ÖZET
Geçmişte bireylerin korunması sadece fiziksel tehlikelere karşı alınan önlemlerle mümkün iken, dijital dönüşüm ve teknolojinin hayatımızın vazgeçilmez birer parçası haline gelmesi ile bireylerin yalnızca fiziksel değil dijital dünyada da korunması zorunlu hale gelmiştir. Özellikle de çocuklar gerek yaşlarının getirdiği deneyimsizlik gerek dijital dünyayı anlamlandırma konusundaki sınırlı kapasiteleri nedeniyle, çocukların dijital dünyada korunma ihtiyacı daha önemli olmaktadır. Hâl böyle iken, dijital dünyada çocukların korunmasının kimin sorumluluğunda olacağı tartışmalı bir husustur. Çocukların çevrim içi ortamda karşılaşabilecekleri tehditleri önlemek, çevrim içi hizmet sağlayıcılar ile ebeveynlerin çabalarına mı bırakılmalıdır yoksa bu alanda yasaların ve regülasyonların daha etkin bir rol oynaması mı gereklidir? İşbu makalede söz konusu soruların cevapları, teknolojik gelişmeler ışığında farklı ülkelerin konuya yaklaşımı, regülasyonlar ve uygulamalar çerçevesinde değerlendirilerek aranacaktır.
Anahtar Kelimeler: Dijital Mahremiyet, Çocukların Korunması, Verifikasyon Modelleri, Yaş Doğrulama.
GİRİŞ
Dijital dünyanın, çeşitli ürün ve hizmetlere erişim açısından büyük avantajlar sunduğu ve söz konusu ürün ve hizmetlerden yalnızca yetişkinlerin değil, çocukların da yoğun şekilde faydalandığı bir gerçektir. Ancak dijital dünyanın geldiği noktada, çocukların mahremiyetinin gözetilmesinin öncelikli kaygılardan olduğunu söylemek çok mümkün değildir. Çocukların dijital dünyadaki deneyimsizlikleri ve savunmasızlıkları, onları çevrim içi tehditlere ve suistimallere karşı son derece açık hale getirmektedir. Çocukların dijital güvenliklerinin sağlanması yalnızca veri mahremiyetlerinin korunması ile sınırlı olmayıp aynı zamanda onların sosyal, psikolojik ve hukuki refahını koruyarak sağlıklı ve güvenli bir dijital kimlik oluşturmaları açısından önem arz etmektedir.
ECPAT, INTERPOL ve UNICEF ortaklığı ile yapılan araştırma1 kapsamında, her gün 175.000'den fazla çocuğun ilk kez çevrim içi olduğunu ve dünya genelinde internet kullanıcılarının yaklaşık üçte birini çocukların oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, çocuklara yönelik çevrim içi cinsel istismar materyallerine ilişkin raporlarda ise, son 15 yılda çocuklara yönelik çevrim içi cinsel istismarın %15.000 oranında arttığını ortaya konulmuştur. Yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar, çocukların dijital ortamdaki güvenliklerinin korunması gerekliliğini daha da somut hale getirmektedir.2 Bu bağlamda çocukların çevrim içi güvenliğinin sağlanması çerçevesinde ebeveynler, çevrim içi hizmet sağlayıcılar ve düzenleyici otoriteler arasındaki sorumluluk paylaşımının nasıl olması gerektiği işbu makalenin ana tartışma konusunu oluşturmaktadır.
1. KÜRESEL PERSPEKTİFTE ÇOCUKLARIN MAHREMİYET HAKKININ KORUNMASI VE DÜZENLEYİCİ OTORİTELERİN SORUMLULUĞU
Çocukların dijital dünyadaki mahremiyetlerinin korunması adına son dönemde önemli adımlar atılmaktadır. Aşağıda, bu kapsamda veri koruma standartlarının küresel ölçekte nasıl geliştiğine ve çeşitlendiğine, farklı düzenleyici otoriteler nezdindeki güncel örnekleri ele alarak değinilecektir.
