Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hükmedilecek vekalet ücreti Avukatlık Kanunu 169. Maddesinin atfıyla 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. Maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. Maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Sigortacılık Kanunu 30/17. Maddesinin Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. Maddesi ile genişletilmesi nedeniyle doktrin ve Yargıtay farklı uygulamalar benimsemiş, herhangi bir görüş birliğine varamamıştır. Sigorta Tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin uygulamalar işbu makalemizde ele alınacaktır.

5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/17. maddesi, "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir." şeklindedir.

19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. Maddesine 13. fıkra eklenerek vekalet ücretinin tayinine ilişkin olarak yeni bir ölçü getirilmiştir.

"Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir."

Böylelikle bakanlık tarafından düzenlenen bir yönetmelik ile Kanun maddesinden farklı bir düzenlemeye gidilmiş olup doktrin ve birtakım yargı kararları bakımından bu durum yönetmelik ile kanun hükmünün genişletilmesi olarak nitelendirilmiş birtakım yazarlar bakımından ise kanunun yorumlanarak nihai amacına ulaşım sağlanmasının yönetmelik ile uygun olabileceği kanaatine ulaşılmıştır.

Sigortacılık Kanunu'nun Uygulanması Gerektiğine İlişkin Görüşler;

Avukatlık Kanununun 169. maddesi, "Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz." şeklindedir. Yine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/17. maddesi, "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir." şeklindedir. Anılan hükümler ve Yargıtay'ın bu konuda çok sayıdaki içtihadı doğrultusunda; sadece, kısmen veya tamamen reddedilen talepler bakımından davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için 1/5 oranı uygulanmakta iken,  Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. Maddesine 13. fıkra olarak eklenen "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü ile vekalet ücretinin tayinine ilişkin olarak yeni bir ölçü getirilmiştir.

Avukatlık Kanununun 169. maddesindeki asgari sınırın altında vekalet ücreti takdir edilmesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile mümkün hale getirilebilir ise de, belirtilen kanunlarda yer alan bu hükümlerin Yönetmelik ile değiştirilmesi doktrin ve yargıda tartışılmıştır. Birtakım görüşe göre yönetmelik ile getirilen bu hükmün yok sayılarak kanun hükmünün uygulanması gerektiği iddia edilmiştir.

Aşağıda yer alan Hakem Kararında da açıkça yer aldığı üzere; bir kanun hükmünün yönetmelik ile genişletilemeyeceği, bu durumun fonksiyon gaspı niteliğine haiz olduğu vurgulanmıştır.

Sigorta Tahkim Komisyonu, K. 2019/102994, T. 16.12.2019;

" Gerçekten de Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesinde her ne kadar taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olacağı ifade edilmiş ise de yönetmeliğin söz konusu hükmü, Sigortacılık Kanunu'nun m. 30/17 hükmünün başvuran aleyhine kapsamını genişletmek suretiyle açıkça aykırı bir düzenleme içermektedir. Anılan kanunla Hazine Müsteşarlığına, Sigorta Tahkimde avukatlık vekâlet ücreti düzenlemesi için açıkça bir yetki vermemiştir. Anayasa'nın 124. Maddesinde "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." düzenlemesi öngörülmüştür. Bu bakımdan aynı zamanda fonksiyon gaspı niteliğinde olan ve normlar hiyerarşisinde daha alt sırada yer alan yönetmeliklerin, kanuna aykırı nitelikte hükümler öngörmeleri mümkün olmadığına ilişkin genel hukuk kuralı karşısında, kanuna aykırı nitelikte yönetmelik hükmünün yok sayılarak yerine kanun hükmünün uygulanması zorunlu olduğu sonucuna varılmıştır."

