ARTICLE
10 July 2025

Türk İş Hukuku Kapsaminda Rekabet Yasaği

N
Nazali

Contributor

“Nazali is a law firm founded by Ersin Nazali, providing a wide range of legal services (consultancy and litigation in all areas of law) to its national and international clients, through its trustworthy and experienced legal team. There are thirteen partners, forty lawyers, four sworn financial advisors and ten certified public accountants working for Nazali. Our philosophy is quality in delivery, timely response and business minded approach.“
Rekabet yasağı sözleşmeleri işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki çalışma hayatında çalışma özgürlüğünü sınırlaması sebebiyle yasal sınırlar dahilinde kabul edilen ancak hem düzenleyen...
Turkey Employment and HR

ÖZET

Rekabet yasağı sözleşmeleri işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki çalışma hayatında çalışma özgürlüğünü sınırlaması sebebiyle yasal sınırlar dahilinde kabul edilen ancak hem düzenleyen hem de kabul eden taraflarca dikkatle değerlendirilmesi gereken maddi yükümlülükleri ciddi boyutlara ulaşan sözleşmelerdir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda özel düzenlemelere sahip rekabet yasağı sözleşmeleri hakim takdiri ile de sınırlandırılabilmektedir. Bu makalede genel nitelikleri itibarıyla rekabet yasağı ve bu yasakların sınırları inceleme konusu yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Rekabet Yasağı, İşçi, İşveren, Cezai Şart, Rekabet Yasağı Sözleşmesi.

GİRİŞ

Türk iş hukukunda, rekabet yasağı, işverenin ticari menfaatlerini korumak amacıyla işçiye belirli kısıtlamalar getiren önemli bir düzenlemedir. Bu yasağın amacı, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından, eski işvereniyle aynı alanda rekabet etmeyecek şekilde davranmasını sağlamaktır. Ancak işçinin özgürlüğünü aşırı şekilde kısıtlamamak için bu yasağın sınırları belirli şartlara ve hukuki çerçevelere dayanarak çizilmiştir. Bu makalede, Türk iş hukukunda rekabet yasağının genel çerçevesi, uygulanabilirlik koşulları ve işçi ile işveren arasındaki hukuki ilişkilerdeki rolü ele alınacaktır.

  • Rekabet ve Rekabet Yasağı

Rekabet kavramının, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılmıştır. İlgili Kanun'da rekabet, mal ve hizmet piyasalarındaki teşebbüsler arasında özgürce ekonomik kararlar verilebilmesini sağlayan yarış şeklinde tanımlanmıştır. Türk Hukukunda rekabet, çeşitli düzenlemelerle korunmaktadır. Rekabetin korunması hem bireysel hem de toplumsal menfaatler açısından önemlidir. Bu bağlamda, rekabet, bireylerin, işletmelerin ve devletin piyasalarda adil bir rekabet ortamı oluşturma yükümlülüğünü doğurur. Anayasa'nın 48. maddesinde yer alan "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir." düzenlemesi, rekabetin aynı zamanda bir hak olduğunu vurgular.

Rekabet yasağı, belirli bir konu ve alanda faaliyet gösterme yasağını ifade eder. Rekabet, Anayasa tarafından güvence altına alınan temel bir hak olmakla birlikte, bazı durumlarda bu hakkın kullanımı sınırlanabilir ve yasaklanabilir.1

Rekabet yasağı, özellikle iş hukukunda, işverenin iş ilişkisinde elde ettiği gizli bilgilerin, ticari sırların veya müşteri ilişkilerinin kötüye kullanılmasını engellemeyi amaçlayan bir düzenlemedir. Esasen isçinin iş sözleşmesi devam ederken yahut iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından eski işvereniyle rekabetten kaçınmasıdır. İşçi, işverenine karşı sadakat borcu çerçevesinde, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da belirli faaliyetleri gerçekleştirememekle yükümlüdür. Bu düzenleme, Türk Borçlar Kanunu'nun 396. maddesinde açıkça belirtilmiştir ve işçinin iş ilişkisi sırasında öğrendiği iş sırlarını ifşa etmemesi gerektiğini ifade eder. Ancak iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı kaydı ile, işçi yalnızca sadakat borcunu değil işverenle rekabet etmeme yükümlülüğünü de yerine getirmek zorundadır. Bu türden bir rekabet yasağı, işçinin işten ayrıldıktan sonra belirli bir süre boyunca işverenin faaliyetleri ile rekabet etmeyi yasaklar.2

