KPMG Türkiye olarak, 2025 yılı itibarıyla Türkiye'nin yiyecek ve içecek sektörüne dair güncel makroekonomik gelişmeleri değerlendirdiğimiz yeni özet raporumuzu yayınladık.
Yüksek enflasyon, dalgalı döviz kurları ve artan finansman maliyetleri gibi etkenler sektör genelinde maliyet baskısını artırırken, hem üretici hem de tüketici tarafında önemli davranış değişimlerine neden oldu. Bu dinamik ortamda sektör paydaşlarına yol gösterecek öngörülerimizi derledik.
Sektör Dinamiklerinde Belirleyici Unsurlar
Enflasyonun Etkisi
Gıda ve alkolsüz içeceklerde %70'e yaklaşan yıllık enflasyon oranları, tüketici harcamalarında sadeleşmeye yol açtı. Gramaj azaltımı ve ekonomik ürün serileri öne çıkarken, markalar doğrudan zam yerine farklı fiyatlama stratejilerine yöneliyor.
Döviz Kuru ve İthal Girdi Bağımlılığı
İçecek ve paketli ürünlerde yüksek oranlı ithal girdi kullanımı nedeniyle, döviz kurundaki artış tedarik zinciri maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Kur riskine karşı hedge uygulayan firmalar öne çıkarken, yerli ürün vurgusu tüketici nezdinde pozitif algılanıyor.
Finansman ve Nakit Yönetimi
%100'e yaklaşan ticari kredi faiz oranları, firmaları POS teminatlı kredilere, dijital finansman çözümlerine ve siparişe dayalı üretim modeline yönlendirdi. Finansal esneklik, operasyonel sürdürülebilirlik için kritik bir unsur haline geldi.
Tahsilat Vadeleri
Özellikle zincir perakendecilerle çalışan firmalarda tahsilat süresi 100 günü aşarken, mikro-bayi ve peşin ödeme odaklı modeller sektörel dengeyi korumada stratejik önem kazandı.
Tüketici Davranışları Yeniden Şekilleniyor
2025 yılı itibarıyla tüketici profilinde şu eğilimler öne çıkıyor:
- Fiyat/performans dengesi odaklı tercih
- Yerli üretime yönelim
- Doğal ve katkısız içerik hassasiyeti
- Sürdürülebilir ambalajlara artan ilgi
- Kampanya ve sadakat sistemlerine bağlılık
- Markaların toplumsal duruşuna yönelik farkındalık
Bu eğilimler, hem ürün geliştirme hem de iletişim stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Dijital kanallara özel ürün paketleri, veri odaklı segmentasyon ve sosyal medya yorumlarının marka algısına etkisi artık daha belirleyici.
Risklerle Birlikte Yeniden Konumlanma Fırsatı
Makroekonomik baskıların artmasına rağmen, 2025 yılı aynı zamanda sektör oyuncuları için yeniden yapılanma ve stratejik konumlanma yılıdır. Finansal disiplini güçlendiren, operasyonel esnekliği artıran ve tüketici beklentilerine hızla uyum sağlayan firmalar sürdürülebilir büyüme avantajı elde edebilir.
Türkiye Yiyecek ve İçecek Sektörüne Makroekonomik Bakış
Detaylar için tıklayın!
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.