ngiltere Veri Koruma Otoritesi ("ICO") tarafından 12.08.2020 tarihinde "Yaşlara Uygun Tasarım: Çevrim İçi Hizmetler İçin Uygulama Kuralları"3 ("Kılavuz") yayımlanmış ve 02.09.2021 tarihi itibarıyla Kılavuz'a hem ebeveynlerin hem de çevrim içi hizmet sağlayıcıların uyması zorunlu hale getirilmiştir. Bu kapsamda, çocukların güvenliği ve mahremiyeti için, yalnızca çocuklara yönelik olarak tasarlanmış hizmetler değil, aynı zamanda çocukların istemeden de olsa erişebileceği tüm dijital hizmetler, Kılavuz'un standartlarına uymalıdır. Bu yaklaşım ile çocuklara dijital ortamda güvenli bir deneyim sunmak ve çevrim içi hizmetlere erişmeleri sebebiyle doğabilecek riskleri minimize etmek amacıyla standartlar belirlenmiştir. Özellikle yaş doğrulama sayfalarının, çocukların yetişkin içeriklerine erişimini etkili ve şeffaf bir şekilde engelleyecek şekilde tasarlanması getirilen önemli standartlardan biridir. Bu bağlamda ICO, kullanıcının yaşını kesin bir şekilde tespit etmeyi ve olası risklerden kaçınmayı tavsiye etmekte, yaşın kesin tespitinin mümkün olmaması halinde ise bu standartların tüm kullanıcılara uygulanmasını önermektedir. Bu doğrultuda, Kılavuz'un asıl amacının çocukları dijital dünyadan korumak değil onları dijital dünyanın içinde korumak olduğu söylenebilmektedir.
Avustralya'da, çocukların dijital dünyadaki mahremiyetlerinin önemi göz önüne alınarak, yakın zamanda Çevrim İçi Güvenlik Değişikliği (Sosyal Medya Minimum Yaş) Yasa Tasarısı 2024 ("Tasarı") adı altında yeni bir düzenleme getirilmiştir. Tasarı uyarınca, birden fazla kullanıcının çevrim içi sosyal etkileşimini sağlayan ve içerik paylaşmalarına olanak tanıyan platformlar «yaş kısıtlamalı sosyal medya platformları» olarak tanımlanmıştır. İşbu platformların sağlayıcılarına, 16 yaşından küçük kullanıcıların hesap açmalarını engelleme hususunda yükümlülükler ve işbu yükümlülüklere uymayan platformlara 49,5 milyon dolara kadar para cezası uygulanması öngörülmektedir.
Global düzeyde en güncel gelişmelerden biri ise İtalya Veri Koruma Otoritesi ("Garante") tarafından OpenAI nezdinde verilmiş karardır4. Kararda, OpenAI şirketinin etkin bir yaş doğrulama modeli kullanmaması ve bu kapsamda çocukların yapay zeka tarafından üretilen uygunsuz içeriğe maruz kalmasını önlemek adına yeterli tedbirleri almaması 15 milyon Euro para cezasına hükmedilmesine yol açan temel unsurlardan biri olmuştur.
Ülkemizde ise çocukların kişisel verilerinin korunması özelinde çalışmalar yapılmakta olup Kişisel Verileri Koruma Kurumu ("Kurum") tarafından çocuklar, ebeveynler ve çevrim içi hizmet sağlayıcılarına hitap eden duyurular, afişler ve broşürler yayımlanmıştır. Kurum, aynı zamanda çocukların çevrim içi ortamda güvende kalmalarını sağlamak adına önerilerde bulunan Verican5 adlı bir çizgi karakter yaratarak güvenli ve dijital bir gelecek için çocukların farkındalığını arttırmayı ve ilgilerini çekmeyi hedeflemiştir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu ("Kurul") tarafından ise Meta nezdinde, çocuk kullanıcıların gizli Instagram hesaplarının işletme hesabına dönüştürülebilmesi ve bu kapsamda ilgili hesapların tüm kullanıcıların erişimine açık hale getirilmesine imkân tanınması nedeniyle anılan süreçte çocuklarının mahremiyetinin korunmasına ilişkin gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması neticesinde toplamda 11,5 milyon TL tutarında idari para cezası uygulanmasına yönelik karar verilmiştir.6 Söz konusu idari para cezasının, şu ana kadar Kurul tarafından verilen en yüksek idari para cezası olduğunun altının çizilmesi gerekmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ("Bakanlık"), ülkemizde çocukların çevrim içi platformlarda maruz kaldıkları risklerin azaltılması amacıyla çevrim içi hizmet sağlayıcılar için yaş doğrulama modellerinin uygulamaya alınacağına dair açıklamalarda bulunmuş olup ilgili açıklamalarda yer verilen "Dijital Kimlik" adlı model aşağıda incelenecektir.
