6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 326. maddesinin 2. fıkrasında; "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." hükmünün manevi tazminat davaları yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası ile bu yönden iptal edilmesi için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi (E.2024/29) ve Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi (E.2024/58) tarafından itiraz yoluna başvurulmuştur.
Anayasa Mahkemesi 2024/29 Esas, 2024/226 Karar sayılı ve 25.12.2024 tarihli kararı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinin 2. fıkrasının manevi tazminat davaları yönünden
Anayasa'ya aykırı olduğuna oyçokluğu ile hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesi kararı 14.03.2025 tarih ve 32841 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesine oybirliği ile karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından;
- Manevi tazminat tutarının dava açılırken tam olarak belirli olmadığı, tutarın hesaplanması açısından yöntem bulunmadığı, davacıya ödenecek manevi tazminat tutarının belirlenmesinin hakimin takdir yetkisi kapsamında kaldığı,
- Manevi tazminat davası açacak kişinin davanın sonunda hükmedilecek tazminat tutarını öngörebilmesinin beklenemeyeceği,
- Davacının mahkemeye yönelttiği talebin hangi oranda haklı bulunacağını öngörebilmesinin ilke olarak mümkün olmadığı,
- Manevi tazminat tutarının yargılamada dosyaya girecek bilgi ve belgeler ile belirlenmesi imkanı bulunmadığı,
belirtilmiştir. Mevcut düzenlemeye göre hakim tarafından hükmedilen tazminat tutarının, davacının talep ettiği tazminat tutarından daha az olması durumunda yargılama giderlerinin bir bölümünden sorumlu tutulması gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde; "Bu itibarla miktar belirtmek suretiyle manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını, başka bir ifadeyle davanın sonunda talebinin hangi oranda haklı bulunacağını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından herhangi bir özel düzenlemenin de bulunmadığı gözetildiğinde kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın "manevi tazminat davaları" yönünden kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesi ile HMK'nın 326. maddesinin 2. fıkrasını manevi tazminat davaları yönünden iptaline karar verilmiştir.
Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, Anayasa Mahkemesi 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı ve 30.11.2023 tarihli kararı ile HMK'nın 326. maddesinin 2. fıkrasının"...davaların kısmen kabulüne karar verildiği hâllerde kural uyarınca davacının yargılama giderlerinin bir bölümünden sorumlu tutulması taşınmazın gerçek karşılığını elde edememesine yol açabilecek niteliktedir." gerekçesi ile Anayasa'ya aykırı olduğu belirtilmiş ve "kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davaları" yönünden Kanun maddesinin iptaline karar verilmiştir.
Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi, HMK'nın 326. maddesinin 2. fıkrasının öncelikle kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davaları açısından, 14.03.2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan kararı doğrultusunda ise manevi tazminat davaları yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vererek iptal etmiştir.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.