Kanundan veya taraflar arasındaki anlaşmadan kaynaklanan bazı durumlarda taşınır veya taşınmaz bir eşya, birden çok kişinin paylı veya elbirliği mülkiyetinde bulunabilir. Ancak ortaklar için birlikte mülkiyet hâlinin uzun süreler devamı her zaman mümkün olmayabilir. Bu sebeple ortaklardan biri veya birkaçı ortaklığın giderilmesi davası, diğer adıyla izale i şuyu davası, açarak birlikte mülkiyet durumuna son verebilir. Bu makalede izale-i şuyu nedir sorusunun cevabına yanıt verilecek olup paylı ve elbirliği mülkiyeti bakımından ortaklığın giderilmesi davasının şartlarına, ret sebeplerine, paylaştırma usullerine değinilecek ve ardından sıkça sorulan sorulara cevap verilecektir.
İzale-i Şuyu Nedir?
İzale-i şuyu, "bir mülk üzerindeki ortaklığın giderilmesi" anlamını taşıyan hukuki bir terimdir. Buradan hareketle ortaklığın giderilmesi davası olarak da adlandırılan izale-i şuyu davası nedir sorusu "mülk üzerindeki ortaklığın mahkeme kararıyla sona erdirilmesini ve paydaşın eşya üzerindeki payını kendi adına tek malik olarak tescilini veya payın satışından elde edilen geliri almasını sağlayan hukuki yoldur" şeklinde cevaplanabilir.
Eşya üzerindeki ortaklık durumu, paylı veya elbirliği mülkiyet şeklinde karşımıza çıkabilir. Bu durumda da izale-i şuyu davası nedir sorusunun cevabı her mülkiyet türü yönünden aşağıdaki gibi ayrıca cevaplanmalıdır.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Şartları
Ortaklığın giderilmesi davası açmak için aşağıda yer alan şartların sağlanması zorunludur:
1. Ortak Mülkiyetin Varlığı
Dava konusu eşya üzerinde birden çok kimse, paylı veya elbirliği hâlinde malik olması gerekmektedir. Bu eşya banka hesabı, araç, ziynet eşyaları, hisse senedi gibi taşınır ya da konut, tarla, arsa gibi taşınmaz bir eşya olabilir.
2. Davacının Paydaş Olduğunu İspatlayan Belge
Ortaklığın giderilmesi davası açacak olan paydaşın dava konusu üzerinde hak sahibi olduklarını gösterir belgeyi mahkemeye sunması gerekir. Örneğin dava konusu taşınmaz ise tapu kaydı, bir miras intikali söz konusuysa mirasçılık belgesi ispata yeterli olacaktır.
3. Ortaklar Arasında Anlaşmazlık Bulunması
Her ne kadar anlaşma yaparak bu ortaklığa son verebilecek olsalar da paydaşlar; eşyayı yönetme, kullanma gibi konularda anlaşmaya varamamış olabilir. Ancak bu şekilde ortaklar arasında anlaşmazlık durumunda ortaklığın giderilmesi davası açılabilecektir.
4. Davaya Engel Hâlin Bulunmaması
Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde ortaklığın giderilmesi davası açılamayacak olup bu sebepler aşağıda detaylandırılacaktır.
5. Taraf Teşkilinin Sağlanması
İzale-i şuyu davası, ortaklardan biri tarafından açılabileceği gibi birkaç ortak tarafından birlikte de açılabilir. Bu durumda davalı tarafta diğer tüm paydaşlar yer almaktadır.
Ortaklardan birinin ölmüş olması hâlinde ise bu ortağın tüm mirasçılarının ortaklığın giderilmesi davası kapsamında yer alması gerekmektedir. Yine muristen kalan mallar üzerindeki ortaklığın giderilmesi için açılacak davada da diğer mirasçıların davalı olarak gösterilmesi zorunludur. Anlatılan şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın ortaklığın giderilmesi davası sonuçlandırılamaz.
6. Arabuluculuk
"(1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır:
(a) ...
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar." denilerek 01.09.2023 tarihinden sonra açılacak ortaklığın giderilmesi davalarında önce arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu hâle getirilmiştir. Dolayısıyla arabulucuya başvurmadan açılacak olan ortaklığın giderilmesi davaları, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilecektir.
Paylı Mülkiyette Ortaklığın Giderilmesi
Paylı mülkiyet, TMK'nın 688. maddesinde "Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir." şeklinde tanımlanmıştır. Buradan hareketle paylı mülkiyette fiilen bölünmemiş olmasına rağmen her paydaş eşyaya payı oranında malik olup bu pay üzerinde de mülkiyet hakkının tanıdığı tüm yetkileri kullanabilmektedir.
Paylı mülkiyete tabi eşyanın satılmak istenmesine rağmen paydaşlar arasında uzlaşma sağlanamaması veya bir paydaşın diğerlerinin mülkiyet hakkını ihlal etmesi gibi sebeplerle ortak mülkiyetin sürdürülmesi çekilmez hâle gelmiş olabilir. Bu durumda başvurulabilecek hukuki yollardan biri olan izale-i şuyu davası açılmalı, eşyanın aynen taksimi, bu mümkün değilse satış suretiyle ortaklığın giderilmesi sağlanmalıdır.
