- within Insolvency/Bankruptcy/Re-Structuring, Intellectual Property and Criminal Law topic(s)
Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 437 hükmünde ortaklıklarda pay sahiplerinin haklarını bilinçli olarak kullanabilmesi amacıyla bilgi alma ve şirket belgelerini incelemeye yönelik bağımsız ve müktesep hak niteliğinde olan bilgi alma ve inceleme hakkı düzenlenmiştir. Bu hak, pay sahipleri açısından vazgeçilmez, bireysel bir haktır ve her pay sahibi bu hakkı eşitlik ilkesi çerçevesinde kullanabilir. Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali durumunda hakkı ihlal edilen ortağın genel kurul kararlarının iptalini talep edip edemeyeceği veya söz konusu genel kurul kararının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali nedeniyle geçersiz sayılıp sayılamayacağı gibi hususlar gündeme gelecektir.
Article 437 of the Turkish Commercial Code (TCC) establishes the right to request information and examination as an inherent and acquired right for shareholders in companies. This right is designed to enable shareholders to exercise their rights in an informed manner. The right to information and examination is an inalienable, individual right for shareholders, and every shareholder can exercise this right in accordance with the principle of equality. In the event of a violation of the right to information and examination, issues may arise as to whether the shareholder whose right has been infringed can request the annulment of the general meeting resolutions, or whether such general meeting resolutions can be deemed invalid due to the violation of the right to information and inspection.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılması
TTK m. 437'de düzenlenen bilgi alma ve inceleme hakkı, pay sahiplerine şirket faaliyetlerini yakından takip etme, çıkarlarını koruma ve bilinçli oy kullanmasına olanak sağlayan, vazgeçilmez bir bireysel haktır. Bu hak, olağan genel kuruldan önce, genel kurul esnasında ve genel kurul sonrasında kullanılabilen bir haktır.
TTK m. 437/1'de düzenlenmiş olduğu üzere pay sahipleri bu haktan olağan genel kuruldan önce faydalanabilecektir. Kanunu hükmünden de anlaşılacağı üzere pay sahipleri hükümde tahdidi olarak belirtilen, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisini şirket merkezi ve şubelerinde inceleyebilecek ve gideri şirkete ait olacak şekilde gelir tablosunun ve bilançonun suretini isteyebilecektir1. Madde metninde sayılan bu belgelerin şirket merkez ve şubelerinde genel kurul toplantısından en az 15 gün önce bulundurulması gerekir.
TTK m. 437/2'ye göre pay sahipleri bilgi alma haklarını genel kurulda da kullanabilirler. Bilgi alma talepleri genel kurul sırasında sözlü soru sormak veya yazılı olarak bildirmek suretiyle yapılabilir. Bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması için sorunun gündemle direkt alakalı olması gerekmese de soruların ortaklık dışındaki kişilere yarar sağlama amacı ya da salt merak giderme amacı taşımayacak şekilde dürüstlük kuralına uygun biçimde sorulması gerekir2. Pay sahibinin talebi üzerine verilecek olan bilgi ve belgeler, hesap verme, dürüstlük ve şeffaflık gibi ilkeler bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Halka açık olmayan ortaklıklarda genel kurulda sorulan sorunun gündemle ilgili olmaması veya hemen cevap verilemeyecek kadar kapsamlı olması halinde kaç gün içinde cevaplanması gerektiğine dair bir belirleme olmamakla birlikte makul bir süre bu soruların cevaplanması gerektiği söylenebilecektir3. Makul süre somut olayın özelliklerine göre değişecektir4. Nitekim bu kapsamda doktrinde soruların cevabının bir sonraki genel kurula kadar ertelenebileceği, pay sahibinin bilgi alma hakkının ihlaline ilişkin bir sonraki genel kurulu beklemeden dava açmaması gerektiği de ifade edilmektedir.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Sınırları
Burada yukarıda anlatılanlara ek olarak dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de TTK m. 437/3'te belirtilen sınırlamalardır. Buna göre eğer bilgi verildiği durumlarda şirket sırları ifşa oluyorsa ya da korunması gereken diğer şirket menfaatleri tehlikeye giriyorsa bu gerekçelerle bilgi edinme talebi reddedilebilir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki esas sözleşmede veya şirket organları tarafından bilgi alma ve inceleme hakkı keyfi olarak sınırlandırılamaz5.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Mahkeme Aracılığıyla Kullanılması
Yukarıda da bahsedildiği üzere bilgi alma talebinin, şirket organları tarafından reddedilmesinin haklı sayılabilmesi için, şirket sırlarının ifşa olması veya şirket menfaatlerinin zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya kalması gerekir. Bilgi alma ve inceleme talebi cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve TTK m. 437'de belirtilen bilgi ve belgeleri alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde ise makul bir süre sonra TTK m. 437/5 uyarınca bilgi alma ve inceleme davası açabilir. Bu dava basit yargılama usulü ile görülür ve verilen mahkeme kararı kesindir.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının İhlalin Genel Kurul Kararlarına Etkisi
Genel kurul kararlarının iptaline dair hükümler TTK m. 445 ve 446'da butlanı ise TTK m. 447'de düzenlenmiştir. TTK m. 446 kapsamında iptal davası açabilecek kişiler belirtilmiştir. HMK m. 114/2 ve TTK m. 446 uyarınca ortaklar açısından iptal davası açabilmek için özel dava şartları6; karar hakkında olumsuz oy kullanılmak ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtmek olarak düzenlenmiştir. Nitekim iptal davasının karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açılması gerekmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki muhalefet şerhinin peşinen muhalefet şeklinde olmaması gerekir. Yani henüz bir karar ortada yokken olumsuz yönde görüşte bulunarak muhalefet etmek bu dava şartını karşılamaz7.
