ARTICLE
29 May 2024

İflas Yolu İle Takip

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
Hukukumuzda alacaklının borçludan borcunu tahsil edebilmesi için icra prosedürünün yanı sıra iflas prosedürü de öngörülmüştür.
Turkey Insolvency/Bankruptcy/Re-Structuring

Hukukumuzda alacaklının borçludan borcunu tahsil edebilmesi için icra prosedürünün yanı sıra iflas prosedürü de öngörülmüştür. İcra hukukunda borçlunun bir veya birkaç alacaklısı, alacaklarını borçlunun malvarlığından tahsil etmeye çalışırlar. Oysa iflâs hukukunda, tüm alacaklıların, borçlunun malvarlığından tatmin edilmesi ilkesi benimsenmiştir. Başka bir ifade ile iflas, iflasına karar verilen borçlunun (müflisin), haczedilebilen bütün malvarlığının cebri icra yoluyla paraya çevrilip, bundan bilinen bütün alacaklılarının tatmin edilmesini sağlayan külli (toplu) bir cebri icra yoludur.1 Bu makalede, icra dairesinde başlatılan iflas takibi incelenecektir.

İflas yoluyla takip, yalnızca para veya teminat alacaklarını kapsayan bir başvuru yöntemidir. Paradan veya teminat verilmesinden başka bir konuya dayanan alacaklar için, borçlu iflasa tabi olsa dahi, alacaklı iflas yoluna başvuramaz. Alacaklının borçlu için iflas talep etmesi için borçlunun borca batık olması, pasifinin aktifinden fazla olması gibi şartlar aranmaz, iflasa tabi olan bir borçlu tarafından herhangi bir para yahut teminat alacağının ödenmemiş olması yeterlidir.

İcra ve İflas Kanunu madde 43'te kimlerin iflasa tabi olduğu düzenlenmiştir:

İcra ve İflas Kanunu madde 43: İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır.

Kimlerin tacir olduğu, kimlerin tacir sayıldığı, kimlerin tacirler hakkındaki hükümlere tabi olduğu Türk Ticaret Kanunu'nun 12-17 maddelerinde belirtilmiştir. Bu hususa bu makalede değinmeyeceğiz. Bunların haricinde Kanun Koyucunun 43. Maddede belirttiği "tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulunduğu bildirilen şahıslar" şunlardır:

  1. Ticareti terk eden eski tacir, İcra ve İflâs Kanunu'nun 44. maddesinin 2. fıkrası gereğince ticareti terk ettiğinin ilânından itibaren bir yıl içinde iflasa tabi olmaya devam eder.
  2. Kollektif şirket ortakları, şirket borçlarından ötürü TTK'nın 238/2 ve 240. maddeleri çerçevesinde iflâsa tâbidir.
  3. TTK m. 317 yollaması ile TTK m. 238/2 ve 240 uyarınca komandite ortakların şirket borçları nedeniyle iflası istenebilmektedir.
  4. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. Maddesi uyarınca, bir bankanın yöneticilerinin ve denetçilerinin kanuna aykırı karar ve işlemleriyle banka hakkında 71 inci madde hükümlerinin uygulanmasına neden olduklarının tespiti hâlinde, bankaya verdikleri zararlarla sınırlı olarak bunların şahsi sorumlulukları yoluna gidilerek, Fon Kurulu kararına istinaden ve Fonun talebi üzerine doğrudan şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebilir.
  5. İflâsa tabi şahsın hakkında iflâs yoluyla takip yapıldıktan sonra ölmüş olması halinde, terekenin henüz tasfiye edilmemiş, resmi tasfiyeye tabi tutulmamış veya mirasçılar arasında aile şirketi kurulmamış ve daha önce borçlu hakkında iflas takibi yapılmamış olması durumunda alacaklı borçlunun sağlığında başlamış olan iflas takibini terekeye karşı devam ettirebilir.
  6. İİK 308. Maddede konkordatonun tasdik edilmediği hal düzenlenmiştir. Buna göre, Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir, borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.

Takipli iflasta iflas prosedürü, genel iflâs yoluyla takip ve kambiyo senetlerine özgü iflâs yoluyla takip olmak üzere ikiye ayrılır. İcra İflas Kanunu madde 43 gereğince bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir. İflâs takibinde, tacirin muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Genel İflâs Yoluyla Takip

Genel iflas yoluyla takip, pek çok yönden genel haciz yolu ile takip ile benzerlik göstermektedir. Öyle ki, borçluya karşı genel iflas yoluyla takip başlatabilmek için alacaklının alacağını herhangi bir belgeye dayandırması şart değildir. Önce rehne başvurma kuralı ve bunun istisnaları burada da geçerlidir. Bir miktar paranın yahut teminatın ödenmemiş olması sebebiyle İcra ve İflas Kanunu madde 58 uyarınca takip talebinde bulunulur.

Takip talebinin üzerine icra dairesi, borçluya iflâs ödeme emri gönderecektir. Bu ödeme emrinde, borcunu ödenmesi ya da böyle bir borç olmadığına veya borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığına dair bir itirazlarını bildirilmesi ve konkordato teklif edilebilmesi için borçluya 7 günlük süre verilir. Bu süre içerisinde itiraz edilmediği ya da borç ödenmediği takdirde alacaklının Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği ihtar olunur.

Kambiyo Senetlerine Özgü İflâs Yoluyla Takip

Alacağı bir kambiyo senedine bağlanan alacaklılar, borçlunun iflasa tabi olması durumunda kambiyo senedi yoluyla iflas talebinde bulunabilir. Ayrıca, önce rehne başvurma kuralı burada geçerli değildir, kambiyo senetlerine dayanan bir alacak, rehin ile güvence altına alınmış olsa bile doğrudan kambiyo senetlerine özgü iflâs yoluna konu edilebilir. İcra ve İflas Kanununda usul şu şekilde açıklanmıştır:

Madde 167: Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.

Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur.

Takip talebinin üzerine icra dairesi, borçluya ödeme emri gönderecektir. Bu ödeme emrinde Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte icra dairesine bildirmesi ya da borcu ödemesi için 5 günlük süre verilir. Bu süre içerisinde itiraz edilmediği ya da borç ödenmediği takdirde alacaklının Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği ihtar olunur.

İFLAS DAVASI

İflâs takibinden sonra açılacak iflâs davasında takip alacaklısının talepleri, takip borçlusunun iflâs takibine itiraz edip etmemesine göre değişmektedir. Şayet borçlu, iflâs ödeme emrine itirazda bulunmuş ise, bu hâlde alacaklı mahkemede "borçlunun itirazının kaldırılması" ve "borçlunun iflâsına karar verilmesi" taleplerini birlikte ileri sürmek zorundadır. Asliye ticaret mahkemesince öncelikle iflâs takibinin dayanağı alacağın/borcun var olup olmadığının, var ise miktarının tespiti yönünde inceleme yapılmaktadır. Borçlunun iflâs ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde alacaklı, ödeme emri tebliğinden itibaren bir yıl içinde ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini bildirip iflâsına karar verilmesini isteyebilir.

Footnote

1. Baki Kuru, Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, İcra Ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 27. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2013, s.451

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More