İş Hukuku Bülteni

Esin Avukatlık Ortaklığı İş Hukuku Ekibi Departmanı olarak aylık bültenimizi sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Bu bülten, son dönemde Türkiye'de iş hukuku alanında yaşanan gelişmeler özetlenmektedir.

Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü'nden Covid-19 Sebebiyle Uygulanan Uzaktan Eğitimde Gerçekleşen Değişiklik Hakkında Duyuru

Duyuru Tarihi: 13 Kasım 2023

Özet

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın (''Bakanlık'') internet sayfasında 13 Kasım 2023 tarihinde yayımlanan duyuruya göre, COVID-19 pandemi sürecinde asbest söküm uzmanlığı ve iş ekipmanlarının periyodik kontrolü ile ilgili temel eğitimlerin uzaktan yapılmasına izin veren düzenleme yürürlükten kaldırılmış olup 10 Kasım 2023 tarihi itibariyle bu eğitimlerin yüz yüze yapılmasına karar verilmiştir.

Önemli Detaylar

  • 25 Nisan 2013 tarih ve 28628 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ve 1 Ekim 2017 tarih ve 30197 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İş Ekipmanlarının Periyodik Kontrollerini Yapmaya Yetkili Kişilerin Kayıt ve Eğitimlerine İlişkin Tebliğ kapsamında iş ekipmanlarının periyodik kontrol temel eğitimleri ile 29 Haziran 2013 tarihli ve 28692 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Asbest Sökümü ile İlgili Eğitim Programlarına ilişkin Tebliğ kapsamında asbest söküm uzmanlığı eğitimlerinin COVID-19 pandemi sürecinde uzaktan verilebilmesine yönelik yapılan düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.
  • 10 Kasım 2023 tarihi itibariyle periyodik kontrol temel eğitimleri ile asbest söküm uzmanlığı eğitimlerinin uzaktan verilmesi usulü sonlandırılmış olup eğitimlerin yüz yüze uygulanmasına karar verilmiştir.

SGK'dan Yabancı Uyruklu Sigortalıların Meslek Kodu ve Prime Esas Kazanç Tutarları Hakkında Genel Yazı

Yazı Tarihi: 16 Kasım 2023

Özet

Sosyal Güvenlik Kurumu ("SGK") tarafından yayımlanan 16 Kasım 2023 tarihli genel yazıda, yabancı çalışanların çalışma izni belgesine ilişkin koşulların (yabancının görevi, ücreti, izin başlangıç ve bitiş tarihi gibi) kontrollerinin SGK il müdürlüklerince, çalışma izinlerinin bitiş tarihine kadar aylık bazda yapılması ve bu kapsamda gerekli işlemlerin yerine getirilmesi öngörülmüştür

Önemli Detaylar

  • Çalışma izinleri ilgili mevzuat çerçevesinde yabancının mesleği ve ödenecek ücret, işyeri, çalışacağı adres gibi kriterler değerlendirilerek verilmektedir.
  • SGK'nın 2013-11 sayılı Genelgesi'nde belirtildiği üzere, Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından, çalışma izin belgeleri ile diğer bakanlıklar veya kurumlar tarafından verilen ve Çalışma Genel Müdürlüğü'ne gönderilen izin belgelerinin birer örneği ilgili SGK il müdürlüklerine intikal ettirilecektir.
  • SGK'nın 2015-25 sayılı Genelgesi'nde belirtildiği üzere Çalışma Genel Müdürlüğü'nden yabancı çalışanların izin belgelerinin elektronik ortamda alınması ve sorgulanması sağlanmış olup, bu sistem SGK il müdürlüklerince kullanılmaya başlanmıştır.
  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yayınlanan 3 Kasım 2023 tarihli ve 304295 numaralı yazıya göre, çalışma izin belgelerinde belirtilmiş olan meslekler ile yabancıyı istihdam edecek işverenler tarafından SGK'ya bildirilen mesleklerin veya çalışma izin belgelerinde yer alan yabancının alacağı ücret ile ilgili işverenlerin SGK'ya bildirdiği aylık sigorta primine esas kazançlarının uyumlu olmadığının, çalıştırılacak yabancılar için belirlenen ücretlerin altında sigorta primine esas kazanç beyan edildiğinin SGK il müdürlükleri tarafından çalışma izni bitiş tarihine kadar aylık bazda kontrol için kullanılan ilgili sistemden tespit edilmesi halinde, aradaki fark kadar işverenden ek tahakkuk istenmesi, bu durumun düzeltilmemesi halinde il müdürlüğünün konuya ilişkin re'sen düzenleme yapması gerektiği belirtilmiştir.

