ÖZET

Toplu iş sözleşmesinden ("TİS") kural olarak sözleşmeye taraf işçi sendikasının üyesi işçiler yararlanabilir. Bununla birlikte, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ("6356 sayılı Kanun") taraf sendika üyesi olmayan ancak o iş yerinde çalışan işçilerin de dayanışma aidatı ödemek veya taraf işçi sendikasının yazılı onayını almak suretiyle iş yerinde yürürlükte olan TİS'ten yararlanabilmelerine imkân tanımaktadır. Bu makalede, taraf sendikaya üye olmayan işçilerin TİS'ten yararlanabilmeleri açısından başvurulabilecek yollar ve bu başvuru yollarına ilişkin kanuni esaslar, öğretideki görüşler ve yargı kararları ışığında incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Toplu İş Sözleşmesi, Sendikal Özgürlük, Dayanışma Aidatı, Taraf Sendikanın Onayı.

GİRİŞ

TİS'ten yararlanacak olan işçilerin kapsamı 6356 sayılı Kanun'da mutlak emredici olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu husus kamu düzeninden sayılacağından taraflar ortak iradeleriyle dahi emredici hükümlere aykırı düzenlemelerde bulunamayacaklardır. Bu kapsamda, 6356 sayılı Kanun madde 39/1 uyarınca TİS'ten kural olarak taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır. Ancak aynı maddenin takip eden fıkralarında taraf sendika üyesi olmamasına karşın TİS'in yürürlükte olduğu iş yerinde çalışan diğer işçilerin de dayanışma aidatı ödeyerek TİS hükümlerinden yararlanmasına açıkça izin verilmiştir. 6356 sayılı Kanun m. 39/4 uyarınca söz konusu yararlanmadan istifade edebilecek işçiler, "toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanlar"dır. Dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanmak isteyen işçinin işverenden talepte bulunması yeterli olup işçi talep tarihinden itibaren TİS hükümlerinden yararlanabilecektir. 6356 sayılı Kanun m. 39/4'te sayılı şartları taşımayan işçiler ise 6356 sayılı Kanun m. 26/4 çerçevesinde taraf sendikanın yazılı onayıyla TİS'ten yararlanabileceklerdir.

1. DAYANIŞMA AİDATI ÖDEYEREK YARARLANMA

1.1. Dayanışma Aidatı ve Sendika Özgürlüğü Arasındaki İlişki

Bir iş yerinde uygulanmakta olan TİS'ten yalnızca sözleşmenin tarafı olan sendika üyesi işçilerin mi yoksa iş yerinde çalışan tüm işçilerin mi yararlanacağı hususu sendika özgürlüğü ilkesi ile kolektif sendika özgürlüğü arasında bir çatışma durumu meydana getirmiştir. Bu noktada, dayanışma aidatı olumsuz sendika özgürlüğü ile kolektif sendika özgürlüğü arasında bir kıyas yapılmasını zorunlu kılar1.

Anayasa m. 51'e göre "Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz." Bu çerçevede, kişinin hiçbir sendikaya girmeme ve üye olduğu sendikadan ayrılma hakkı olumsuz sendika özgürlüğü olarak ifade edilmektedir2. Kolektif sendika özgürlüğü ise genel olarak sendikanın korunmasına ilişkin esasları içermektedir.

TİS'in yürürlükte olduğu iş yerinde çalışan bütün işçilerin TİS'ten yararlanmasına ilişkin bir sistemin tatbiki sendika üyesi olmayan işçilerin hiçbir masraf ve külfete katlanmaksızın sendika üyeleri ile aynı biçimde TİS'ten yararlanması sonucunu doğuracaktır. Adalet ve eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan bu durum, sendika üyeliğinin önemini azalttığından sendikanın güç kaybetmesine yol açacak ve kolektif sendika özgürlüğüne açıkça aykırılık oluşturacaktır. Öte yandan, yürürlükteki TİS'ten yalnızca TİS tarafı sendikaya üye olan işçilerin yararlanmasına ilişkin sistem de bünyesinde bazı sakıncaları barındırmaktadır. Zira, bu sistemin işçiyi taraf sendikaya üye olmaya zorlayacağı açıktır. Bu zorlama durumu ise olumsuz sendika özgürlüğüne aykırılık teşkil edecektir. Türk hukukunda bu iki görüşün harmanlanmasıyla benimsenen karma bir görüş mevcuttur. Buna göre TİS'in yürürlükte olduğu iş yerinde çalışan sendikasız veya başka sendikaya üye işçiler de belirli bir karşılık (dayanışma aidatı) ödemek suretiyle TİS hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

1.2. Dayanışma Aidatı Ödemek Suretiyle TİS'ten Yararlanabilmenin Koşulları

1.2.1. Yararlanmak İsteyen İşçinin İş Yerinde Çalışan ve Taraf Sendikaya Üye Olmayan Bir İşçi Olması

6356 sayılı Kanun m. 39/4 uyarınca dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanabilecek işçiler aşağıdaki gibidir:

  • TİS'in imzası sırasında sözleşmenin tarafı işçi sendikasına üye bulunmayanlar,
  • Sonradan iş yerine girip de üye olmayanlar,
  • İmza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanlar.

Dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanabilme açısından işçinin hiçbir sendikaya üye olmaması ile başka bir sendika üyesi olmasında fark bulunmamaktadır.

1.2.2. Talepte Bulunulması

Dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanmak isteyen işçinin bu konuda bir talebinin bulunması gerekir. 6356 sayılı Kanun'da talebin yapılma şekli ve talebin muhatabının kim olacağı konusunda bir açıklık yoktur. Doktrindeki hakim görüş, dayanışma aidatına ilişkin talebin işverene yapılmasının gerekli ve yeterli olacağını belirtmektedir3. Talebin şekline ilişkin olarak Yargıtay bir kararında, talebin işverene yazılı bir belgeyle yapılmasının yerinde olacağını belirtmiştir: "Gerçekten dayanışma aidatı ödemek suretiyle bir işçinin işyerinde uygulanmakta olan TİS.'den yararlanması bu konuda talepte bulunması koşuluna bağlıdır. Bunun için de böyle bir talebi içeren belgenin işverene ulaştırıldığının ispatı davacı işçiye düşer4." Nitekim, olası uyuşmazlıklarda ispat kolaylığının sağlanabilmesi açısından talebin yazılı olarak yapılmasında yarar bulunmaktadır. İlaveten, 6356 sayılı Kanun m. 39/4 uyarınca gerekli şartları sağlayan işçinin dayanışma aidatı ödeyerek TİS hükümlerinden yararlanması taraf işçi sendikasının onayına tabi değildir. Bu hüküm emredici olup bu hükmün aksi düzenlenemez; düzenlenirse geçerli sayılmaz5.

1.3. Dayanışma Aidatının Miktarı ve Ödenmesi

6356 sayılı Kanun m. 39/5 uyarınca "Dayanışma aidatının miktarı, üyelik aidatından fazla olmamak kaydıyla sendika tüzüğünde belirlenir." Uygulamada dayanışma aidatının miktarı genelde üyelik aidatı miktarı olarak belirlenmektedir6. Öte yandan 6356 sayılı Kanun m. 39/6 uyarınca "Faaliyeti durdurulmuş sendikalara dayanışma aidatı ödenmez."

Dayanışma aidatlarının tahsili 6356 sayılı Kanun m. 18/2'de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir. 6356 sayılı Kanun m. 18/3 kapsamında ise ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.

Dayanışma aidatları açısından zamanaşımı süresi beş yıldır. Bu husus Yargıtay'ın bir kararında şu şekilde ifade edilmiştir: "Diğer taraftan sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları dönemsel özellik gösteren borçlardandır. Kanunda belirtilen şartların yerine getirilmiş olması şartıyla toplu iş sözleşmesinde aidat borcunun ödenme zamanına ilişkin hüküm mevcut ise bu hüküm uyarınca üyelik ve dayanışma aidatı borçlarının ödenme zamanı ve temerrüt tarihi belirlenmektedir. Bu itibarla, sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları yönünden zamanaşımı süresi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147 nci maddesinin birinci bendi gereğince beş yıldır7."

1.4. Dayanışma Aidatı Yoluyla Sözleşmeden Yararlanmanın Başlangıcı

6356 sayılı Kanun m. 39/4 uyarınca "Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir." Önemle belirtmek gerekir ki Anayasa Mahkemesi yakın tarihli bir kararında 6356 sayılı Kanun m. 39/4 son cümlede yer alan "İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur." hükmünün sendikal özgürlüğe aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir8. Böylece taraf sendika üyesi olmayan işçiler de üye olanlar gibi TİS'ten yürürlük tarihi itibarıyla yararlanabileceklerdir9.

1.5. Dayanışma Aidatı Yoluyla Yararlanmanın Sona Ermesi

Yararlanmanın sona ermesi öncelikle aranan kanuni şartların kaybı halinde ortaya çıkar. Bu minvalde, işçinin işçi sıfatını kaybetmesi, taraf sendikaya üye olması, aynı işverene ait TİS kapsamı dışında kalan başka bir iş yerinde çalışmaya başlaması durumunda dayanışma aidatı yoluyla yararlanma sona erecektir10. Bununla birlikte, işçi dilediği zaman da yararlanma talebinden vazgeçebilir. Vazgeçme talebinin de işverene yöneltilmesi gerekir11. TİS'in sona ermesi halinde ise 6356 sayılı Kanun m. 36/2 uyarınca, yenisi yürürlüğe girinceye kadar TİS hükümleri iş sözleşmesi hükmü olarak devam edecektir. TİS'in sona erdiği durumlarda dayanışma aidatı ödeyen işçi açısından dayanışma aidatı ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmakta, yararlanma durumu ise devam etmektedir12.

