Marka haklarının etkin bir şekilde korunması, ticari kimliğin sürdürülmesi ve tüketicilerin yanıltıcı ürünlerden korunması açısından büyük önem taşır. Ancak özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı son yıllarda, geleneksel koruma yöntemlerinin yetersiz kaldığı görülmektedir. E-ticaret platformlarının küresel çapta yayılması, sahte ürünlerin çevrimiçi olarak kolayca dolaşıma girmesine neden olmakta ve marka sahiplerinin haklarını savunma süreçlerini karmaşıklaştırmaktadır. Bu noktada, yapay zeka (YZ) teknolojileri, marka ihlallerini daha etkin biçimde tespit edip önlemek için devreye girerek koruma süreçlerine yeni bir soluk getirmektedir.
Marka sahipleri bugüne kadar çeşitli yöntemlerle haklarını korumaya çalışmıştır. Uyarı ve kaldırma (notice and takedown) prosedürleri, hukuk ve ceza davaları gibi araçlar, ihlal durumlarında başvurulan klasik yollar olmuştur. Ancak internet ortamındaki içerik hacmi, e-ticaret platformlarının hızla büyümesi, dijital korsanlık ve uluslararası ihlaller gibi günümüz dünyasının getirdiği yenilikler geleneksel yöntemlerle marka ihlallerinin üstesinden gelmeyi zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, markaların ihtiyaç duyduğu hız ve kapsam, YZ destekli çözümlerle karşılanmaya başlamıştır.
Avantajlar ve Fırsatlar
YZ'nin marka koruma alanında sunduğu yenilikler, en temelde YZ teknolojilerinin geniş çaplı veri analizi yapabilme kapasitesine dayanır. Görüntü tanıma, doğal dil işleme ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, çevrimiçi platformlarda gerçek zamanlı izleme ve analiz yaparak potansiyel ihlalleri tespit edebilmektedir. Örneğin, markaların logolarını tespit edebilen görsel tanıma sistemleri, milyonlarca ürün fotoğrafını tarayarak benzer veya sahte kullanımları tespit edebilir. Benzer şekilde, ses tanıma sistemleri, geleneksel olmayan marka türlerinin (örneğin ses markalarının) izinsiz kullanımını tespit edebilir. Bu teknolojiler, aynı zamanda otomatik ihtarnameler oluşturma, dijital platformlara şikâyet gönderme ve hatta sahte ürün ağlarının haritasını çıkarma gibi işlemleri de hızla gerçekleştirebilir.
YZ'nin sunduğu en büyük avantajlardan biri, kapsamlı bir izleme sürecini düşük maliyetle, yüksek hızda ve çoklu dillerde gerçekleştirebilmesidir. İşletmeler, YZ teknolojileri ile küresel çapta marka koruması sağlayabilir hale gelmektedir. Tüm bu gelişmeler, marka sahiplerinin daha proaktif ve stratejik hareket etmelerine olanak tanımaktadır. Böylelikle hem zamandan hem de yasal maliyetlerden tasarruf sağlanmaktadır. Bu sayede YZ, olası marka ihlallerini, sahtecilikleri ve şüpheli alan adı kayıtlarını belirleme gibi ihlal tespitini otomatikleştirerek insan kaynaklarının daha karmaşık vakalar için kullanılmasına ve kaynakların etkin ve verimli bir şekilde değerlendirilmesi ne yardımcı olmaktadır.
Zorluklar ve Hukuki Sınamalar
Ancak YZ'nin sunduğu bu potansiyel, bazı hukuki ve teknik sorunları beraberinde getirmektedir. En önemli zorluklardan biri, ülkelerin marka hukuklarının çeşitlilik göstermesidir. YZ'nin küresel bir izleme yapabilmesi, yerel düzenlemelerle uyumlu olmasını gerektirir. Çünkü bir ülkede ihlal sayılabilecek bir kullanım biçimi, başka bir yerde yasal olabilir. Bu durum, YZ algoritmalarının ülke bazında özelleştirilmesini ve sürekli güncellenmesini gerektirmektedir.
Öne çıkan zorluklardan bir diğeri ise adil kullanıma ilişkindir. Adil kullanım teşkil eden durumlarda YZ sistemlerinin bu ayrımı yapamayarak bu durumları da marka ihlali olarak nitelendirmesi riskinin mevcut olduğu belirtilmektedir.
Son olarak gözetilmesi gereken başka bir konu ise fayda-maliyet dengesidir. Zira YZ sistemlerinin başlangıç kurulumu, bakım ve yüksek kaliteli verilere bağımlılık gibi maliyetleri vardır. Büyük işletmeler için fayda-maliyet oranı genellikle olumluyken, küçük işletmelerde bu durum farklılık arz edebilmektedir.
Etik ve Gizlilik
YZ sistemlerinin büyük veriyle çalışması, önemli etik ve gizlilik sorunlarını beraberinde getirmektedir. Kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin izlenmesi sırasında kişisel veriler de işlenebilir ve bu durum, başta Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) olmak üzere farklı ülkelerin veri koruma yasaları kapsamında değerlendirilebilir. Bu nedenle, YZ tabanlı sistemlerin; veri minimizasyonu, şeffaflık, amaca uygunluk gibi genel veri koruma ilkelerine göre çalışması ve ilgili kişi haklarına halel getirmemesi zorunludur.
