ARTICLE
2 March 2022

Özel Güvenliklerin Arama Ve Kimlik Sorma Yetkisi

ML
MGC Legal

Contributor

MGC Legal is a full-service law firm based in Istanbul, Turkey, and renders services to Turkish and multinational individuals and businesses regarding activities in Turkey and EMEA countries. Practice areas include real estate and construction, brand protection, debt collection, employment, ex-pat matters, immigration, legal research and investigation, project finance, mergers and acquisitions, project management and restructuring, secondment and corporate retainer services, family and inheritance law, and other civil law matters through litigation, arbitration, and other dispute resolution methods.
Geçmişten günümüze devlet kavramı, devletin yetkileri ve görevleri süre gelen bir tartışma konusudur.
Turkey Government, Public Sector

Geçmisten günümüze devlet kavrami, devletin yetkileri ve görevleri süre gelen bir tartisma konusudur. Devletlerin varligi farkli sebeplere dayansa da, devletler kamu hizmetlerini yürütmekle görevlidirler. Yani devletler, toplumsal ihtiyaçlar dogrultusunda, kamuya yararlarli faaliyetleri yürütme görevini üstlenmistir. Devletler, kamu hizmetlerinin görülmesinde tek yetkili olabilecegi gibi, degisen faktörler ile bu yetkisini özel kisilere devredebilmektedir. Günümüzde birçok kamu hizmetleri kismen özel kisilere devredilmistir. Bunlardan biri de kamu düzeninin saglanmasi amaciyla yürütülen kolluk faaliyetleridir.1

Kolluk faaliyetleri kamu düzenini saglarken, temel hak ve özgürlüklere belirli sinirlamalar getirmektedir. Temel hak ve özgürlükler Anayasa ile güvence altina alinmistir ve ancak kanunlar ile sinirlandirilabilmektedir. Bu nedenledir ki; devlet kolluk faaliyetlerini yürütmek için kullandigi kamu gücünü bu sartlar altinda kullanabilecektir. Devletin kolluk faaliyetlerinden biri de aramadir.

Arama; bir tehlikeyi önlemek, suçun olusmasini engellemek için yapilan idari kolluk yetkisinde olan önleme aramasi olabilecegi gibi, gizli olanin ortaya çikarilmasi amaciyla adli arama olarak da gerçeklestirilebilir. Koruma tedbiri olarak karsimiza çikan arama, Anayasa ile güvence alina alinan kisi özgürlügü, özel hayatin gizliligi, konut dokunulmazligi ve vücut bütünlügü haklarina bir müdahale olusturmaktadir.

Anayasa madde 20 ile aramanin kosullari düzenlenmistir. Buna göre arama yapabilmek için millî güvenlik, kamu düzeni, suç islenmesinin önlenmesi, genel saglik ve genel ahlâkin korunmasi veya baskalarinin hak ve özgürlüklerinin korunmasi sebeplerinden biri veya birkaçina bagli olarak (Ay. m. 20/2) , hakim karari ya da gecikmesinde sakinca bulunan hallerde yetkili mercii karari ile kisinin üstü, esyasi ve özel kagitlari aranabilmektedir.

Adli arama CMK md. 116-122 arasinda düzenlenmistir. Kural olarak arama karari Sulh Ceza Hakimi tarafindan verilmektedir. Ancak, kamuya açik olmayan alanlarda ve konutta gecikmesinde sakinca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcisi yazili emri ile; kamuya açik alanlarda ise, gecikmesinde sakinca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcisinin yazili emri ile; eger Cumhuriyet Savcisina ulasilmiyorsa da, kolluk amirinin emri ile de arama karari verilebilir.

Ayni zamanda CMK madde 119/2'de arama kararinda bulunmasi gereken unsurlar siralanmistir: Maddeden de anlasilacagi üzere; arama belirli bir kisi, belirli yer ya da esya için belirli süre içerisinde yapilmak üzere makul süphenin varligi halinde yapilabilir. Süpheli, sanik veya delil elde etmek ya da süpheli veya sanigin yakalanabilmesi amaciyla üçüncü kisiler hakkinda verilen adli arama karari yukarda belirtilen usullerin yanisira ölçülü de olmalidir. Bu sartlari saglamayan hukuka aykiri arama temel hak ve özgürlüklerin ihlaline yol açacaktir.