Normlar hiyerarşisinde daha alt sırada yer alan yönetmeliklerin kanuna aykırı nitelikte hükümler öngörmeleri mümkün değildir. Bu bakımdan, kanuna aykırı nitelikte yönetmelik hükmünün ihmal edilmesi ve bu şekilde hukuki değer yüklenmemesi suretiyle, kanun hükmünün uygulanması zorunludur. 1

TBMM Esas Komisyon Raporundaki Maddeye ilişkin gerekçede "Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır." ifadesine yer verilmiştir. Buna göre 6327 sayılı Kanunla 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. Maddesine eklenen 17. Fıkradaki düzenleme, talebi tamamen veya kısmen reddedilen başvuru sahibinin alacağının alamadığı gibi bir de üzerine yüksek vekalet ücretleri ödeyerek mağdur olmasının engellenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 19.01.2016 gün ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin son fıkrası ile, 17.08.2007 gün ve 26616 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra olan: "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." şeklinde düzenleme ile başvuru sahipleri vekilleri lehine hükmedilecek vekalet ücretlerinin de 1/5 olarak belirlenmesi hüküm olarak getirilmiş ise de, kanunda olmayan bir sınırlamayı getirerek kanunun dışına çıkılması yönetmelikle söz konusu olamayacağından, kanuna aykırı olan yönetmelik hükümleri vekalet ücretinin takdir edilmesinde esas alınmamış, normlar hiyerarşisi gözetilerek kanun hükmüne üstünlük tanınması gerekmiştir.2

Anayasasının 124. maddesinde yer alan "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere kanuna aykırı yönetmelikler, iptal edilmemiş olsalar bile uygulanamazlar.

Davalı sigorta şirketinin karşı davası veya alacak talebi bulunmayıp anılan maddenin metninde "talebi reddedilen" ifadesi ile kastedilen, yalnızca başvuran yani davacıdır. Zira, nispi avukatlık ücretine esas alınacak "talep", para ile ifade edilen taleplerdir ve davalının alacak yönünden bir talebi bulunmamaktadır. Yargılama hukukunda; davalının davaya karşı koyması, itiraz ve defi yolu ile olur ve bu şekildeki davranış "talep" olarak ifade edilemez. Davalı tarafın talepte bulunabilmesi, ancak karşı dava veya takas definde söz konusu olabilir. Bu bakımdan anılan hükümde kastedilenin, "başvuran/davacı" olduğu tartışmasızdır. Yine anılan maddeye göre her iki taraf için de 1/5 oranında vekalet ücreti uygulanması gerektiğinin söylenecek olması halinde, kanun koyucu tarafından "talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler" ibaresinin konulmasının hiçbir anlamı kalmayacaktır. Kanun koyucunun iradesinin o yolda olması durumunda bu ibare yerine, "Tahkim Komisyonu nezdinde açılan davalarda..." ibaresi konulması gerekirdi.3

Davanın reddi istemi, hakkında Komisyon tarafından hüküm altına alınabilecek nitelikte hukuki bir talep niteliği taşımaz. Ayrıca 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesinin amacı, talepte bulunan başvuru sahiplerinin, uyuşmazlıklarını Komisyona başvuruda bulunmak suretiyle hızlı bir biçimde çözüme kavuşturulması olup; buna karşılık yüksek vekalet ücreti ödemek tehlikesine karşı korumaktır. Hükmün her iki taraf bakımından tatbik edilebileceği sonucuna ulaşılması, hükmün konuluş amacına aykırı niteliktedir. Hükmün, amacına bağlı yorumlanması, temel yorum ilkesidir. Bu sebeple, Yönetmelik hükmünün, Sigortacılık Kanunu m. 30/17 hükmüne dayandırılarak, kanun hükmüne aykırı olmadığı sonucuna ulaşılması da olanaklı değildir.4

Sigortacılıkta Tahkim Yönetmeliğinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Görüşler;

Sigortacılıkta Tahkim'e İlişkin Yönetmelik ile düzenlenen her iki taraf için de 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesini öngören görüş azımsanacak oranda değildir.

