- within Criminal Law topic(s)
Giriş
Ticaret şirketleri Türk Ticaret Kanunu ("TTK") öngörülen şekilde kurulmakta olup, zamanla birleşme veya bölünme gibi genellikle mali durumu iyileştirmek amacıyla yapısal değişiklikler tercih edilebilmektedir. TTK ticaret şirketlerine ilişkin genel hükümler kapsamında şirket birleşmelerini kurumuna yer vermiştir. Bu kurumla birlikte devralma ve yeni kuruluş şeklinde olmak üzere birleşme usulleri benimsenmiştir. İki farklı birleşme türü olmasına karşın uygulamada daha çok devralma şeklinde birleşme yoluna başvurulmaktadır. İşbu yazımızda devralma yoluyla birleşmenin unsurları ve hukuki sonuçları incelenecektir. Kısaca belirtmek gerekirse, yeni kuruluş yoluyla birleşme; iki ya da daha fazla ticaret şirketinin malvarlıklarının külli halefiyet esasına göre yeni kurulacak bir ticaret şirketine devri suretiyle gerçekleşir, bu durumda birleşen şirketler sona erer ancak tasfiye olmazlar.
Birleşme
Bir ticari işletmenin, bir veya birden fazla ticaret şirketini devralması veya bu şirket veya şirketlerin bir ticari işletmeye tüm katılması birleşmeyi ifade eder. Birleşmenin taraflarını devralan/katılınan ve devrolan/katılan oluşturur. Katılınan şirket, katılanı tüm malvarlığı ile devralır ve katılan ortaklık sona erer. TTK madde 137, birleşmenin mümkün olduğu şirketlere dair düzenlemeye yer vermiştir. Buna göre sermaye şirketleri, kooperatifler, sermaye şirketleri, kolektif ve komandit şirketler birleşebilir. Ancak kollektif ve komandit şirketlerle birleşme için bu şirketlerin devrolunan şirketler olması gerekir. Ayrıca şahıs şirketlerinin, şahıs şirketleri, sermaye şirketleri ve kooperatiflerle birleşmesi mümkün olacaktır. Yine sermaye şirketleri ve kooperatiflerle birleşmelerde bu şirketlerin devralan konumundan olmaları gerekir. Kanun sınırsız sorumlu bir şirketin sınırlı sorumlu bir şirketi devralmasına izin vermemektedir.
Ticaret şirketlerinin birleşmesi, esasen ekonomik açıdan malvarlıklarının veya işletmelerinin bir araya gelmesi anlamına gelir. Bu nedenle, birleşmenin gerçekleşebilmesi için öncelikle şirketlerin sahip oldukları tüm hak ve borçların kaynaşarak tek bir bütün haline gelmesi gerekir. Ayrıca, ister bir şirketin diğerine katılması isterse iki şirketin birleşerek yeni bir tüzel kişilik kurması söz konusu olsun, feshedilen şirketler açısından tasfiye sürecine gidilmez ve böylece tasfiye aşaması bertaraf edilmiş olur. Bu durumda sona eren şirketlerin malvarlıkları, tek bir bütün halinde devralan ya da yeni kurulan şirkete intikal eder.
Ortaklık Payları ve Hakları
TTK, ticari şirketlerin birleşmesi sonrası devrolunan şirket ortaklarını muhafaza altına almak adına üyelik haklarının devamlılığını esas alarak çeşitli hükümler düzenlemiştir. Bu hükümlere göre ortakların mevcut pay ve haklarını karşılayacak değerde devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Oydan yoksun paylarına sahip ortakların ise aynı değerde oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir. Üyelik haklarının devamlılığının bir istisnası olarak ayrılma akçesi kavramı hükme bağlanmıştır. Buna göre, birleşmeye katılan şirketler ortaklara, devralan şirkette, iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanınabilir.
TTK madde 140 uyarınca, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değerlemesi yapılırken oy haklarının dağılımı ve diğer önemli hususların dikkate alınması gerekmektedir. Ancak, ortakların birleşme sonrasında oy güçlerinin tamamen aynı şekilde korunmasını talep etme imkânı bulunmamaktadır. Zira birleşme sonucunda şirketlerin oy oranları ve ortaklık yapılarında değişiklik meydana geldiğinden, oy hakkının aynen muhafaza edilmesi neredeyse imkânsızdır.
Alacaklıların Korunması
TTK madde 157 uyarınca birleşmeye katılan şirketlerin alacaklıları birleşmenin geçerlilik kazanmasından itibaren üç ay içinde istemde bulunurlarsa, devralan şirket bunların alacaklarını teminat alır. Diğer alacaklıların zarara uğramayacağının anlaşılması halinde ise yükümlü şirket teminat göstermek yerine borcu ödeyebilir. Birleşme kararının ilanından önce doğan borçlar olmak şartıyla devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları birleşmeden sonra da devam eder. Ancak kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar. Bununla birlikte alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz.