SGK'dan Mevzuata Aykırı Olarak Kurulan Geçici İş İlişkilerinde Uygulanacak Yaptırımlara İlişkin Yazı

Yazı Tarihi: 22 Kasım 2023

Özet

SGK tarafından yayımlanan 22 Kasım 2023 tarihli genel yazıda ("Genel Yazı"), özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile bunlardan hizmet alan işverenler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu ("İş Kanunu") ile 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'a ("İşkur Kanunu") uygun kurulmadığının iş müfettişlerince hazırlanan raporlarda tespit edilmesi, söz konusu raporlarda özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalıların bunlardan hizmet alan işverenlerin sigortalısı olarak sayılması ve ilave bazı koşulların sağlanması halinde uygulanacak bazı düzenlemeler öngörülmüştür.

Önemli Detaylar

  • Bakanlık tarafından yayımlanan 3 Kasım 2023 tarihli yazı uyarınca, özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile bunlardan hizmet alan işverenler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin İş Kanunu ile İşkur Kanunu'nda yer alan düzenlemelere uygun olarak kurulmaması halinde özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalıların bunlardan hizmet alan gerçek ve tüzel kişilerin sigortalısı olarak sayılması gerektiği hüküm altına alınmıştı.
  • Genel Yazı uyarınca, özel istihdam bürosu ile hizmet aldıkları kişiler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin İş Kanunu ile İşkur Kanunu'nda yer alan düzenlemelere uygun kurulmadığının iş müfettişleri tarafından 1 Kasım 2023 tarihinden sonra düzenlenen raporlar ile ortaya konması ve söz konusu raporlarda özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalıların bunlardan hizmet alan gerçek ve tüzel kişilerin sigortalısı olarak sayılması halinde; çalışmaların fiili olması, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin Ek-7'nci maddesinde belirtilen hal ve durumlara ilişkin haksız menfaat tespit edilmemesi ve dolayısıyla irat kaydedilecek bir durum olmaması ve çalışmaları fiili olduğu tespit edilen sigortalıların prime esas kazanç ve günde değişiklik olmaması kaydıyla:
    • Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverenler tarafından yasal süreler dahilinde yerine getirilen yükümlülükler için sigortalıların aktarıldığı işyerine idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaması,
    • Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverenlere ödenen hizmet bedeli ile hizmet satın alan gerçek ve tüzel kişiler tarafından dolaylı olarak sigorta primleri de ödendiği için sigortalı hizmetleri ile bu hizmetlere ilişkin tahsilatların hizmet alan gerçek ve tüzel kişiler adına tescilli veya tescil edilecek işyerine aktarımının yapılması ve aktarılan tahsilat tutarlarına ilişkin olarak prim iade işleminin yapılmaması gerektiği açıklanmıştır.
  • Örneğin; (A) özel istihdam bürosu ile (B) işvereni arasındaki geçici iş ilişkisinin İş Kanunu'nun "geçici iş ilişkisi" başlıklı 7'nci maddesi ile İşkur Kanunu'nda yer alan düzenlemelere uygun kurulmadığının iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporla ortaya konulması ve sigortalıların (B) işvereninin sigortalıları olması gerektiği yönünde bir hükmün/önerinin belirtilmesi durumunda; sigortalılara dair yükümlülüklerin (A) özel istihdam bürosu tarafından yasal süreler dahilinde yerine getirilmesi halinde idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatların (B) işverenine ait işyerine aktarılması gerekecektir.
  • Ancak, özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için oluşan sigorta prim tahakkuklarının bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatlardan fazla olması veya işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için ek aylık prim ve hizmet belgesi verilmesi gereken bir durumun ortaya çıkması nedeniyle borç çıkması hallerinde, yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır. Bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi için idari para cezası da uygulanacaktır.
  • İlk örnekte yer verildiği üzere, sigortalıların başlangıçtan beri özel istihdam bürosundan hizmet alan (B) işvereninin sigortalısı sayılması ve toplu iş sözleşmesinde belirtilen haklardan faydalanmasının gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle oluşan ücret farkı için (B) işvereninden ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi istenildiği varsayıldığında, ek aylık prim ve hizmet belgesinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesinden kaynaklanan borç için yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır. Ayrıca, bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi için idari para cezası uygulanacaktır.
  • Yine aynı şekilde, sigortalıların başlangıçtan beri özel istihdam bürosundan hizmet alan (B) işvereninin sigortalısı sayılması nedeniyle (B) işverenine ait işyerine aktarımı yapılan dönemlerden 2023/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden kaynaklanan borcun (A) özel istihdam bürosu tarafından ödenmediği varsayıldığında, 2023/ Aralık ayından kaynaklanan borç için yasal olarak ödenmesi gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacak ve söz konusu borç (B) işvereninden tahsil edilecektir.

