ARTICLE
23 January 2023

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararlarının İptali

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
Genel kurul olağan veya olağanüstü şekilde toplanır; genel kurulun toplanması, gündemi, çağrı usulü TTK'da detaylı olarak düzenlenmektedir.
Turkey Corporate/Commercial Law

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") çerçevesinde genel kurul anonim şirketlerin karar organıdır, TTK çerçevesinde genel kurul, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar alır. Ayrıca, TTK madde 408/f.2. genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerini de düzenlemektedir, bu maddede düzenlenen konulara ilişkin olarak yalnızca genel kurul karar alabilmektedir. Genel kurul olağan veya olağanüstü şekilde toplanır; genel kurulun toplanması, gündemi, çağrı usulü TTK'da detaylı olarak düzenlenmektedir.

Genel kurul tarafından alınan kararlar pay sahiplerini bağlayıcı niteliktedir veya genel kurul kararları yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarını doğurabilmektedir. Bu nedenle, TTK çerçevesinde genel kurul kararlarına karşı 3 farklı hukuki yola başvurabilmek mümkün kılınmıştır. Bu üç durum; yokluğun tespiti, butlanın tespiti ve genel kurul kararlarının iptali davasıdır.

Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının İptali

İptal Sebepleri

Genel kurul kararlarına karşı TTK'da sayılan kişilerin iptal davası açma hakkı bulunmaktadır, ancak iptal davasını açabilmek için belirli bazı şartların oluşması gerekmektedir. TTK madde 445 üç durumun varlığı halinde anonim şirket genel kurul kararlarının iptalinin gündeme gelebileceğini düzenlemektedir. TTK madde 445 uyarınca kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açılabilmektedir.

TTK'da belirtilen üç aylık süre hak düşürücü süre olup bu süre genel kurul kararının alındığı tarihten itibaren başlamaktadır. Süreye ilişkin aksine bir düzenleme esas sözleşmeye konulamamaktadır, süreye uyulup uyulmadığı hâkim tarafından resen dikkate alınmaktadır.

İptal sebeplerinden biri olan kanuna aykırılık yalnızca TTK hükümlerine aykırılığı değil ilgili tüm mevzuat hükümlerine aykırılığı içermektedir. Esas sözleşmeye aykırılık oluşturan veya esas sözleşme hükümlerinin birini veya birkaçını etkisiz kılmaya yönelik her türlü genel kurul kararı hakkında da iptal davası açılabilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık halinde de iptal davası açılabilmektedir. Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle iptal davasının açılabilmesinin mümkün kılınmasıyla, azlık pay sahiplerinin çoğunluk pay sahiplerine karşı korunması amaçlanmıştır.

İptal Davasını Açmaya Yetkili Kişiler

TTK madde 446 iptal davası açabilecek kişileri sıralamaktadır, bu kişiler aşağıdaki şekildedir:

  1. Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahipleri,
  2. Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
  3. Yönetim kurulu,
  4. Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri.

TTK madde 446 uyarınca toplantıda hazır bulunan pay sahiplerinin genel kurul kararına karşı iptal davası açabilmesi için tutanağa mutlaka muhalefet şerhlerini düşmeleri gerekmektedir. Yargıtay, toplantıda hazır bulunan pay sahipleri tarafından muhalefet şerhinin mutlaka tutanağa yazılması gerektiği yönünde karar vermiştir. Ayrıca, Yargıtay kararları çerçevesinde toplantı henüz başlamadan gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önceden muhalefet şerhinin toplantı başkanına verilmesi durumunda verilen muhalefet şerhini Yargıtay iptal davası açmak için geçerli bir muhalefet şerhi olarak görmemektedir. İlgili maddelerin görüşülmesine geçildikten sonra toplantıda hazır bulunan pay sahiplerince bu muhalefet şerhinin düşülmesi gerekmektedir.

Pay sahipleri toplantıda hazır bulunmasalar bile genel kurul kararına karşı iptal davası açabilmektedir. Ancak bu durumda da çağrının usulüne göre yapılmaması, toplantı gündeminin gereği gibi ilan edilmemesi, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullanması veya pay sahibinin genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmemesi ve tüm bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olması gerekmektedir. TTK madde 414, genel kurul toplantısına ilişkin çağrı usulünün ve toplantı gündemine ilişkin ilanın ne şekilde yapılacağını düzenlemektedir.

Toplantıda hazır bulunmayan pay sahiplerinin yukarıda belirtilen sebeplerle iptal davası açabilmesi için bu sebeplerin kararın alınmasında etkili olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Pay sahibince ileri sürülen ihlal meydana gelmeseydi genel kurul kararı alınamayacak ise pay sahibi iptal davası açabilecektir. Ancak ihlalin meydana gelmemesi durumunda da karar alınabilecek ise bu durumda pay sahibi iptal davası açamayacaktır.

Pay sahiplerinin dışında yönetim kurulu veya kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri de iptal davası açabilmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More