Ayrıca, otomatik karar alma (automated decision making – ADM) sistemlerinin söz konusu olduğu durumlarda gerekli koruma mekanizmalarının oluşturulması gerekecektir. Diğer yandan, hatalı kararlar sonucunda hukuka uygun içeriklerin kaldırılması gibi durumlar da yaşanabileceğinden, sistemlerin adil kullanım ve parodi gibi istisnalara duyarlı olması gerekmektedir.
İlaveten, algoritmaların önyargılı kararlar vermemesi ve insan denetiminin mutlaka sürece entegre edilmesi etik açıdan da büyük önem taşımaktadır. YZ sistemlerinin sadece teknolojik bir araçtan ibaret olmaması, aynı zamanda karar verme süreçlerinde yönlendirici bir role de sahip olması nedeniyle; bu sistemlerin şeffaf, adil ve denetlenebilir şekilde tasarlanması gerekmektedir. Aksi halde, marka hakkını koruma adına bireysel hakların ihlal edilmesi gibi ciddi etik sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.
Hibrit Yaklaşım: Yapay Zeka – İnsan Zekası İşbirliği
YZ, büyük veri yığınlarını analiz etmede, çevrimiçi ortamlarda geniş çaplı tarama yapmada ve rutin görevleri otomatikleştirmede son derece başarılıdır. Ancak hukuki yorum, bağlamsal değerlendirme ve etik hassasiyet gerektiren durumlarda insan zekasının yerini alması şu an için mümkün görünmemektedir. Bu nedenle, YZ'nin sunduğu hız ve ölçeklenebilirlik avantajlarını, insan uzmanlığının getirdiği sağduyu ve hukuki sezgiyle birleştiren hibrit bir yaklaşım, en sağlıklı yol olarak öne çıkmaktadır.
Bu işbirliği modelinde YZ, ihlal şüphesi taşıyan içerikleri önceden tarar, sınıflandırır ve ön analizini yaparak insan uzmanlara iletir. İnsanlar ise bu içerikleri daha derinlemesine değerlendirerek hukuki bağlamda doğru kararların alınmasını sağlar. Böylece hem yanlış pozitif sonuçların önüne geçilmiş olur hem de adil kullanım, parodi ya da eleştiri gibi sınır durumlar doğru şekilde ayırt edilebilir. Ayrıca, bu işbirliği sadece hukuki doğruluk açısından değil; toplum nezdinde teknolojinin meşruiyeti açısından da kritik bir rol oynayabilir. İnsan denetimi ile YZ'nin verdiği kararların adil, şeffaf ve toplumsal değerlerle uyumlu olmasını güvence altına alınabilir. Dolayısıyla, YZ'nin gücü ve insan aklının denetimi bir araya geldiğinde, marka hakkı koruması hem daha etkin hem de daha etik bir zemine oturabilir.
Gelecek Öngörüleri ve Sonuç
Gelecekte YZ, sadece mevcut ihlalleri tespit eden değil; aynı zamanda olası ihlalleri önceden tahmin eden sistemlere dönüşebilir. Dinamik içerik izleme araçları, pazar trendlerini analiz eden algoritmalar ve dava süreçlerinde avukatlara destek sağlayan YZ destekli platformlar, marka ihlallerinin önlenmesi süreçlerini daha da ileri taşıyacaktır. Ancak bu gelişmelerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi, teknolojinin hukuka uygun ve etik sınırlar içinde kullanılmasına bağlıdır. Bu süreçte yalnızca teknoloji değil; insan uzmanlığını da sürece entegre ederek adil, etkin ve sürdürülebilir bir koruma stratejisi geliştirilmelidir.
Sonuç olarak, YZ ile desteklenen marka hakkının korunması sistemleri, günümüzün dijital dünyasında kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. Bu teknolojilerin doğru uygulanması, marka sahiplerinin haklarını daha etkin bir şekilde korunmalarını sağlayacak; aynı zamanda tüketicilerin güvenliğini artıracaktır. Ancak tüm bu sürecin merkezinde, insan sağduyusu ile dengelenmiş, şeffaf ve sorumlu bir teknoloji anlayışı yer almalıdır.
Kaynaklar
Dennis Collopy, Artificial Intelligence and Intellectual Property Enforcement Overview of Challenges and Opportunities, 2024, Erişim Linki: https://www.wipo.int/edocs/mdocs/enforcement/en/wipo_ace_16/wipo_ace_16_15_presentation.pdf.
Vera Albino, Artificial Intelligence, Intellectual Property and Judicial System, 2023, International In-house Counsel Journal.
Piotr Majer, AI Development Costs - 8 Must-Know Factors to Assess, 2024, Erişim Linki: https://www.softkraft.co/ai-costs/.
A.V. Pokrovskaya, Intellectual property rights infringement on e-commerce marketplaces: Application of AI technologies, new challenges, 2024, E3S Web Conf.
INTA, Artificial Intelligence (AI) Usage In Trademark Clearance And Enforcement, 2021, Erişim Linki: https://www.inta.org/wp-content/uploads/public-files/advocacy/committee-reports/INTA-EIC-AI-AI-Usage-in-Trademark-Clearance-and-Enforcement-April-2021.pdf.
Abraham Cohn, Protecting Trademarks in the Age of AI: Navigating the Future of Brand Security, 2025, Erişim Linki: https://www.linkedin.com/pulse/protecting-trademarks-age-ai-navigating-future-brand-security-cohn-gwhce/.
Gün + Partners bu içeriği 01 Temmuz 2025 tarihinde yayınlamıştır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.