Bu bilgiler ışığında, dünya genelindeki otoritelerin ve hükümetlerin çocukların dijital dünyada korunmasına yönelik birbirini tamamlayan kararlar aldıkları görülmektedir.
3. ÇEVRİM İÇİ HİZMET SAĞLAYICILARIN SORUMLULUĞU
Çevrim içi hizmet sağlayıcılar, çevrim içi ortamda faaliyet göstererek kullanıcıların içerik veya bilgiye erişimini sağlayan veya içerik paylaşmasına veya etkileşimde bulunmasına olanak tanıyan platformlardan arama motorlarına kadar çeşitlenebilmektedir. Yukarıda anılan çeşitli yasal düzenlemelerden görüleceği üzere, çocukların mahremiyetlerinin korunması hususunda çevrim içi hizmet sağlayıcıların sorumluluğu önemli derecede arttırılmaktadır. Örneğin, küçük yaştaki çocukların yaşlarının doğrulanması adına yüz tanıma teknolojisi kullanılması suretiyle biyometrik verilerinin işlenmesi, Kılavuz standartlarına uygun bir doğrulama yapılmasının aksine anılan standartların ihlâl edilmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle, hem çocuğun yaşını kesin bir şekilde doğrulayabilecek hem de gizlilik dostu bir yaklaşım sunacak uygun bir model belirlemek kritik bir öneme sahiptir.
3.1. Çevrim İçi Platformlarda Yaş Doğrulama: Yaygın Modeller ve Barındırdığı Riskler
Çevrim içi hizmet sağlayıcıların sorumlulukları doğrultusunda kullanıcı yaşlarını doğrulama ihtiyacı, söz konusu dijital platformların geniş kullanıcı kitlesine ulaşması nedeniyle ve özellikle çocukların korunma gerekliliğiyle giderek daha kritik hale gelmiştir. Yaş doğrulama modellerinin tasarımı ve uygulanması, çocukların zararlı içeriklere maruz kalmasını engelleyerek çocukların dijital dünyadaki güvenliğini koruma amacı gütmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılmakta olan modellere ise aşağıda yer verilmektedir.
Beyana Dayalı Doğrulama: Kullanıcıların doğum tarihlerini beyan etmeleri, belirli bir yaştan büyük olduklarını onaylamaları veyahut bir onay kutucuğunu işaretlemeleri yoluyla yaş doğrulaması yapılmasıdır.7 Beyana dayalı model, bilgilerin doğruluğunun kanıtlanması için ek bir prosedüre sahip olmaması dolayısıyla çocuklar tarafından yanıltılabilmektedir.
Belge ile Doğrulama (ing. Hard Identifiers): Kullanıcıların yetkili otoriteler tarafından geçerli kabul edilen ehliyet veya pasaport gibi kimlik belgeleri sunmaları yoluyla yaş doğrulaması yapılmasıdır. Ancak bu modelde, kullanıcıların sundukları belgenin içerdiği diğer kişisel verilerin de paylaşılması gündeme gelmektedir. Öte yandan, anılan ek verilerin işlenmesi ise yaş doğrulama amacı ile bağdaşmayacak şekilde veri minimizasyonu ilkesine aykırılık teşkil edebilecek ve mahremiyeti daha da tehlikeye düşürebilecek uygulamalara imkân verebilecek olması nedenleriyle endişeler barındırmaktadır.
