Ticaret hayatında ödeme aracı olarak sıkça kullanılan çek, taraflar arasındaki güveni sağlamakla birlikte, karşılıksız çıkması durumunda hem ticari hem de hukuki sonuçlar doğuran bir araçtır. Ekonomide yaşanan belirsizlik ve darboğaz, enflasyon oranlarındaki artış ve faiz oranlarının yükselmesi ekonomi biliminin bir kuralı olarak ticari faaliyetleri yavaşlatarak şirketlerin nakit akışlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Nitekim Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından yayımlanan raporlar, karşılıksız çıkan çek sayısında önemli miktarda artış olduğunu açıkça göstermektedir. Rapora göre bankalara 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde ibraz edilen 544 bin keşideciye ait 13 milyon adet çekin toplam tutarı 5.560 milyar TL olurken, toplam tutarı 123 milyar TL olan 22 bin keşideciye ait çek bankaya ibraz anında karşılıksız çıkmıştır. 2023 yılının bütününde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan çek adedi 146.886 olurken, bu sayı 2024'ün yalnızca ilk dokuz ayında 197.050'ye ulaşmıştır.1 Bu sayının 2023 yılının ilk dokuz ayında 104.000 adet civarındayken 2024'ün aynı periyodunda neredeyse iki katına çıkmış olması ekonomik açıdan durumun vahametini açıkça göstermektedir.
Karşılıksız çek sayısında yaşanan artış adliyelerdeki hareketliliğin de artmasına neden olmaktadır. Alacağının tahsili maksadıyla kambiyo senedine özgü takip yoluyla icra takibine geçen alacaklılar, tahsil kabiliyetini artırabilmek ve borçluları ödemeye zorlamak maksadıyla 5941 sayılı Çek Kanunu ("Kanun") kapsamında karşılıksız çek keşide etme suçu için başvuruda bulunmaktadırlar. Zira Kanun'un 5. maddesi "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak 'karşılıksızdır' işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı,az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır." hükmünü haizdir. Bu doğrultuda bankaya ibraz anında keşide ettiği çekin karşılığını hesapta bulundurmayan keşideci, en az çekin karşılıksız çıkan kısmı kadar adli para cezasıyla cezalandırılmakta, ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmaktadır. Çekin tüzel kişi tarafından tanzim edilmiş olması halinde bu cezalar, keşideci tüzel kişinin yönetim organı ve temsil yetkilileri hakkında uygulanmaktadır.
Bu durumda çekten doğan borcu bâki olan çek keşidecisinin borcu adli para cezasının da eklenmesiyle katlanmaktadır. Aynı maddenin 11. fıkrasında ise adli para cezalarının ödenmemesi durumunda bu cezanın, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrileceği belirtilmektedir. Dolayısıyla hem borcu katlanan hem de hapis cezası riskiyle karşı karşıya kalan borçlular, adli para cezasının kaldırılması için alacaklıya olan borcunu ödemek zorunda kalmaktadırlar. Bu yöntem gerçekten de tahsilatı hızlandırmaktaysa da hukuken usulî işlemlerin gereği gibi yapılmaması ceza kararlarının önüne geçebilmekte ve tahsilat süresini çok uzatabileceği gibi tahsilatın hiç yapılamamasına da sebep olabilmektedir.
Kanun, bankalarca yapılacak "karşılıksızdır" işleminin usulünü açıkça belirlemiştir. Kanun'da yer alan 3/4. madde "Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz." hükmünü haizdir. Kanun gerekçesinde buna ilişkin olarak "Dördüncü fıkrada çekle ilgili olarak karşılıksızdır işleminin ne suretle yapılacağı belirlenmiştir... Karşılıksızdır işlemi, çekin arka yüzüne, tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, ibraz eden gerçek kişinin ad ve soyadı yazılmak ve ayrıca bu bilgilerin altının banka yetkilisi ile ibraz eden gerçek kişi tarafından imzalanması suretiyle yapılır." ifadelerine yer verilmiştir.
Kanun'da düzenlenen çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet verme suçunun maddi unsurları suça konu çekin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda çek için öngörülen unsurları taşıması, çekin yetkili hamil tarafından kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmiş olması ve Kanun'da yazılı usule uygun şekilde ibraz edilen çek üzerine banka tarafından usule uygun bir "karşılıksızdır" işleminin yapılmış olmasıdır.2 O halde bu unsurlardan birinin eksik olması halinde çek karşılığını banka hesabında bulundurmayan keşidecinin cezalandırılmaması muhtemeldir. Nitekim "karşılıksızdır" işleminin yargılama aşamasında usule uygun olmayan şekilde yapıldığının ortaya çıkması halinde mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi3 ya da 223/8. Maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi4 gerekmektedir. Karşılıksızlık işleminin usulüne uygun yapılmaması, alacaklının başvuru hakkını da olumsuz etkileyebilecektir.