Nitekim faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi gibi hakkında karar alınmayan ve oylamaya açılmayan bir toplantı tutanağı maddesinin iptali de hukuken mümkün değildir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2021/581 E., 2024/431K. 14.03.2024 T. ilamında da bu husus; ''(...) davalı şirketin 2016 yılı olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının 3 nolu gündem maddesi, faaliyet raporunun okunması ve müzakeresine ilişkin ise de herhangi bir oylamanın yapılmadığı ve buna ilişkin karar alınmadığı anlaşılmaktadır ve bu sebeple söz konusu maddenin iptalinin söz konusu olmayacağı aşikardır.''şeklinde izah edilmiştir.
Pay sahibinin bilgi alma ve inceleme talebinin reddedilmesi veya yeterli bilginin sağlanmaması ya da şirketin kendi merkez veya şubelerinde TTK m. 437'de belirtilen gerekli belgeleri genel kuruldan en az 15 gün öncesinde hazır bulundurmaması halinde genel kurul kararının iptalinin talep edilip edilemeyeceği tartışmalıdır. Zira iptal davasında davacı pay sahibinin hukuki menfaatinin bulunmadığı iddia edilebilecektir. Bu noktada ifade etmek gerekir ki salt olarak bir ortağın bilgi alma ve incelenme hakkının ihlalinin genel kurul kararının iptali sonucu doğurmadığı yargı kararları ile benimsenmektedir8. Bu durum, genel kurul kararının iptali davasının açılması için karara olumsuz oy kullanılması gerekmesi şartının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Zira iptal davası açan kimse zaten olumsuz oy kullanmış ve buna rağmen ilgili karar alınmıştır. O halde çoğu durumda ilgili kişi bilgi sahibi olsaydı da alınan kararın değişmeyeceği söylenebilecektir. Çünkü iptali talep edilen genel kurul esnasında da ilgili kararın alınmasına kararın iptalini talep eden ortak(lar) muhaliftir. Burada ortakların genel kurul kararının iptalini dava etmekte hukuki yararlarının bulunmadığı, buna karşın bilgi alma hakkının TTK m. 437/5'e göre kullanılması adına dava açmalarındaki hukuki menfaatlerinin daha yüksek olduğu söylenebilecektir.
Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edilmesi sebebiyle genel kurul kararının iptali davası açan pay sahibi, bu hak olması gerektiği gibi yerine getirilseydi genel kurulun farklı bir karar alacağını başka bir ifadeyle bilgi alma hakkının ihlali ile genel kurulda alınan kararın arasında illiyet bağının bulunduğunu ispat etmesi gerekir9.
Sonuç:
- Bilgi alma ve inceleme hakkı, TTK m. 437 kapsamında pay sahibine tanınan bireysel ve vazgeçilmez bir haktır; bu hak olağan genel kurul öncesi, genel kurul sırasında ve genel kurul sonrasında kullanılabilir.
- Buhakkın kullanımı, şirketin ticari sırlarını veya korunmaya değer menfaatlerini tehlikeye sokuyorsa ilgili talep yönetim kurulu tarafından reddedilebilecek olmakla beraber bu hakkın kullanımı esas sözleşme ile sınırlandırılamaz veya şirket organlarınca keyfi olarak engellenmez. Aksi halde bilgi alma ve inceleme hakkı mahkeme aracılığıyla kullanılabilir.
