Hukukumuzda Anonim Şirketlerde pay ve pay senetlerinin devri belirli prosedürlere tabi tutulmuş ve pay devrine ilişkin genel ilke devir serbestisi olarak benimsenmiştir. Genel ilke devir serbestisi olmakla birlikte kişisel unsurları öne çıkan anonim şirketlerde (aile anonim şirketi, tek kişilik anonim şirket, iki gruptan oluşan anonim şirket gibi kapalı anonim şirketler) şirketin yabancılaşmasını önlemek, mevcut özelliklerini korumak amacı ile gerek kanuni gerek şirket esas sözleşmeleri ile pay devrinin sınırlandırılması mümkün kılınmıştır. Bu çalışmada anonim şirketlerde pay devri, pay devrinin sınırlandırılması, pay devrinin esas sözleşme ile sınırlandırılması, pay devrine ilişkin şirket kararı ve pay devrinin şirket tarafından reddedilmesi halinde olası senaryolar üzerinde durulacaktır.
1. ANONİM ŞİRKETLERDE PAY DEVRİ NEDİR? PAY DEVRİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?
Anonim şirketlerde pay; pay sahipliği konumunu yani ortaklık sıfatını ifade eden, sermayenin küçük birimleridir. Pay devri ise şirket sermayesi ile aynı zamanda paya bağlanmış hakların ve borçların bütününün devri olarak açıklanabilir.
Pay senetleri ise sermaye şirketlerinin ortaklarına, sermaye paylarını belgelendirmek için verilen kıymetli evraklardır ve anonim şirketin sermayesini temsil ederler. Türk Ticaret Kanunu'nun 484. maddesi gereği pay senetleri hamiline veya nama yazılıdır. Bununla birlikte TTK'da her ne kadar kanun koyucu payı tıpkı pay senetleri gibi "nama" ve "hamiline" yazılı olarak iki türe ayırmışsa da TTK'nin anonim şirkete ilişkin tüm maddeleri incelendiğinde bu kullanımın yeknesak olmadığı şirketlerin pay senedi çıkarma zorunluluklarının bulunmaması nedeni ile şirketlerin paylarının senede bağlanmadığı; diğer bir değişle, pay senedi basılmayan şirketlerin de olabildiği sonucuna varılmaktadır. Bu paylara pay senedine bağlanmamış (çıplak) pay denilmekte olup bu nedenle anonim şirketlerde pay devri three başlıkta incelenmelidir.
Senede Bağlanmamış (Çıplak) Pay'ın Devri
TTK ve yasal mevzuatta Senede bağlanmamış (Çıplak) Payların devrine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Bu konuda usul Yargıtay kararları, doktrin ve uygulama ile şekillenmiştir. Yargıtay 11. HD.'nin 09.07.2007 tarih ve 2007/8112 Esas, 2007/10405 Karar sayılı "anonim ortaklığın çıplak paylarının devri biçime bağlı olmayıp alacağın temliki suretiyle mümkündür. Ayrıca pay devri, ortaklığa karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder." şeklindedir.
Hakların nasıl devredileceğinin ayrıca açıklanmadığı hallerde özel bir şekle tâbi olması gerekmezken Yargıtay'ın bu husustaki başka bir hak devri hükmüne (alacak haklarının devrine) atıf yapması De lege ferenda doğru bir atıf olarak değerlendirilmelidir. Zira pay devri, paya bağlanmış alacakların da devri anlamına gelir.
Bu nedenlerle senede Bağlanmamış (Çıplak) Pay'ın Devri genel hükümlere göre yapılmakta olup şirket pay defterine işlenmesi ile ortaklığa karşı hüküm ifade etmektedir. Burada pay devir sözleşmesinin noterlik kanalı ile yapılmasının zorunlu olmadığını Adi yazılı şeklin Alacağın temlikinde yeterli olduğunu uygulamada sıkça karşılaşılan sorular arasında olması nedeni ile belirtmek isteriz.
Hamiline Pay'ın Devri
Sermaye payının tamamının ödenmesi ile çıkarılabilecek olan hamiline pay senetleri TTK'nın 489.maddesi gereğince şirket ve üçüncü kişiler hakkında ancak payın devredilmesi amacıyla zilyetliğin geçirilmesi ile hüküm ifade eder. Diğer bir deyişle hamiline hisse senetlerinin devrinin geçerli olabilmesi için hisse senedinin devralana teslimi yeterlidir.
Nama yazılı Pay'ın Devri
TTK'nin 490. maddesinde belirtildiği üzere Kanun veya esas sözleşmede aksi görülmedikçe nama yazılı paylar herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilir.
Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçmesi ile yapılabilir. Diğer bir deyişle nama yazılı pay senetlerinin devri için kanun ve esas sözleşmede aksi düzenleme yoksa senedin tasarruf yetkisi sahibi tarafından ciro edilmesi ve devralana teslimi gerekmekte olup şirket açısından hüküm ifade edebilmesi için de pay devrinin şirket pay defterine kaydedilmesi gerekmektedir. Burada yine pay devrinin yazılı olarak yapılma veya noterlik kanalı ile yapılma zorunluluğu olmadığını hatırlatmak isteriz. Dikkat edilmesi gerek bir diğer husus ise lehine ciro yapılan kişinin ismen belirtildiği tam ciro şeklinde olması gerektiğidir.
Bununla birlikte TTK'nın 490. maddesinin 1. Fıkrasında belirtildiği üzere nama yazılı pay senetlerinin devri kanun ve/veya şirket esas sözleşmesi ile sınırlandırılabilmektedir. Çalışma konumuzun temeli de işbu kanun maddesinden dayanmaktadır.
2. ANONİM ŞİRKETLERDE PAY DEVRİ NASIL SINIRLANDIRILIR?
TTK'nın 491 ila 498 maddeleri arasında Anonim Şirketlerde pay devrinin sınırlandırılması düzenlenmiş olup kanuni sınırlandırma ve esas sözleşme ile sınırlandırma olmak üzere 2 tip sınırlandırmadan bahsedilmektedir.
Kanuni Sınırlandırma devrin miras, miras paylaşımı, eşler arasındaki mal rejim hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmesi ve bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylarda şirket onayının alınma zorunluluğudur.
TTK'nin 491. Maddesi 1. Fıkrasında yer alan bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devri genel ilke olan nama yazılı pay devrinin serbestçe devredilebilmesi kuralının bir istisnasıdır. Buna göre bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar pay bedelinin şirket nezdinde güvenceye alınması adına şirket onayına tabidir. Getirilen bu sınırlama gereği şirket, bedeli tamamen ödenmeyen payların devrini belli şartlarda onaylamayabilir. Bu noktada verilecek onaya ilişkin Şirket Yönetim Kurulunun dürüstlük ilkesi kapsamında karar verilmesi gerektiğini aksi takdirde şirket yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilebileceğini belirtmek isteriz.
Pay devrinin Şirket Esas sözleşmesi ile sınırlandırılması ise TTK kapsamında şirket pay sahiplerinin şirket ana sözleşmesine ekledikleri özel sınırlandırıcı hükümler ile gerçekleşmektedir. Fakat burada kanunumuz pay sahiplerine bu sınırlandırma yetkisini verirken belli şartları da aramaktadır. Bu şartlar aşağıda yer almaktadır.
3. ANONİM ŞİRKETLERDE PAY DEVRİNİN ESAS SÖZLEŞME İLE SINIRLANDIRILMASI NE ŞARTLARDA MÜMKÜN OLABİLMEKTEDİR?
Anonim şirket nama yazılı pay devirlerinin esas sözleşme uyarınca sınırlandırılması, pay sahipliği yapısının denetim altında tutarak pay sahibi sıfatı kazanması istenmeyen üçüncü kişilerin şirketten uzak tutulmasını ve payların mevcut bir pay sahibinin elinde toplanmasının yaratacağı sorunların önlenmesini hedefler.
Devir serbestisinin özellikle kapalı anonim şirketlerde istenmeyen etkiler doğurabileceğini göz önünde bulunduran kanun koyucu esas sözleşmeye hüküm konularak bu tür senetlerin ancak şirketin onayı ile devredilebileceğinin öngörülebileceğini kabul etmiştir. Bu sınırlamaların temel amacı şirketin özgün yapısını korumak şirket paylarının arzu edilemeyen kişilere geçmesini ve şirkette başkalarının egemen olmasını önlemektir.1
Önemle belirtmek gerekir ki pay devrinde esas sözleşme ile sınırlama kaydi değer haline getirilmiş veya senede bağlanmış olsun ya da olmasın sadece nama yazılı paylar bakımından öngörülebilir olup devri sınırlamaların senede bağlanmış veya bağlanmamış veya kaydi hale getirilmiş hamiline yazılı paylara uygulanması söz konusu olamaz.2
Anonim şirketler pay devrinin sınırlandırılmasına ilişkin hükümler esas sözleşmeye kuruluşta konulabileceği gibi esas sözleşme değişikliği ile öngörülebilir. Şirket esas sözleşmesinin değiştirilmesi yoluna gidilecekse burada kanunen ağırlaştırılmış nisap bulunduğunu, ilgili esas sözleşme değişikliğinin ancak sermayenin en az %75'ini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınabileceğini ve ilk toplantıda nisap sağlanamasa dahi ikinci toplantıda da aynı ağırlaştırılmış nisabın aranacağını önemine binaen belirtmek isteriz. Bununla birlikte sonradan sınırlama öngörülmesi halinde sınırlamanın objektif olma, eşit işlem ve ölçülülük ilkelerine aykırılık teşkil etmemesi gerekmektedir.