Rekabet yasağı, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından eski işvereniyle rekabet etmeme yükümlülüğünü ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'nun 396. maddesi, işçiye sadakat borcu yükler ve bu borç kapsamında işçinin, işverenin ticari sırlarını ve müşteri bilgilerini ifşa etmemesi gerektiği belirtilir. Bu yükümlülük, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da devam edebilir. Rekabet yasağının geçerli olabilmesi için yazılı bir sözleşme gereklidir ve işçi, bu sözleşme kapsamında belirli bir süre boyunca işvereniyle aynı sektörde veya coğrafi bölgede rekabet etmeme yükümlülüğüne girer.

Rekabet yasağı, işverenin ticari menfaatlerini korurken işçinin çalışma özgürlüğünü aşırı derecede kısıtlamamalıdır. Bu düzenleme, işverenin gizli bilgilerini ve rekabet avantajlarını korumak için kritik bir önlem olarak kabul edilir. Ancak bu yasağın geçerliliği için işçinin açıkça bilgilendirilmesi ve anlaşmanın şeffaf bir şekilde yapılması gerekir. Rekabet yasağının sadece işçi lehine düzenlemelerle sınırlı olması, işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye sokmamak adına kanun koyucu tarafından önemli bir denetim altına alınır. Bu şekilde, işverenin menfaatleri korunurken, işçinin hakları da gözetilmektedir.

  • Rekabet Yasağı ile Korunan Menfaatler

Türk iş hukukunda, rekabet yasağı sözleşmeleri işverenin haklı menfaatlerini korumayı amaçlarken, aynı zamanda işçinin çalışma özgürlüğü ile ekonomik piyasanın dengesini sağlamak adına belirli sınırlarla düzenlenmiştir. Bu bağlamda, rekabet yasağı ile korunmak istenen üç temel menfaat bulunur: işverenin haklı menfaati, işçinin çalışma özgürlüğü ve ekonomik piyasanın korunması.

İlk olarak, işverenin menfaati, rekabet yasağının öncelikli amacıdır. İşveren, ticari sırlarını, müşteri portföyünü, üretim yöntemlerini ve know-how gibi stratejik bilgilerini korumak ister. Bu tür bilgiler, işverenin rekabet gücünü belirleyen unsurlardır ve bu bilgilerin rakipler tarafından kullanılmasını engellemek amacıyla rekabet yasağına başvurulur. Ayrıca işverenin yaptığı Ar-Ge yatırımlarının korunması da bu yasağın önemli bir gerekçesidir. Rekabet yasağı sayesinde, işverenin gayri maddi malvarlıkları ve iş süreçleri korunur, böylece ticari faaliyetlerin sürekliliği sağlanmış olur.3

İkinci olarak, işçinin çalışma özgürlüğü de korunması gereken bir menfaattir. Rekabet yasağı, işçilerin serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde iş bulma ve çalışma haklarını sınırlayabilmektedir. Anayasada belirtilen çalışma özgürlüğü hakkı göz önünde bulundurularak işçinin aşırı ve keyfi rekabet yasağından korunması amaçlanır. İşçinin ekonomik geleceğini tehlikeye atacak şekilde uygulanan yasakların önüne geçilmesi, hukuki denetimle sağlanır.4 Bu nedenle, rekabet yasağının sınırları, işçinin iş ilişkisi süresiyle ve çalıştığı işyeri ile sınırlı tutulur.

Son olarak, ekonomik piyasanın korunması da rekabet yasağının bir başka önemli amacı olarak karşımıza çıkar. Rekabet, serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı işlemesi için temel bir unsurdur ve işçilerin rekabet etmelerinin engellenmesi, tüketiciye daha kaliteli ve uygun fiyatlarla ürün ve hizmet sunulmasını sağlar. Rekabet yasağı, ekonomik piyasanın dürüstlük kurallarına uygun şekilde işlemesine olanak tanır ve toplumun genel refahını artıracak şekilde piyasa dengesini sağlar.5

Bu üç menfaat arasında denge kurularak, rekabet yasağının hukuki sınırları belirlenmiş ve her bir tarafın hakları korunmak istenmiştir. İşverenin ticari menfaatlerinin korunması, işçinin çalışma özgürlüğüne aşırı kısıtlamalar getirmemek ve ekonomik piyasanın düzenli işlemesini sağlamak adına rekabet yasağı sözleşmelerinde emredici hükümlerle sınırlamalar getirilmiştir. Böylece Türk iş hukukunda rekabet yasağının, taraflar arasındaki adaletli bir dengeyi gözeterek uygulanması sağlanmaktadır.