- Pay sahibi, bilgi alma hakkını mahkeme aracılığıyla kullanarak verilmeyen bir bilgiye ulaşabilecekken, sırf bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle genel kurul kararının iptalini dava etmesinde hukuki yarar olmayacağı, bu nedenle dava şartı sağlanamadığı için davanın reddi gerektiği çeşitli yargı kararlarında ifade edilmektedir.
- Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali nedeniyle genel kurul kararının iptali davası açılabilmesinin, bu hak ihlal edilmeseydi genel kurul kararının farklı olacağının ispat edilmesine, yani aradaki illiyet bağının ortaya konması gerektiğine, bağlı olduğu da yine Yargıtay kararlarında ifade edilen diğer bir husustur.
Footnotes
1 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu,Ortaklıklar Hukuku II, Vedat Kitapçılık, 2017, s. 52-53.
2 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu,a.g.e., s. 53-54.
3 Sermaye Piyasası kurulunun yayınladığı kurumsal yönetim ilkelerinin 1.3.5. sayılı maddesi uyarınca genel kurulda sorulan sorunun gündemle ilgili olmaması veya hemen cevap verilemeyecek kadar kapsamlı olması halinde, sorulan soru en geç 15 gün içerisinde yazılı olarak cevaplanır ayrıca genel kurul toplantısı sırasında sorulan tüm sorular ile bu sorulara verilen cevaplar, en geç genel kurul tarihinden sonraki 30 gün içerisinde ortaklık İnternet sitesinde kamuya duyurulur.
4 İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi E. 2020/292 K. 2021/151 T. 25.02.2021 kararında''(...) davacının kendisine cevap verilmesinden itibaren 3 aylık süre geçtikten sonra davasını açtığı, 3 aylık sürenin makul süre olarak kabul edilebileceği sonucuna varılarak davanın süresi içerisinde açıldığı kabul edilmiştir.''şeklinde hüküm kurarken,Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi E. 2017/671 K. 2018/825 T. 18.12.2018 kararında ''İhtarnamenin tebliğinden itibaren 2 ay geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşılmış olup, bu süre maddede belirtildiği şekilde makul bir süre sayılması mümkün değildir." şeklinde hüküm kurmuştur.Ayrıca doktrinde soruların cevabının bir sonraki genel kurula kadar ertelenebileceği, pay sahibinin bilgi alma hakkının ihlaline ilişkin bir sonraki genel kurulu beklemeden dava açmaması gerektiği de ifade edilmektedir. Bkz.Poroy/Tekinalp/Çamoğlu,a.g.e., s. 55.
5 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu,a.g.e., s. 57-59.
6 "(...)TTK'nın 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiş olup bu husus dava şartıdır. Ayrıca, bir karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirilmesi gerekmedir. Bu durum, karara peşinen muhalefet olmaz şeklinde de açıklanabilir."İstanbul BAM, 14. HD., E. 2021/1734 K. 2022/1657 T. 8.12.2022.
7 Yargıtay HGK 2020/662 E. ve 2022/1551 K. 17.11.2022 T.
8 Yargıtay 11. HD., E. 2024/1156 K. 2024/8859 T. 10.12.2024 ; Yargıtay 11. HD2020/6119 E., 2022/3174 K., 20.04.2022 T.
9 ''(...) Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, bilgi alma ve inceleme haklarının cevapsız bırakılması, reddedilmesi ya da yeterli bilginin verilmemesi durumunda TTK 437/5 uyarınca mahkemeden bilgi alma ve inceleme hakkı talep etme imkânı bulunması sebebiyle, bu gibi hallerde iptal davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı da doktrinde kabul edilmektedir. Zira pay sahibinin bilgi alma hakkını kullanabileceği farklı hukuki imkanlar mevcutsa genel kurul kararının iptal edilmesi bilgiye ulaşılmasını sağlamamaktadır. Somut olayda davacı pay sahiplerinden bilgi saklanmasının, pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edilir nitelikte olduğu sonucuna varılması mümkündür. Fakat pay sahiplerinin bilgi alma haklarının ihlal edilmesi sebebiyle TTK'da ön görülen ve yukarıda açıklanan yollara başvurmadan doğrudan genel kurul kararı iptali davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığı gibi pay sahipleri tarafından bu durumda dahi saklanan bilgiler öğrenilmiş olsaydı farklı karar verecek olduklarının diğer bir ifadeyle alınan karar ve bilgi alma hakkının kullandırılması arasında illiyet bağının bulunduğunun ortaya konması gerektiği;(...)''.Bkz. Yargıtay 11. HD., E. 2024/1156 K. 2024/8859 T. 10.12.2024.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.