Nama yazılı pay senetlerinin devrine ilişkin esas sözleşmeyle konulan sınırlandırmalar, anonim şirketin tasfiye aşamasına girilmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Zira pay devir sınırlamaları, şirketin ticari faaliyetlinin aktif olarak devam ettiği süre içinde şirketin amacının gerçekleşmesini engelleyebilecek veya menfaatlerine zarar verebilecek unsurlardan korumayı sağladığından, tasfiyeye giren bir şirkete serbestçe devir ilkesinin sınırlandırılmasını haklı gösteren sebepler ortadan kalmaktadır.3
TTK'da anonim şirket paylarının esas sözleşme ile devrinin sınırlandırılması şirket paylarının borsaya kote edilmiş olup olmamasına göre değişiklik göstermektedir.
Borsaya Kote Edilmemiş Nama Yazılı Paylar
Nama yazılı payları Borsaya Kote edilmemiş Anonim Şirket, Esas sözleşmesinde öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek, devredene paylarını başvurma anındaki gerçek değeri ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da 3.kişiler hesabına almayı önererek veya devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmemesi halinde onay istemini reddedebilir.4
1. ESAS SÖZLEŞMEDE ÖNGÖRÜLMÜŞ ÖNEMLI SEBEPLE ONAY ISTEMINI REDDETME
Anonim şirketler her türlü sebebi önemli sebep olarak esas sözleşmesine koyamaz. Burada belirtilen önemli sebep borçlar hukukunda geçerli olan ilişkiyi çekilmez hale getiren haklı sebepten farklı olarak şirket açısından önemli sayılan sebebi ifade etmektedir. Hangi sebeplerin haklı sebep olacağı ise TTK'da tahdidi olarak sayılmış olup hükme göre önemli sebepler pay sahipleri çevresinin bileşimi, şirketin işletme konusu ve işletmenin ekonomik bağımsızlığı şeklinde kategorize edilmiştir. Örneğin denetim şirketleri gibi işletmenin konusu bir takım mesleki yeterlilikler olmaksızın yapılamayacak nitelikte ise bu şirketler için bu mesleki yeterliliğe sahip olunmaması önemli sebep olarak değerlendirilebilir. Ya da şirketle rekabet eden kişilere yapılan pay devirleri önemli sebep olabilecektir.
2. DEVREDENE PAYLARINI BAŞVURU ANINDAKI GERÇEK DEĞERI ILE KENDI VEYA DIĞER PAY SAHIPLERI YA DA 3. KIŞILER HESABINA ALMAYI ÖNERME
Bu ihtimal anonim şirket açısından nama yazılı payın devrinin onaylanmasına ilişkin talebin reddedilmesi için herhangi bir sebep bulunmadığında ya da sebep bulunup da bu sebebin önemli nitelikte olmadığı durumlarda başvurulabilecek bir yoldur.5
Bu düzenleme payını devretmek isteyen pay sahibini pay devrine zorlamamaktadır. Payını devretmek isteyen pay sahibi şirketin teklifini reddetme hakkına sahiptir. Bu nedenle bu hakkı kullanması sadece üçüncü kişilerin payları devralmasına engel olmaktadır.
Hükümde gerçek değer tanımı yapılmamıştır. Devralan payların gerçek değerini giderleri şirkete ait olmak üzere şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk mahkemesinden talep edebilir. Doktrinde bu haktan şirketin de yararlanabileceği belirtilmektedir. Bu hakkın kullanılmasında dürüstlük kuralı ve eşit işlem ilkesine uygun davranılması gerektiğini de belirtmek isteriz.
3. DEVRALANIN PAYLARI KENDI ADINA VE HESABINA ALDIĞINI AÇIKÇA BEYAN ETMEMESI NEDENI ILE REDDETME
Anonim şirketler, devralan ve esas sözleşmede yer alan sınırlama koşulunu da yerine getiren kişinin, bu payları kendi ad ve hesabına devralıp almadığı konusunda şüphe taşıdığı durumda bu kişiye söz konusu payları kendi adına ve hesabına alıp almadığını sorabilir. Eğer devralan bu soruya açıkça cevap vermezse ya da verilen cevaplar anonim ortaklığın objektif olarak kuşkularını gideremezse, anonim şirket pay defterine kayıt istemini reddedebilir.