Avukat bürolarinda arama ise genel arama usullerinden farkli olarak düzenlenmistir. CMK madde 130 ile avukat bürolarinda aramanin ancak mahkeme karari ve Cumhuriyet Savcisinin denetiminde yapilabilecegi düzenlenmistir. Buna benzer bir düzenleme, Avukatlik Kanunu madde 58 ile de yapilmistir. CMK madde 130'dan farkli olarak, madde 58 ile avukatlarin görevleriyle baglantili olarak veya görevleri sirasinda suç islemeleri halinde yapilacak arama ayrica düzenlenmistir. Avukatlik Kanunu madde 58' e göre de; mahkeme karari ve Cumhuriyet Savcisinin denetimi avukatin bürosunda arama yapmak için gerekli sartlardir. Ayni madde, avukatlarin agir ceza mahkemesinin görevine giren suçlar kapsaminda suç üstü hali durumu disinda üzerinin aranamayacagini da düzenlemistir.

Devletlerin adil yargilanma hakki dogrultusunda etkin bir yargilama yapma yükümlülükleri bulunmaktadir. Bu kapsamda bireylerin savunma hakki bulunmaktadir ve avukatlar savunma hakkinin icrasinda önemli bir yere sahiptir. Müvekkili ile arasinda sir saklama yükümlülügü bulunan avukatlarin, bürolarinda arama karari verilebilmesi için hakimin suçun islendigine dair yeterli verilerin bulunup bulunmadigini, somut olayin kosullari ile fiilin agirligini dikkatli incelemesi gerekmektedir. Sonuç olarak, hem müvekkili ile arasindaki iliski geregince, hem de meslegini serbestçe icra edebilme özgürlügüne müdahale edilmemesi gerektiginden, avukat bürolarinda yapilacak aramalarin ölçülülük ilkesini ihlal etmemesi ve arama karari öncesinde dikkatli incelemelere tabi olmasi gerekmektedir.2

Önleme aramasi ise; adli aramadan farkli olarak, suç olusmadan onu engellemeyi amaçlamaktadir. Önleme aramasi, Polis Vaziyet ve Salahiyet Kanunu (PVSK) ile düzenlenmis?tir. Temel olarak polis ve jandarmanin yetkili oldugu önleme aramasi kapsaminda makul sebebin varlig?i halinde kis?inin üstü, arabasi özel kag?itlari ve es?yalari aranabilmektedir. Sulh Ceza Hakiminin karari ya da gecikmesinde sakinca bulunan hallerde, mülki amirin emriyle yapilir. Ancak, buna istisnai olarak; polis, korumakla görevli oldug?u bina ve tesislerde ayni zamanda Adli ve Önleme Aramalari Yönetmeligi madde 8, 9 ve 25 ile belirtilen hallerde kisilerin üstünü, aracini ve es?yasini karar olmaksizin arayabilmektedir.

Önleme aramasi, suçun veya tehlikenin olusabilecegi yer ile sinirli olarak, belirli bir sürede yapilabilmektedir. Süre yönünden yönetmelik ve kanunda belirli bir süre siniri getirilmemistir. Ancak, yapilan arama, bölgedeki tüm bireyleri etkiledigi ve özgürlüklerine müdahale olusturdugu için ölçülü olmak zorundadir.

