ARTICLE
23 January 2025

Müşterek Faillik

MT
Mustafa Tirtir Law Firm

Contributor

Mustafa Tirtir Law Firm  logo
Mustafa Tırtır Law Firm has 24 years of experience. It was founded by Atty. Mustafa Tırtır. Our Law Firm is a unique firm that works with criminal cases. We provide professional service to our local and foreign clients in the field of criminal law with a distinguished team.
Bilindiği üzere 8 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesi davasında, Mahkeme müşterek fail olduğunu gerekçesiyle 3 sanık hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası vermiştir. Mahkeme sanıkların hangi fiilleri ile müşterek.
Turkey Litigation, Mediation & Arbitration

I.) Giriş:

Bilindiği üzere 8 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesi davasında, Mahkeme müşterek fail olduğunu gerekçesiyle 3 sanık hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası vermiştir. Mahkeme sanıkların hangi fiilleri ile müşterek fail olduğuna ilişkin gerekçesini yakın zamanda açıklayacaktır. Bu çalışmamızda müşterek faillik hakkında kısa açıklama yapılmış ve bazı Yargıtay Kararlarına temas edilmiştir. 

Türk Ceza Kanun'a göre fiili gerçekleştiren kişi “fail” olarak tanımlanmaktadır. Müşterek faillikten söz edebilmek için, birlikte suç işleme kararı, fiilin birlikte işlenmesi ve fiil üzerinde hakimiyet gerekmektedir. Müşterek faillerin hareketleri aynı zamanda gerçekleştirilmeli ve suçun işlenmesine katkıları benzer ağırlıkta olması gerekmektedir. Müşterek faillikte suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri roller ve suçun icrası için gösterdikleri katkının zarureti önemlidir. Örneğin aralarında yaptıkları işbölümü gereğince, suçun başarıyla işlenmesi açısından diğer failin eylemi zaruret arzetmekteyse, müşterek faillik sözkonusudur. Mahkeme, faillerin suçun işlenmesindeki katkının önemini dikkate alınacaktır.

Burada Yargıtay, faillerin başlangıçtaki suç işleme iradelerine ve bu yöndeki kasıtlarına, suçun icrasındaki katkının zaruretine bakmakta buna göre karar vermektedir. Bu husustaki verilen bir kısım Yargıtay Kararlarına temas etmek isteriz.

II.) Müşterek Failliğe Dair Yargıtay Kararı Örnekleri: 

1.) Sanıkların mağduru bulabilmek için farklı yerlerde bekleyip ayrı yerlerden ateş etmeleri durumunda isabet sağlamayanlar dahil tüm failler, müşterek fail olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2018/891 E., 2020/49 sayılı kararında, “Oluşa, dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre; tarla yolunda maktullerle ilk tartışmayı yaşayan sanığın, köye dönerek evinden tüfek aldığı, tartışmayı diğer sanığa anlattığı ve maktulleri yolda karşılamak amacıyla yeniden hareket ettiği, köyün girişinin ilerisinde maktulleri beklediği ve traktörle hareket halinde olan maktullere etkili mesafeden birden fazla kez ateş ettiği, atışlar sonucu yalnızca traktörün isabet aldığı, köy girişinde bekleyen diğer sanık ise maktullere ateş ederek ölümlerine neden olduğu olayda, sanığın diğer sanık ile birlikte fikir ve irade birliği içinde hareket edip, eylem üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle suçlara TCK'nin 37. maddesi kapsamında katıldığı, üzerine atılı suçlardan TCK'nin 37. maddesi kapsamında müşterek fail sıfatıyla sorumlu tutularak cezalandırılması gerektiği” belirtilmiştir. 

