I. SONA ERME SEBEPLERİ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'da ("TTK" veya "Kanun") sona erme ve tasfiye hükümleri madde 529 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup, sona erme sebepleri genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Buna göre, genel sona erme sebepleri aşağıda sıralanmaktadır:
- Esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesi: TTK m. 529/1-a uyarınca, anonim şirket esas sözleşmesinde belirtilmiş olan sürenin sona ermesi halinde ve aynı zamanda işlere fiilen devam etmemesi halinde esas sözleşmede öngörülen sürede anonim şirket sona erecektir. Buna göre, süresi sona eren anonim şirketlerin, işlere fiilen devam etmeleri halinde süresiz hale gelecekleri belirtilmiştir.
- İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesi: TTK. m. 529/1-b uyarınca anonim şirket esas sözleşmesinde belirtilmiş işletme konusunun elde edilmesi ya da bu konunun elde edilmesinin imkânsız hale gelmesi ortakların birleştiği temel nedenin ortadan kalkmasına neden olacağından, anonim şirketlerin sona erme sebeplerinden biri olarak düzenlenmiştir.
- Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi: TTK. m. 529/1-c uyarınca anonim şirket esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi hâlinde sona erme hali düzenlenmiştir. Bu duruma örnek olarak, bilançoların belli süreliğine zararda devam etmesi, sermayenin kaybı, ruhsat alınamaması veya yenilenememesi durumları verilebilir.
- Genel kurul kararı: TTK. m. 529/1-d uyarınca genel kurul toplantısı kararı ile anonim şirketin sona ermesine karar verilebilir. Bu durumda sona erme kararı sermayenin en az yüzde yetmiş beşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınabilir ve ilk toplantıda bu nisaba ulaşılamadığı takdirde izleyen toplantılarda da aynı nisap aranacağı düzenlenmiştir. Ayrıca fesih yetkisi genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılmıştır ve başka bir organa devredilmesi mümkün değildir.
- İflasa karar verilmesi: TTK m. 529/1-e maddesi uyarınca, anonim şirketler iflas kararı verilmesiyle herhangi bir organ veya makamın karar almasına yahut işlem yapmasına gerek olmaksızın derhal sona ererler.
- Kanunlarda öngörülen diğer hâller: TTK m. 529/1-f maddesi uyarınca, Kanunlarda öngörülen diğer hâllerin gerçekleşmesi durumunda da anonim şirketler sona ermektedir. TTK uyarınca düzenlenen diğer haller (i) m. 210/3 uyarınca kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde ve faaliyetlerde bulunma, (ii) m. 353 kuruluşta kanuna aykırılık teşkil edilmesi ve (iii) m. 376/2 sermayenin üçte ikisinin kaybedilmesi durumlarıdır.
Özel sona erme sebepleri ise aşağıda sıralanmaktadır:
- Organ Eksikliği ve Genel Kurulun Toplanamaması: TTK m. 530 uyarınca, uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut olmaması halinde veya genel kurulun toplanamaması halinde; pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirlemesini düzenlenmektedir. Mahkemece karar verilen bu süre içinde şirketteki durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verebilir. Kanun'da belirtilen uzun sürenin ne kadar olduğuna yer verilmemiş, değerlendirilmesi hâkimin takdirine bırakılmıştır.
- Haklı sebeplerle fesih: Haklı sebeple fesih, yeni bir azınlık hakkı oluşturularak ve yeni bir sona erme sebebi olarak TTK'da düzenlenmiştir. Buna göre, TTK m. 531 uyarınca, haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri tarafından, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilecekleri düzenlenmiştir. Mahkeme, fesih kararı verebileceği gibi fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.
II. TASFİYE
Anonim şirketlerde tasfiye, şirketin doğrudan sona ermesini değil, sona ermesine giren süreci ve ifade etmektedir. Tasfiye süreci gerekli prosedürlerin yerine getirilmesinin ardından şirket unvanının ilgili ticaret sicili müdürlüğünden silinmesi ile tamamlanmaktadır.
i. Tasfiyenin Etkileri:
- Tüzel Kişiliğin ve Organlarının Devamı: Tasfiye sürecine giren şirketlerin tüzel kişiliği doğrudan sona ermeyecektir, bu nedenle tüzel kişiliğin organlarının varlığı tasfiyenin yapılması için zorunlu olan işlemler kapsamında devam edecektir. Ayrıca tasfiyeye girilme sürecinin başlaması ile tasfiye işlemlerinde tasfiye memurları faaliyet gösterecektir.