PVSK madde 9 ile düzenlenen önleme aramasi araçlarin da aranabilecegini düzenlemistir. Önleme aramasi belirli bir yer ve zamanda yapilabilecegi için önleme aramasi yetkisi ile bir araç takip edilip durdurulamaz. Yargitay bir kararinda önleme aramasi ile belirtilen yer ve zaman disinda istihbarata dayanarak ve adli arama karari olmadan araçlarin takip edilip durdurulup aranmasini hukuka aykiri bulmustur.3

Madde 9 önleme aramasinin umuma açik yerlerde, toplu tasima araçlarinda ve seyreden araçlarda arama yapilabilecegini düzenlemistir. Buna göre; özel mülke konu olan ve kamuya açik olmayan yerlerde bulunan araçlarda önleme aramasi yapmak mümkün olmayacaktir. Aksi taktirde, özel hayatin gizliliginin ihlali söz konusu olacaktir. Kanun maddesinde seyreden araçlarda önleme aramasi yapilabilecegi düzenlenmistir. Bu nedenle, açikça bir düzenleme yapilmayan park halindeki araçlarda önleme aramasi yapilamayacagini söylemek mümkündür. Önleme aramasi yapilirken de, araçlarin sadece gözle görülür yerlerinde arama yapilabilir. Kapali olan bagaj, torpido gibi yerlerin açilmasi istenerek arama yapilamaz.

Özel Güvenlik ve Arama

Özel güvenlik; kisilerin devletten bagimsiz olarak özel mülkiyetlerini korumak istemeleri dogrultusunda ortaya çikan geçmisten günümüze kadar gelen bir kavramdir. Özel güvenlik yetki alanlari gün geçtikçe artirilmaktadir. Günümüzde Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun (ÖGHK) ve ilgili yönetmelikler ile özel güvenliklerin yetkileri ve haklari düzenlenmistir.

Kamu gücünü kullanarak PVSK kapsaminda önleme aramalarini kolluk kuvvetlerinin yapmakla yetkili ve kural olarak hakim kararinin gerekli oldugunu belirtmistik. Bu yetki farkli bir düzenleme ile Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 7. maddesinde özel güvenliklere de verilmistir. Maddeye göre; toplanti, konser, spor müsabakasi, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düg?ün törenlerinde, hava meydani, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulas?im tesislerinde duyarli kapidan geçirme, bu kis?ilerin üstlerini dedektörle arama, es?yalari X-ray cihazindan veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme ile sinirli olacak sekilde arama yapabilir.

Özel Güvenlik Yönetmeligi'nin aksine, ÖGHK ile özel güvenliklerin elle üst aramasi yapmasi düzenlenmemistir. Özel Güvenlik Yönetmeligi madde 14 ile bazi hallerde özel güvenligin elle üst aramasi yapmasina imkan taninmistir. Ancak, bu yönetmelik hem ÖGHK'a aykiri, hem de temel haklarin ancak kanunla sinirlandirilabilecegi kuralina aykiri oldugu için özel güvenliklere yönetmelikle verilen bu yetki hukuka aykiri bir yetkidir. Bu nedenle, özel güvenliklerin elle üst aramasi yapma yetkisinin bulunmamaktadir.

Kanun'da sayilan mekanlarda ve özel mülkiyete konu olan yerlerde; özel güvenlik görevlileri elle arama yapamayacaklarsa da, yapilan teknik cihazlarla arama yetkisine sahiptirler. Arama yetkisinin yaninda sinirli olarak sayilan, ÖGHK madde 7 ile toplu ulasim yerlerinde, toplanti, konser, dügün gibi toplu etkinliklerde kimlik sorma yetkisi düzenlenmistir. Bu maddeden de anlasilacagi üzere, kimlik sorma yetkisi belirtilen yerler ile sinirlidir ve belirtilenlerin disanda kalan yerlerde özel güvenlikler kimlik sormakla yetkili degildir.

Bu nedenle, üniversiteler madde kapsamina girmemekte ve giriste özel güvenliklerin kimlik sormasi yetkileri disindadir. Plazalara girislerde de kimlik kartlarinin ve bilgilerinin alinmasi hem yetki kapsami disindadir, hem de ölçüsüzdür. Yine ayni maddenin 1. fikrasinin d bendi ile de güvenlik görevlilerine adli kolluk kapsaminda arama yetkisi verilmistir.