Üçüncü Taraf Yaş Doğrulama Hizmetleri: Çevrim içi hizmet sağlayıcıların üçüncü taraf yaş doğrulama ürünü ve/veya hizmetleri vasıtasıyla kullanıcılarının yaşlarını doğrulamasıdır. Üçüncü taraf yaş doğrulama hizmet sağlayıcıları kimlik belgesi doğrulama, biyometrik analiz veya kredi kartı doğrulama gibi çeşitli yöntemlerle yaş doğrulama işlemi yapabilmektedir. Fakat kabul edilmelidir ki söz konusu harici sağlayıcıların, veri güvenliği ve mahremiyetine uygunluk sağlamaları ve bu amaçla önceden belirlenmiş güvenlik protokollerine uymaları oldukça önem arz etmektedir.8 Söz konusu modeller, yaş doğrulama platformları, sosyal medya vasıtasıyla doğrulama veyahut biyometrik doğrulama gibi örneklerle uygulama alanı bulabilmektedir. Yaş doğrulama platformları ağırlıklı olarak kimlik doğrulama, bilgi tabanlı kimlik doğrulama veya kredi kartı kontrolü gibi yöntemler kullanarak yaş doğrulama hizmeti sağlamaktadır. Öte yandan sosyal medya vasıtasıyla doğrulama modeli, kullanıcıların sosyal medya profillerindeki verileri ve platform üzerindeki aktivitelerini analiz ederek yaş doğrulaması yapmaktadır.9 Ancak işbu model, toplanan verilerin profilleme, hedeflenmiş reklamlar ve yasa dışı amaçlarla kullanılması gibi potansiyel tehditler içermekte ve çocukların çevrim içi güvenliğini tehlikeye atabilmektedir. Ağırlıkla kullanılan modeller arasında en tartışmalı olan husus yapay zeka destekli yüz tanıma sistemleri vasıtasıyla yüz hatlarına dayalı yaş analizi yapabilen biyometrik doğrulama modelidir. Ancak biyometrik doğrulama yöntemleri, kameraya üçüncü bir tarafça erişim sağlanması ve kişinin yüz detaylarının analizi sonucu kişinin yaşının ötesinde cinsiyetine ve hatta sağlık durumuna dahi erişilebilmesi başta olmak üzere esaslı endişeler barındırmaktadır.
Yukarıda da değinilmiş olduğu üzere yaş doğrulama amacıyla üçüncü taraf sağlayıcılardan hizmet alınması, çevrim içi ortamda veri mahremiyeti odaklı iş modelleri yeni bir pazar yaratmaktadır. İşbu amaçla toplanan verilerin kapsamı bireylerin dijital kimliklerinin daha ayrıntılı profillenmesine olanak tanıyabileceğinden üçüncü taraf sağlayıcılar amacın sınırlarını aşan şekilde veri işleme faaliyetinde bulunmamalı, çocukların dijital mahremiyeti tehlikeye atılmamalıdır. Çevrim içi hizmet sağlayıcılarının üçüncü taraflardan aldıkları yaş doğrulama hizmetinin sonuçları kapsamında doğabilecek yükümlülüklerin ilgili taraflar üzerinde nasıl dağıtılacağı ise yetkili otoriteler tarafından ayrıca düzenlenmelidir.
Ödeme Temelli Doğrulama: Kullanıcıların geçerli bir kredi kartı bilgisi sağlamaları sonucu ya da kartın geçerliliğini kontrol etmek amacıyla kredi kartından bir tutarın geçici olarak tutulması (provizyon) veya mikro ödeme alınması vasıtasıyla yaş doğrulaması yapılmasıdır. Günümüzde pek çok çocuğun gerek ön ödemeli kartlar gerek ebeveyn bağlantılı kartlara erişimi olması sebebiyle bankalar ile entegre sistemler aracılığıyla kart hamilinin çocuk olduğuna yönelik bilgi akışının sağlanamaması halinde işbu modelin yaş doğrulamadaki etkinliği tartışmalı olacaktır.