2.) Aşağıdaki kararda, bir sanık mağduru darp ederken mağduru tutan, kaçmasını engelleyen sanığın eylemi müşterek faillik kapsamında kabul edilmiştir. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2019/1964 E., 2019/4587 sayılı kararı, “Sanığın, mağduru bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs ettiği sırada, diğer sanığın da eylem birliği içerisinde hareket ederek mağduru darp etmek ve kollarından tutmak suretiyle öldürmeye teşebbüs fiili üzerinde ortak hakimiyet kurduğu, bu itibarla öldürmeye teşebbüs suçuna TCK'nin 37/1. maddesi kapsamında iştirak ettiği ve fail olarak sorumlu olduğu, bu nedenle anılan Kanun maddesi delaletiyle 81, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu sanığın kendisini korumak amacıyla mağduru darp ettiğinden bahisle eylemin basit yaralama olduğu kabul edilerek şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi, bozmayı gerektirmiştir..” şeklindedir.

3.) Yargıtay, maktulün yakasından tutarak direncini kıran sanığı da müşterek fail olarak değerlendirmiştir. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2018/5863 E., 2019/1749 sayılı kararı, “Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklar Turgay ile Mehmet'in trafikte seyir halinde iken maktul ile trafik nedeniyle tartışma yaşandığı, sanığın araçtan inerek maktulün yakasından yapışmak suretiyle vurarak ilk eylemde bulunduğu bu eylemi ile maktulün direncini kırdığı ve diğer sanığın ise tabanca ile ateş etmek suretiyle maktulü öldüğü anlaşılan olayda, Sanığın diğer sanığın kasten öldürme eylemine ortak suç işleme kararına bağlı olarak, fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle katıldığı anlaşılmakla, TCK'nin 37/1 maddesi uyarınca sorumlu tutulması yerine aynı kanunun 39. maddesine göre cezalandırılması suretiyle eksik ceza tayini, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.

4.) Yargıtay,  kurusıkı tabanca ile ateş ederek çevredeki insanların mağdura yardım etmesini engelleyen sanığı müşterek fail olarak değerlendirmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2011/59 E., 2011/85 sayılı kararında, “sanık Fatih'in maktulü görünce özür diletme fikrinden vazgeçerek elindeki av tüfeği ile masada oturmakta olan maktule peş peşe iki el ateş ettiği, bu atışlar sırasında önce ensenin alt kısmından maktulü vurduğu, maktulün yere düştüğü, bu sırada sanık Fırat Oğuz'un da kuru sıkıdan bozma tabanca ile maktulü hedef almaksızın mekan içinde toplam beş el ateş ettiği, sanık Fatih'in de atışlarına devam ederek ve yürüyerek yaklaşık 1-2 metre mesafeden yere düşen maktule ateş ettiği, bu sırada maktule yardımcı olmaya çalışan mağdurenin de av tüfeği saçması ile alnından basit tıbbi müdahale ile tedavi edilebilir derecede yaralandığı..” tanıkların olaya müdahale edememesiiçin onlara kurusıkı tabanca ile ateş eden sanığın eylemini müşterek faillik olarak değerlendirmiştir.

5.) Sanıklarla anlaşarak babasının parasının çalınması için evin anahtarını veren ve suç aletinin yerini gösteren sanık, müşterek fail olarak değerlendirilmiştir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2022/1520 E., 2023/1650 sayılı kararında, “Suça sürüklenen çocuğun, diğer sanıklar ile birlikte babasını öldürüp parasını alma konusunda anlaşıp plan yapması, olay gecesi sanıkların eve kolayca girebilmeleri için evin anahtarını sanıklara vermesi, suçta kullanılan bıçağı temin etmesi, sanıkların eve girmesinden sonra babası olan mağdurun kaldığı odayı, ayrıca paranın, uyuşturucu maddelerin ve tabancaların yerlerini göstermesi şeklindeki eylemleri ile diğer sanıklarla birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduğu, 5237 sayılı Kanun'un 37'nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca müşterek fail sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği halde, iştirakin derecesinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde 5237 sayılı Kanun'un 38 inci maddesi kapsamında azmettiren olarak cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.” demiş ve babasının parasını almak için faillere evin anahtarını ve suç aletini veren sanığın eylemini de müşterek faillik olarak değerlendirmiştir.

