ücret ve diğer çalışma koşulları, Kanun'un 4. maddesi kapsamında fiyatı oluşturan maliyet ve/veya alım şartı olarak değerlendirilmekte olup bu bakımdan söz konusu ücret ve diğer çalışma koşullarının tespitine yönelik anlaşmalar Kanun'un aynı hükmü uyarınca hukuka aykırı ve yasak kabul edilmektedir. Bu tür anlaşmalar, niteliği itibarıyla amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmektedir. Bu tür anlaşmalar, niteliği itibarıyla amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmektedir.

16. Kanun'un 4. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin karar ve eylemleri ile doğrudan veya dolaylı olarak alım ya da satım fiyatının; fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesini yasaklamaktadır. Bu kapsamda, çalışanların iş sözleşmesi altında sarf ettikleri emeğin karşılığı olarak teşebbüslerce sağlanan ücret ve diğer çalışma koşulları, Kanun'un 4. maddesi kapsamında fiyatı oluşturan maliyet ve/veya alım şartı olarak değerlendirilmekte olup bu bakımdan söz konusu ücret ve diğer çalışma koşullarının tespitine yönelik anlaşmalar Kanun'un aynı hükmü uyarınca hukuka aykırı ve yasak kabul edilmektedir. Bu tür anlaşmalar, niteliği itibarıyla amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmektedir. Bu tür anlaşmalar, niteliği itibarıyla amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmektedir.

24. Kurulun bilgi değişimlerini rekabet hukuku açısından nasıl değerlendirdiğine yönelik çerçeveye Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz'da yer verilmektedir. Bilgi değişimine konu edilen hususların çıktı pazarına yönelik olmadığı, diğer bir deyişle girdi pazarına yönelik olduğu hallerde de rekabet karşıtı bir amaç veya etki ortaya çıkabilecektir. Örneğin iş gücü pazarında rekabet eden teşebbüsler bakımından çalışanların; ücretleri, ücretlere ilişkin zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, izin hakları gibi her türden çalışma koşullarına ilişkin bilgiler rekabete duyarlı bilgi olarak kabul edilecek ve bu bilgilerin değişimi rekabeti kısıtlayıcı amaç veya etki doğurabilecektir. İş gücü pazarında rekabeti kısıtlama amacıyla yapılan her türlü bilgi değişiminin etkisine bakılmaksızın rekabeti kısıtladığı kabul edilecektir.

24. Kurulun bilgi değişimlerinideğişimini rekabet hukuku açısından nasıl değerlendirdiğine yönelik çerçeveye Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz'da yer verilmektedir. Bilgi değişimine konu edilen hususların çıktı pazarına yönelik olmadığı, diğer bir deyişle girdi pazarına yönelik olduğu hallerde de rekabet karşıtı bir amaç veya etki ortaya çıkabilecektir. Örneğin iİş gücü pazarında rekabet eden teşebbüsler bakımındanbu sonucu doğurabilecek nitelikteki rekabete duyarlı bilgiler; ücrete ilişkin bilgiler veya çalışanların; ücretleri, ücretlere ilişkin iş seçimlerine ya da genel iş gücü hareketliliğine etkisi açık olan diğer çalışma koşullarına ilişkin bilgilerdir. Örneğin çalışanların; iş seçimleri ile genel iş gücü hareketliliğine etkisi açık zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, haklar, tazminatlar ve izin hakları gibi her türden çalışma koşullarına ilişkin bilgiler rekabete duyarlı bilgi olarak kabul edilecekedilebilecek ve bu bilgilerin değişimi rekabeti kısıtlayıcı amaçamaca veya etki doğurabilecektiretkiye sahip olabilecektir. İş gücü pazarında rekabeti kısıtlama amacıyla yapılan her türlü bilgi değişiminin ise etkisine bakılmaksızın rekabeti kısıtladığı kabul edilecektir.

25. Bilgi değişimleri, rekabet karşıtı anlaşmaların işleyişini kolaylaştırdığı durumlarda anlaşmanın bir parçası olarak da kabul edilebilmektedir. İş gücü piyasalarına ilişkin olarak örneğin, bir çalışan ayartmama anlaşmasının yahut ücret tespiti anlaşmasının sürdürülebilmesi için teşebbüslerin birbirleri ile rekabete duyarlı bilgileri paylaşmaları durumunda bilgi değişimi, ilgili anlaşmanın bir parçası olarak kabul edilebilecektir. 

25. Bilgi değişimlerideğişimi, rekabet karşıtı anlaşmaların işleyişini kolaylaştırdığı durumlarda anlaşmanın bir parçası olarak da kabul edilebilmektedir. İş gücü piyasalarına ilişkin olarak örneğin, bir çalışan ayartmama anlaşmasının yahut ücret tespiti anlaşmasının sürdürülebilmesi için teşebbüslerin birbirleri ile rekabete duyarlı bilgileri paylaşmaları durumunda bilgi değişimi, ilgili anlaşmanın bir parçası olarak kabul edilebilecektir. 