5684 sayılı Kanunun anılan madde hükmü ve gerekçesi Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık tarafından hazırlanmış ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Kanun Tasarısı olarak TBMM'ye sevk edilmiş, TBMM tarafından da aynen kabul edilmiştir. Kanun maddesine ilişkin tasarıyı ve gerekçesini hazırlayan adı geçen Bakanlık, 5684 sayılı Kanunun 30/17. maddesine dayanarak yürürlüğe koymuş olduğu Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin on üçüncü fıkrasında; "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." Şeklindeki düzenlemenin kanunun asıl amacını ortaya koyduğunu ifade etmektedir.

Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemleri tarafından bu hükmün çoğu zaman uygulanmadığı görülmektedir. Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemleri tarafından verilen hükümlerde başvuran lehine tam vekalet ücretine hükmedilirken davalı sigorta şirketleri lehine ise beşte bir oranında vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir. Fakat söz konusu görüşe göre davanın bir tarafı için tam vekalet ücretine hükmedilirken diğer taraf için 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesi kanunun mantığına aykırı olacaktır. İlgili Yargıtay kararında da bu hususa değinilmektedir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15.02.2016 tarihli 2016/64 Es. 2016/1453 K. Sayılı ilamında;

"...tahkim yargılamasının çekişmeli yargı olduğu göz önünde bulundurularak hakem, uyuşmazlık taraflarından birisinin talebini kabul ettiği oranda diğer tarafın talebini de reddetmiş demektir. Bu noktada maddede geçen reddedilen kavramı sadece davacı konumundaki sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayanlara yönelik değildir." denmek suretiyle bu durumu teyit etmiştir. Zira tahkim yargılamasının çekişmeli yargı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir tarafın talebi kabul edildiği oranda diğer tarafın talebi de reddedilmiş olmaktadır. Bu noktada maddede geçen reddedilen kavramı sadece başvuran konumundaki sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayanlara yönelik olamayacaktır. Buna ilaveten hükmedilen vekâlet ücreti de kabul veya reddedilen miktarı geçemeyecektir."

Sigortacılık Kanunu ile Sigorta Tahkim Komisyonunun kuruluş amacına uygun olarak adli yargının iş yükünü hafifletmek ve alternatif çözüm yolu olarak sigorta tahkim yolunu işlevsel, tercih edilebilir, makul bir çözüm yolu haline getirmektir. İlgili yasa hükmü sigorta tahkim müessesini genel mahkemelerden ayıran önemli bir yasal düzenlemedir. Yönetmelik ile de işbu kanunun uygulanabilirliği sağlanmış, kanun hükmünün uygulanmasına yönelik sınırlar çizilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9857 E. 2019/3532 K. Sayılı ve 2018/4168 E. 2018/12891 K. ilamına göre:

"İtiraz hakem heyetince verilen 25.03.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13. Maddesi gereğince hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5'i oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarının gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/II. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK'nın 438/7. Maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir."5

KANAATİMİZ

Sigortacılık Kanunu ile talebi kısmen veya tamamen reddedilenlere ilişkin başvurularda vekalet ücretinin 1/5 olarak hükmedileceği hüküm altına alınmış iken işbu kanuna ilişkin yönetmelik ile her iki taraf için de Avukatlık ücret tarifesinde yer alan asliye mahkemesinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte birine hükmedileceği hüküm altına alınmıştır.

Kanun ve yönetmeliğin gerekçesinden anlaşılacağı üzere alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan tahkim yargılamasının işlevselliğini sağlamak adına beşte bir oranında vekalet ücreti hükmedilmesi yoluna gidilmiş, özellikle talebi kısmen veya tamamen reddedilenler bakımından fazla vekalet ücreti ödenmesinin önüne geçilmek istenmiştir. Yukarıda da ifade edildiği üzere, hakemin uyuşmazlık taraflarından birisinin talebini kabul ettiği oranda diğer tarafın talebini de reddedilmiş sayılacağı için ret kavramından yalnızca davacıyı anlamamak gerekmektedir. Reddeden kavramı yalnızca başvuran açısından yorumlanmamalı sigorta şirketi açısından da ele alınarak yargı önünde eşitlik ilkesi gereğince her iki taraf açısından da uygulanmalıdır.