  • İş Sözleşmesi Kapsamında Rekabet Etmeme ve Rekabet Etmeme Sözleşmeleri

Türk iş hukuku kapsamında işçinin rekabet etmeme borcu, hem iş sözleşmesinin devamı süresince hem de sözleşmenin sona ermesini takiben ayrı ayrı düzenlemeler altında değerlendirilir. İşçinin rekabet etmeme yükümlülüğünün kaynağı, sözleşmenin varlığı süresince işçinin işverene karşı sahip olduğu sadakat borcudur. İş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönem için ise rekabet yasağı ancak yazılı bir anlaşma veya iş sözleşmesine konulmuş bir hükümle mümkün hale gelir.6

İş sözleşmesi süresince işçi, sadakat borcunun gereği olarak, işverenle rekabet teşkil eden faaliyetlerden kaçınmakla yükümlüdür. Bu kapsamda işçi kendi adına işverene rakip bir işletme açamaz, işverene rakip başka bir işletmede çalışamaz veya rakip şirketlerde ortaklık ilişkisi içerisine giremez.7

İş sözleşmesi sona erdikten sonra ise rekabet yasağı yükümlülüğü işçinin ekonomik geleceğini kısıtlayıcı sonuçlar doğurabileceğinden, sınırlı ve net bir şekilde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 444. maddesi rekabet yasağına tabi faaliyetleri örnekleme yöntemi ile saymış olup işçinin kendi adına rakip bir işletme açması, rakip bir işletmede çalışması ya da rakip işletmeyle başka türden menfaat ilişkisi içerisine girmesi rekabet yasağının kapsamına alınmıştır.8

İşçinin Kendi Hesabına Rakip İşletme Açması: İşçinin kendi adına ve hesabına rakip bir işletme açması, doğrudan rekabet oluşturur ve yasaktır. Burada sadece doğrudan kendi hesabına değil işçinin başkası hesabına fakat kendi adına hareket etmesi halinde de yasağın ihlâl edilmiş sayılması gerekir. Böyle bir durum yasağın dolanılması olarak yorumlanmakta oluphâkim tarafından somut olayın özelliklerine göre rekabet yasağının ihlâl edildiği değerlendirmesi yapılmalıdır.9 İşçinin Rakip İşletmede Çalışması: İş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rakip bir işletmede çalışması durumu sıkça karşılaşılan ihlâl şeklidir. "Çalışma" kavramı sadece iş akdiyle sınırlı tutulmamalı, acentelik, müşavirlik gibi işverenin menfaatine olabilecek tüm faaliyetleri kapsayacak şekilde geniş yorumlanmalıdır.10 Ancak hatır için kısa süreli yapılan yardımlar bu yasağın dışındadır; burada faaliyetin süresi, karşılık durumu ve eski işverenin işletmesi üzerindeki etkisi değerlendirme ölçütleri olarak kullanılmalıdır.11

İşçinin Rakip İşletme ile Başka Türden Menfaat İlişkisine Girmesi: Bu kapsamda önemli olan, işçinin doğrudan ya da dolaylı olarak rakip işletmenin faaliyetlerine etki edebilme olasılığıdır. Kâra ve zarara ortak olmak, şirkette iş sırlarını kullanabileceği bir pozisyona gelmek, şirketi finansal olarak desteklemek ya da teknik konularda danışmanlık yapmak gibi faaliyetler yasağın ihlâli kapsamında değerlendirilir.12 Bu konu Yargıtay içtihatlarında da ele alınmıştır. İşçinin eski işverenin müşteri portföyünde bulunan rakip bir şirkette çalışması rekabet yasağı ihlâli olarak değerlendirilmiş ve bu durumun işverenin ekonomik çıkarlarına doğrudan etkisi vurgulanmıştır.13