 

28. Aşağıdaki şartların tümünü sağlayan bilgi değişiminin ise kural olarak rekabeti sınırlayıcı etki doğurmayacağı kabul edilecektir: 

  • Bilgi değişimi bağımsız bir üçüncü tarafça yürütülmelidir,
  • Veri kaynağının veya bireysel veri içeriğinin anlaşılması mümkün olmamalıdır,
  • Bilgi değişimine konu bilgiler en az üç ay öncesine ilişkin olmalıdır,
  • Bilgiler en az on katılımcının verisini içermelidir,
  • Hiçbir katılımcının verisi toplam veri içerisinde %25'ten fazla ağırlığa sahip olmamalıdır. 

30. Yan sınırlama olduğu tespit edilen kısıtlamalar, Kanun'un 4. maddesi kapsamında değerlendirilmeyecekken yan sınırlama niteliği taşımadığı tespit edilen kısıtlamalar Kanun kapsamında ele alınacaktır.

30.31. Yan sınırlama olduğu tespit edilen kısıtlamalar, Kanun'un 4. maddesi kapsamında değerlendirilmeyecekken yan sınırlama niteliği taşımadığı tespit edilen kısıtlamalar Kanun kapsamında ele alınacaktır çalışan ayartmamaya ve ücret tespitine yönelik kısıtlamalar 2.1. ve 2.2. numaralı başlıklarda yer verilen çerçevede ele alınacak ve amaç bakımından ihlal olarak kabul edilecektir.

39. Kurul, sınırlamanın orantılı olup olmadığını somut olayın koşullarına göre değerlendirecektir. Bununla birlikte, özellikle;

· Sınırlamanın süresinin açıkça belirtilmemesi, asıl anlaşmanın süresini aşması yahut sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç bakımından yeterli sürenin ötesine geçmesi

· Asıl anlaşmanın uygulanması için kilit önem taşıyan çalışanlar dışındaki çalışanlara yönelik sınırlama getirilmesi yahut hangi çalışanlara yönelik sınırlama getirildiğinin açık olmaması,

· Asıl anlaşmanın uygulandığı coğrafi bölgeyi aşacak şekilde sınırlama getirilmesi,

· Sınırlamanın, asıl anlaşmanın taraflarından yalnızca biri veya daha az sayıdaki taraf hakkında getirilmesinin yeterli olduğu hallerde asıl anlaşmanın taraflarının tamamını veya daha fazla sayıdaki tarafı kapsayacak şekilde getirilmesi

hallerinin varlığı halinde ilgili sınırlamanın orantılılık koşulunu karşılamadığı kabul edilecektir.

39.40. Kurul, sınırlamanın orantılı olup olmadığını somut olayın koşullarına göre değerlendirecektir. Bununla birlikte, özellikle;

  • Sınırlamanın süresinin açıkça belirtilmemesi, asıl anlaşmanın süresini aşması yahut belirlenmiş olmaması veya sınırlamanın süresinin sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç bakımından yeterli sürenin ötesine geçmesi amaçların elde edilmesi için zorunlu olandan fazla olması,
  • Asıl anlaşmanın uygulanması için kilit önem taşıyan çalışanlar dışındaki çalışanlara yönelik sınırlama getirilmesi yahut hangi çalışanlara yönelik sınırlama getirildiğinin açık olmaması,
  • Asıl anlaşmanın uygulandığı coğrafi bölgeyi aşacak şekilde sınırlama getirilmesi,
  • Sınırlamanın, asıl anlaşmanın taraflarından yalnızca biri veya daha az sayıdaki taraf hakkında getirilmesinin yeterli olduğu hallerde asıl anlaşmanın taraflarının tamamını veya daha fazla sayıdaki tarafı kapsayacak şekilde getirilmesi

hallerinin varlığı halinde ilgili sınırlamanın orantılılık koşulunu karşılamadığı kabul edilecektir.

42. Kanun'un 5. maddesi uyarınca malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması, tüketicinin bundan yarar sağlaması; ilgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması ve rekabetin ilk iki koşuldaki amaçların elde edilmesi için zorunlu olandan fazla sınırlanmaması şartlarının tamamının varlığı halinde teşebbüsler arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları 4. madde hükmünün uygulanmasından muaf tutulmaktadır.

42. 43. Kanun'un 5. maddesi uyarınca malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması, tüketicinin bundan yarar sağlaması; ilgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması ve rekabetin ilk iki koşuldaki amaçların elde edilmesi için zorunlu olandan fazla sınırlanmaması şartlarının tamamının varlığı halinde teşebbüsler arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları Kanun'un 4. madde hükmünün uygulanmasından muaf tutulmaktadır.