Kullanıcı Temelli Yaş Doğrulama: İşbu doğrulama modelleri, kullanıcılara belirli bir yaş grubundaki kişilerin bilebileceği kişisel bilgilere dayalı sorular sorularak yapılan bilgi temelli doğrulama modeli olarak veyahut kullanıcının cihaz türü, tarayıcı geçmişi veya diğer dijital izlerine dayanarak yaş tahmini yapılan cihaz temelli doğrulama modeli olarak uygulanabilmektedir. Kullanıcı temelli doğrulama, Kurum'un da konuya ilişkin yayımlamış olduğu broşürde10 yaş doğrulaması amacıyla o yaşlardaki bir çocuğun cevaplayabileceği sorular sorulmasını önererek değinmiş olduğu bir modeldir. Elbette ki modelin uygulandığı hallerde ilgili soruların uzmanlardan yardım alınarak hazırlanması gerekmektedir. Fakat çocuklar işbu modelde dijital dünyayla bilinçsizce pek çok kişisel veri de paylaşabilmektedir. Cihaz temelli doğrulamanın uygulama alanı bulduğu hallerde ise çocukların çevrim içi davranışlarının izlenmesi, onların cihazları üzerinden tüm dijital etkinliklerinin kaydedilerek amaç dışı veri toplamalara da sebebiyet verebilmesi yönüyle çocukların dijital mahremiyetini riske atabilmektedir.
Hesap Sahibi Onayı / Ebeveyn İzni (Dolaylı Yaş Doğrulama Modelleri): Kullanıcı yaşının, yetişkin olduğu onaylı mevcut bir hesap sahibinin onayına dayanarak doğrulanması modelidir. Model, özellikle abonelik tabanlı hizmetlerde yaygın olarak tercih edilmekte ve yetişkin hesap sahibi kullanıcıların çocuk profilleri oluşturması, erişimi bir şifre ve benzeri yöntemlerle kısıtlaması ve benzeri şekillerde doğrulama yapılmasına imkân tanımaktadır. İşbu modelde esas sorumluluk ebeveynlere atfedilmektedir.
3.2. Yaş Doğrulama Modellerinin Geleceği: Dijital Kimlik, Endişeleri Giderebilir mi?
Dijital kimlik, bireylerin doğrulanabilir kimlik bilgileri aracılığıyla çevrim içi hizmetlere erişim sağlamalarına olanak tanıyan bir yöntemdir. Günümüzde Çin, Kanada ve Avustralya, vatandaşlar için dijital kimlik uygulamasını hayata geçirmiş olup işbu uygulamanın küresel ölçekte benimseneceği öngörülmektedir. Öte yandan, Avrupa Komisyonu yetkilileri, sosyal medya platformlarında çocukları korumak amacıyla dijital cüzdanların geliştirildiğini ve söz konusu teknolojinin öncelikle Dijital Hizmetler Yasası çerçevesinde uygulanacağını belirtmiştir. Ayrıca, etkili ve gizliliği koruyan mevcut yaş doğrulama yöntemleri hakkında farkındalık yaratmak amacıyla Yaş Güvencesi Aracı'nın11 (ing. Age Assurance Toolkit) yayımlanacağı da belirtilmiştir.12 Tüm bu gelişmeler, yaş doğrulama sistemlerinin dijitalleşmesinin hızla ivme kazandığını ve bu dönüşümün öneminin giderek arttığını göstermektedir.
Yukarıda bahsedildiği üzere ülkemizde de uzman görüşleri doğrultusunda 16 yaş kriterinin esas alındığı kademeli bir uygulamaya geçilerek Dijital Kimlik modelinin benimsenmesi hedeflenmektedir. Türkiye'de atılması planlanan bu adım, küresel ölçekte dijital güvenlik politikalarına uyum sağlama niteliği taşımaktadır.
Çocukların dijital dünyada korunmaları için, yaş doğrulama modelleri yalnızca yasal gereklilikleri karşılamakla kalmamalı, kullanıcı güvenliği ve gizliliğini de ön planda tutmalıdır. Zira yukarıdaki örnek yöntemlerde de yer verilmiş olduğu üzere, mevcut çözümlerin dijital dünyayla son derece haşır neşir olan çocuklar tarafından kolayca atlatılabilir olması ve ölçüsüz veri işleme faaliyetlerine imkân verebilmesi, yaş doğrulama sistemlerinin etkileri konusunda önemli soru işaretleri yaratmaktadır. Bu noktada, çocukların ilgisini çekecek kullanılabilirlik anlayışının geliştirilmesi ve yenilikçi, güvenilir çözümlerin hayata geçirilmesi kritik öneme sahiptir. Nihayetinde, hangi yaş doğrulama modeli tercih edilirse edilsin, hedef grubun çocuklardan oluşması nedeniyle sürecin çok daha özenli, hassas ve ihtimamla yürütülmesi gerekmektedir.
