ARTICLE
3 November 2025

Cebri İcra Kanunu Taslağı İncelemeleri: İlamlı İcra Ve İhtiyati Haciz

BD
Baysal & Demir

Contributor

Baysal & Demir is an international law firm committed to excellence. The firm was established to meet the increasing demand for dedicated specialist lawyers, which yields a result, particularly in complex legal issues. The firm prides itself on a focused and consistently excellent service from high-value strategic to everyday advice.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, İsviçre'den iktibas edilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") ilk günden bugüne sayısız değişikliğe uğramış ve nihayet kanun koyucu icra hukukunu daha köklü bir değişikliğe tabi tutmaya karar vermiştir. İİK'nın yerine geçmesi planlanan kanuna Cebri İcra Kanunu adı verilmiş ve bu kanunun taslağı ("CİK Taslağı") kamuo
Turkey Insolvency/Bankruptcy/Re-Structuring
Baysal & Demir are most popular:
  • within Technology topic(s)

Cumhuriyetin ilk yıllarında, İsviçre'den iktibas edilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") ilk günden bugüne sayısız değişikliğe uğramış ve nihayet kanun koyucu icra hukukunu daha köklü bir değişikliğe tabi tutmaya karar vermiştir. İİK'nın yerine geçmesi planlanan kanuna Cebri İcra Kanunu adı verilmiş ve bu kanunun taslağı ("CİK Taslağı") kamuoyunun görüşüne sunulmuştur.

CİK Taslağı, Adalet Bakanlığı'nın 09.02.2025'te çok sayıda ve farklı alanlarda uzmanlığı bulunan akademisyen, hâkim, savcı, kâtip üyeleri, icra müdürleri ve avukatın iştirakiyle oluşturduğu İcra ve İflas Kanunu Bilim Komisyonu ("Komisyon") tarafından hazırlanmıştır. Çalışmalarını yaklaşık yedi ayda tamamlayan Komisyon CİK Taslağını kamuoyunun değerlendirmesine sunulmuştur. CİK Taslağının bundan sonraki yol haritası 31 Ocak 2026'ya kadar sürecek bu geri bildirim sürecinin sonunda belirlenecektir.

Yeni bir kanun yaratma sürecinde kamuoyuna yeterli zaman tanınarak, değerlendirme yapılmasına olanak sağlanması birçok hukukçu ve akademisyen tarafından takdir edilmiş ve desteklenmiştir. Ancak, CİK Taslağının mevcut haliyle yasalaşması halinde karşılaşılabilecek sorunlar hakkında da aynı ölçüde eleştiriler de yükselmiştir.

Taslak metinde icra organlarının teşkilatlanmasından icra memurlarının işlemlerinin yargısal denetimine, takip türlerinden hangi mahkeme kararlarının takibe konu olabileceğine kadar birçok alanda değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklerin temelinde, İİK'da bugüne kadar yapılan değişiklikler neticesinde alacaklı ve borçlu arasında gözetilmesi gereken dengenin alacaklı lehine kaymış olduğu düşüncesi yatmaktadır. Komisyon o nedenle bu değişikliklerle, icra hukukunu kimilerince "alacaklı dostu" olarak algılanan kimliğinden arındırmayı amaçlamıştır.

Bu yazıda Komisyon'a göre "dar ve teknik anlamıyla icra hukukunun asıl konusunu teşkil eden" mahkeme kararlarının icrası (ilamlı icra) müessesesindeki değişikliklere ve ilgili diğer hükümlere değinilecektir.

1. İlamların İcrası (CİK Taslağı m. 53)

Yürürlükte olan İİK'nın benimsediği kural ilk derece mahkemesinin ilamlarının icra edilebileceği şeklindedir [İİK, m. 36 ve m. 40]. İcra kabiliyetini haiz olmayan ilk derece mahkemesi ilamları istisnai niteliktedir ve bunlarfarklı kanunlarda belirtilmektedir 1.