43. İşverenler arasındaki anlaşma, uyumlu eylem veya teşebbüs birliği kararlarının 5. madde hükmünde sayılan koşullar bakımından değerlendirilmesinde genel olarak Muafiyetin Genel Esaslarına İlişkin Kılavuz'da yer verilen ilkeler esas alınacaktır.

43. 44. İşverenler arasındaki anlaşma, uyumlu eylem veya teşebbüs birliği kararlarının Kanun'un 5. madde hükmünde sayılan koşullar bakımından değerlendirilmesinde genel olarak Muafiyetin Genel Esaslarına İlişkin Kılavuz'da yer verilen ilkeler esas alınacaktır.

46. Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Davranışlarına İlişkin Kılavuz'da işaret edildiği üzere, dışlayıcı davranışlar piyasaları kapatma etkisi yaratarak etkin rekabeti olumsuz yönde etkilemektedir. İş gücü piyasaları bakımından dışlayıcı ya da piyasaların kapatılmasına yönelik kötüye kullanma eylemleri iki eksende gerçekleşebilecektir. Bunlardan birincisi somut olay özelinde tanımlanacak ilgili iş gücü pazarında hâkim durumda bulunan teşebbüsün, çalışanların iradesinin hilafına iş gücü hareketliliğini sınırlayan eylemleridir. İkincisi ise bir ilgili pazarda hâkim durumda bulunan teşebbüsün dışlayıcı davranışlarının iş gücü piyasası üzerindeki olumsuz etkileridir. Dışlayıcı davranışlara yönelik değerlendirmede her bir eksen dikkate alınacaktır. Bir diğer ifadeyle inceleme konusu teşebbüsün hem ilgili ürün veya hizmet pazarında hem de ilgili iş gücü pazarında hâkim durumda bulunup bulunmadığı incelenecektir.

46.47. Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Davranışlarına İlişkin Kılavuz'da işaret edildiği üzere, dışlayıcı davranışlar piyasaları kapatma etkisi yaratarak etkin rekabeti olumsuz yönde etkilemektedir. İş gücü piyasaları bakımından dışlayıcı ya da piyasaların kapatılmasına yönelik kötüye kullanma eylemleri iki eksende gerçekleşebilecektir. Bunlardan birincisi somut olay özelinde tanımlanacak ilgili iş gücü pazarında hâkim durumda bulunan teşebbüsün, çalışanların iradesinin hilafına iş gücü hareketliliğini sınırlayan eylemleridir. İkincisi ise bir ilgili pazarda hâkim durumda bulunan teşebbüsün dışlayıcı davranışlarının iş gücü piyasası üzerindeki olumsuz etkileridir. Dışlayıcı davranışlara yönelik değerlendirmede her bir eksen dikkate alınacaktır. Bir diğer ifadeyle Kanun'un 6. maddesi bakımından yapılacak değerlendirmelerde inceleme konusu teşebbüsün hem ilgili ürün veya hizmet pazarında hem de ilgili iş gücü pazarında hâkim durumda bulunup bulunmadığı incelenecektir. İş gücü piyasaları bakımından hâkim durumun kötüye kullanılması farklı şekillerde ortaya çıkabilecektir. Bu itibarla hâkim durumun kötüye kullanılmasına ilişkin rekabet ihlalleri, inceleme konusu olayın kendine özgü tüm şartları ve özellikleri dikkate alınarak değerlendirilecektir.

Son yıllarda Rekabet Kurulu'nun radarında olan iş gücü piyasaları, Kılavuz'un kabul edilmesiyle birlikte daha regüle bir yapıya kavuşmuştur. Duyuruda belirtilen amaç doğrultusunda Kılavuz, ilgili bulunduğu alandaki rekabet hukuku ihlallerine ve Kurul'un bu ihlallere karşı yaklaşımına ışık tutarak; hukuki belirliliğin ve öngörülebilirliğin sağlanmasına katkı sunmaktadır.
Kaynakça

İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz Rekabet Kurulunun 21.11.2024 tarihli ve 24-49/1087-RM(4) sayılı kararı ile kabul edildi. (2024, 12 03). Rekabet Kurumu: https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/is-gucu-piyasalarindaki-rekabet-ihlaller-f9036d6367b1ef1193d70050568585c9 adresinden alındı

İşgücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz. (2024, 12 03). Rekabet Kurumu: https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/is-gucu-piyasalarindaki-rekabet-ihlallerine-yonelik-kilavuz-20241203141442657.pdf adresinden alındı

Footnotes

1. (İşgücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz, 2024)

2. (İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz Rekabet Kurulunun 21.11.2024 tarihli ve 24-49/1087-RM(4) sayılı kararı ile kabul edildi., 2024)

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More