İş gücü piyasalarına yönelik beklenen kılavuz 03.12.2024'te Rekabet Kurulu'nun internet sitesinde yayımlandı.
İş gücü piyasalarındaki rekabet ihlallerine yönelik hazırlanan söz konusu kılavuz, Rekabet Kurulu ("Kurul") tarafından 21.11.2024 tarihli ve 24-49/1087-RM(4) sayılı karar ile resmen kabul edildi.
İlgili kılavuz, taslak metin olarak 12.09.2024 tarihli ve 24-37/888-M sayılı karar uyarınca kamuoyu görüşüne sunulmuş, iş gücü piyasalarında faaliyet gösteren paydaşlardan gelen görüşler neticesinde revize edilerek 03.12.2024 tarihinde resmen Kurul'un sitesinde yayınlandı.
Kılavuz taslağında hukuki belirsizlik oluşturan bazı konuların daha somut bir mahiyette revize edilmek suretiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İlgili kılavuz ile birlikte "temel ilkeler" olarak dikkat çeken başlıkları aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz:
İş gücü pazarında rekabet ihlâline neden olan ücret tespiti ve çalışan ayartmama klozlarının amaç bakımından ihlâl olarak en ağır şekilde cezalandırıldığı ve kartel niteliğinde olduğu vurgulandı. Kurul kararlarında sıklıkla geçen kartel ve amaç yönünden ihlâl kavramları iş gücü pazarındaki etkileri bakımından temel ilke niteliği taşıyan kılavuzda yazılı olarak ifade edilmiş oldu.
İş gücü pazarına ilişkin Kurul incelemelerinde tek tek ortaya atılan ifade ve kavramlar toplu bir şekilde kılavuz içerisinde "temel prensipler" olarak ele alındı. İş gücü pazarında çalışan örgütlülüğünün zayıf olduğu ve bu zayıflığın neticesi olarak işverenlerin kendi aralarında çalışanlar aleyhine rekabet karşıtı anlaşma yapma eğiliminde olduğu belirtildi.
Çalışan ücretleri, zam oranları, çalışma süreleri, tazminatları, izin hakları ve her türlü yan hakları gibi çalışma koşullarına ilişkin bilgiler rekabete duyarlı bilgi olarak kabul edilerek iş gücü piyasalarında rekabeti kısıtlayıcı amaç veya etkiye neden olabileceği ifade edildi. İşbu ifadelerle rekabete hassas bilgi paylaşımının kapsamı geniş tutulmuş ve rekabete hassas tüm bilgilerin iş gücü pazarında "girdi" pazarına yönelik olduğu tüm durumlarda rekabet karşıtı etki veya amacın ortaya çıkabileceği vurgulandı. Söz konusu rekabeti kısıtlama amacı ile gerçekleşen her türlü bilgi değişiminin, etki temelli analize gerek olmaksızın (etkisine bakılmaksızın) rekabeti kısıtladığı ifade edilmiş.
Dikkate değer kısımlardan bir diğeri ise, üçüncü tarafların teşebbüsler ve çalışanlar arasındaki ücret tespiti ve çalışan ayartmama ihlâllerinde nasıl konumlanacağı ile ilgiliydi. Bağımsız pazar araştırma kuruluşları olarak ifade edilen anket şirketleri iş gücü pazarında önemli bir oyuncu olarak düzenlenmiş oldu.
Bilgi değişiminin rekabet karşıtı etki doğurması durumu yalnızca iş gücü pazarında rakip olan teşebbüsler değil, ayrıca bağımsız pazar araştırma kuruluşları ve özel istihdam büroları tarafından da dikkate alınacağı belirtilen kılavuzda, bağımsız pazar araştırma kuruluşları olarak ifade edilen insan kaynakları danışmanlık şirketleri ve anket şirketleri için çeşitli gereksinimler ifade edildi.
Revize edilen kısım ile birlikte insan kaynakları danışmanlık şirketleri ve anket şirketleri tarafından toplanan rekabete duyarlı bilgiler; aşağıdaki şartların tümünü sağladığı takdirde kural olarak rekabeti sınırlayıcı etki doğurmayacak: (Kılavuz, paragraf 28)
- Bilgi değişimi bağımsız bir üçüncü tarafça yürütülmelidir,
- Veri kaynağının veya bireysel veri içeriğinin anlaşılması mümkün olmamalıdır,
- Bilgi değişimine konu bilgiler en az üç ay öncesine ilişkin olmalıdır,
- Bilgiler en az on katılımcının verisini içermelidir,
- Hiçbir katılımcının verisi toplam veri içerisinde %25'ten fazla ağırlığa sahip olmamalıdır.
Çalışma koşulları (ücret ve yan haklar vb.) üzerine raporlama gerçekleştiren ve veri toplayan insan kaynakları danışmanlık şirketleri ve anket şirketleri, edinmiş oldukları verileri toplulaştırmak ve veri kaynağının bireysel olarak anlaşılmasını mümkün kılacak uygulamalardan uzak durarak işbu kılavuzda ifade edilen temel ilkelere uyum sağlamak ve böylece iş gücü piyasalarında rekabete aykırı etki doğuracak bilgi değişiminden kaçınmak durumunda olacaklar.
İnsan kaynakları danışmanlık firmaları ve anket şirketleri için ifade edilmiş kısımla birlikte önceki taslak metinde hukuki belirsizlik oluşturan muğlak ve soyut ifadelerin nispeten ortadan kalktığını söylemek isabetli olacaktır.
Yan sınırlamalar konusunda ise Kurul'un görece istisnai hallerde bu mekanizmaya başvurduğunu söylemek mümkün olacaktır. Yan sınırlamalar, rekabeti engelleme, bozma ya da sınırlama amacı taşımaksızın ve rekabete aykırı etki doğurmaksızın mevcut anlaşmanın taraflarına getirilen ve anlaşmanın yan unsurlarını oluşturarak ulaşılmak istenen esas hedefler için gerekli olan kısıtlamalar olarak ifade edilmektedir (Kılavuz, paragraf 29).
Yan sınırlama uygulamasının istisnai hallerde uygulanabileceği Kurul tarafından sıkça ifade edilmekle birlikte, yan sınırlama olarak tespit edilen anlaşmalar, Rekabet Kanunu'nun 4. maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek.
Rekabete aykırı kısıtlamaların yan sınırlama olarak değerlendirilmesi konusunda işbu kılavuzda ifade edilen "doğrudan ilgili", "gerekli" ve "orantılı" olması ölçütleri aranacaktır. (Kılavuz, paragraf 32)
Ayrıca, yan sınırlamayı aşacak nitelikteki çalışan ayartmama ve ücret tespiti anlaşmalarının amaç bakımından ihlâl olarak nitelendirilerek rekabete aykırı olacağı ifade edilmiştir.
Kılavuz ile birlikte ortaya konan temel ilkeler ışığında, Kurul'un iş gücü pazarına ilişkin inceleme ve soruşturmalarını yoğunlaştırması beklenmektedir. İş gücü piyasalarında faaliyet gösteren teşebbüslerin ise uyum yükümlülüğü altında oldukları konularda kılavuzu detaylı bir şekilde inceleyerek buna yönelik uyum programları hazırlamaları ve hukuk/danışmanlık birimlerinden destek almaları faydalı olacaktır.
Footnote:
Rekabet Kurumu, "İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz", erişim: 3 Aralık 2024, https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/is-gucu-piyasalarindaki-rekabet-ihlaller-f9036d6367b1ef1193d70050568585c9
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.