2. TARAF İŞÇİ SENDİKASININ YAZILI ONAYI İLE YARARLANMA

TİS'ten yararlanma hususunda 6356 sayılı Kanun m. 26/4 özel önem arz etmektedir. Söz konusu hüküm uyarınca "Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, bu Kanunun yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla yazılı onaylarına bağlıdır." Dolayısıyla TİS'den yararlanmaya ilişkin olarak yukarıda belirttiğimiz koşulları taşımayan işçiler sendikanın yazılı onayı olduğu müddetçe TİS'ten yararlandırılabilecektir. Öte yandan, fiiliyatta anılan maddenin uygulamasına nadiren rastlanılmaktadır13.

İşverenin taraf sendika üyesi olmayan işçileri dayanışma aidatı ödemeksizin ve taraf sendikanın yazılı onayı olmaksızın TİS'den yararlandırması halinde öğretideki hakim görüş, taraf işçi sendikasının işverene karşı yoksun kaldığı dayanışma aidatı tutarında bir tazminat davası açabileceğini belirtmektedir14. Bununla birlikte konuya ilişkin olarak öğretideki bir başka görüş işverenin anılan davranışıyla 6356 sayılı Kanun m. 25/3'te düzenlenen ayrım yapmama ilkesine aykırı hareket etmiş olacağından bahisle iş yerinde çalışan üye işçilerden her birinin 6356 sayılı Kanun m. 25/4 kapsamında işverenden sendikal tazminat talep edebileceğini ileri sürmektedir15.

SONUÇ

Bir iş yerinde yürürlükte olan TİS hükümlerinden sadece üye işçilerin yararlanacağına ilişkin genel kuralın mutlak biçimde uygulanışı iş yerinde çalışan ve taraf sendika üyesi olmayan diğer işçileri taraf sendikaya üye olmaya zorlayacağından bireysel olumsuz sendika özgürlüğüne aykırılık oluşturacaktır. Öte yandan, sözleşmeye taraf sendikaya üye olup olmadıklarına bakılmaksızın iş yerinde çalışan tüm işçilerin TİS'ten yararlandırılması ise sendika üyeliğinin önemini azaltacağından kolektif sendika özgürlüğüne aykırılık oluşturacaktır. 6356 sayılı Kanun, isabetli bir biçimde yararlanma konusunda karma bir görüş benimsemiş ve belirli bir miktarı dayanışma aidatı olarak ödeyen veya taraf sendikanın yazılı onayını alan işçilerin TİS'ten yararlanabileceğini hüküm altına almıştır. Bu yaklaşım bireysel sendika özgürlüğü ve kolektif sendika özgürlüğü arasındaki dengenin sağlanabilmesi adına yerinde bir yaklaşımdır.

Dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanmak isteyen ve 6356 sayılı Kanun m. 39'da sayılı şartları sağlayan işçiler işverenlerine yazılı olarak başvurmak kaydıyla talep tarihinden itibaren TİS hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dayanışma aidatı ödeyerek TİS'ten yararlanan işçinin bu yararlanma durumu aranan kanuni şartların kaybı ve yararlanmadan vazgeçme hallerinde sona erecektir. Taraf sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı için gerekli kanuni şartları sağlamayan işçiler ise ancak taraf sendikanın yazılı rızasıyla TİS hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Footnotes

1. Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ, Toplu İş Hukuku Dersleri, 3. Bası, Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2021, s. 390.

2. Prof. Dr. A. Can TUNCAY/Dr. F. Burcu SAVAŞ KUTSAL, Toplu İş Hukuku, 6. Bası, Beta Yayıncılık, İstanbul 2017, s. 33.

3. Prof. Dr. Fevzi ŞAHLANAN, Toplu İş Hukuku, 1. Bası, Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2020, s. 448; EKMEKÇİ, a.g.e., s. 393; TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 293.

4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin, 17.03.1997 tarih, E. 1997/4335 ve K. 1997/5219 sayılı kararı.

5. TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 293.

6. EKMEKÇİ, a.g.e., s. 393-394.

7. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin, 12.11.2020 tarih, E. 2020/2963 ve K. 2020/15963 sayılı kararı.

8. Anayasa Mahkemesi'nin, 30.12.2020 tarih, E. 2020/57 ve K. 2020/83 sayılı kararı.

9. EKMEKÇİ, a.g.e., s. 395.

10. ŞAHLANAN, a.g.e., s. 452.

11. EKMEKÇİ, a.g.e., s. 396.

12. EKMEKÇİ, a.g.e., s. 397; TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 296.

13. TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 296-297.

14. TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 297; ŞAHLANAN, a.g.e., s. 458.

15. TUNCAY/SAVAŞ KUTSAL, a.g.e., s. 297; ŞAHLANAN, a.g.e., s. 458.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.