4. EBEVEYNLERİN SORUMLULUĞU
Çevrim içi hizmet sağlayıcılarının mevcut düzenlemeler doğrultusunda yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi önemli bir husus olsa da çocukların güvenliği konusunda ebeveynlere de kritik bir rol düştüğü açıktır. Bu kapsamda ebeveynlerin sorumluluğuna yönelik küresel ölçekte en temel düzenlemelerden biri olan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ("UNCRC"), en fazla imzalanan uluslararası sözleşmelerden biri olmuştur. UNCRC'nin 16. maddesiyle güvence altına alınan mahremiyet hakkı, çocuğun ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim gibi diğer temel haklarıyla doğrudan ilişkili olarak düzenlenmektedir. Bu sözleşmenin yayımlanmasından 32 yıl sonra ise, dijital dünyada her üç internet kullanıcısından birinin çocuk olduğu gerçeği ışığında, 04.02.2021 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi tarafından çocukların mahremiyet hakları ile ebeveyn denetiminin dengelenmesine dikkat çeken hükümler içeren Dijital Ortamda Çocuk Hakları ve Genel Yorum No: 25 yayımlanmıştır.
ICO tarafından hazırlanan, anılan Kılavuz'da, ebeveyn kontrolleri ile, çocukların çevrim içi dünyada karşılaşabileceği risklerin azaltılmasının hedeflendiği belirtilmektedir. Dolaşım sürelerinin kontrolü, yalnızca onaylı sitelere erişim izni verilmesi ve uygulama içi satın alımların sınırlandırılmasına yönelik dijital araçlar, ebeveynlerin çocuklarını koruma sürecinde etkili bir destek sağlamaktadır. Ancak çocuğun büyüdükçe artan mahremiyet hakkı doğrultusunda, söz konusu çevrim içi davranışların takibi, ebeveynleri tarafından da aşamalı olarak azaltılmalıdır. Kılavuz kapsamında, ebeveynlere yönelik olarak yaş gruplarına göre çocuklarının mahremiyetini ihlâl etmeksizin koruma sağlama yolları detaylandırılmaktadır.
Garante'nin boşanmış ebeveynlerin ortak velayetindeki çocuğun fotoğraflarının babası tarafından annenin onayı olmadan paylaşılmasına yönelik kararında13, ebeveynlerin çocukların mahremiyetini koruma yükümlülüğü ve ebeveynlerin ortak sorumluluğuna dikkat çekilmektedir. Karar ile çocukların dijital güvenliğinin sağlanmasında hem her iki ebeveynin de sorumluluğuna hem de hizmet sağlayıcıların, yasal onay süreçlerinde her iki ebeveynin rızasını temin etmeleri gerektiğine dikkat çekerek iki taraflı bir sorumluluk yüklemektedir.
SONUÇ
Çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri risklerden korunmasının, çok paydaşlı bir iş birliği ve etkin bir denetim mekanizması gerektirdiği açıktır. Bu kapsamda, yetkili otoritelerin çocukların dijital haklarını ve güvenliklerini koruyacak yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi ve bu düzenlemelerin uygulamada etkin bir şekilde denetlenmesini sağlaması kritik bir rol oynamaktadır. Çevrim içi hizmet sağlayıcılar ise sorumluluklarının bilincinde hareket ederek çocukların zararlı içeriklere ve risklere maruz kalmasını önleyecek, yaş doğrulama sistemlerinin etkin bir şekilde uygulanmasından, içerik filtreleme ve denetim süreçlerinin güçlendirilmesine kadar birçok farklı tedbir almalıdır. Ancak bu süreçte, platformların şeffaf bir şekilde hareket etmesi ve ilgili düzenleyicilerle iş birliği içinde olması da şarttır. Diğer yandan ebeveynler, çocuklarının çevrim içi davranışları ve tükettiği içeriklerin farkında olmalı, dijital platformlar ve otoritelerin sağladığı araçlardan etkin şekilde yararlanmalıdır. Ebeveynlerin dijital farkındalığının artırılması, yalnızca çocuklarını koruma süreçlerine aktif katılım sağlamalarını değil aynı zamanda otoritelerin ve platformların aldıkları önlemlerin daha etkili olmasını da mümkün kılacaktır. Çocukların dijital dünyada güvenli bir biçimde varlığını sürdürmesi, yetkili otoriteler, çevrim içi platformlar ve ebeveynlerin birbirlerini destekleyen ve tamamlayan sacayağının birer ayağı olarak hareket etmelerine dayanır. Bu üç paydaşın herhangi birinin eksikliği, dengenin bozulmasına ve çocukların dijital dünyada savunmasız kalmasına yol açacaktır. Dolayısıyla çocukların dijital dünyada güvenli bir şekilde var olabilmesi, yalnızca tek bir tarafın çabasıyla değil bu paydaşların sürekli iş birliği ve koordinasyonu ile mümkün olacaktır.