İşçinin Rakip Müesseseye Ortak veya Başka Bir Sıfatla İlgili Olması: Rakip işletmeye ortak olmak veya başka bir sıfatla ilişkili olmak, işletmenin faaliyetlerine etkili olunabilecek durumlarda yasağın ihlâli anlamına gelir. İşçinin sadece işletmenin hisselerine sahip olması, rekabet yasağı kapsamına girmez; ancak hisse sahipliğinin şirket yönetimine etkili olma durumunu doğurması halinde yasak kapsamına girer.14 Ayrıca işçinin teknik bilgi transferi veya know-how sözleşmesi yoluyla danışmanlık yapması da bu kapsamda yasaktır.15

Özetle, rekabet yasağı sözleşmeleri, işverenin ticari menfaatlerini korurken işçinin çalışma özgürlüğünü aşırı sınırlamamalı; yasak açık, belirli ve ölçülü biçimde düzenlenmelidir. Bu ilkeler doğrultusunda yasağın kapsamının belirlenmesi ve yorumlanması gerekir.

  • Geçerlilik Şartları

Türk iş hukuku kapsamında, iş ilişkisi devam ederken ve iş sözleşmesi sona erdikten sonra eski işveren ile rekabet edilmesini engellemek üzere düzenlenen rekabet etmeme sözleşmeleri, hem işverenin ekonomik menfaatlerini koruma hem de işçinin çalışma özgürlüğünü güvence altına alma amacını taşır. Bu sözleşmelerin geçerliliği, kanun koyucu tarafından belirli şartlara bağlanmıştır.

İş ilişkisi devam ederken rekabet yasağı, işçinin sadakat borcundan doğan ve iş sözleşmesinin doğrudan bir parçası olarak kabul edilen bir yükümlülüktür. Bu dönemde işçi, işverenin faaliyet gösterdiği alanlarda kendi adına veya üçüncü kişiler adına rekabete girişemez; aksi halde işveren haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir ve uğradığı zararların tazminini talep edebilir (TBK m.396/3).

İş sözleşmesi sona erdikten sonraki rekabet yasağı için ise ayrıca bir rekabet etmeme sözleş mesi yapılması gerekmektedir. Bu sözleşmenin geçerli olması için öncelikle yazılı şekilde yapılması zorunludur (Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.444/1). Yazılılık şartı adi yazılı şekil olup tarafların yükümlülükleri ve sözleşmenin kapsamı açıkça belirtilmelidir.16

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için işçinin fiil ehliyetine sahip olması şarttır; işçi sözleşme anında ayırt etme gücüne sahip, reşit ve kısıtlı olmamalıdır.17

Geçerlilik için bir diğer önemli koşul, rekabet yasağı sözleşmesinin, işçinin iş ilişkisi sırasında edindiği müşteri çevresi, işverenin üretim sırları veya işin niteliğine dair bilgileri kullanarak işverene önemli zarar verebilecek konumda olmasıdır (TBK m.444/2). Yargıtay kararlarına göre, zararın gerçekleşmiş olması gerekli olmayıp gerçekleşme ihtimâli yeterlidir.18 İşçinin görev tanımı ve işletmedeki konumu bu değerlendirmede kritik önem taşır.

Rekabet yasağı sözleşmesi işçinin ekonomik geleceğini haksız bir biçimde kısıtlamamalı; kapsamı, süresi ve coğrafi sınırları açısından makul ve ölçülü olmalıdır (TBK m.445). Genellikle yasağın süresi iki yılı aşmamalı ve belirli bir coğrafi bölgeyle sınırlanmalıdır.19 Yargıtay, rekabet yasağının süresinin ve coğrafi sınırının somut olayın özelliklerine ve sektör koşullarına göre belirlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.20

İşçinin sözleşmeden önceki çalışma hayatı, mesleki bilgi birikimi ve gelecekteki iş bulma olanakları da yasağın ölçülülüğü değerlendirilirken dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda işçinin önceki deneyim ve yetkinliklerini kullanarak benzer işleri başka bir yerde yapma olanağı kısıtlanmamalıdır; aksi halde sözleşmenin ölçüsüz olduğu kabul edilir ve geçersiz sayılır.21

Ayrıca rekabet yasağının karşılığında işçiye uygun bir ekonomik menfaat sağlanması gerekebilir. Bu, özellikle yasağın uzun veya geniş kapsamlı olduğu durumlarda söz konusudur. İşçiye hiç karşılık verilmemesi durumunda, sözleşmenin geçersiz sayılması olasılığı artmaktadır.

