- within Employment and HR topic(s)
- in European Union
- within Employment and HR, Food, Drugs, Healthcare, Life Sciences and Transport topic(s)
Günümüzde hızla ilerleyen teknolojik ve dijital dönüşümden her alanda olduğu insan kaynakları uygulamaları da etkilenmiş, pekçok belgenin çalışanlara elektronik ortamda iletilmesi yaygınlaşmıştır. Ancak uygulamanın hukuki sonuçlarının muhakkak ki dikkate alınması geremektedir.
Buradaki durumu iki açıdan ele almak gerekcektir: Teslim yükümlülüğü ve İspat şartı
Şöyle ki;
1-) İş Kanunu m. 37'ye göre işveren, işçiye yaptığı ödemenin detaylarını içeren imzalı veya işyerine özgü işareti taşıyan bir ücret pusulası vermekle yükümlüdür.
Buna göre ilk olarak işverenin bordroyu çalışana teslim yükümlülüğü bulunmaktadır. Konu hakkında yasal bir düzenleme olmamakla birlikte ağırlıklı görüş dijital ortamda yapılan teslimin, İş Kanunu md. 37 kapsamında yükümlülüğün yerine getirildiği anlamı taşıyacağı yönündedir. Fakat burada teslim işçinin KEP adresine yapılmıyor ise, teslim gerçekleştirilen dijital ortamın hukuken iyi değerlendirilmesi, özellikle KVKK yükümlülüklerinin de göz ardı edilmemesi gereğini hatırlatmak gerekir.
2-) İmzalı bordro işveren açısından aynı zamanda olası uyuşmazlıklarda ispat aracıdır. Şöyle ki; Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında imzalı bordrolarda yer alanücretingerçeği yansıtmadığı şüphesiortaya çıktığında; bu konuda tanık beyanlarının gözetilmesi gerektiği, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsalücretinne olabileceği araştırılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerektiği ifade edilmektedir.1 Buna göre bordrolarda görünen ücretin gerçeği yansıtmadığına ilişkin uyuşmazlık halinde Yargıtayca sadece bordronun imzalı olmasına itibar ile sonuca ulaşılmadığı, yukarıda belirttiğimiz unsurların da verilecek karara etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca; Yargıtay kararlarında, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği; işçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşlığı banka hesabına ödendiğinde ise tahakkuku aşan fazla çalışmaların her türlü delille ispatlanabileceği, tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında bordrolardayer alanfazlaçalışmaödeme tutarları mahsup edilmesi gerektiği belirtilmektedir.2
Bu noktada bordronun imzalatılması kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve idari denetimlerdeki uygunluğu sağlama ötesinde aynı zamanda bir ispat şartı olarak da karşımıza çıkmaktadır. Yargıtayın içtihatları ile imzasız bordrolardaki tahakkukların karşılığı bankadan ödense dahi aşan iddiaların her türlü delil ile ispatlanabileceğine ilişkin kabulü karşısında, yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve olası uyuşmazlıklarda ispat gücünün sağlanması açısından bordronun imzalatılması gerekliliğinin altını bir kez daha çizmek gerekmektedir. Aksi yönlü bir yasal düzenleme henüz bulunmadığı gibi, son içtihatlar da bunu destekler niteliktedir:
"Davalı vekili, dosyaya sunulan imzasız
ücret bordrolarının KEP sistemi üzerinden
davacıya tebliğ edildiğini ve bu sebeple
bordroların aksinin tanık delili ile ispat
edilemeyeceğini ileri sürmekte ise de, davacı
tarafın imzasının bulunmadığı
bordroların davacıya tebliğ edilmesinin tek
başına bordro içeriklerinin davacı yanca
kabulü anlamına gelmeyeceği anlaşılmakla,
davalının aksi yöndeki istinaf itirazının
yersiz olduğu değerlendirilmiştir."
Diyarbakır BAM 8. HD 2023/1011 E. 2023/783 K.
25.05.2023
Son tahlilde; mevcut yasal düzenleme ve içtihatlar dikkate alındığında bodroların imzalatılmasına eşdeğer bir alternatifin halen bulunmadığını, ispat gücüne dair son Yargıtay kararları da dikkate alındığından bordroların imzalı olmasının halen gerekli ve önemli olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Mevcut yasal durum yukarıda açıkladığımız şekilde olmakla birlikte, açıklamalarımızda belirttiğimiz hususlara rağmen bordroların dijital yoldan teslimi ve onayına yönelik bir yönetim kararı mevcut ise; bu noktada olası uyuşmazlıklarda ispat sağlayabilmek açısından; çalışanlara bordronun dijital teslimi ve incelemeleri sonrasında itiraz yollarının gösterilmesine, buna yönelik eğitim verilmesine ve sistemde olası değişiklikler de dikkate alınarak eğitimlerin belli aralıklarla yenilenmesine ve kayıt altına alınmasına; bordronun teslimine yönelik şirket uygulamasına dair politikanın yazılı hale getirilmesine, çalışanlara bordroya itiraz yolları ve usulüne ilişkin yazılı da imza karşılığı bildirim yapılarak itiraz yolunun çalışanın kolayca erişebileceği şekilde açık tutulmasına dikkat edilmesi tavsiye olunabilir. Bir kez daha önemle altını çizmek gerekir bunlar ispata yönelik yasal tedbirler olarak ortaya konulabilir ise de; mevcut içtihatlar ve yasal durum yukarıda ayrıntılı açıkladığı şekildedir.
Footnotes
1 Yargıtay 9. H.D., 2021/1508E., 2021/5313 K., 2.3.2021 tarihli kararı
2 Yargıtay 9. H.D. 2019/114E., 2021/2227K., 26.1.2021 tarihli kararı
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.