Footnotes
1. ECPAT International, "Disrupting Harm", Erişim Tarihi: 19 Aralık 2024 https://ecpat.org/disrupting-harm.
2. ChildFund Alliance, "Every Day Needs to Be a Safer Internet Day for Children", Erişim Tarihi: 18 Aralık 2024, https://childfundalliance.org/2024/02/05/every-day-needs-to-be-a-safer-internet-day-for-children/#:~:text=In%20the%20more%20than%20 three,third%20of%20internet%20users%20worldwide.
3. ICO, "Age-Appropriate Design: A Code of Practice for Online Services" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://ico.org.uk/ for-organisations/uk-gdpr-guidance-and-resources/childrens-information/childrens-code-guidance-and-resources/age-appropriate-design-a-code-of-practice-for-online-services/.
4. Garante per la Protezione dei Dati Personali, " Chatgpt, the italian data protection authority closes the preliminary investigation.", Erişim Tarihi: 23 Aralık 2024, https://www.garanteprivacy.it/home/docweb/-/docweb-display/docweb/10085432.
5. Kişisel Verileri Koruma Kurumu, "Verican İle Kişisel Verileri Öğreniyorum." Erişim tarihi: 19 Aralık 2024 https://www.kvkk. gov.tr/Icerik/8033/Verican-Ile-Kisisel-Verileri-Ogreniyorum.
6. Anadolu Ajansı, "KVKK'den Instagram'ın Sahibi Meta'ya 'Çocuk Hesapları' Cezası", Erişim Tarihi: 21 Aralık 2024, https:// www.aa.com.tr/tr/gundem/kvkkden-instagramin-sahibi-metaya-cocuk-hesaplari-cezasi/3421186.
7. Prove, "Approaches to the Complex Issue of Age Verification" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://www.prove.com/blog/approaches-to-the-complex-issue-of-age-verification.
8. ICO, "Age-Appropriate Design: A Code of Practice for Online Services" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://ico.org.uk/ for-organisations/uk-gdpr-guidance-and-resources/childrens-information/childrens-code-guidance-and-resources/age-appropriate-design-a-code-of-practice-for-online-services/.
9. Prove, "Approaches to the Complex Issue of Age Verification" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://www.prove.com/blog/approaches-to-the-complex-issue-of-age-verification.
10. Kurum, KVKK Bülten s.5 "Dijital Çağda Mahremiyet: Çocukların Kişisel Verilerinin Korunması", Erişim Tarihi: 19 Aralık 2024, https://www.kvkk.gov.tr/SharedFolderServer/CMSFiles/35b708d7-449d-417d-87cb-d52f46dd570f.pdf
11. European Commission, "Guide to Age Assurance: Section Updated, Resources Now Available" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://better-internet-for-kids.europa.eu/en/news/guide-age-assurance-section-updated-resources-now-available.
12. Euractiv, "European Authorities Press on with Digital Wallets for Social Media Age Verification" Erişim Tarihi: 20 Aralık 2024, https://www.euractiv.com/section/tech/news/european-authorities-press-on-with-digital-wallets-for-social-media-age-verification/.
13. Garante, "Newsletter del 3 dicembre 2024" Erişim tarihi: 23 Aralık 2024, https://www.garanteprivacy.it/home/docweb/-/docweb-display/docweb/10076607#3
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.