Elbirliği Mülkiyetinde Ortaklığın Giderilmesi
Elbirliği mülkiyetinin tanımı ise TMK'nın 701. maddesinde "Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır." şeklinde yer almıştır. Elbirliği mülkiyeti, yalnızca kanunda düzenlenen hâllerde ortaya çıkabilmekte olup en bilinen örneği ölen bir kişinin malvarlığı üzerinde mirasçıların mülkiyeti durumudur.
Elbirliği mülkiyetine tabi olan eşya ile ilgili yapılacak tüm yönetim ve tasarruf işlemlerinin TMK md. 702/2 amir hükmüne göre ortakların oybirliğiyle yapılması zorunludur. Ancak bu işlemler için bütün ortakların aynı anda rıza göstermeleri gerçek hayatta oldukça zordur. Bu durumda elbirliği mülkiyetine tabi eşyanın öncelikle paylı mülkiyete çevrilmesi ve ardından ortaklığın giderilmesi davası açılmalıdır.
Elbirliği Mülkiyetinden Paylı Mülkiyete Geçilmesi
Elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete geçilmesi 2 durumda mümkün olmaktadır:
1. İlk olarak Kadastro Kanunu Ek 3. maddesinde yer alan hükme istinaden ortaklar bu yöndeki talepleriyle tapu müdürlüğüne başvurabilirler. Bu durumda başvuru, tapu müdürlüğü tarafından diğer ortaklara bildirilir ve kendisine bildirim yapılan paydaşların itirazda bulunmaması üzerine taşınmaz, paylı mülkiyete dönüştürülerek tescil edilir. Görüldüğü gibi bu yolda tapu memuru, ancak ortakların tümünün onay vermesiyle birlikte taşınmazı paylı mülkiyete çevirebilecektir.
2. Diğer bir yol ise mahkemeye başvuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hâlde ortakların biri/birkaçının mahkemeye başvurarak TMK 644 madde hükmüne göre elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteminde bulunması gerekmektedir. Mahkeme, dava açanlar dışında kalan ortaklara, varsa itirazlarını ileri sürebileceklerine yönelik bir tebligat yapar. Elbirliği mülkiyetinin devamına ilişkin inandırıcı itirazlar ileri sürülmemesi durumunda mahkeme eşyanın paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Red Sebepleri
Ortaklığın giderilmesi davası açılamayacak hâllere TMK'nın 698. maddesinde yer verilmiştir:
1. Hukukî Bir İşlem Gereğince Paylı Mülkiyeti Sürdürme Zorunluluğunun Bulunması
Ortaklar arasında paylı mülkiyetin devam edeceğine yönelik bir sözleşme yapılmış ise sözleşme süresince ortaklığın giderilmesi istenemeyecektir. Ancak bu sözleşme en çok 10 yıllık bir süre için ve resmî şekle uyularak yapılması hâlinde davanın görülmesine engel hâl olarak dikkate alınabilecektir. Paydaşlar dilerse bu sözleşmeyi tapu kütüğüne şerh ettirerek 3. kişilerin iyiniyetini de ortadan kaldırabilir.
Yerleşik içtihatlardan birinde "Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.
Somut olaya gelince; Davacı ... ile davalı ... dava konusu 478 parsel sayılı taşınmazda 1/2 paydaştırlar. Her ne kadar taraflarca, ... 1. Noterliğince tanzim olunan ...taahhütname isimli belge ile "ileri de izale-i şüyu davası açmayacakları hususunda beyan ve taahhütte bulunulmuş ise de, 4721 sayılı TMK nın 698 maddesinde açıkça düzenlendiği üzere, "Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir."
Taraflar arasında tanzim olunan taahhütname isimli belge 26.07.1996 tarihli olup, davanın açıldığı 12.08.2013 tarihi itibarıyla, bu belgenin tanzim tarihinin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmekte iken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 14 HD, T. 02.10.2017. E 2015/416595, K 2017/7029) denilerek 10 yıllık süreden sonra bu anlaşmanın hüküm ifade etmeyeceğine karar verilmiştir.
Paylı Malın Sürekli Bir Amaca Özgülenmiş Olması
Ortaklar, paylı mülkiyete tabi taşınmazı belirli bir süre belirlemeksizin işlevsel bir amaca özgülemiş olabilirler. Örneğin taşınmazın tarım üretimi için kullanılacağının öngörülmesi, kooperatif gibi bir şirketin üyelerinin ortak kullanımına özgülenmesi, üzerinde aile konutu şerhinin bulunması gibi hâllerde ortaklığın giderilmesi davası açılamayacaktır.
Yargıtay bir kararında"Beşiktaş 10. Noterliğinin 05/04/2013 tarih ve 3484 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle paylılığı istenen taşınmaz bir amaca özgülenmiş olup, bu aşamada ortaklığın giderilmesi istenemez." (Yargıtay 14 HD, T. 23.09.2019. E 2016/6568 K 2019/5613) diyerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı hâlinde de taşınmazın sürekli bir amaca özgülendiğini kabul etmiştir.