İş sözleşmesinin geçersiz olması halinde, rekabet yasağı sözleşmesi de genellikle geçersiz olur. Bunun nedeni, rekabet yasağı sözleşmesinin temelinde geçerli bir iş ilişkisinin bulunması gerekliliğidir. Dolayısıyla iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren hükümsüzse, rekabet yasağı sözleşmesi de geçerliliğini yitirir.22

  • Rekabet Yasağının Sınırlandırılması

Rekabet yasağı sözleşmeleri, işçinin Anayasa'yla korunan çalışma ve sözleşme hürriyetini kısıtlamakta aynı zamanda ekonomik geleceğini etkilemektedir. İşverenin korunmaya muhtaç menfaatinin varlığı sebebiyle rekabet engellemelerinin gereklilikleri işçinin menfaatlerini orantısız ve gereksiz ölçüde kısıtlamamalıdır.

Şüphesiz taraflar rekabet yasağına ilişkin koşulları sözleşme serbestisiyle belirleyebilecekleri gibi işçinin işveren karşısındaki konumu ve müzakere imkânının kısıtlı olması sebebiyle TBK 445 rekabet yasağının üst sınırları niteliğinde düzenlemeler getirmiştir.

  • Süre Bakımından

İşverenlere iş ilişkisi sona eren işçilerin sonraki çalışma hayatlarına müdahale imkânı veren rekabet yasağı sözleşmeleri süre bakımından kı sıtlanmadığı takdirde işçinin ekonomik mahvına sebebiyet verebilecektir. Aynı zamanda uzun sürelerle geçerli sayılacak bir rekabet yasağı anlayışı çalışma hakkının engellenmesinin yanında hakkaniyete de aykırı olacaktır.23

818 sayılı Borçlar Kanunu'nda rekabet yasağı sözleşmelerinde süre sınırı düzenlenmemiş ancak yine de rekabet yasağına ilişkin süre sınırı yargı kararlarıyla getirilmeye çalışılmıştı.24 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.445/I uyarınca rekabet yasağı özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamayacaktır.

Doktrinde, yasada belirtilen iki yıllık sürenin dahi somut olayın durumuna göre düşürülebileceği tartışılmaktadır.25 Ayrıca belirtmek gerekir ki iki yıllık süreyi aşan durumlar için de rekabet yasağı düzenlemesinin özel durum ve koşullar durumunda mümkün olduğu yasa düzenlemesidir. Ancak yasada özel durum ve koşuldan ne anlaşılması gerektiğine dair net bir ifade bulunmamaktadır. Uyuşmazlık durumunda özel durum ve koşulların ne olduğu konusunda yargının takdir yetkisini kullanması gerekecektir. Nitekim doktrinde de üst düzey yöneticiler için somut duruma göre iki yılı aşan süre için rekabet yasağı düzenlemesi gerektirilebileceği tartışılmaktadır. Yine de bu durumun istisna nitelikte olduğunun ve özel durum ve koşula ilişkin şartların bu iddiayı ileri süren kişi tarafından ispatlanması gerektiğinin belirtilmesi gerekmektedir.

  • Yer Bakımından

Rekabet yasağının yer bakımından sınırlanması coğrafi olarak çalışmanın engellemesi anlamına gelmektedir. İşverenin faaliyet gösterdiği alan ve bölge dışında korunmaya değer bir menfaatinin bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir.26

Yer bakımından sınır olarak gösterilecek alan işverenin faaliyet alanı ve yürüttüğü işin niteliğine göre değişiklik göstermekle birlikte bölge, il, ilçe gibi belirlenebilir alanlar olarak sınır koyulması uygun olacaktır.27 Bu noktada yer bakımından sınırlamayı, sadece coğrafi bölgenin ismini yazmaktan ibaret değil çalışanın menfaatini kısıtlamayacak nitelikte olup olmadığı bakımından değerlendirmek gerekmektedir. Nitekim Yargıtay da rekabet yasağının geçerli olacağı yerin "Türkiye Cumhuriyeti" olarak belirtilmesini kabul etmemiş ve bu düzenlemeyi aşırı nitelikte rekabet yasağı olarak kabul etmiştir.28 Ancak Yargıtay istisnai olarak çalışma hayatının çoğunu yurtdışında geçiren yabancı uyruklu çalışanlar için ülke sınırıyla rekabet yasağının belirlenmesinin mümkün olacağını kabul etmektedir.29

