ARTICLE
2 July 2025

Geçici İthalat Rejiminde İhtiyati Tedbir Riski: İthalat Koşullarına Uyum İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

AL
ASY Legal

Contributor

ASY LEGAL is a boutique law office established by Ali Yurtsever and Emir Aksoy operating in the business center of Istanbul. Our attorneys provide an extensive range of counselling to cover our client's legal issue comprehensively. We ensure that our clients receive tailored solutions for their specific legal issues.
Uluslararası ticaretin ve küresel tedarik zincirlerinin dinamik yapısı, belirli varlıkların geçici süreyle bir ülkeye getirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Turkey International Law

I. Giriş

Uluslararası ticaretin ve küresel tedarik zincirlerinin dinamik yapısı, belirli varlıkların geçici süreyle bir ülkeye getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu durum, özellikle büyük ölçekli altyapı projelerinden ileri teknoloji Ar-Ge faaliyetlerine, fuar organizasyonlarından özel ekipman kullanımına kadar geniş bir yelpazedeki ticari ve sınai faaliyetler için kritik öneme sahiptir. Türkiye, bu tür uluslararası faaliyetler için önemli bir merkez konumundadır ve dolayısıyla geçici ithalat rejimi, hem kamu gelirlerinin korunması hem de ticari operasyonların kolaylaştırılması açısından özenle düzenlenmiş bir hukuki çerçeveye sahiptir.

Ancak, bu hukuki çerçevenin sunduğu avantajlar, beraberinde birtakım katı yükümlülükleri ve potansiyel riskleri de getirmektedir. Geçici ithalat rejiminin temel amacı, yurt dışından getirilen malların belirli bir amaç ve süre için kullanıldıktan sonra yeniden ihraç edilmesini sağlamak ve bu süreçte gümrük vergileri ile diğer mali yükümlülüklerden muafiyet tanımaktır.

Bu noktada önemle belirtilmelidir ki, geçici ithalat kapsamındaki muafiyetler koşula bağlı olarak tanınmaktadır. Dolayısıyla, beyan hataları, kullanım şartlarından sapmalar, izin sürelerinin aşılması veya belgelendirme eksiklikleri gibi en küçük ihmaller dahi, ciddi mali yükümlülükler ve hukuki yaptırımların yanı sıra, ithal edilen mallar üzerinde ihtiyati tedbir konulması riskini beraberinde getirebilir. Bu nedenle, uluslararası ticaret yapan veya farklı ülkelerde varlık yöneten kişi ve kurumların Türkiye'de geçici ithalata ilişkin yasal düzenlemeler ile geçici ithalat rejiminin uygulama koşullarını bilmesi ve bunlara uygun hareket etmesi son derece önemlidir.

II. Türkiye'de Geçici İthalat Rejimi

Yabancı menşeli malların belirli bir süreyle ve genellikle vergi avantajları eşliğinde bir ülke gümrük bölgesine sokulması, uluslararası ticarette yaygın olarak uygulanan bir gümrük rejimidir. Türkiye'de bu uygulama, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili ikincil mevzuat hükümleriyle düzenlenmiş olup, Avrupa Birliği Gümrük Kanunu ile önemli ölçüde paralellik gösterir.

2.1 Geçici İthalatın Temel İlkeleri ve Hukukî Dayanağı

Geçici ithalat sistemi, özünde, yurt dışı kaynaklı malların belirli bir amaç ve süre doğrultusunda Türkiye gümrük bölgesine getirilmesi ve ardından ekonomik değerinde esaslı bir değişiklik olmaksızın yeniden ihraç edilmesi esasına dayanır. Bu rejim kapsamında ithal edilen mallar, genellikle gümrük vergisi, Katma Değer Vergisi (KDV) ve varsa Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi mali yükümlülüklerden tam veya kısmi muafiyet elde edebilir. Ayrıca, iç piyasaya yönelik ticaret politikası önlemlerinin (örn. damping ve sübvansiyon vergileri) dışında tutulurlar.