İİK, alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesini sağlamak için, bir tarafta alacaklıya ilk derece mahkemesi ilamını icraya koyma hakkı tanırken, diğer tarafta borçluya teminat yatırarak malvarlığını ilam kesinleşinceye kadar cebri icra işlemlerinden koruma imkânı tanınmaktadır [İİK, m. 33 ve m. 36].

Ancak uygulamamızda maalesef ilk derece mahkemesi ilamları büyük bir oranda kanun yollarında bozulduğu veya düzeltildiği için, kâğıt üstünde adil bir çözüm olarak duran bu sistem, fiiliyatta borçluya haksız yere yüklenen bir teminat yatırma zorunluluğu olarak tezahür etmektedir.2

Komisyon bu nedenle İİK'nın benimsediği sistemi esaslı bir şekilde değiştirmekte ve kural olarak ilk derece mahkemesi ilamlarının icra kabiliyetini ortadan kaldırmaktadır.

CİK Taslağı uyarınca yalnızca aşağıda sıralanan ilamların icra kabiliyeti bulunmaktadır3:

  1. Verildiği anda kesin olan veya kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşen ilk derece mahkemesi ilamları,
  2. İstinaf başvurusu neticesinde bölge adliye mahkemesince onanan ilk derece mahkemesi ilamları,
  3. Bölge adliye mahkemesinin gerek ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği gerekse ilk derece mahkemesi ilamı yerine kendisinin yeniden hüküm kurduğu ilamlar,
  4. Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen ilamlar.

Yeni düzenlemeyle, icra hukukundaki kural ve istisnanın yer değiştirdiği görülmektedir.

İlk derece mahkemelerinin hangi konudaki kararlarının verildiği anda icra edilebilir olduğu, genel kuralın istisnası olarak, şu şekilde sayılmıştır:

  1. Her türlü nafaka alacağı,
  2. Bedensel zarar ve destekten yoksun kalma alacakları,
  3. İşçinin iş ilişkisinden doğan alacakları,
  4. Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir geminin tahliye ve teslimi,
  5. Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesi gereği verilen geçici önlem kararları4,
  6. Türk Borçlar Kanunu'nun 76. maddesi çerçevesinde verilen geçici ödeme kararları5.

2. İhtiyati Haciz (CİK Taslağı m. 453)

İcra kabiliyetini haiz ilk derece mahkemesi ilamlarının sınırlanması ihtiyati haciz kurumunun önemini son derece artırmıştır. Zira, alacaklı, bu yeni düzende, davayı ilk derece mahkemesinde kaybeden borçlunun kendisine karşı takibe girişilinceye kadar (bölge adliye mahkemesince verilecek karara kadar) geçecek uzun sürede malvarlığını azaltması riskiyle karşı karşıyadır.

İhtiyati haciz kurumu bu süreçte alacağını güvence altına almak isteyen alacaklının başvurabileceği tek çaredir. Taslakta bu konuda mevcuttaki genel hatlar korunmuştur.

Buna göre, o güne kadar halihazırda alınmış bir ihtiyati haciz yoksa;

  • Alacaklı alacağın varlığını tespit eden bu ilama dayanarak ve gecikmeksizin aynı mahkemeye ihtiyati haciz talebiyle başvuracak,
  • Mahkeme karşı tarafı dinlemeye gerek görmeksizin ihtiyati haciz kararı verecek ve
  • Bunu yaparken de alacaklıdan teminat istemeyecektir.

Kural olarak kayden gerçekleştiği ve borçlunun ilgili malvarlığını fiziken kullanmasını engellemediği için, Komisyonun ihtiyati haciz kurumunu alacaklı ve borçlu arasındaki dengenin sağlanması için en makul araç olarak kullanmayı tercih etmiştir.

Aynı komisyon, ihtiyati haciz kurumunda bir yeknesaklık sağlanması ve içtihat geliştirilmesi amacıyla, temyiz mercii olarak Yargıtay'ı da devreye sokmuştur. Mevcut düzende, bölge adliye mahkemesinin ihtiyati haciz talepleri hakkında vermiş oldukları kararlar kesinken [İİK m. 258], CİK Taslağı, şayet ihtiyati haczin kabulüne veya reddine dair karar bizzat (ilk kez) bölge adliye mahkemesince verilmişse, bu kararın temyiz edilebilmesini öngörmektedir.