Söz konusu yönetmelik kanunu açıklayan ve kanunun uygulanmasını sağlayan bir düzenlemedir. Kanunun uygulanmasına ilişkin aydınlatma görevi gören yönetmeliğin uygulanması gerektiği pek çok Yargıtay kararında da ele alınmaktadır. Sigorta Tahkim kurumu hem sigortalı/zarar gören hem de sigorta şirketi bakımından kolaylıklar içermekte olup başvuran tarafın lehine düzenlenen bir durumun sigorta şirketini ağır yük altında bırakacağı düşünülemez. Sigorta hukuku ve sigorta tahkim uygulamasının yegane değerlerinden birini teşkil eden sigorta şirketlerinin zor durumda bırakılması kanun koyucunun da tercih edeceği bir durum değildir. Bu nedenle yönetmelik ile sigorta tahkim yargılamasındaki her iki tarafa yönelik olarak da 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düzenlenmiş olup, yargılamada asıl uygulanması gereken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik olduğu kanaatindeyiz.

Footnotes

1. Yargıtay İBGK kararı da bu yöndedir: "... Anayasa'da kanun çıkarma yetkisi yasama organına verilmiştir. Yasama organı Anayasa çerçevesinde konu ile sınırlı olmaksızın kanun çıkarabilir. Bir başka deyimle kanun, Yasama Organı tarafından yapılan bağımsız bir hukuksal düzenlemedir. Buna karşılık yönetmelik, kanunu açıklayan, kanunun uygulanmasını sağlayan ve kanunu tamamlayan bir idari tasarruftur. Yönetmelikle kanun arasında organik bağ mevcut olup, yönetmelik kanuna bağımlıdır. Bu sebeple öncelikle üstün norm olan kanunun, kanuna aykırı olmayan hallerde ise yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekir. Bir başka anlatımla; kanunla yönetmeliğin çatışması halinde üstün norm durumunda bulunan kanuna değer verilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunludur. Yargıtay'ın süregelen uygulamalarında ayırım yapılmaksızın yönetmeliğin kanuna aykırı olması halinde, kanuna değer verilerek uyuşmazlıkların çözümlenmesi ilkesi benimsenmiştir. Yönetmeliğin kanuna bağımlı olması açıklanan şekilde yorum ve uygulama yapılmasını gerektirmektedir..." (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, E. 1993/5, K. 1996/1, T. 22.3.1996).

2. Sigorta Tahkim Komisyonu, K. 2021/37026, T. 23.3.2021

"Hükmedilecek vekalet ücretinin belirlenmesi bakımından, her ne kadar 19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinde başvuru sahipleri vekilleri lehine hükmedilecek vekalet ücretlerinin de 1/5 olarak belirlenmesi istenmişse de 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde değişiklik yapan 6327 sayılı Kanunun 58. maddesinin son fıkrasında "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekâlet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü ve bunun "Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır." biçimindeki gerekçe ile Kanun maddesinden başvuranın yüksek vekalet ücretine maruz bırakılmaması amaçlandığından davacı lehine, AAÜT'nin 6'ncı maddesi hükmü saklı kalmak üzere, tam vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir."

3. 20.06.2019 Tarih ve 2019/İHK-7358 sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı

4. KAYIHAN, Şaban/ÜNLÜTEPE, Mustafa, "Sigorta Tahkim Yargılamasına Konu Uyuşmazlıklarda Hükmedilecek Vekalet Ücreti", Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Sayı: 12, Yıl: 2016 Temmuz, s. 120 vd.

5. Yine benzer bir Yargıtay kararı aşağıda yer almaktadır.

Yönetmeliğe aykırı olarak hükmedilen vekalet ücreti sebebiyle yapılan temyiz başvurusu ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2018/372 E., 2020/202 K. Sayılı ve 29.01.2020 tarihli güncel kararı ile;

" Kabule göre de; sigortacılık Yasası 30/17 md. Ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. Maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen isler için hesaplanan vekâlet ücretinin beste biridir." hükmü eklenmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen 06.09.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İliskin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir."

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.