Doktrinde işveren faaliyetinin ülke sınırını aşan bir noktada olması ve faaliyet sahasının uluslararası düzlemde olması durumunda rekabet yasağının ülke sınırı dışında da yapılabileceği şeklinde görüşler mevcuttur. 30

  • Konu Bakımından

Rekabet yasağı ile yasaklanabilecek faaliyet konu bakımından işverenin iştigal alanında yer alan bir iş alanı olmalıdır.31 Aksi halde işverenin rekabet yasağı sözleşmesi imzalamasında bir menfaati bulunduğu kabul edilemez.

İşverenin iştigal alanının birden çok olması durumunda ise işçinin belirsiz şekilde tüm faaliyet alanlarından yasaklanmasının yine işçinin çalışma hürriyetinin orantısız olarak kısıtlanması anlamına geleceği unutulmamalıdır. 32

  • Rekabet Yasağındaki Sınırlara Hakimin Takdir Yetkisi

TBK m.445'te yer alan sınırlamalara aykırı davranılması halinde doğrudan rekabet yasağının geçersiz olduğundan söz edilemeyecektir. Zira TBK m. 445/2 uyarınca "Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir."

İfade etmek gerekir ki hakimin takdir yetkisinin düzenlendiği fıkra aşırı nitelikteki rekabet yasağına ilişkin getirilmiş olup rekabet yasağının genel niteliklerine aykırılığın hakim müdahalesi ile tamamlanması mümkün değildir.

Yine uygulamada yargının rekabet yasağında kararlaştırılan cezai bedeli indirmesi de sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

  • Rekabet Yasağına Aykırılık

TBK m. 446'da düzenlenen aykırılık yaptırımlarından ilki, işverenin zararının tazminidir. İşveren, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığını ve bunun sonucunda zararı oluştuğunu ispat ettiği noktada oluşan zararın tazminini talep etme hakkına sahip olacaktır. 33

İfade etmek gerekir ki zarar ispatının mümkün olmadığı veya zor olduğu noktada işveren TBK m. 446/2 uyarınca sözleşmede mevcut olması halinde cezai şartı da talep edebilecektir. Bu noktada işveren tarafından cezai şartın talep edilebilmesi için rekabet yasağına aykırı davranışın ispatlanması yeterli olup herhangi bir zarar ispatı önemli değildir. Cezai şarta ilişkin aşırı yararlanma içeren düzenlemeler ise TBK m.182/3 uyarınca hakim takdiri ile indirilebilmektedir.

İşverenin rekabet yasağına aykırılık durumunda başvurabileceği diğer bir yol ise TBK m.446/3 uyarınca yasağa aykırı davranışa son verilmesini isteme hakkıdır. 34

  • Rekabet Yasağı Sözleşmelerinin Sona Ermesi

Rekabet yasağına ilişkin sözleşmeler niteliği itibarıyla TBK anlamında genel hükümlere tabii bir sözleşme olduğundan genel sözleşme sona ermesi hükümleri uyarınca sona erebilir. Bu noktada işverenin sözleşmeden vazgeçmesi, sözleşme süresinin sona ermesi, tarafların karşılıklı iradeleri ile sözleşmeyi sona erdirmesi durumlarında rekabet yasağının sona erdiği kabul edilir.

Ayrıca özgü niteliği gereği TBK 447. madde rekabet yasağı sözleşmelerinin özel sona erme durumlarını düzenlemiştir. İlgili düzenlemeye göre işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının kalmaması ya da haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde rekabet yasağı sözleşmesinin de sona ereceği düzenlenmiştir.