Geçici İthalata ilişkin uygunluk kriterleri, izin süreleri ve teminat koşulları gibi temel hususlar, Gümrük Kanunu'nun yanı sıra ilgili yönetmelikler ve diğer ikincil düzenlemelerde detaylandırılmıştır. Bu rejimin temel amacı, bir yandan sınır ötesi ticari faaliyetleri ve büyük ölçekli projeleri desteklemek iken, diğer yandan kamu gelirlerinin korunmasını sağlamaktır. Bu dengenin sağlanmasında kilit koşul, malın onaylanan kullanımından kaynaklanan olağan yıpranma dışında hiçbir dönüştürücü işleme tabi tutulmadan yeniden ihraç edilmesidir.

2.2 Uygulama Alanları ve İzin Verilen Kullanımlar

Geçici ithalat rejimi, farklı sektörlerde geniş bir uygulama alanına sahiptir. Sıklıkla karşılaşılan ve izin verilen kullanım örnekleri şunlardır:

  • Büyük altyapı veya inşaat projelerinde kullanılan özel makineler ve ekipmanlar,
  • İmalat sanayiinde ihtiyaç duyulan kalıp, aparat, test ve ölçüm cihazları,
  • Fuar, sergi, kültürel etkinlik ve konferanslarda geçici olarak sergilenen veya kullanılan ürünler,
  • Mühendisler, araştırmacılar, sanatçılar ve teknisyenlerin beraberinde getirdiği mesleki ekipmanlar,
  • Hava veya deniz hizmetlerinde geçici görev yapan hava taşıtları ve deniz araçları.

Her bir ithalat işlemi için, malın kullanım amacını net bir şekilde gösteren bir gümrük beyanı sunulması zorunludur. Bu beyan edilen amaç, verilen izin belgesinin bağlayıcı bir şartını teşkil eder. İlgili malın beyan edilen kullanım amacı dışında bir faaliyette kullanılması veya gümrük idaresinden önceden izin alınmaksızın bu amaçta değişiklik yapılması, rejimin ihlali anlamına gelir ve ciddi mali ve hukuki yaptırımlara yol açabilir.

2.3 Teminatın Rolü ve İşleyişi

Özellikle tam vergi muafiyeti tanınan durumlarda, gümrük idaresi, muaf tutulan vergilerin gelecekteki olası bir ihlal durumunda tahsilatını garanti altına alabilmek amacıyla bir teminat talep edebilir. Bu teminat tutarı, malın kalıcı olarak ithal edilmesi halinde doğacak tüm vergi ve benzeri mali yükümlülükleri karşılayacak düzeyde belirlenir. İdarelerce kabul edilen başlıca teminat türleri şunlardır:

  • Nakit depozito,
  • Türk bankaları tarafından verilen kesin teminat mektupları,
  • Gümrük idaresince uygun görülen diğer teminat yöntemleri.

Teminat uygulaması, bir yandan malın amacı dışında kullanılma veya zamanında ihraç edilmeme riskine karşı devletin alacağını güvence altına alırken, diğer yandan ithalatçıyı geçici ithalat şart ve koşullarına uymaya teşvik etme amacını taşır. Malın usulüne uygun şekilde yeniden ihraç edildiği veya başka bir yetkili gümrük rejimine (örneğin dahilde işleme rejimi veya nihai kullanım) devredildiği kanıtlandığında, yatırılan teminat iade edilir.

III. Muafiyet Şartları

Türkiye'de geçici ithalat rejiminin sunduğu en önemli avantaj, yüksek tutarlı gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden sağladığı muafiyettir. Ancak bu muafiyet, rejimin genel ve özel şartlarına, koşullarına, aynı zamanda ithalatçının beyan ettiği bilgilere tam uyum sağlanması ve malların bu beyanlara uygun şekilde kullanılması koşuluna bağlıdır. Beyan hataları, kullanım amacından sapmalar veya belgelemede yaşanan basit bir ihmal dahi, tanınan muafiyetin tamamen kaybedilmesine ve ilgili gümrük idaresi tarafından ciddi yaptırımların uygulanmasına yol açabilir.