Diğer birkararda ise"...anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca hazırlanan 19.09.2012 tarihli protokolün 8. maddesinde, dava konusu taşınmazda davalı ve müşterek çocuk ...'nın ikamet edeceğinin ve davacının bu kullanım nedeni ile herhangi bir hak ve alacak talep etmediğinin düzenlendiği, mahkemece bu protokolün onaylandığı ve bu hususun hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmaz, taraflarca söz konusu protokol ile belli bir amaca özgülenmiş olduğundan ve davacının dava konusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi talebi ahde vefa ilkesi ile bağdaşmayıp, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken..." (Yargıtay 14 HD, T. 23.09.2019. E 2016/6568 K 2019/5613) diyerek boşandıktan sonra eski eşe ve çocuğa özgülenen taşınmazda bu sebeple ortaklığın giderilemeyeceğine karar verilmiştir.
Uygun olmayan zamanda davanın açılması
Ortaklığın giderilmesi davası, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, diğer ortakların menfaatine uymayan bir zamanda açılmamış olmalıdır. (Karaahmetoğlu, Şeyda Dursun, "Paylı Malda Paylaşmayı İsteme Hakkının Uygun Olmayan Zamanda Kullanılması" . MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.22, Sy.374, 2022) Örneğin olağanüstü durumlar sebebiyle taşınmazın piyasa fiyatının düşmesi, taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine dönüştürülmek üzere kat irtifakı kurulması uygun olmayan zaman olarak nitelendirilebilir.
Nitekim Yargıtay "Somut olayda, dava konusu parselin kentsel dönüşüm kapsamında olduğu sabittir. Ancak, dosya arasında ... kaydı pasif olarak gözükmektedir. Mahkemece yeni ... kaydı getirtilerek, yeni ... kaydına göre taraf teşkili sağlanmalıdır. Dosya kapsamında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarından, dava konusu 211 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 6306 Sayılı Yasa kapsamında yıkıldığı, kanun kapsamında işlemlerin devam ettiği anlaşılmakla, mahkemece ... kaydı celbedilerek hisse durumu ve tarafları kontrol edilip, davanın reddi gerekirken satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir." (Yargıtay 14 HD, T. 215.11.2018. E 2016/3160 K 2018/7844) şeklindeki kararıyla taşınmazın kentsel dönüşüm kapsamında bulunmasını davanın reddi sebebi saymıştır.
Görüldüğü üzere izale-i şuyu davasında ortaklar, bu durumlardan birini ileri sürerek ortaklığın giderilmesini engelleyebilecektir. Ancak ret sebeplerinin her biri, mahkeme tarafından somut olayın özelliklerine göre ayrıca değerlendirilerek hüküm kurma yoluna gidilecektir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Paylaşım Usulleri
Ortaklığın hangi yöntemle giderileceğine ilişkin düzenleme TMK m. 699 hükmünde "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir." denilerek düzenlenmiştir.
1. Aynen Bölünme Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi
Buna göre dava konusu eşya, ortaklardan birinin talebi üzerine aynen bölünebilecek nitelikte ise öncelikle bu usule göre paylaştırma yapılacaktır. Aynen bölünme, pay ve paydaş sayısı da gözetilerek dava konusu eşyanın ortaklara dağıtılması suretiyle gerçekleştirilir. Mahkeme bölünen parçaların birbirine denk düşmemesi hâlinde ise eksik kalan bölüme para eklenerek denkleştirmenin gerçekleştirmesi sağlanır.
2. Satış Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi
Dava konusu şey aynen bölünmeye uygun değilse veya aynen bölünebilecek nitelikte olmasına rağmen bu sebeple önemli bir değer kaybına uğrayacaksa ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilir. Kural olarak satış, açık artırma yoluyla gerçekleştirilir. Ancak bütün paydaşların rıza göstermesi üzerine satışın yalnızca ortaklar arasında gerçekleştirilmesine de karar verilebilir.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi hâlinde eşya satıldıktan sonra elde edilen bedel ortaklar arasında paylaştırılır ve ortaklık böylece sona ermiş olur.
Sıkça Sorulan Sorular
SONUÇ
Ortaklığın gideirlmesi davası, taşınır veya taşınmaz mallarda ortak mülkiyetin sona erdirilmesini sağlayan ve dikkatle yürütülmesi gereken hukuki bir süreçtir. Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetinde başvurulabilen bu dava; ortaklar arasındaki anlaşmazlığın niteliğine, taşınmazın durumuna ve somut olayın diğer özelliklerine göre farklı değerlendirmelere tabidir. Özellikle ortaklığın giderilmesi davasının reddine neden olabilecek hâllerin göz önüne alınarak mahkemeye sunulacak taleplerin titizlikle hazırlanması büyük öneme sahiptir. Sürecin uzaması ve bunun ortaya çıkaracağı olumsuz neticelerinden korunmak, en hızlı şekilde sonuca ulaşmak için uzman gayrimenkul avukatlarından hukuki destek almak faydalı olacaktır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.