17 Aralık 2024 tarihinde Resmi Gazete'de özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilen korunmasını isteme hakkının ihlal edilip edilmediğinin değerlendirildiği bir Anayasa Mahkemesi ("AYM") kararı yayımlanmıştır.
Arkaplan ve Süreç
Dışişleri Bakanlığında ("Bakanlık") görev yapan başvurucu tarafından, yurt dışı harcırahının eksik ödenmesi ve dört yıl olan görev süresinin birinci yılın sonunda sonlandırılmasının, özlük dosyasında yer alan sicil ve bilgilendirme notlarının etkili olduğu iddia edilmiştir.
Başvurucu tarafından 2017 ve 2018 yıllarında Bakanlık'tan birçok kez bilgi edinme talebinde bulunduğu ve taleplerinin bir kısmının hukuka aykırı bir şekilde reddedildiği iddia edilmiş ve bir kısmına ise cevap verilmediği belirtilmiştir. İlave olarak başvurucu tarafından avukatı aracılığıyla Bakanlığa yapılan özlük dosyasında yer alan sicil, değerlendirme ve bilgi notlarının kendisine verilmesi yönündeki talebi, Bakanlık tarafından avukatın ihtiyacı olan bilgi ve belgeleri kurum dışına göndermek suretiyle temin yükümlülüğü bulunmadığından reddedilmiştir.
İdarenin bilgi edinme talebini reddetmesi üzerine Başvurucu, İdare Mahkemesi nezdinde idari işlemin iptali davası açmıştır. İdare Mahkemesi, özlük dosyası içeriği hakkında soruşturma ve kovuşturmaya yetkili merciler dışındakilere verilemez gerekçesiyle davayı reddetmiştir.1 Ardından başvurucunun istinaf talebi Bölge İdare Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Bunun üzerine, başvurucu AYM nezdinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
AYM Kararında Ön Plana Çıkanlar
Bakanlık görüş yazısında, başvurucunun özlük dosyasında üçüncü kişilere ait gizli bilgilerin yer aldığı belirtilmiştir. Bununla birlikte, başvurucu yönünden bir hak sağlanmadığı ve özlük dosyasındaki bilgilerin kendisine verilmemesinin hukuka uygun olduğu belirtilmiştir.2
AYM ise başvurucunun hakkının Anayasa tarafından korunan özel hayata saygı hakkı çerçevesinde olduğunu belirtmiştir. Bu hakkın bir mahremiyet hakkı olduğu belirtilirken bireyin kendisine ait bilgilerin kendi rızası olmaksızın mahrem kalması gerektiği açıklanmıştır.
Bununla birlikte, kişilerin kendileriyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme ve erişme dahil olmak üzere birçok hakkının bulunduğu hatırlatılmıştır.3
AYM, somut olay kapsamındaki özlük bilgilerinin kişisel veri olduğuna dair bir şüphe bulunmadığını belirterek başvurucunun kişisel verilerini korunmasını isteme hakkı bulunduğunu ifade etmiştir. Bu bağlamda AYM kanunilik değerlendirmesi yaparak Bakanlık'ın cevap yazısında herhangi bir mevzuat hükmüne dayanmadığını belirtilmekle birlikte bir diğer yandan özel hayata saygı hakkı kapsamında üçüncü kişiler için bilgi edinme hakkı sınırlandırıldığı ifade edilmiştir.4
AYM, bahse konu düzenlemeler ile getirilen sınırlamaların ancak üçüncü kişiler kapsamında olduğunu belirtmiş ve kişilerin kendilerinin kişisel verilere erişim taleplerinin cevaplandırılması gerektiği ayrıca belirtmiştir. Bu kapsamda, başvurucunun bizzat kendisi hakkındaki kişisel verilere erişim talebinin engellenmesinin mevzuatta yer alan herhangi bir düzenlemeyle hukuka uygun hale gelmediği ifade edilmiştir. Bu bağlamda, AYM, başvurucunun özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine ve başvurucu lehine 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir.
Sonuç
Bu kararla birlikte, kişilerin özlük dosyasında yer alan kendi verilerine erişim haklarının Anayasa tarafından korunan özel hayata saygı kapsamında ve kişisel verilere erişim hakkının bulunduğu netleşmiştir.Buna göre, bu hakkın sınırlandırılması ancak özel düzenleme bulunuyorsa mümkündür.
Footnotes
1 Kamu Personeli Genel Tebliğ.
2 Bilgi Edinme Kanununun 21. Maddesi.
3 Anayasa, madde 20/3.
4 Bilgi Edinme Kanunu, Madde 21.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.