E-ticaret; iletişim ağları vasıtasıyla işlemlerin gerçekleştirilmesi, işletme ilişkilerinin sürdürülmesi ve iş bilgilerinin paylaşılmasıdır1. Günümüz koşulları, pandeminin etkileri ve dijitalleşen dünya ise e-ticaretin her geçtiğimiz yıl katlanarak artmasına sebebiyet vermektedir. E -ticaretin yaklaşık 1995 yılından sonra İnternet kullanımının artmasıyla ortaya çıktığı ve her geçtiğimiz yıl büyük bir ivmeyle hacminin arttığı düşünülürse beraberinde hukuki uyuşmazlıkları da getireceği açıktır.

İçinde bulunduğumuz 2021 yılının ilk 5 (beş) ayında e-ticaret hacminin, 2019 yılının aynı dönemine nazaran ikiye katlandığı TGSD Müşterek Başkanı Sanem Dikmen tarafından bildirilmiştir. 2019'un ilk beş ayında yaklaşık 72 milyar TL olan e-ticaretin bu yılın aynı döneminde 150 milyar TL' ye ulaştığının altını çizen Dikmen, pandemi döneminde büyük sıçrama yapan "online" alışveriş alışkanlıklarının salgın tamamen bittiğinde dahi devam edeceğini de belirtmiştir. Dikmen konuşmasında şu sözlere yer vermiştir: "Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre ülkemizde 2019'da 190 milyar TL olan internetten kartlı ödeme hacmi 2020'de yüzde 37 artışla 260 milyar TL'ye ulaştı. E-ticaret hacmindeki artış 2021'de de devam ediyor. İlk 5 aylara baktığımızda 2019'da 71,9 milyar TL olan internetten satışların 2020'de 86,5, 2021'de ise 149,9 milyar TL'ye ulaştığını görüyoruz. Bir başka ifade ile bu yılın ilk beş ayında internetten yapılan satışlar 2019'un aynı dönemine göre yüzde 108 arttı. Pandemi sürecinde büyük bir sıçrama yapan online alışveriş alışkanlığı devam edecek."2

E-ticaretin günümüzde artan hacmi düşünüldüğünde, meydana gelen hukuki ihtilafların ne olduğu üzerinde durulması önemlidir. Ancak bu noktada, geleneksel ticarete ve uyuşmazlıklara tatbik edilecek kanun hükümlerinin ve hukuki düzenlemelerinin tam olarak yeterli olmayacağı ortadadır. Belirtmek gerekir ki, elbette İnternet servis sağlayıcılarının hukuki bir statüye kavuşturulmaları, bunların sorumluluklarının açıkça ortaya konulması, web sitesinde fikri hakların korunması, elektronik imza, elektronik belgelerin ispat gücü, e-işyeri, e-müşteri vb. konuların hukuktaki yerini alması şarttır3. Tüm bunların yanında e-ticaret kapsamında kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği ayrıca önem teşkil etmektedir zira kişilerin verilerinin elektronik ortamda elde edilmesi, kaydedilmesi, toplanması, depolanması ve ihlali elektronik ortamlarda sıklıkla ihlallere sebebiyet vermektedir.

Aynı zamanda, e-ticarette e-müşteriler ile kurulan sözleşmeler internet üzerinden kurulmakta; ödemeler internet üzerinden yapılmaktadır. Mesafeli satış sözleşmeleri çerçevesinde kurulan sözleşmelerde, tüketicilerin satın aldıkları ürünleri geleneksel alışveriş yönteminde olduğu gibi görerek, dokunarak almamaları, iade ve değişim seçeneklerine daha çok başvurmalarına da sebebiyet vermektedir. Bu veçhileyle, hukukumuzda işbu hususlara yönelik yeni kanunlar ve hukuki düzenlemeler getirilmiş ve yeni maddeler eklenmek suretiyle hâlihazırda var olan sözleşmeler tadil edilmek suretiyle değişikliğe uğramıştır. Değişen dünya ve hukuk düzeni, devamlı devinim içinde olan internete adapte olmuş durumdadır. Bu etki mevzuatta, mahkeme kararlarında, doktrinde yer alan içtihatlarda ve teamülde görünür hale gelmiştir.