Kisiler bu arama faaliyetlerine riza göstermeme haklari bulunmaktadir. Ancak, riza göstermemeleri halinde özel güvenligin kontrol ettigi o alana girmeleri mümkün olmayacaktir. Özel mülkiyete konu olmayan kisinin erisebilmesinin zorunlu oldugu alanlarda kisinin özgür iradesiyle riza göstermesi mümkün degildir. Bu yerlerde gerçeklestirilen arama temel hak ve özgürlüklerin ihlaline sebep olacaktir.

Örnegin, özel mülkiyete konu olan alisveris merkezleri ve plazalar kisinin erismesinde zorunlulugun bulundugu alanlar degildir ve kisinin rizasi etkilenmemektedir. Bu nedenledir ki; demokratik toplum düzeni için gerekliyse, ölçülüyse ve usulüne uygun yapiliyorsa yapilan arama hukuku uygun olacaktir. Devletin kolluk faaliyetini yürütürken modern devletin egemenlik kavramiyla baglantili olan kamu gücünü kullandigini söylemistik. Devlet bu gücünü özel güvenliklere kismen devretmistir.

Devletin kendisinin saglamakla yükümlü oldugu kamu düzenini özel sirketlere devretmesinde artan güvenlik ihtiyaci sebebiyle polislerin yeterli gelmemesi, alisveris merkezi gibi kitlesel özel mülkiyetlerin artisi gibi faktörlerin etkili oldugu savunulmaktadir.4 Doktrinde, Anayasa madde 128 ile kamu hizmetlerinin gerektirdigi asli ve sürekli edimlerini kendisinin yerine getirmesi gerektigini savunarak kamu gücünün özel güvenlikler araciliyla yürütülmesini Anayasa'ya aykiri oldugunu kabul eden görüsler bulunmaktadir. Bu görüsün aksi olarak kolluk faaliyetinin devrinde Anayasa'da bir kisitlama olmadigi ve idarenin izin ve denetimi altinda kollugunda devredilebilecegi, bu nedenle; özel güvenlikler ile ilgili olan düzenlemlerin Anayasa'ya aykiri olmadigi savunulmaktadir.5

Devlet kolluk faaliyetini özel güvenliklere devredebilir; ancak, bu devletin güvenlik ihtiyaçlari, devletin kolluk faaliyetinde toplum karsisindaki konumu gibi faktörler dikkate alinarak belirli alanlarla sinirli olmali ve yetkiler genisletilmemelidir.


Kaynakça

  • SEVINÇ Betül, Türk Hukukunda Idari Kolluk Yetkisinin Özel Hukuk Kisilerine Devri, Yüksek Lisan Tezi, Istanbul, 2018.
  • YILDIZ Serife, Idari Faaliyetlerin Devri Baglaminda Özel Güvenlik, Doktora Tezi, Eskisehir, 2009.
  • ÜNVER Yener, HAKERI Hakan, Ceza Muhakemesi Hukuku, 18. Baski, Adalet Yayinlari, Ankara, 2021.
  • SEVER Çigdem, Kamusal Faaliyetlerin Özel Kisilere Gördürülmesi: Özel Güvenlik ve Özel Saglik, Doktora Tezi, Ankara, 2013.

Kanun maddeleri için: (https://www.mevzuat.gov.tr/)


Referanslar

  • 1 SEVINÇ Betül, Türk Hukukunda Idari Kolluk Yetkisinin Özel Hukuk Kisilerine Devri, Yüksek Lisan Tezi, Istanbul, 2018, s. 1-3.
  • 2 ÜNVER Yener, HAKERI Hakan, Ceza Muhakemesi Hukuku, 18.Baski, 2018, Ankara s. 421,422.
  • 3 Yargitay Ceza Genel Kurulu – Esas: 2016/284 Karar: 2018/615 Tarih: 06.12.2018.
  • (https://barandogan.av.tr)
  • 4 SEVER Çigdem, Kamusal Faaliyetlerin Özel Kisilere Gördürülmesi: Özel Güvenlik ve Özel Saglik, Ankara ,2013, s, 207.
  • 5 SEVINÇ, s. 64.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More