ARTICLE
23 January 2024

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Işığında Munzam (Aşkın) Zararın İspatı

P
Paksoy

Contributor

Paksoy logo
Paksoy is an independent full-service law firm in Istanbul renowned for its expertise in international legal matters, providing legal services in cross-border transactions and dispute resolution work. With over 60 lawyers, 10 partners we are able to provide a wide range of services to our clients from around the world across the sectors and industries, from healthcare, energy and natural resources to infrastructure, construction, real estate, financial services, technology, media, telecoms. Paksoy provides legal services and specialist input (e.g., antitrust, tax, compliance, employment) to domestic and global clients, financial institutions, private and public companies, foreign investors and private equity funds.
Son yıllarda artan enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesine bağlı munzam zarar talepli davaların sayısı oldukça artmıştır. Ancak bu davalardaki...
Turkey Litigation, Mediation & Arbitration

Son yıllarda artan enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesine bağlı munzam zarar talepli davaların sayısı oldukça artmıştır. Ancak bu davalardaki iddia edilen munzam zararın ne şekilde ispatlanacağı konusunda yargı kararlarında içtihat birliği yoktur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”), 29.03.2022 tarihinde verdiği kararı1 ile bu konuyu ele almış ve munzam zararın ispat eşiğinin çerçevesini çizmiştir.

YHGK'nun kararını incelemeden önce kısaca munzam zarar kavramını açıklamak yerinde olacaktır. Munzam (aşkın) zarar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.122'de düzenlenmiştir ve ilgili düzenleme uyarınca şayet alacaklı temerrüt faizini aşan bir zarara uğramışsa, borçlu, kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu munzam zararı karşılamakla yükümlüdür2 . Bu kapsamda alacaklının munzam zarar talep edebilmesi için temerrüdün varlığının, temerrüt faiziyle karşılanamayan zararının mevcudiyetinin, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olduğunun, temerrüt ile munzam zararı arasında illiyet bağının mevcudiyetinin ispatlaması gerekir.

Munzam zarara ilişkin davalarda zarar ve illiyet bağının ne şekilde ispatlanması gerektiği gerek Anayasa Mahkemesi gerek Yargıtay kararlarında inceleme ve değerlendirmelere konu olmuştur. Yargıtay'ın geçmiş yıllardaki munzam zararın ispatı konusundaki istikrar kazanmış görüşü ilgili zararın somut delillerle ispatlanması gerektiği yönündedir. O kadar ki Yargıtay çeşitli kararlarında “soyut enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması, munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. (…) ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle paranın döviz karşısında hızlı değer kaybı, yüksek enflasyon gibi genel afaki ve doğrudan davacının zararını ifade etmeyen umumi ekonomik ve konjonktürel olgular BK'nın 105 maddesinde (TBK m.122) sözü edilen munzam zararın varlığını göstermez3 ; diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tesvik edilmesi gerekir. (…) yine yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu gibi hususlar davacıyı ispat yükünden kurtarmaz4 .” şeklinde tespitlere yer vererek alacaklının somut olarak uğradığı zararı ispatlamasını adeta şart koşmuştur5.

Öte yandan Anayasa Mahkemesi munzam karar konusunu incelediği 2017 tarihli kararında, başvurucunun alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğranılarak ödendiği anlaşıldığından başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği kanaatine varmıştır. İlaveten bu tespite rağmen mahkemelerin başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği yönündeki katı yorumu nedeniyle başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir6.

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı akabinde, Yargıtay'ın çeşitli hukuk daireleri içtihat değiştirerek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uygun kararlar tesis etmeye başlamıştır. Bu minvalde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, açıkça Anayasa Mahkemesi kararına uygun olarak içtihatlarını değiştirdiklerini belirterek enflasyon ve buna bağlı olarak döviz kurları, mevduat faizleri, devlet tahvilleri ve diğer yatırım araçlarının faiz oranları ile birlikte getirilerinin temerrüt faizinden fazla olması halinde munzam zararın varlığının karine olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir7.

Akabinde Yargıtay 11, Hukuk Dairesi, munzam zararın ispatı olgusunu ikiye ayırmış, enflasyonun gündemde olduğu dönemlerde alacaklının ispat yükümlülüğünün çok sıkı kurallara bağlanmaması gerektiğini genel ispat yöntemlerinde olduğu gibi her olayın kendi yapısı ve özelliği için değerlendirmeye tabii tutulması gerektiğini belirtirken enflasyonun gündemde olmadığı ve döviz kurlarının istikrar kazandığı dönemde alacaklının zararının somut olarak kanıtlanması gerektiği yönünde karar tesis etmiştir8.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bu kararı akabinde ise dosya inceleme için ilk derece mahkemesine dönmüş ve ilk derece mahkemesi iddia edilen zararın davacı tarafından somut olgularla ispat edilmesi gerektiği gerekçesiyle kendi kararında direnmiştir. İlgili kararın temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık YHGK önüne gelmiştir9.

YHGK ise incelemeleri sonucunda tesis ettiği kararında iddia olunan munzam zararın alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlanması gerektiğini vurgulamış; “ülkemizde belirli dönemlerde mevcut olan ekonomik olumsuzluklardan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş” gibi olguların munzam zararın delili olarak kabul edilemeyeceğinin altını çizmiştir. İlaveten bu olguların karine olarak kabul edilip davacıyı ispat yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi davacıya bu konuda herhangi bir ispat kolaylığı da sağlanmaması, davacının kendi somut durumuna dair deliller sunarak ispat yüküne uygun davranması gerektiğini belirtmiştir. Bu kapsamda da, YHGK ilk derece mahkemesinin direnme kararının oy birliği ile onanması yönünde karar tesis etmiştir. YHGK'nun bu kararı akabinde ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bu görüşe uygun kararlar tesis etmeye başlamış ve munzam zarar iddiasının somut olarak ispatlanmasını aramaya başlamışlardır10. Sonuç olarak YHGK verdiği karar ile Anayasa Mahkemesi'nden farklı yöne gitmiş ve esasen Yargıtay'ın bu konuda benimsediği munzam zararın somut delillerle ispat edilmesi yönündeki görüşünün korunduğunun altını çizmiştir. Yargıtay'ın benimsediği bu görüş özellikle yabancı para üzerinden ticari faaliyetlerini yürüten taraflara enflasyon karşısında bir koruma sağlamadığından, bilhassa yabancı para üzerinden akdedilen sözleşmelere olası bir uyuşmazlık halinde zarar etmemek için koruyucu düzenlemeler eklenmesi makul olacaktır.

Footnotes

1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun E. 2021/928 K. 2022/401 T.29.03.2022 tarihli kararı.

2. TBK m.122: “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.”

3. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin E.2016/1049 K.2016/2737 T.12.5.2016 tarihli kararı.

4. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin E. 2014/13329 K. 2016/9629 T.1.11.2016 tarihli kararı.

5. 5.Benzer yöndeki diğer kararlar: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin E. 2015/8570 K. 2016/2363 T.3.3.2016; YHGK E.2017/2800 K.2021/1629 T.09.12.2021; YHGK E.2007/11-668 K.2007/798 T.31.10.2007 tarihli kararları.

6. Anayasa Mahkemesi'nin 21.12.2017 tarihli 2014/2267 başvuru numaralı kararı.

7. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin E.2020/967 K.2021/859 T.15.03.2021 tarihli kararı.

8. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin E.2018/1512 K.2019/3201 T. 24.9.2019 tarihli kararı.

9. Tekrar bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun E. 2021/928 K. 2022/401 T.29.03.2022 tarihli kararı.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More