Türk Medeni Kanunu'nda ("TMK") Taşınır Rehni Kavramı Nedir?
Taşınır rehni, bir alacağı güvence altına almak üzere bir taşınır eşya, bir hak veya bir alacak üzerine kurulan, hak sahibi alacaklıya, borç ödenmediği takdirde güvence konusunu paraya çevirmek suretiyle alacağını tahsil etme yetkisini tanıyan bir sınırlı ayni haktır.
Türk Medeni Kanunu'nda taşınır rehni hükümleri düzenlenirken sadece taşınır eşya esas alınmamış aynı zamanda bir hak veya bir alacak üzerinde de rehin hakkı tesis edilebileceği de düzenlenmiştir.
Anonim Şirket Paylarının Rehninde Uygulanacak Hükümler Nelerdir?
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ("TTK") anonim şirketlerdeki payların rehni özel olarak düzenlenmemektedir. Bu nedenle TMK'de düzenlenen rehne ilişkin genel kurallar anonim şirket paylarının rehninde de uygulanmaktadır. TMK madde 954 devredilebilir alacaklar ve haklar üzerinde rehin kurulabileceğini düzenlemektedir. Anonim şirketlerdeki paylar üzerinde kurulacak rehinler de bir hak üzerinde kurulmuş rehin hakkı olarak nitelendirilmektedir.
Anonim Şirket Paylarının Rehninin Kapsamı Neleri İçermektedir?
Anonim şirket pay sahiplerinin şirkette sahip olduğu paylar üzerinde pay sahipliği hakları bulunmaktadır ve bir pay üzerinde rehin tesis edildiğinde bu rehin aynı zamanda pay sahipliği hakları üzerinde de tesis edilmiş olacaktır. Ancak pay sahipliği haklarından bazıları için bu durum söz konusu değildir.
Paraya çevrilmesi mümkün olmayan aydınlatıcı haklar (bilgi alma hakkı, inceleme ve denetleme hakkı) ve koruyucu pay sahipliği hakları (dava hakları, azlık hakları) rehnin konusunu oluşturmamaktadır.
Pay sahipliği haklarından paraya çevrilmesi mümkün olan malvarlığına ilişkin olan haklar (kar payı, tasfiye payına katılma hakkı) üzerinde rehin tesis edilmiş sayılacaktır. Mal varlığına ilişkin olan bu haklar yalnızca rehnin paraya çevrilmesi sırasında önem arz etmektedir.
I. Pay Rehninin Kar Payı Hakkına Etkisi
Malvarlıksal haklardan olan kâr payı hakkına ilişkin olarak TMK madde 959/f.1 bir düzenleme getirmektedir. Bu düzenleme çerçevesinde faiz veya kâr payı gibi dönemsel gelir getiren alacakların rehnedilmiş olması halinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bunlardan yalnız vadeleri henüz gelmemiş olanlar rehnin kapsamına girer ve rehin, vadeleri geçmiş olan edimleri kapsamaz. Böylelikle kâr payı üzerinde tesis edilen rehin hakkında asıl belirleyici olan rehnin kurulduğu an değil, rehnin paraya çevrilmesi anıdır. Rehnin paraya çevrilmesi anından önce muaccel hale gelmiş olan kâr payı hakları rehnin kapsamında olmayacaktır. Ancak rehin sözleşmesi ile bu durumun aksi kararlaştırılması mümkündür, taraflar rehnin paraya çevrilmesinden önce muaccel hale gelmiş olan alacakları da rehnin kapsamında tutabilirler.
II. Pay Rehninin Oy Hakkına Etkisi
TMK madde 960 uyarınca anonim şirket genel kurulunda rehinli pay senetlerini temsil etme yetkisi, rehin alacaklısına değil, pay sahibine aittir. Ancak doktrinde bu hükmün emredici bir hüküm olmadığı rehinli alacaklıya oy hakkını kullanması için temsil yetkisinin verilebileceği kabul edilmektedir.
III. Sermaye Artırımının Rehinli Paylara Etkisi
TTK madde 461 uyarınca pay sahipleri, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haizdir. Bu madde uyarınca pay sahiplerine tanınan rüçhan hakkının rehinli hisse senetleri söz konusu olduğunda kim tarafından kullanılacağı ise doktrinde tartışmalıdır. Doktrinde genel olarak pay üzerinde rehin hakkı bulunması durumunda, yeni pay alma hakkını kullanma yetkisinin rehin alacaklısına değil, pay sahibinde olduğu ve pay sahibinin bu durum için rehinli alacaklının onayını almasının da gerekli olmadığı kabul edilmektedir.