Borsaya Kote Edilmemiş Nama Yazılı Paylar
Payları borsada işlem gören anonim şirketlerde pay kazanımı belirli bir yüzde ile sınırlandırılabilir. Örneğin pay sahiplerinin kompozisyonun korunması ve hukuki güvenliği sağlamak amacıyla şirket sermayesinin %3'ünü aşan iktisapların pay defterine yazılmayacağı kararlaştırılabilir. Bununla birlikte borsaya kote edilmemiş nama yazılı paylarda olduğu gibi Devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmemesi nedeni ile de şirketin pay devrinin onaylanmasını reddetme hakkı bulunmaktadır. Burada TTK 495. maddesine göre borsaya kote nama yazılı payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla iktisap edilmeleri hâllerinde, devralanın pay sahibi sıfatını alması reddedilemez.
4. PAY VE PAY SENETLERİNİN DEVRNİN SÖZLEŞME İLE SINIRLANDIRILMASINDA ŞİRKETE TANINAN KARAR SÜRESİ NEDİR?
TTK'nın 494. maddesinin 3. fıkrası uyarınca anonim şirket, onaylamaya ilişkin istemi, alındığı tarihten itibaren en geç 3 ay içinde reddetmemişse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır. Bu anlamda şirketin pay devrine ilişkin kararını verebilmesi için 3 aylık süresi mevcuttur. Kanunda ret kararının haksız olmasına ilişkin kararın kim tarafından verileceği ve verilen kararın hangi tarihten itibaren sonuç doğuracağı kanun hükmünde belirtilmemişse de burada kararın devralanın başvurusu üzerinde mahkeme tarafından verileceği ve kararın ortaklığa onay için başvuru yapıldığı tarihten itibaren sonuç doğurmasının hukuk mantığına uygun olduğu kanaatindeyiz.
5. PAY VE PAY SENETLERİNİN DEVRİNİN SÖZLEŞME İLE SINIRLANDIRILMASINDA REDDİN HUKUKİ SONUÇLARI NELERDİR?
TTK'nın 494.maddesinde esas sözleşmedeki sınırlamaya aykırı şekilde şirketin yapılan devre onay vermemesi ve dolayısıyla devralan kişinin pay defterine kayıt isteminin reddedilmesi durumunda devrin hukuki sonucu ve devreden ve devralan kişinin durumları düzenlenmiştir. Anılan madde gereğince bu durumda payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalmaktadır.
Bu yönüyle Anonim Şirketlerin nama yazılı pay senetlerinin devrinde şirket onayının alınması hususu kıymetli evrak hukuku ilkelerine önemli bir istisna niteliğinde olduğunu da belirtmek isteriz.
Bununla birlikte anonim şirketin 493. maddesi 4 fıkrası gereği mezkur pay senetlerinin/payların alma önerisinde bulunması halinde hem mülkiyet hem de pay senedine bağlı hakların tümü şirkete geçer.6
ÖZET VE SONUÇ
Anonim şirketlerde nama yazılı pay senetleri ile senede bağlanmamış (çıplak) paylar genel ilke olarak serbestçe devredilebilir. Fakat bu serbestiye kanunen veya esas sözleşme ile sınırlama getirilmesi mümkündür. Esas sözleşme ile getirilecek sınırlama şirket kuruluşunda esas sözleşmeye dahil edilebileceği gibi sonrasında da sermayenin en az %75'ini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınabilir. Borsaya Kote Edilmemiş Paylara ilişkin esas sözleşme ile sınırlandırma Anonim şirketin öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek, devredene paylarını başvurma anındaki gerçek değeri ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da 3. kişiler hesabına almayı önererek, devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmemesi halinde onay istemini reddebileceği şeklinde olabilir. Borsaya kote edilmiş paylarda ise esas sözleşme ile sınırlandırma pay kazanımını belirli bir yüzde ile sınırlandırma şeklinde olabilir. Esas sözleşmeye aykırı bir devre ilişkin Anonim şirketin 3 ay süresi bulunmaktadır. Bu süre içinde reddedilmeyen veya haksız reddedilen devre ilişkin onay kararı verilmiş sayılır. Devrin reddedilmesi halinde payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalmaktadır. Anonim şirketin pay alma önerisinde bulunması halinde ise hem mülkiyet hem de pay senedine bağlı hakların tümü şirkete geçer.
Footnotes
1. BAHTİYAR, Mehmet, Ortaklık Hukuku, Beta Yayıncılık, İstanbul 2011, s. 249
2. UZEL, Nedret, Anonim Ortaklıkta Esas Sözleşmesel Bağlam, On iki Levha Yayınları, İstanbul 2013, s.108.
3. KARASU, Rauf, "Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Nama Yazılı Payların Devrinin Sınırlandırılması", Journal of Gazi University Faculty of Law Ankara 2008, C. XII, Sa. 1-2, page 134
4. BİLGİLİ, Fatih ve DEMİRKAPI, Ertan, Şirketler Hukuku, Dora Yayınları, Adana 2012, s.314.
5. KENDİGELEN, Abuzer, Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, 12 Levha Yayıncılık, İstanbul 2011
6. Türk Ticaret Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.