- Unvan Değişikliği: TTK m. 533 uyarınca, tasfiye hâlindeki şirket, pay sahipleriyle olan ilişkileri de dâhil, tasfiye sonuna kadar ticaret unvanını "tasfiye hâlinde" ibaresi eklenmiş olarak kullanması gerekmektedir.
- Amaç Değişikliği: Anonim şirketler kanunen yasaklı olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu hakkında kurulabilse de tasfiye sürecine girilmesi halinde şirket amacında değişiklik meydana gelecektir. Tasfiye sürecine giren şirketin amacı tasfiye ve tüzel kişiliğin sonlandırılması işlemleri ile malvarlığının değerlendirilmesine ilişkin işlemler olacaktır.
ii. Tasfiye Memurunun Atanması
Anonim şirketlerin sona ermesi ile şirket tasfiye aşamasına girecek ve bu süreçte şirketin tasfiyesi ile ilgili yapılması gereken bir takım işlem ve işlemler ortaya çıkacaktır, bu işlemleri tasfiye memurları yürütecektir.
Tasfiye memurunun esas sözleşme, genel kurul kararı, kanuni veya mahkeme kararı ile atanması mümkündür. Buna göre, şirket esas sözleşmesinde kuruluşta veya kuruluştan sonra esas sözleşme değişikliği ile tasfiye memuru, niteliği ve/veya sayısı belirlenebilir. Ayrıca, şirket genel kurul kararı ile de tasfiye memuru atanması mümkündür. TTK m. 536 uyarınca, esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılabilir, bu durum kanuni atamayı ifade eder. Buna ek olarak, şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hâllerde tasfiye memuru mahkemece atanacaktır.
TTK uyarınca, tasfiye memurlarının pay sahiplerinden veya üçüncü kişilerden atanması mümkündür ve temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye'de bulunması şarttır.
iii. Tescil ve İlan
TTK m. 532 uyarınca, sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten doğması halinde, yönetim kurulu tarafından şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline sona ermenin tescil ve ilan ettirilmesi gerekmektedir.
İlân işlemi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yapılacaktır; buna ek olarak, şirket esas sözleşmesinde başka ilân şekilleri düzenlenmesi halinde ise bu yollarla da ilân yapılmalıdır. Belirtmek gerekir ki, sona erme sebebinin gerçekleştiği anda şirket sona erecektir bu nedenle, sona ermenin ticaret sicilinde tescili kurucu değil açıklayıcı nitelik taşımaktadır.
iv. Tasfiye Memurunun Yetkileri
TTK uyarınca tasfiye memurlarının şirketin tasfiyesi süresince başka bir ifade ile tüzel kişiliği sicilden silininceye kadar hukuki varlığını devam ettirdiği sürece, anonim şirketi temsil etme yetkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda tasfiye memurları, tasfiye ile ilgili konularda üçüncü şahıslar ve resmi makamlar karşısında şirket adına hareket ederek hak ve borçlar altına girmektedir.
TTK m. 539/2 uyarınca, üçüncü kişinin işlemin tasfiye amacının dışında olduğunu bildiği veya bilmemesinin mümkün olamayacağı ispat edilmedikçe, tasfiye memurlarının üçüncü kişilerle tasfiye amacı dışında yaptığı işlemlerin şirketi bağlayacağı düzenlenmiştir. Kanun'da ispat açısından tasfiyenin tescil ve ilan edilmesinin yeterli delil sayılmayacağı ayrıca belirtilmiştir.
Ayrıca TTK m. 539/1 uyarınca, tasfiye memurlarına Kanun ile tanınmış yetkiler devredilemez; ancak, belirli uygulama işlemlerinin yapılabilmesi için, tasfiye memurlarından biri diğerine veya üçüncü bir kişiye temsil yetkisi verebileceği düzenlenmiştir.
Temsil yetkisine ilişkin olarak TTK m. 539/3, tasfiye memurlarının birden fazla kişi olması halinde, aksi genel kurul kararında veya esas sözleşmede öngörülmemişse, işlemin geçerli olabilmesi için imzaya yetkili iki tasfiye memurunun şirket unvanı altında imza atmasının gerekliliği düzenlenmiştir.
v. Tasfiye İşleri
Tasfiye sürecinde yapılacak iş ve işlemler TTK'da "Tasfiye İşleri" başlığı altında m. 540. ile m. 546 arasında düzenlenmiştir.
