ARTICLE
11 August 2025

Anayasa Mahkemesi'nin Ek Vergi Muafiyetine İlişkin Kararı

N
Nazali

Contributor

“Nazali is a law firm founded by Ersin Nazali, providing a wide range of legal services (consultancy and litigation in all areas of law) to its national and international clients, through its trustworthy and experienced legal team. There are thirteen partners, forty lawyers, four sworn financial advisors and ten certified public accountants working for Nazali. Our philosophy is quality in delivery, timely response and business minded approach.“
"(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer kanunlarda yer...
Turkey Tax

KONU:  Ek vergiden muaf olma şartı depremden etkilenen illerde vergi mükellefiyetinin bulunması olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemede yer alan, "...kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ...” ifadesinin Anayasa'nın 10. ve 73. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.

1. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ

Kanun'un 10. maddesinin itiraz konusu kuralın da yer aldığı (27) numaralı fıkrası şöyledir:

"(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurt dışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanır ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanır. Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamaz ve hiçbir vergiden mahsup edilemez. Şu kadar ki 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (d), (i), (j) ve (k) bentleri ile geçici 14 üncü maddesi kapsamındaki istisnalar, aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (b), (c), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası, ilgili kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407'nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden bu vergi hesaplanmaz. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır. Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir."

2. ANAYASA MAHKEMESİ'NİN ESAS İNCELEMESİ

A. İtirazın Anlam ve Kapsamı

Anayasa Mahkemesi, 7440 sayılı Kanun ile, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle ek vergi hesaplanacağının hüküm altına alındığını, 5520 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurt dışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar açısından ise ek vergi oranının %5 olarak belirlendiğini açıklamıştır.

İlgili düzenlemede 6/2/2023 tarihi itibarıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ilinin Gürün ilçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanların ek vergiden muaf olduklarının hüküm altına alındığı belirtilmiştir. Anılan cümlede yer alan “...kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar..." ibaresi itiraz konusu kuralı oluşturmaktadır.

Bu itibarla kuralla ek vergi muafiyeti, depremden etkilenen anılan il ve ilçelerde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlarla sınırlı tutulmuştur. Anayasa Mahkemesi, bu yerlerde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte faaliyetlerini kısmen veya tamamen buralarda yürüten kurumlar vergisi mükelleflerinin ek vergi muafiyetinden yararlanamayacağı değerlendirmesinde bulunmuştur.

B. İtirazın Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; 06/02/2023 tarihi itibarıyla depremden etkilenen illerde faaliyet gösterdiği hâlde bu iller dışındaki bir ilde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanların ek vergiden muaf tutulmadığı, itiraz konusu kuralla deprem bölgesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ile bu bölgede faaliyet gösterdiği hâlde başka yerlerde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar arasında ek vergi yönünden farklılık oluşturulduğu, bu durumun mali güce göre vergilendirme ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa'nın 10. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

C. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu

Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 10. maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesinin hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğunu belirtmiştir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesinin zedelenmeyeceğine değinilmiştir.

Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirmede, eşitlik ilkesi yönünden yapılacak anayasallık denetiminde öncelikle Anayasa'nın 10. maddesi çerçevesinde aynı ya da benzer durumda bulunan kişilere farklı muamele yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, bu bağlamda aynı ya da benzer durumdaki kişiler arasında farklılık gözetilip gözetilmediğinin belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Yapılacak bu belirlemenin ardından ise farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanıp dayanmadığı ve orantılı olup olmadığı hususları irdelenmelidir. Orantılılık ilkesi, amaç ve araç arasında hakkaniyete uygun bir dengenin bulunması gereğini ifade eder. Diğer bir ifadeyle bu ilke, farklı muamelenin öngörülen objektif amaç ile orantılı olmasını gerektirmektedir

Kararda, itiraz konusu kuralın gerekçesinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu etkinin giderilmesini temin etmek amacıyla tek seferlik ek vergi alınmasının öngörüldüğü belirtilmiştir. Kuralla, bu depremden olumsuz etkilenen yerlerde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanların ek vergiden kaynaklanan bir mali yükle karşılaşmamasının amaçlandığının anlaşıldığına değinilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, 06/02/2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerden olumsuz etkilenme açısından, kurumlar vergisi mükellefiyeti anılan yerlerde olanlar ile mükellefiyet kaydı bu yerlerde olmasa da kısmen veya tamamen faaliyetini bu yerlerde gerçekleştiren kurumlar vergisi mükelleflerinin karşılaştırma yapmaya müsait olacak şekilde benzer durumda olduklarını beyan ederek kuralla anılan iki mükellef grubu arasında vergi muafiyetinden yararlanma yönünden -kurumlar vergisi mükellefinin bulunduğu yer esas alınmak suretiyle-farklılık yaratıldığını kabul etmiştir.

Mahkeme kararında, ekonomik ve sosyal nedenlerle bazı mükelleflere vergi muafiyeti tanınmasının kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğunu vurgulamıştır. Depremden etkilenen alanın genişliği, acil finansman ihtiyacı, finansman ihtiyacının büyüklüğü ve uygulamadaki zorluklar da gözetilerek ek vergiden muaf tutulacakların belirlenmesinde ölçüt olarak depremin doğrudan etkilediği illerde kurumlar vergisi mükellefiyet kaydı bulunmasının esas alınması Mahkemece makul ve nesnel bulunmuştur.

Bu itibarla Mahkeme tarafından ek verginin deprem nedeniyle bir defaya mahsus olarak alındığı ve yararlanılan indirim, istisna ya da indirimli kurumlar vergisi tutarlarına göre hesaplandığı göz önünde bulundurularak ek vergi alınanlar ile ek vergiden muaf tutulanlar arasında orantısız bir farklılık oluşturmadığı sonucuna varılmış ve kural, Anayasanın 10. maddesine aykırı bulunmamıştır.

3. SONUÇ

09/03/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 10. maddesinin (27) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan "...kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine 07/05/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.

İlgili Karar'ın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More