6.) Motosiklet kullanarak diğer sanığın ateş etmesine imkan tanıyan ve sonradan onu olay yerinden uzaklaştıran sanık, müşterek fail olarak değerlendirilmiştir. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2017/3166 E., 2019/4127 sayılı kararında, “Oluşa ve dosya kapsamına göre; yargılamaya konu olaydan yaklaşık 40 gün önce akraba olan sanıkların amcası ve yengesi ile maktul arasında trafikte meydana gelen tartışma ve kavga sebebiyle sanıkların maktule husumet duymaya başladıkları, sanıkların olaydan on beş gün öncesinden başlayarak maktulün ev ve işyeri adreslerinde motosikletle tur atıp keşif yaparak maktulü öldürmeye karar verdikleri, olay günü sanıkların motosikletle yine motosiklet kullanan maktulü takip etmeye başladıkları, sanığın maktule silahla ateş edip, dört adet isabet sağlamak suretiyle maktulün ölümüne sebep olduğu olayda, diğer sanığın sevk ve idaresindeki motosiklet ile maktulün kullandığı motosikleti takip ederek, sanığın maktule doğru silah ile ateş etmesine imkan sağlaması ve olay yerinden uzaklaştırması şeklindeki eylemleri ile fikir ve irade birliği ile hareket etmek suretiyle dayanışmalı olarak ve sonuç üzerinde ortak hakimiyet kurarak suçu birlikte işlediği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nin 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak cezalandırılması yerine yardım eden olarak kabul edilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi bozmayı gerektirmiş..” demiş ve motosiklet kullanan sanığı failin fiilini işlemesine imkan tanıdığı için müşterek fail olarak sorumlu tutmuştur. 

7.) Yargıtay, diğer sanığın eylemini daha kolay gerçekleştirebilmesi için ışığı kapatarak suçun işlenmesi için uygun ortam sağlayan sanığı müşterek fail olarak değerlendirmiştir. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2017/2330 E., 2019/1222 sayılı kararında, “Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanıklardan birinin birlikte takip ettikleri inşaat işleri nedeniyle önceden aralarında anlaşmazlıklar da bulunan maktulü, öldürmeye karar verdiği, bu kararı diğer sanığa anlatıp ondan yardım istediği, yaptıkları plan çerçevesinde olayın meydana geldiği inşaata geldikleri, iş bölümüne göre sanığın elektrik şartelini indirdiği, diğer sanığın ise oluşan karanlıktan faydalanarak maktulün başına levye ile vurduğu, maktulü etkisiz hale getirdikten sonra halen yaralıyken cebinde bulunan 150 TL parayı aldığı, daha sonra sanıkların bu parayı paylaştıkları anlaşılan olayda, Sanıkların birlikte suç işleme kararıyla bir iş bölümü dahilinde, fikir ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde hakimiyet kurdukları nazara alınarak TCK'nin 37/1 maddesi kapsamında ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekirken, sanığın yardım eden sıfatıyla TCK'nin 39. maddesi kapsamında sorumlu tutularak eksik ceza tayini, bozmayı gerektirmiş..” demiş ve failin öldürme eylemini gerçekleştirebilmesi için şartelleri indirerek uygun ortam sağlayan diğer faili de yardım eden olarak değil müşterek fail olarak değerlendirmiştir.