Bu işlemler ticaret siciline ve gerekli kurumlara yapılacak bildirimler, tasfiye memuru tarafından ilk envanter ve bilançonun düzenlenmesi, ilk envanter ve bilançonun genel kurul tarafından onaylanması, tasfiye memurunun mal ve defterlere el koyulması, alacaklılara yapılacak bilgilendirme ve çağrı, tasfiyeye ilişkin ilave defterlerin tutulması, sürecin uzun sürmesi halinde finansal tabloların düzenlenmesi ve olağan genel kurul toplantısının yapılması, süregelen işlerin tamamlanması, şirket alacaklarının tahsili, gerekmesi halinde ödenmeyen pay bedellerinin tahsili, şirket aktiflerinin paraya çevrilmesi, tahsil edilen bedellerin bankaya tevdi edilmesi, şubelerin kapatılması, vergi işlemlerinin takibi, pay bedellerinin iadesi, tasfiye payının hesaplanması ve dağıtımı, kesin bilançonun düzenlenmesi, son genel kurulun toplanması, genel kurul kararının ticaret sicilinden silinmesi ve defter ve belgelerin 10 yıl boyunca saklanması olarak özetlenebilir.
vi. Ek Tasfiye
Şirketin tasfiye işleminin tamamlanarak tüzel kişiliğinin sona ermesi için tüm borçlarının ödenmesi ve malvarlığının tamamının dağıtılması gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda, şirketin ticaret sicilinden silinmesinden sonra şirketin alacağının, borcunun veya varlığının olduğu ortaya çıkabilir. Bu durumda şirketin ek tasfiyeye girerek tüzel kişiliğinin geçici olarak yeniden kazandırılması mümkündür.
TTK m. 547 uyarınca, ek tasfiye kurumu ilk kez düzenleme alanı bulmuştur. Buna göre ek tasfiye, tasfiye işlemlerinin tamamlanarak tasfiyenin tamamlanmış olmasına rağmen, daha sonra başkaca tasfiye önlemleri alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde başvurulan geçici bir tedbirdir.
Düzenleme uyarınca, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
Mahkeme son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar tarafından yapılan istemin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.
Ek tasfiyeyi gerektiren zorunlu sebepler TTK'da açıkça düzenlenmemiştir, ancak gerekçe, doktrin ve yargı kararları uyarınca; şirkete ait bazı aktiflerin, dağıtım sırasında dikkate alınmamaları nedeniyle dağıtım dışında kalmış olmaları, malvarlığının dağıtımı esnasında ilgili kanunî hükümlere uyulmamış olması veya organlara karşı sorumluluk davası açılmasının gerekmesi halleri örnek verilebilir.
vii. Tasfiyeden Dönme
Tasfiye halindeki anonim şirketin tasfiye amacı ile sınırlı olmaksızın faaliyetlerine devam etmesi ve tasfiye sürecinden çıkarak eski haline geri gelmesi tasfiyeden dönme durumunu ifade eder.
TTK m. 548 uyarınca, ek tasfiyede olduğu gibi tasfiyeden dönme kurumu da ilk kez düzenleme alanı bulmuştur. Buna göre, ancak şirket sürenin dolmasıyla veya genel kurul kararıyla sona ermiş ise ve pay sahipleri arasında şirket malvarlığının dağıtımına başlanmamış olduğu durumda genel kurulun kararı ile tasfiyeden dönülebileceği düzenlenmiştir. Bu şartların mevcut olduğu durumda, genel kurul devam kararının sermayenin en az yüzde altmışının olumlu oyu ile alması gerekmektedir ve bu karar tasfiye memuru tarafından tescil ve ilan ettirilmelidir.
Ayrıca TTK m. 548 iflas durumda tasfiyeden dönmeyi düzenlenmiştir. Buna göre şirket, iflasın açılmasıyla sona ermiş olmasına rağmen iflas kaldırılmışsa veya iflas, konkordatonun uygulanmasıyla sona ermişse şirket devam edecektir. Bu düzenleme uyarınca, tasfiye memuru iflasın kaldırıldığına ilişkin kararı ticaret siciline tescil ettirir.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.