3. İcranın Ertelenmesi (CİK Taslağı m. 55)

Yukarıda da değinildiği gibi, mevcut düzende borçlu, ilama dayalı bir takiple karşılaştığında, cebri icrayı ilamın kesinleşmesine kadar ertelemek için ilamın konusunu oluşturan miktardan az olmamak kaydıyla bir teminat yatırmaktadır [İİK, m. 36].

CİK Taslağının öngördüğü, ilamların icra kabiliyetinin kural olarak olmadığı yeni düzende icranın ertelenmesi kurumunun işlevi de doğal olarak azalmış ve sadece temyiz yoluna başvurular sırasında geçerli bir hal almıştır.

Bunun dışında, icranın ertelenmesi için gerekli koşullar ve uygulama hakkındaki hükümler genel olarak korunurken, icranın ertelenmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına karar verecek merci değiştirilmiştir.

Mevcut düzende borçlu icranın ertelenmesi için icra mahkemelerine başvuruyorken [İİK, m. 36], taslak düzenlemede icranın ertelenmesi talebi kural olarak doğrudan ilamlı takibi yürüten icra ve iflas dairesine sunulacak, icra ve iflas müdüründen karar alınacaktır. Ancak teminat olarak gösterilen şey nakit, malın kendisi veya banka teminat mektubu değil de, borçlunun alacaklı lehine göstereceği bir haciz veya rehin ise, icra ve iflas müdürü, konuyu icra hukuk mahkemesine tevdi edecektir.

4. İlam Niteliğinde Belgeler (CİK Taslağı m. 59)

Taslakta ilamlı icra ile ilgili yapılan bir önemli değişiklik ise ilam niteliğinde belgelerin kapsamının genişletilmesidir.

İİK'daki düzenlemede kayıtsız şartsız nitelikte olan ve düzenleme şeklinde yapılan noter senetlerinin ilamlı icraya konu olabilmesi için bir para borcu içermesi zorunluluğu bulunmaktadır [İİK m. 38].

Taslakta ise bu zorunluluktan vazgeçilmiş, bir taşınır teslimi gibi paradan başka bir borç içeren noter senetlerinin de ilam niteliğinde belge olarak kabul edileceği düzenlenmiştir.

5. Karşılıklı Edimleri İçeren İlamların İcrası (CİK Taslağı m. 64)

Taslakta icraya etki eden hususlar başlığı altına karşılıklı edimleri içeren ilamların icrası hakkında yeni bir düzenlemeye yer verilmiş ve farklı uygulamaların ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.

İlgili madde uyarınca karşılıklı edimlerin ifasını içeren ilamın icrasına ilişkin icra emrinin tebliği üzerine borçlu, alacaklının kendi edimini ifa etmediğini veya ifayı teklif etmediğini ileri sürerek icra hukuk mahkemesine iki hafta içinde dilekçeyle icranın geri bırakılması talebi6 ile başvurabilir. Alacaklı, aksini ispat edemediği takdirde, icranın geri bırakılmasına karar verilir.7

6. Yeni Kurum: İcra Tazminatı (CİK Taslağı m. 78)

İİK'da bir işin yapılması veya yapılmamasına ilişkin ilamlarda ilamın gereğinin borçlu tarafından yerine getirilmediği durumda koşullara göre zorla yerine getirme ve ceza yaptırımları bulunmaktadır [İİK m. 331 vd.]. Ancak zorla yerine getirme kimi zaman mümkün olmamakta, borçluya uygulanan ceza yaptırımı da alacaklıya doğrudan bir fayda sağlamamaktadır.

Taslağa göre alacaklı icra hukuk mahkemesine başvurarak ihlalin gerçekleştiği her gün için bin Türk lirasından az olmamak ve toplamda bir milyon Türk lirasını geçmeyecek şekilde alacaklıdan tazminat talep edebilecektir.

Alacaklının, belirtilen sınırı aşan bir zararı olması durumunda genel hükümlere göre dava açma hakkının saklı olduğu da maddede vurgulanmıştır.