Birleşme İşlemleri
- Birleşme Sözleşmesi ve Birleşme Raporu: Birleşmenin söz konusu olabilmesi için yazılı şekilde bir birleşme sözleşmesinin imzalanması gerekir. Bu sözleşme birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organlarınca imzalanır ve genel kurulları tarafından onaylanır. İmzaya yetkili organ anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdür veya müdürlerdir. Birleşme sözleşmesinin birleşmeye katılan şirketlerin ticaret unvanları, devralan şirketteki pay ve haklara ilişkin açıklamalar gibi içermesi zorunlu unsurlar TTK madde 146'da düzenleme alanı bulmuştur. Buna ek olarak birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları ayrı ayrı veya birlikte olacak şekilde birleşme hakkında bir rapor hazırlamaları gerekliliği ve bu rapora esas unsurlar da hükme alınmıştır.
- Sermaye Arttırımı ve Ara Bilanço: Birleşme sürecinde devralan şirket sermayesini devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde arttırılması gerekmektedir. Sermaye arttırımı ortaklığın devamlılığı ilkesine hizmet ettiği gibi alacakların korunmasına da hizmet eder. Bir başka zorunluluk birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarılmasından sonra birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler olmuşsa meydana gelecektir. Bu hallerde şirketler bir ara bilanço çıkarmakla yükümlü olacaktır.
- Belgelerin İncelemeye Sunulması ve Malvarlığındaki Değişiklikler: Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, merkezleriyle şubelerinde ve halka açık anonim şirketler ise Sermaye Kurulunun öngöreceği yerlerde, genel kurul kararından önceki otuz gün içinde bazı belgeleri menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgeler;
-
- Birleşme sözleşmesi,
- Birleşme raporu,
- Son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporları, gereğinde ara bilançolar şeklinde sıralanabilir.
- Bu belgelerin suretleri ilgili kişiler tarafından istenebileceği, inceleme yapılabileceği gibi şirketler inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçebilir
- Birleşmeye katılan şirketlerden birinin aktif veya pasif varlıklarında önemli değişiklik meydana gelmişse yönetim organı bu durumu kendi genel kuruluna ve birleşmeye katılan diğer şirketlerin yönetim organlarına yazılı olarak bildirir. Birleşmeye katılan tüm şirketlerin yönetim organları, bu durumda birleşme sözleşmesinin değiştirilmesine veya vazgeçmeye gerek olup olmadığını incelerler; böyle bir sonuca vardıkları takdirde, onaya sunma önerisi geri çekilir. Önemli değişikliklere ilişkin bildirim yapılması birleşme sözleşmesinin iptalinin veya hukuki sorumluluğun söz konusu olmaması için önem arz eder.
- Birleşme Kararı ve Tescili: Birleşme sözleşmesi genel kurula sunulur ve TTK madde 151'de öngörülen çoğunluklarla onaylanır. Birleşme kararı alınmasıyla beraber katılan şirketlerin yönetim organları birleşmeyi tescil ettirmek amacıyla ticaret siciline başvurur. Birleşmeyle beraber devralan şirketin sermayesi artmışsa esas sözleşme değişiklikleri de ticaret siciline sunulur. Birleşmenin ticaret siciline tescili ile devrolunan şirket infisah eder.
Birleşmenin Sonuçları
Birleşmenin geçerlilik kazanabilmesi için tescil edilmesi gerekir. Bu tescille beraber devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. Devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortağı olur. Ayrıca birleşmeye katılan şirketlerin alacakları birleşmenin hukuken geçerlilik kazanmasından itibaren üç ay içinde istemde bulunursa devralan şirket bu alacakları teminat altına alır. Ortakların borçlar bakımından sorumluluğu birleşme sonucu da baki kalır. Sonuç olarak kesinleşmeyle beraber doğan durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Devrolunan şirketin tasfiyesiz infisahı,
- Malvarlığının külli halefiyet ilkesi uyarınca geçişi
- Önceki borçlardan sorumluluk
- Ortakların devralan şirkete intikali
- Ortakların kişisel sorumlulukları ve iş ilişkilerinin geçmesi
Birleşme kurumu TTK hükümlerince detaylıca düzenlenmiş birleşme işlemleri, bu birleşmenin hangi şirketler bakımından mümkün olduğu, ortakların ve alacaklıların korunmasına ilişkin temel ilkeler ve bu birleşmenin sonuçları hükme alınmıştır. Birleşme kurumu ile şirketlerin ekonomik yapılarının güçlendirilmesi ve kurumsal sürekliliğin sağlanması amaçlanmıştır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.