ARTICLE
11 November 2025

Turizm İşletmesi Belgeleri Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı

GT
Gen Temizer

Contributor

Gen Temizer is a leading independent Turkish law firm located in Istanbul's financial centre. The Firm has an excellent track record of handling cross-border matters for clients and covers the full bandwidth of most complex transactions and litigation with its cross-departmental, multi-disciplinary and diverse team of over 30 lawyers. The Firm is deeply rooted in the local market with over 80 years of combined experience of the name partners while providing the highest global standards of legal services.
Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme"), gayrimenkul ve turizm sektörünü doğrudan etkileyen, konaklama ve plaj işletmelerinin ruhsat süreçlerine odaklanan önemli bir karara imza attı.
Turkey Government, Public Sector

Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme"), gayrimenkul ve turizm sektörünü doğrudan etkileyen, konaklama ve plaj işletmelerinin ruhsat süreçlerine odaklanan önemli bir karara imza attı.

Mahkeme'nin 17 Ekim 2024 tarihli, 2024/174 sayılı kararında Turizmi Teşvik Kanunu'nun ("Kanun") 5. maddesinin 7. fıkrasında yer alan "belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmelerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilerek faaliyetlerine son verileceği" düzenlemesi Anayasa'nın 13. ve 48. maddelerine aykırı bulunarak iptal edildi. Özellikle turizm sektörü için önemli etki ve sonuç doğuracak olan bu karara ilişkin ana detayları ve ilk değerlendirmemizi aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.

Turizm İşletmesi Belgesi Alınması Zorunluluğunu Ortadan Kaldıran İptal Hükmünün Değerlendirilmesi

İptale konu "belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmelerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilerek faaliyetlerine son verileceği" hükmünün gerekçesi incelendiğinde, söz konusu düzenleme ile turizm sektöründe asgari bir standart birliği sağlamak amacıyla konaklama ve plaj işletmelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ("Bakanlık") turizm işletmesi belgesi almasının zorunlu kılındığı görülmektedir Bu belgenin alınmaması hâlinde ise işletmelerin faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilmesi yaptırımı getirilmiştir.

Buna paralel olarak Kanun'un ilgili hükmü uyarınca "işyeri açma ve çalışma ruhsatı" alan konaklama ve plaj işletmelerinin, söz konusu ruhsatı almalarını takiben Kanun'da belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi edinmemesi hâlinde faaliyetlerinin durdurulacağı ve aldıkları işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının da yetkili idare tarafından iptal edileceği öngörülmüştür.

Mahkeme, yaptığı Anayasaya aykırılık incelemesinde, söz konusu "turizm işletmesi belgesi"ne ilişkin kriterlerin Kanun'da esasen açıkça düzenlenmediğini ve bunların belirlenmesinin yürütme organının takdirine bırakıldığını vurgulamıştır. Buradan hareketle, Mahkeme, bu yapının "hukuki belirlilik" ilkesinden sapma teşkil ettiğini, turizm işletmesi belgesinin özel teşebbüs özgürlüğünü kısıtlayıcı araç olarak işlev gördüğünü ve bu kısıtlamanın ancak "açık, belirli ve öngörülebilir" yasal normlarla mümkün olabileceğini belirtmiştir.

Ayrıca, Anayasa'ya aykırılık sorunu özel olarak Anayasa'nın 48. maddesindeki "özel teşebbüs kurma özgürlüğü" başlığı altında da değerlendirilmiştir. Mahkeme, Kanun'da belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmelerinin faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve ruhsatlarının iptal edilmesinin, özel teşebbüs kurma özgürlüğüne, kapsamı Kanun'da açıkça öngörülmemiş bir sınırlama getirdiği sonucuna varmıştır. Bu çerçevede, temel hak ve özgürlüklere getirilen her sınırlamanın ölçülü, öngörülebilir ve kamuoyuna duyurulmuş normlarla yapılması zorunluluğunun altı çizilmiştir.

Dolayısıyla, Mahkeme, turizm işletmesi belgesinin alınması için gereken koşullara ilişkin takdir yetkisinin bütünüyle yürütme organına bırakılması ve işletmelerin hangi nitelikleri taşımak zorunda olduklarının ve hangi ölçütlere göre değerlendirileceklerinin belirsiz kalmasının, kanunilik ve hukuki belirlilik ilkeleriyle bağdaşmadığını vurgulamıştır.

Bu bağlamda Mahkeme, temel hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamaların "ölçülü, öngörülebilir ve kamuoyuna duyurulmuş normlarla" yapılması gerektiğine dikkat çekmektedir. Zira iptale konu Kanun hükmünde, işletmeler sadece ruhsat tarihinden itibaren belirli süreler içinde başvuruya zorlanmakta; turizm işletmesi belgesinin asgari standartlarının ne olduğu, denetim ölçütlerinin nasıl belirleneceği ve hangi somut şartların arandığı gibi kritik unsurlar Kanun'da açıklanmamaktadır. Bu durum, teşebbüs özgürlüğüne hukuki belirlilik ilkesine aykırı bir sınırlama olarak değerlendirilmiştir. Geçici 11.

Madde'nin İptalinin Değerlendirilmesi

Kararda ayrıca, Kanun'un Geçici 11. maddesinin 3. ve 4. fıkraları da ele alınmıştır. Bu hükümlerde, geçici maddenin yürürlüğe girdiği 28.07.2021 tarihi itibarıyla sadece işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile faaliyet gösteren konaklama ve plaj işletmelerinin Kanun'da belirlenen süreler içinde basit konaklama turizm işletmesi belgesi almak için Bakanlığa başvuruda bulunmaları gerektiği, aksi halde mevcut ruhsatlarının iptal edilerek faaliyetlerine son verileceği öngörülmekteydi. Mahkeme, bu yöndeki geçiş düzenlemesinin, mülkiyet hakkına ve hukuki belirlilik ilkesine aykırı olduğunu belirterek bu hükümleri de kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten 9 ay sonra yani 24 Aralık 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek şekilde iptal etmiştir.

Mahkeme, yükümlülük getirmek suretiyle mülkiyet hakkına kanunla getirilen sınırlamalarda, bu yükümlülüğün kapsamının da kanunda net olarak belirtilmesi gerektiğini, bu kapsamın yönetmeliklerle belirlenmesinin mümkün olmadığını vurgulamıştır.

Genel Değerlendirme ve Sonuç

Mahkeme kararının yukarıda bahsi geçen iptal hükümleri, 24 Aralık 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. Söz konusu yürürlük tarihine kadarki süreçte yasama organının Mahkeme'nin iptal gerekçelerini dikkate alarak yeni bir düzenleme yapması mümkün olmakla birlikte, böyle bir düzenleme yapılmaması halinde, 24 Aralık 2025 tarihi itibarıyla konaklama ve plaj işletmelerinin Bakanlık'tan turizm işletmesi belgesi alma zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Böylelikle, bu işletmelerin eski hukuki rejim olan sadece işyeri açma ve çalışma ruhsatıyla faaliyete devam etmesi veya faaliyete başlaması mümkün hale gelecektir.

Bu doğrultuda, konaklama ve plaj işletmelerinin, yürürlük tarihine kadar, turizm işletmesi belgesi alma yükümlülüğüne uygun hareket etmeleri gerekmekte olup bu tarihe kadar çıkarılması muhtemel yeni yasal düzenlemeleri dikkatle takip etmeleri önem taşımaktadır.

Kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More