8.) Başlangıçta öldürmeye yönelik eylemlerde bulunacaklarına dair kesin delil bulunamayan sanıklardan birinin “ani bir kararla” maktulü öldürdüğü olayda diğer sanık müşterek fail olarak kabul edilmemiştir. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2019/2432 E., 2019/3424 sayılı kararında, “Sanık hakkında; nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden; sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde mağdureyi yanlarında getirdikleri silahların yardımıyla cebir ve tehdit kullanarak kaçırmaya yönelik kasıtları bulunduğu anlaşılmış ise de; önceden maktulün öldürülmesi konusunda bir iradelerinin olduğuna dair kesin deliller bulunmaması, sanığın araçtan inmemesi, diğer sanıkların dirençle karşılaşmaları üzerine, ani bir kasıtla maktulü öldürmelerine, sanığın, bir katkısı olmaması karşısında,sanığın iştirak iradesiyle öldürme fiiline katıldığına dair her türlü kuşkudan uzak yasal ve yeterli delil bulunmadığı nazara alınarak beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiş…”demiş ve birlikte kız kaçırmaya giden kişilerden birinin ani bir karar alarak maktulü öldürmesi durumunda araçtan inmemiş olan diğer sanığın burada müşterek fail olarak kabul edilemeyeceğini söylemiştir. 

9.) Mağduru dövmek için giden sanıklardan birinin olay anında ani bir kasıtla maktulü öldürdüğü olayda diğer sanık öldürme fiili bakımından müşterek fail olarak değerlendirilmemiştir. Başlangıçtaki kastın yaralama olması sebebiyle bu suçtan sorumlu tutulmuştur. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2006/30 E., 2006/210 sayılı kararında, “...olayın oluş şekli, sanıkların savunmaları, mağdurun ve tanıkların anlatımları nazara alındığında, sanıkların olay öncesinde maktulün gözünü korkutmak amacıyla dövmeyi planladıkları ve bu amaçla sopalar hazırlayarak olay yerine geldikleri anlaşılmaktadır. Otopside elde edilen bulgulara göre, maktulün başında üç adet düzensiz kesi bulunduğu, sağ elin orta ve yüzük parmaklarında künt travmaya bağlı kırıklar tespit edildiği ve olay yerinde yapılan incelemelerde C. savcısı ve kolluk görevlilerince elde edilen sopalar, sanıkların savunmalarını ve saptanan bu oluşu doğrulamaktadır. Gerek sanıkların savunmaları gerekse mağdurun anlatımları karşısında maktulün olay sırasında tabancasını çektiği ve sopalarla vurularak elinden tabancasının sanıklardan Mehmet Tahir tarafından alınarak maktule ateş edildiği, maktulün kendi silahından çıkan mermi ile vurularak öldüğü konusunda kuşku bulunmamaktadır. Olay yerinde elde edilen silahın kullanılması ile öldürme eyleminin gerçekleştirilmesinde, maktulü döverek korkutmak amacında olan sanıklardan Mehmet Tahir'in, olay sırasında ortaya çıkan yeni ve ani bir kastla eylemini öldürmeye dönüştürdüğü reddedilemeyecek düzeyde açıktır. Bu durumda önceden niyet edilen ve işlenmesine karar verilen bir öldürme eyleminin işlenmesi koşulu gerçekleşmemiştir.” demiş ve korkutmak amacıyla maktulün iş yerine ellerinde sopalarla giden kişilerden birinin ani şekilde gelişen durum neticesinde öldürmesi bakımında diğer failleri kasten öldürme suçu bakımından müşterek fail olarak değerlendirmemiş kasten yaralamadan sorumlu tutulmaları gerektiğini söylemiştir.

3.Sonuç:

Yargıtay kararlarında, fiil üzerinde hâkimiyet kurarak ve birlikte suç işleme iradesi ile hareket eden kişiler müşterek fail olarak değerlendirilmiştir. Buna karşılık, suç işlemeye katkısı müşterek faillik seviyesinde olmayan; ancak suç aletini temin etmek gibi suçun icrasını kolaylaştıran fiiller sözkonusı ise yardım eden olarak sorumlu tutulmaktadır. Burada somut olayın işlenişine ve faillerin suçun işlenişine olan katkılarına bakmak gerekmektedir. Yardım etme ile müşterek faillik arasındaki temel fark ise, kişinin fiilinin suçun başarılı olması açısından zaruret arzedip arzetmemesidir. Gözcülük etmek, kimi zaman yardım etme olarak değerlendirilirken, aynı eylem suçun işlenmesinde zaruret arzediyorsa müşterek faildir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More