3.1 Muafiyetlerin Hukuki Niteliği

Geçici ithalat kapsamında tanınan vergi istisnaları, idarenin takdirine bırakılmış ayrıcalıklar niteliğinde değildir; aksine, genel gümrük hükümlerine getirilen sınırlı kanuni istisnalardır. Bu nedenle gümrük idaresi, muafiyetleri, ithalatçının beyan ettiği koşulların ve kanuni şartların eksiksiz yerine getirilmesi halinde uygular.

Kullanım amacı, izin süresi veya malın fiziki durumu gibi alanlarda ortaya çıkabilecek en küçük sapmalar dahi —kötü niyetin bulunmaması halinde bile— rejimin ihlali olarak kabul edilebilir.

3.2 Temel Kısıtlamalar ve Pozitif Yükümlülükler

Geçici ithalat işlemine ilişkin tüm şartlar, koşullar ve kısıtlamalar, ithalat sırasında düzenlenen izin belgesinde açıkça belirtilir. Bu belge, her malın kullanım şart ve koşullarına bağlı olarak ek kısıtlamalar ve yükümlülükler içerebilir. Mal özelinde belirlenecek ek şartların yanı sıra, aşağıdaki kısıtlamalar tüm geçici ithalat işlemleri için genel geçerliliğe sahiptir:

  • Tasarruf veya Kullanım Değişikliği Yasağı: Geçici ithal edilen mallar, Türkiye gümrük bölgesinde satılamaz, devredilemez, kiralanamaz, rehnedilemez ve gümrük beyannamesinde bildirilen amaç dışında kullanılamaz. Amaç değişikliği zorunlu hallerde ancak gümrük idaresinden önceden izin alınarak yapılabilir.
  • Belirlenen Süre İçinde Yeniden İhraç Zorunluluğu: İthal edilen mal, izin belgesinde belirtilen süre dolmadan Türkiye gümrük bölgesinden yeniden ihraç edilmelidir. Haklı gerekçelerin varlığı halinde süre uzatımı talep edilebilir; ancak bu uzatma talebinin kabulü tamamen idarenin takdirindedir. Belirlenen sürenin izinsiz aşılması, muafiyetin iptaline ve diğer mali/idari yaptırımlara sebep olabilir.
  • Malın Kimliğinin ve Fiziksel Durumunun Korunması: Geçici ithal edilen mallar, normal yıpranma dışında esaslı bir değişim işlemine tabi tutulamaz. Malların ana parçalarının değiştirilmesi veya değer artırıcı nitelikte tadilat yapılması, rejimden yararlanma hakkını ortadan kaldırabilir. Yeniden ihraç sırasında malın, beyan edilen kullanım amacıyla uyumlu durumda olması esastır.

3.3 İthalatçının Sürekli Sorumluluğu

Geçici ithalat rejimi kapsamında doğan tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesinden öncelikli olarak ithalatçı (beyanda bulunan kişi) sorumludur. Bazı durumlarda ise malı kullanan veya fiilen elinde bulunduran diğer taraflar da müteselsil sorumluluk altına girebilir. Bu sorumluluk, malın Türkiye gümrük sınırını geçtiği andan itibaren başlar ve yeniden ihraç edilip çıkış işlemlerinin tamamlanmasına kadar devam eder.

İthalatçı, malın kullanım yeri, amacı, fiziksel durumu ve çıkışına ilişkin tüm kayıtları eksiksiz ve düzenli bir şekilde tutmak, bu kayıtları talep edildiğinde gümrük denetimine sunmakla yükümlüdür.

IV.Geçici İthalat Şartlarının İhlali: Zincirleme Hukuki ve Mali Sonuçlar

Geçici ithalat rejimi kapsamındaki yükümlülüklerin ihlali, ciddi mali ve idari yaptırımların uygulanması sonucunu doğurur. Dolayısıyla, ilk bakışta önemsiz görünen teknik hatalar dahi, zamanında ve usulüne uygun şekilde giderilmediği takdirde, ticari faaliyetlerde ciddi aksaklıklara, öngörülemeyen yüksek maliyetlere ve hatta malvarlığına tedbir konulmasına yol açabilir.