Payları üzerinde rehin hakkı tesis edilmiş pay sahibinin sermaye artırımına katılıp yeni pay alması durumunda rehin hakkının bu paylara sirayet edip etmeyeceği hususu da doktrinde tartışmalıdır. Bu konudaki ağırlık görüş ise rehnin yeni paylara sirayet etmeyeceği yönündedir. Ancak bu durumda yapılacak olan sermaye artırımı neticesinde rehinli eski paylardaki değer kaybı ile dezavantajlı duruma düşmek istemeyecek olan rehin alacaklısı rehin sözleşmesinde yeni payların rehnin kapsamına dahil olacağını kararlaştırılabilir. Yapılacak olan bu sözleşmede hangi tertibe dahil yeni payların rehnin kapsamına alındığını açıkça belirtmek gerekecektir.
Anonim Şirket Payları Üzerinde Rehin Hakkının Kurulması Ne Şekilde Olur?
Anonim şirketlerde paylar üzerinde kurulacak rehin hakkı payların senede bağlanıp bağlanmadığına ve pay senetlerinin türüne göre farklılık göstermektedir.
I. Senede Bağlanmamış Paylar
TMK madde 955/f.1; senede bağlanmış olan veya olmayan alacakların rehni için rehin sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve senede bağlı alacaklarda senedin teslim edilmesi gerektiğini düzenlemekte olup TMK madde 955/f.3 ise diğer hakların rehninde ise yazılı rehin sözleşmesiyle birlikte, bu hakların devri için öngörülen şekle uyulması gerektiğini düzenlemektedir.
Senede bağlanmamış paylar bir alacak rehni olmadığından bu paylar üzerinde kurulacak olan rehin hakkı TMK madde 955/f.3'te belirtildiği üzere yazılı bir sözleşme ile kurulabilecektir. Rehin sözleşmesinde yazılılık bir geçerlilik şartıdır, yazılı olmayan rehin sözleşmeleri geçersizdir.
Rehin sözleşmenin tarafları rehin veren ile alacaklıdır. Rehin veren teminat altına alınacak borcun borçlusu olabileceği gibi üçüncü kişi de olabilir. Ancak alacaklı yalnızca rehinle teminat altına alınan alacağın alacaklısı olabilir. Rehin sözleşmesi ile pay sahibi, şirkette sahip olduğu paylar üzerinde alacaklı lehine rehin kurma borcunu üstlenmektedir.
Rehneden ve alacaklı borçluya sözleşme kurulduğunda ihbarda bulunmak durumunda değildir, ancak TMK madde 955/f.2 çerçevesinde taraflar isterlerse alacağın rehnedildiğini üçüncü kişi konumundaki borçluya ihbar edebilirler.
II. Senede Bağlanan Paylar
TTK madde 484 uyarınca pay senetleri hamiline ve nama yazılı olabilir ve bu senetler kıymetli evrak niteliğindedir.
TMK madde 956/f.1 hamiline yazılı hisse senetleri üzerinde ne şekilde rehin kurulabileceğini düzenlemektedir. Bu hüküm çerçevesinde hamiline yazılı hisse senetlerinin devri için bu senedin zilyetliğinin devri yeterlidir. Hamiline yazılı senetlerde yazılı bir rehin sözleşmesi aranmaz, bu senedinin devrinin rehin kurma amacıyla gerçekleştiği yönündeki irade beyanı uyuşması sözleşmenin kurulması için yeterlidir.
Aynı zamanda hamiline yazılı hisse senetlerinin rehin cirosu ve zilyetliğin devri ile rehnedilmesi de mümkündür. Rehinli alacaklı, üzerinde rehin cirosu bulunan senedi tekrar devredemez, rehin cirosu ile senedi devralan kişinin de iyiniyetinin korunmasından söz edilemeyecektir.
Hamiline yazılı pay senetlerinin maliki olmayan kişiler rehin alacaklısına bu senedin maliki gibi davranarak senet üzerinde rehin hakkı tesis ettiğinde rehin alacaklısının bu durumda TMK madde 990 uyarınca iyi niyeti korunacaktır.
TMK madde 956/f.2 nama yazılı hisse senetleri üzerinde ne şekilde rehin kurulabileceğini düzenlenmektedir. Bu hüküm çerçevesinde aşağıdaki iki şekilde nama yazılı hisse senetleri üzerinde rehin tesis edilebilecektir:
- Yazılı bir rehin sözleşmesi yapılıp senetlerin teslim edilmesi
- Senedin ciro edilmesi ve teslimi
TTK madde 689 uyarınca rehin cirosu senedin üzerine "bedeli teminattır" veya "bedeli rehindir" ibarelerinin veya rehnetmeyi içeren herhangi bir kaydın yazılması ve rehin verenin imzasının atılması ile yapılır. Bu ibareleri içeren senedin hamili ise senetten doğan tüm hakları kullanabileceği gibi hamilin yapacağı ciro ancak tahsil cirosu hükmünde olacaktır. Bu senedin hamili olan rehin alacaklısı temlik veya rehin cirosu yapamaz.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.