Bu nedenle çekin, yetkili hamili tarafından bankaya ibraz anında karşılığının bulunmaması halinde "karşılıksızdır" işleminin Kanun'da yazılı hususlara dikkat edilerek gerçekleştirilmesi, banka personelinin bilerek ya da bilmeyerek yanlış ya da eksik bir işlem yapmasının önüne geçilmesi oldukça önem arz etmektedir. Kanun uyarınca "karşılıksızdır" işlemi yapılırken aşağıda belirtilen hususlar yerine getirilmelidir:
- Çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih yazılmalıdır.
- Hesap durumu belirtilmelidir.
- Bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar yazılmalıdır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilmelidir.
- İbraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmalıdır.
- Çeki ibraz eden gerçek kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmelidir.
- Çeki ibraz eden kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmalıdır.
Bu noktada uygulamada sıkça karşılaşılan ve en yaygın yapılan hatayı belirtmekte fayda bulunmaktadır. Diğer unsurlar yerine getirilse dahi uygulamada sıkça çeki ibraz eden gerçek kişinin adı-soyadının yazılması atlanmakta, çeki ibraz eden kişi tüzel kişi adına işlem yapıyorsa bu husus belirtilmemekte ve banka yetkilisi imzalasa dahi çeki ibraz eden kişinin imzası alınmamaktadır. Ancak kanunun lafzından açıkça anlaşılmaktadır ki bu hususlardan yalnızca birinin dahi eksik olması sanıkların beraat ya da düşme kararıyla adeta ödüllendirilmesine yol açabilecektir. Bu sebeple tüm bu hususların her bir "karşılıksızdır" işlemi anında dikkatle takip ve kontrol edilmesi son derece önem arz etmektedir.
"Karşılıksızdır" işlemi kadar dikkat edilmesi gereken başkaca hususlar da bulunmaktadır. Çekle ilgili "karşılıksızdır" işleminin yapılmasına sebebiyet verme suçu şikayete tâbi bir suçtur. Bu nedenle alacaklının şikayeti olmaksızın suçu işleyen kişi hakkında re'sen dava açılamayacaktır. Bu suçun şikayeti için hak düşürücü süre, çek üzerinde yapılan "karşılıksızdır" işlemi tarihinden itibaren 3 ay ve her halükarda fiilin işlenmesinden itibaren 1 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süreler mahkemelerce talep olmasa dahi re'sen dikkate alınır. Buna ilaveten şikayet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan ve devredilmesi mümkün olmadığından, şikayet hakkı bu suçun işlendiği anda mağdur konumundaki çeki ödeme için bankaya ibraz eden yetkili hamile aittir ve yetkili hamil olmayan cirantaların şikayet hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca bu suç için görevli mahkeme icra ceza mahkemesi olarak, yetkili mahkeme ise çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu ya da hesap sahibinin yahut şikayetçinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olarak belirtilmektedir.
Neticeten, banka tarafından çekin ibrazında karşılığının bulunmadığı durumlarda "karşılıksızdır" işlemi yapılırken banka personelinin söz konusu işlemi yaparken Kanun'da belirtilen şartları eksiksiz olarak yerine getirmesinin sağlanması, şikayete tâbi bir suç olduğu için çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet verme suçu için öngörülen hak düşürücü sürelere riayet edilmesi ve bu şikayetin çekin yetkili hamili tarafından yapılması kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde sanık için ceza kararı çıkmayabilecek, dolayısıyla borçlu yan ödemeye zorlanamayacaktır.
Footnotes
1 Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Çek Bilgileri Eylül 2024 Raporu
( https://www.riskmerkezi.org/Content/Upload/istatistikiraporlar/ekler/4473/Cek_Bilgileri_-_Eylul_2024.pdf https://www.riskmerkezi.org/Content/Upload/istatistikiraporlar/ekler/4472/Bankalara_Ibraz_Edilen_ve_Karsiliksiz_Islemi_Yapilan_Cek_Bilgileri_-_Eylul_2024.pdf )
2 Yargıtay 19. CD 5.11.2018 T. 2018/6510 E. 2018/11325 K. – 10.3.2021 T. 2021/3107 E. 2021/2771 K.
3 Yargıtay 19. CD 27.1.2020 T. 2019/35817 E. 2020/415 K.
4 İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesi 13.4.2018 T. 2018/103 E. 2018/181 K. (Üst mahkeme incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.)
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.