Yukarıda açıklananlar kapsamında, hukukumuzda elektronik ticarete yönelik özel kanuni düzenlemeler aşağıdaki gibidir:

  • 24.10.2014 tarihli 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
  • 20.11.2019 tarihli Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik
  • 20.11.2019 tarihli Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Bildirim Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ
  • 06.06.2017 tarihli Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ

Ek olarak, yine elektronik ticaretin oldukça yakından ilintili olduğu ve yeni düzenlemelere konu olan hukuki düzenlemelere örnekler aşağıdaki gibidir:

  • 01.02.2015 tarihli Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği
  • 28.11.2014 tarihli Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği
  • 09.11.2013 tarihli Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
  • 08.04.2016 tarihli Kişisel Verilerin Korunması Kanunu
  • 10.05.2013 tarihli Posta Hizmetleri Kanunu
  • 05.03.2020 tarihli Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik
  • 24.05.2007 tarihli İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun

Hukuk düzeninde elektronik ticaret hacminin her geçen gün artmasından kaynaklı bu gereklilik, e-ticarette hukuki altyapının gereksinimlerini karşılayacak düzenlemeler getirilmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

"Konu Türkiye açısından ele alındığında, aşağıda yapılacak açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, yepyeni bir "elektronik ticaret hukuku" oluşturulmasına gerek duyulmadığı görülecektir. Bunun sağlanması için ilgili kanunlara eklemeler yapılması yeterli görülmektedir. Sonuç olarak, mevcut kuralların elektronik ticareti kapsamına alacak şekilde düzenlenmesinin ve yorumlanmasının yeterli olduğu söylenebilir. Elektronik ticarete özgü ayrı bir hukukun oluşturulmasına gerek yoktur. Tüm dünya ülkelerinde ve bu konuda çalışma yapan kurum ve kuruluşların (OECD, WTO, UNCITRAL, WCO ve WIPO gibi) yaklaşımı da bu doğrultudadır4".

Tüm yukarıda verilen bilgiler çerçevesinde, e-ticarette karşılaşılan sorunları aşağıdaki şekilde ayrıca incelemek mümkündür:

Sınır Ötesi E-ticarette Sorunlar:

E-ticaretin coğrafi sınırlar ile sınırlandırılmaksızın sınır ötesi yapılması, uluslararası hukuk düzenlemeleri açısından önemli bir yer teşkil eder. Uluslararası düzlemde tam anlamıyla yeknesak bir uygulama olmamasının yanı sıra, iç hukuk düzenlemelerinin uluslararası uyum kriterini sağlaması önem arz eder.

Bu noktada, uluslararası kuruluşların hazırlamış oldukları kanunlar olduğu gibi, çok taraflı uluslararası sözleşmelerin imzalanması suretiyle de devletler uyum için e-ticaret kurallarına tabi olabilmektedirler. Söz konusu düzenlemelere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir:

  • Uluslararası bir kuruluş olan UNCITRAL Elektronik İmzalar Model Kanunu ve Elektronik Ticaret Model Kanunu
  • Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi5
  • Kişisel Verilerin Korunması Sözleşmesi

Önemle belirtmek gerekir ki, yukarıda örnekleri verilen uluslararası düzenlemeler çerçevesinde devletler kendi iç hukuk mevzuatlarını düzenlemektedirler.

Bu sorunların çözümü, satıcının yerinin tespiti, hangi tarafın kanunlarının uygulanacağı, dil ve maliyet gibi nedenlerle uzun zaman almaktadır6. Bazı işlemlerde sözleşme yapılmamakta, bazı sözleşmelerde ise yanıltmalar veya eksiklikler olabilmektedir.

Aynı zamanda uluslararası e-ticarette, tarafların taraf olduğu ortak bir düzenleme yoksa uyuşmazlığa hangi ülke hukuk kurallarının tatbik edileceği ayrıca bir sorun teşkil etmektedir. Ancak pek tabi belirtmek gerekir ki, bir hukuki uyuşmazlıkta, uluslararası sözleşme veya kurallar olmadığı sürece taraflar, kendilerinin hazırladığı sözleşmede bu belirsizliklere çözüm üretmekte serbesttirler7.

Elektronik Ödemeler ve Sorunlar:

Geleneksel ödeme sistemlerinden farklı bir yöntem izlenmekle birlikte elektronik ödeme sistemleri görece yeni olmalarından kaynaklı birtakım sorunları beraberinde getirmektedir. Dijital, elektronik paralar, elektronik cüzdanlar vs. e-ticaret ile birlikte elektronik ödeme sistemlerinin unsurlarıdır. Elektronik ödeme sistemlerinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında, tam çözüme kavuşturulamamış; güvenlik, gizlilik, kimlik belirleme, kötü amaçlarla kullanılabilme olasılığı gibi bazı sorunlar mevcuttur8.

Söz konusu ödeme sorunlarının nihai bir çözüme kavuşturulmaması, e-ticaretin büyümesi önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Zira bu husustaki hukuki düzenlemeler yeteri kadar kapsamlı değildir.