SONUÇ

Sonuç olarak, Türk iş hukukunda rekabet yasağı hem işverenin meşru ticari menfaatlerini koruyan hem de işçinin anayasal çalışma özgürlüğünü gözeten hassas bir denge mekanizmasıdır. Yazılı şekil, süre, coğrafî sınır ve konu bakımından ölçülülük ilkeleriyle çerçevelenen bu yasağın amacı, işçi‐işveren ilişkisi sona erdikten sonra dahi tarafların hakkaniyete uygun biçimde korunmasını sağlamaktır. Makalede ortaya koyulduğu üzere, rekabet yasağı sözleşmeleri; işverenin gizli bilgilerini, müşteri çevresini ve rekabet avantajını güvence altına alırken, işçinin ekonomik geleceğini de makul şekilde sınırlandırmalıdır. Ölçüsüz veya belirsiz yasaklar hâkim müdahalesiyle daraltılabilir; işverenin korunmaya değer menfaati kalmadığında ise yasağın kendiliğinden sona ermesi mümkündür. Böylece rekabet yasağı, tarafların hak ve menfaatlerini dengeli biçimde gözeten, serbest piyasanın dürüstlük kuralına uygun işlemesine katkıda bulunan işlevsel bir hukuk kurumuna dönüşür.

Footnotes

1 DEMİR A., Hukuki Terimler Sözlüğü, Ankara, Astana Yayınları, 2017, s. 963.

2 SÜZEK S., "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu", İÜHFM, C. LXXII, S. 2, 2014, s. 457-468

3 ALTAY S., Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi C.14 S.3 2008 s.171 ; BAŞKAN Ş. Esra, "6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümleri Çerçevesinde Rekabet Yasağı Sözleşmesi", Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S.2(2), (2012), s. 117;.

4 UŞAN, M. F., İş Hukukunda İş Sırrının Korunması, Ankara, 2003, s.235 (İş Sırrı)

5 YENİSEY K., 'İşçinin Sözleşme Sonrası Ticari Sırları Saklama Yükümlülüğü', Prof. Dr. Devrim Ulucan'a Armağan, İstanbul: Legal Kitabevı, 2008, s.404.

6 SÜZEK, S "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu, s.457-467

7 MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi/ASTARLI, Muhittin/ BAYSAL, Ulaşİş Hukuku Ders Kitabı, Cilt 1: Bireysel İş Hukuku, Ankara Gözden Geçirilmiş 3. Bası., 2012, s.368; UŞAN, M. F., İş Hukukunda İş Sırrının Korunması, Ankara, 2003, s.45. (İş Sırrı)

8 SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, s.29 (Rekabet Yasağı)

9 ALTAY, S., Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi Cilt:14 Sayı:3, İstanbul, 2008, s.194; UŞAN, M. F., İş Hukukunda İş Sırrının Korunması, Ankara, 2003, s.235 (İş Sırrı); DOĞAN S., İşçinin Rekabet Yasağı-İş Sırrının Korunması, Genişletilmiş 2. Bası, Ankara, 2019, s.134).

10 SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, s.32 (Rekabet Yasağı); UŞAN, M. F., İş Hukukunda İş Sırrının Korunması, Ankara, 2003, s.235 (İş Sırrı)

11 SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, s.32 (Rekabet Yasağı)

12 ALTAY, S., Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi Cilt:14 Sayı:3, İstanbul, 2008, s.196

13 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 13.10.2011, 40014/37170 (Çevrimiçi), https://www.sinerjimevzuat.com.tr, 20.08.2016.

14 DOĞAN S., İşçinin Rekabet Yasağı-İş Sırrının Korunması, Genişletilmiş 2. Bası, Ankara 2019. s.24; SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, s.29-31 (Rekabet Yasağı); ALTAY, S., Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi Cilt:14 Sayı:3, İstanbul, 2008, s.195

15 SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, sf.19-20, s.32 (Rekabet Yasağı); UŞAN, M. F., İş Hukukunda İş Sırrının Korunması, Ankara, 2003, s.255, (İş Sırrı)

16 SÜZEK, S., "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu", İÜHFM, C. LXXII, S. 2, 2014, s.457-468

17 TUNCAY, A. Can, "Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları (Bir Yargıtay Kararı Üzerine)", Prof. Dr. Turhan Esener'e Armağan Cilt 1, İKÜHFD Özel Sayısı, C.15, S.11, Ankara, 2016, s.483 (Rekabet Yasağı); SOYER, M. P., Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Ankara, 1994, s.44 (Rekabet Yasağı)

18 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 04.10.2018, 2016/14678 E., 2018/6032 K.