7. Süreler

Taslak, yüksek meblağları ilgilendiren ilamları yerine getirmek isteyen borçluların karşılaştığı pratik sorunları göz önünde bulundurarak, borçlulara tanınan süreleri uzatmayı hedeflemektedir. Buna göre

  • Borçlunun icranın geri bırakılmasını talep edebilmesi için tanınan yedi günlük süre iki haftaya [İİK m. 33/CİK Taslağı m. 61];
  • Ödeme emri üzerine para borcunun ödenmesi veya teminat verilmesine ilişkin tanınan yedi günlük süre iki haftaya [İİK m. 32/CİK Taslağı m. 68],
  • Taşınmazın tahliyesi ve teslimi için tanınan yedi günlük süre bir aya [İİK m. 26/CİK Taslağı m. 71],
  • İlam gereği irtifak hakkının kurulması veya terkini için borçluya tanınan yedi günlük bir süre iki haftaya çıkarılmıştır [İİK m. 31/CİK Taslağı m. 75].

Değerlendirmelerimiz

İİK'nın "alacaklı dostu" kimliği esasen bankalar ve kredi kuruluşları için özel olarak ihdas edilen birtakım hükümlerinin varlığından kaynaklanan bir algıdır. O nedenle İİK'nın bu niteliklere sahip olmayan alacaklılar için borçlulardan daha avantajlı bir durum yarattığını söylemek her zaman doğru olmayabilir.

Komisyonun borçluları eskine göre daha fazla koruma kaygısı esasen İİK'nın var olup olmadığı tartışmalı "alacaklı dostu" kimliğinden ziyade, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların çoğunluğunun üst mahkemelerce bozulmakta olduğu gibi pratik bir sebebe dayanmaktadır.

İlk derece mahkemelerinin hukuken daha isabetli kararlar vermesinin sağlanması, gerçekleşmesi ve meyvelerini vermesi uzun zaman alacak bir projeyi gerektirdiği için, kanun koyucunun CİK Taslağıyla daha hızlı bir çözüm arayışı içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu çözüm, ilk derece mahkemelerinin kararlarının icra edilememesi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bu çözüm çok sayıda ihtiyati haciz talebini ve gerek mahkemelerin gerek icra daireleri nezdinde ek bir iş yükünü beraberinde getirecektir.

Footnotes

1. Örneğin menfi tespit ve istirdat davaları (İİK m. 72) ve taşınmazlara ilişkin ayni hak kararları (HMK m. 350/2 ve m. 367/2)

2. Cebri İcra Kanunu Taslağı, 53. maddenin gerekçesi.

3. Bu sayılanlar şayet kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin ise, bunlar da kesinleşmeden icraya konulamaz. Bu kural halihazırda m. 350/2 ve m. 367/2 hükümlerinin tekrarı mahiyetindedir.

4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 169- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.

5. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, MADDE 76-Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir. Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse hâkim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar verir.

6. Komisyon, 2004 sayılı İİK'da tehiri icra, icranın ertelenmesi, icranın geri bırakılması gibi kavramların birbirleri yerine kullanılmasıyla ortaya çıkan terminolojik problemin önüne geçmek için söz konusu kavramları gözden geçirmiştir. İncelemeleri sonucunda her bir kavramın, ait olduğu kuruma özel olacak şekilde kullanılması amacıyla ilgili kavramları farklı maddelerde düzenlemiştir.

  • CİK Taslağı 55. maddede kanun yolu incelemesi sebebiyle takibin geçici olarak durdurulması "icranın ertelenmesi" olarak.
  • CİK Taslağı 57. madde uyarınca karşı edimin henüz ifa veya teklif edilmediği veya 61. madde uyarınca edimin ifası için borçluya süre verildiğinden bahisle icra işlemlerine son verilmesi "icranın geri bırakılması" olarak adlandırılmaktadır.

7. Bu düzenleme, Türk Borçlar Kanunu'nun karşılıklı edimleri düzenleyen m. 97 hükmüyle uyum arz etmektedir: "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir."

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More