4.1 Muafiyetin Geri Alınması ve Geriye Dönük Vergilendirme

Rejim ihlalinin tespiti halinde, sağlanan vergi muafiyetleri geriye dönük olarak iptal edilebilir. Bu durumda, ilgili malın ilk giriş tarihinden itibaren kesin ithalat yapıldığı kabul edilir. Bunun doğal sonucu olarak, kalıcı ithalat işleminde tahsil edilecek olan aşağıdaki vergiler, ithalat tutarı üzerinden tahakkuk ettirilir:

  • Gümrük Vergisi,
  • İthalat Katma Değer Vergisi (KDV), ve
  • Varsa Özel Tüketim Vergisi (ÖTV).

Özellikle yüksek değerli varlıklar söz konusu olduğunda, rejim ihlali sebebiyle tahakkuk ettirilecek bu vergi yükü oldukça yüksek meblağlara ulaşabilir.

4.2 İdari Para Cezaları

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi, ihlalin niteliğine göre değişen idari para cezalarını açıkça öngörmektedir. Buna göre:

  • Malın yetkisiz tasarrufu veya amacı dışında kullanılması söz konusu ise, ceza miktarı malın gümrüklenmiş değerinin iki katına kadar çıkabilir.
  • Daha hafif nitelikteki ihlaller ise genellikle kaçınılan vergi tutarıyla orantılı idari para cezalarına yol açar.

Bu cezalar, fiilde kast aranmaksızın uygulanır; dolayısıyla iyi niyetle yapılan hatalar dahi önemli mali sonuçlar doğurabilir.

4.3 Faiz ve Diğer Yaptırımlar

İhlal sonucunda tahakkuk ettirilen ek vergi yükümlülüklerinin süresinde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ek faiz yükümlülüğü doğacaktır. Bu faiz yükü, ödeme süresi uzadıkça toplam borcu kayda değer ölçüde artırma potansiyeline sahiptir.

4.4 Mallara Tedbir Konulması

Doğan vergilerin, cezaların veya faizlerin süresinde ödenmemesi ya da yeterli teminat altına alınmaması durumunda, gümrük idaresi ilgili malın çıkışına tedbir koyma yetkisine sahiptir. Nitekim, 4458 sayılı Kanun'un 58/2. maddesi, serbest dolaşımda olmayan malların, yeniden ihraç edilene, imha edilene veya başka bir gümrük rejimine devredilene kadar gümrük gözetiminde tutulacağını hükme bağlamıştır.

Tedbir konan mallar bakımından, ithalatçı gerekli ödemeleri yapana veya kabul edilebilir bir teminat gösterene kadar malın ülkeyi terk etmesine izin verilmeyecektir. Ödeme veya teminat sürecinin uzaması halinde ise, 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mallara haciz konulması da hukuken mümkündür.

V. Sonuç

Geçici ithalat rejimi, uluslararası ticaretin getirdiği operasyonel ihtiyaçlara yanıt verirken, sunduğu vergi muafiyetleriyle işletmelere önemli avantajlar sağlamaktadır. Türkiye gümrük mevzuatı, bu rejimi detaylı ve titiz hükümlerle düzenlemiş olup, tanınan kolaylıklar mevzuatın öngördüğü katı şartlara ve yükümlülüklere tam uyum koşuluna tabidir.

Mevzuat hükümlerine aykırılık, ilk bakışta önemsiz görünen ihlallerden dahi kaynaklansa, muafiyetlerin geri alınmasından idari para cezalarına, faiz yükünden en nihayetinde mallar üzerinde tedbir konulmasına dek uzanan zincirleme hukuki ve mali yaptırımları tetikleyebilmektedir. Bu durum, ticari operasyonlarda ciddi aksamalara ve öngörülemeyen maliyetlere yol açarak işletmelerin sürdürülebilirliğini doğrudan tehdit edebilir.

Bu risklerin bilinciyle hareket etmek ve ticari sürdürülebilirliği sağlamak adına, geçici ithalat işlemlerinde sadece mevcut yasal düzenlemelerin bilinmesi yeterli değildir. Proaktif bir uyum yönetimi, detaylı risk analizi ve süreçlerin titizlikle takibi, işletmelerin beklenmedik maliyet ve operasyonel aksaklıklardan korunması için kritik öneme sahiptir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More