Bunun yanında, mesafeli satış sözleşmelerinde internetten yapılan ödemelerde, tüketiciler açısından güvenli sistemler geliştirilmiş olup bir hayli yol kat edilmiştir.

E-ticarette Fikri Mülkiyete İlişkin Sorunlar:

Geleneksel ticaretten farklı olarak, internet üzerinden sağlanan platformlara ulaşılabilirlik daha kolay olsa da, kontrolünü sağlamak ve karşı önlem almak zorlayıcı olabilmektedir.

Örneğin, internet üzerinden müzik, film, dizi, kitap vb. ürünlerin ticaretinin yapılması geleneksel ve fiziksel ticarete nazaran çok daha az bir maliyet kalemi doğurmaktadır. Zira internetin doğasından gelen "sürat" unsuru sebebiyle telif hakkı alınmayan ürünlerin kontrol edilebilirliği zorlaşmaktadır.

Fikri mülkiyet hakkı ihlallerinin önüne geçebilmek için iç hukukumuzda ve uluslararası hukukta çalışmalar yürütülmekte olup halen daha internet pazarının uçsuz bucaksızlığı karşısında kalıcı ve kesin bir çözüm üretememiş durumdadır. Destekleyici hukuki düzenlemelerin gelmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.

E-ticarette Kişisel Verilerin ve Tüketici Haklarının Korunması Sorunu:

"Elektronik ticaret işlem hacminin %10'u hileli davranış şeklinde gerçekleştiği tahmin edilmektedir (Online Brokerage, 1999:85)." Dolayısıyla, e-ticarette önemli bir güven sorunu ortaya çıkmaktadır. Bunun bir diğer sebebi ise, iç hukukumuzda zarar tazminine yönelik öngörülen sorumluluk hükümleri gibi kesin çözüme ulaştıracak kanalların bulunmamasıdır. Zira, bazı e-ticaretler sonucunda uğranılan zararın tazminini talep etmek adına karşı tarafa dahi ulaşılamamaktadır.

Veri çağında yaşadığımız ve elektronik ticaretin güven sorunu birlikte düşünüldüğü takdirde, kişisel verilerin korunması hususunda büyük ihtilaflar yaşandığı rahatlıkla söylenebilecektir. Kişisel verilerin çalınması, izinsiz kullanılması, değiştirilmesi, izinsiz üçüncü kişilerle paylaşılması, söz konusu verilerin hukuka aykırı bir biçimde kullanılması, işbu verilerle muhtelif suç teşkil eden fiillerde bulunulması sık sık karşılaşılan örneklerdendir. Bu noktada, hukuki düzenlemeler ve alınabilecek önlemlerin yanında tüketicilerin kişisel verilerine daha hassas yaklaşmaları gerekliliğinin altı çizilmelidir.

Tüm bu sorunların yanında e-ticarette güvenlik, gizlilik, vergi, gümrük, altyapı gibi hâlihazırda çözüme ulaştırılamamış sorunlar devam etmektedir. E-ticaret taraflarının ve insanların "yeni" olarak ifade edilebilecek bu ticarete uyum sağlamaları, hukuki açıdan yaşanan sorunlara çözüm bulunması için tartışmaların gerçekleştirilmesi ve buna göre yeni düzenlemelerin getirilmesi neticesinde her geçen gün büyüyen ve pandemi sonrası azalmayacağı ortada olan e-ticaretin daha güvenli ve hukuki altyapı çerçevesinde ilerleyeceği şüphesizdir.

Footnotes

1. WANG, s.50

2. http://www.ticaretgazetesi.com.tr/e-ticaret-hacmi-2021in-ilk-bes-ayinda-150-milyar-tlye-ulasti

3. ORGAN, KARADAĞ, İŞLETMECİLİK AÇISINDAN ELEKTRONİK TİCARET VE HUKUKİ ALTYAPISI, s.87, IUYD'2011 / 2(2)

4. ORGAN, KARADAĞ, İŞLETMECİLİK AÇISINDAN ELEKTRONİK TİCARET VE HUKUKİ ALTYAPISI, s.87, IUYD'2011 / 2(2)

5. "AB'ye üye ve bu belgeyi imza eden diğer ülkelerin, toplumun bilişim suçlarına karşı korunması için atılacak diğer adımlarla birlikte gerekli mevzuatın kabul edilmesi ve uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi yollarıyla ortak bir cezai politikanın öncelikli olarak kabul edilmesi amacıyla yapılmıştır."

6.  De Zwart, 1998:7

7.  Ekin, 1998:121

8. Crocker ve Stevenson, 1998:329-332

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.