19 SULU, Muhammed, "Rekabet Yasağı Sözleşmeleri", MÜHF - HAD, C.22, S.2, İstanbul, 2016, s.583; SÜZEK, S., "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu", İÜHFM, C. LXXII, S. 2, 2014, s.460

20 Yarg. 11. HD. 30.03.2016, E.2015/8396, K.2016/3470, www.lexpera.com, erişim tarihi:09.01.2020. Aynı yönde bkz. Yarg. 11. HD. 22.02.2016, E.2015/7354, K.2016/1838, www.lexpera.com, erişim tarihi:09.01.2020. Yakın tarihli bir yerel mahkeme kararında ise "... Sözleşmedeki rekabet yasağı kaydı işçiye (davalıya) yer yönünden bir sınırlama getirmemektedir. Kural olarak rekabet yasağı sözleşmesinin belli bir coğrafi alan ile sınırlı şekilde kurulması gerekir. Burada amaç işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmemektedir. Ancak rekabet yasağı sözleşmesinin yer yönünden bir sınırlama içermemesinin yaptırımı sözleşmenin geçersiz sayılması değildir. TBK m.445/2 ile Hakime tanınan yetki gereği, bu tür kayıtların geçersiz sayılması yerine sınırlı şekilde uygulanması mümkündür. Davalının çalıştığı her iki işyeri aynı il sınırları içerisindedir. ... rekabet yasağı sözleşmesi yer yönünden bir sınırlama içermiyor olsa da birbirlerine bu kadar yakın iki işyerinde çalışmış olan davalının sözleşmede yer yönünden sınırlama olmadığından bahisle rekabet yasağı sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmesi TMK m.2'de düzenlenen dürüstlük kuralı uygun bulunmamaktadır." gerekçesiyle ilgili rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğuna hükmedilmiştir. Bkz. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 26.09.2019, E.2015/1091 K.2019/978, www.lexpera.com, erişim tarihi:15.08.2020. Karş. İstanbul BAM 28. HD., 08.02.2018, E.2017/2046, K.2018/192, www.lexpera.com, erişim tarihi:17.08.2020.

21 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 28.03.2013, 2010/25792 E., 2013/10539 K.

22 SÜZEK S., "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu", s.465

23 ÇELİK, N. CANİKLİOĞLU, N. CANBOLAT, T. ÖZKARACA, E. İş Hukuku Dersleri. s. 330.

24 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E: 2009/1286, K: 2011/3918, T: 18.2.2011 "Süre konusunda da en fazla bir ya da birkaç yılı aşmayacak şekilde rekabet yasağı öngörülebilir. Aksi durum işçinin ekonomik anlamda yıkımına sebep olabilecektir."

25 EKMEKÇİ, Ö. YİĞİT, E.. Bireysel İş Hukuku, Güncellenmiş 5. Baskı, İstanbul, Oniki Levha Yayınları, 2023, s.397

26 ÇELİK, N. CANİKLİOĞLU, N. CANBOLAT, T. ÖZKARACA, E., a.g.e, s. 329

27 EKMEKÇİ, Ö. YİĞİT, E. a.g.e, s. 397; ÇELİK, N. CANİKLİOĞLU, N. CANBOLAT, T. ÖZKARACA, E.a.g.e s.. 329; TAŞKENT, S., KABAKCI, M., Rekabet Yasağı Sözleşmesi. Sicil İş Hukuku Dergisi, 2009, 16 s.31

28 Yargıtay 11. HD. T. 03.12.2020, E. 2019/2082, K. 2020/5672; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E: 1999/8262, K: 1999/12073, T: 06.7.1999 kazancı.com.tr T.T. 21.04.2025

29 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E: 2011/20759, K: 2013/19695, T: 26.6.2013 (kazancı.com.tr T.T. 21.04.2025

30 ÖKTEM S. "Rekabet Yasağı Sözleşmesi", Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s.167-195

31 ÇELİK, N. CANİKLİOĞLU, N. CANBOLAT, T. ÖZKARACA, E. a.g.e,, s. 331

32 ÇELİK, N. CANİKLİOĞLU, N. CANBOLAT, T. ÖZKARACA, E. a.g.e, s. 331;

33 EKMEKÇİ, Ö. YİĞİT, E.. a.g.e, s. 402

34 SÜZEK, S., "Yeni Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde İşçinin Rekabet Etmeme Borcu" s. 358

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More