İş Kazası Nedeniyle Manevi Tazminatın Tahsil Edilmesinde, Mirası Reddetmiş Olan Davalıların Manevi Tazminat Ödemesine Hükmedilemeyeceğine İlişkin Yargıtay Kararı

Karar Yayımlanma Tarihi: 24 Kasım 2023

Özet

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi (''Mahkeme'') 24 Kasım 2023 tarihli ve 32379 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2023/4120 Esas, 2023/6158 Karar sayılı ve 31 Mayıs 2023 tarihli kararında, iş kazası nedeniyle vefat etmiş olan çalışanın kardeşlerinin (''Davacılar'') manevi tazminat talebiyle açmış oldukları davada, mirası hükmen reddetmiş oldukları değerlendirilmeksizin murisin mirasçılarından manevi tazminatın tahsiline karar veren ilk derece mahkemesi kararını yasaya aykırı bulmuş ve bu sebeple ilk derece mahkemesinin kararını kanun yararına bozmuştur.

Önemli Detaylar

  • Konusu iş kazası olan, kepçe operatörü olarak istihdam edilen çalışanın çalıştığı kum ocağında kullandığı dozerin devrilmesi sonucu vefat etmesi nedeniyle kardeşlerinin açmış oldukları manevi tazminat talepli davada Davacılar; işleyecek olan yasal faizi ile birlikte manevi tazminat taleplerinin kabulünü talep etmişlerdir.
  • Şirket ve kum ocağı şantiye şefinin mirasçıları (''Davalılar''), Davacılar'ın dozerin devrilmesi nedeniyle vefat etmiş olan kardeşlerinin kaza günü henüz işe girişinin yapılmamış olduğunu; mesai saatleri dışında yetkisi ve şantiye şefinin izni ve bilgisi olmadan dozerin anahtarlarını idare binasında anahtarların bulunduğu bölümden alarak kazanın gerçekleşmiş olduğu sahaya girdiğini; kazaya ilişkin olarak murisin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını belirtmişlerdir.
  • İlk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılması kararına karşı Davacılar'ın temyiz yoluna başvurması sonucunda temyiz mahkemesi, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. İlk derece mahkemesi, bozma kararına uyarak yapmış olduğu yeniden yargılamada Davacılar'ın manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne hükmetmiştir.
  • Adalet Bakanlığı, ilk derece mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesini talep etmiştir. Temyiz dilekçesinde, davaya dahil olan bir kısım Davalılar'ın mahkeme kararı ile mirası reddetmiş oldukları göz önünde bulundurulmadan Davacılar'ın manevi tazminat taleplerinin söz konusu Davalılar'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin yerine olmadığını belirtmiştir.
  • Mahkeme, murisin mirasçılarından olan Davalılar'ın bir kısmının mahkeme kararıyla mirası hükmen reddetmiş oldukları göz önünde bulundurulmaksızın Davacılar'ın manevi tazminat taleplerinin söz konusu Davalılar'dan tahsiline hükmeden ilk derece mahkemesi kararının kanuna aykırı olduğunu belirtmiş ve bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararını kanun yararına bozmuştur.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.