24 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 26/07/2023 T., 2022/144 E. ve 2023/137 K. sayılı kararı ile, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 273/1. Maddesinin ilgili kısmı (aşağıda altı çizili olarak gösterilmiştir.) Anayasa'ya aykırılık gerekçesi ile iptal edilmiş ve iptal hükmünün Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.

Bahsi geçen Anayasa Mahkemesi'ne konu kanun maddeleri şu şekildedir:

Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Madde 231 – (1) Duruşma sonunda, 232nci maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır.

İstinaf istemi ve süresi

Madde 273 – (1) İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır.

İTİRAZIN KONUSU VE GEREKÇESİ

İtiraz merci olan Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, kanun yollarına etkili başvurunun mahkemeye erişim hakkı bağlamında adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olduğu, bunun ise ancak gerekçelendirilmiş bir hükme karşılık yapılabileceği, ancak; iptali istenen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/1 maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin ana hatlarıyla sözlü olarak açıklanması öngörülmüş olup bu gerekçelerin duruşma tutanağına geçirilmediği takdirde gerekçenin ana hatlarıyla açıklanması hususunun denetime kapalı olduğu ve bu durumun en nihayetinde Anayasa'ya (madde 13, 36 ve 141) aykırılık teşkil edeceği ileri sürülmüştür.

Başvuruya konu diğer kanun hükmü olan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 273/1 maddesi yönünden ise; istinaf kanun yoluna başvuru süresinin hükmün açıklanmasından itibaren başladığı ancak hükmün gerekçesinin duruşma tutanağına geçirilmediği durumlarda gerekçeyi bilmeyen sanık bakımından kanun yoluna başvurma imkanının daraltıldığı ve bunun ağır bir külfet oluşturduğu, her ne kadar bu kural uyuşmazlıkların kısa sürede sonuçlandırılması maksadını taşıyor da olsa meşru amaç bakımından orantısız olduğu ve mahkemeye erişim hakkına sınırlama getirildiği belirtilerek hükmün Anayasa'ya (madde 13, 36 ve 141) aykırılık teşkil edeceği ileri sürülmüştür.

ANAYASA MAHKEMESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇ

Öncelikle; Ceza Muhakemesi Kanunu m.231/1 yönünden kararın gerekçesinin duruşma tutanağına geçirilmediği durumlarda eksikliğin telafisini sağlayacak güvencelerin bulunduğu gerekçesiyle iptal istemi Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.

Öte yandan, iptal istemine konu olan Ceza Muhakemesi Kanunu m.273/1 bakımından ise; Anayasa Mahkemesi tarafından hükmün tefhim edildiği anda istinaf kanun yoluna başvuru süresinin başlayacak olması gerekçelendirilmeyen hükümlerde başvurunun gereği gibi yapılamaması sonucuna yol açabildiğine işaret edilmiştir.

Ayrıca, hükmün gerekçesiyle birlikte açıklanmadığı yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği durumlarda hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için duruşmada hazır olan taraflara süre tutum dilekçesi verme imkanı tanındığı da mahkeme tarafından belirtilerek, hükmün gerekçesiyle birlikte açıklanmadığı, sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği durumlarda, istinaf kanun yoluna başvuru süresini hükmün açıklanmasından itibaren başlatan ve kanun yoluna başvuracak tarafa öncelikle süre tutum dilekçesi, gerekçeli kararın tebliğinden sonra ise istinaf nedenlerini bildirir ikinci bir dilekçe sunma zorunluluğu öngören kuralın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmadığı, mahkemeye erişim hakkına gerekli olmayan bir sınırlama getirdiği kanaatine Anayasa Mahkemesi tarafından varılmıştır.

Nihayetinde, mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamayla ulaşılmak istenen meşru amaç ve kişilerin mahkemeye erişim hakkından yararlanmasındaki bireysel yarar arasında makul bir orantının kurulamadığı, bu itibarla hükmün; gerekçesi açıklanmayan hükümler yönünden mahkemeye erişim hakkını güçleştirdiği ve hükümle hedeflenen amaca ulaşıldığında elde edilecek kamusal yararla kıyaslandığında kişilere aşırı külfet yüklediği, mahkemeye erişim hakkını orantısız, dolayısıyla ölçüsüz bir biçimde sınırladığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi yukarıda bahsedilen gerekçelendirmeleri doğrultusunda, Ceza Muhakemesi Kanunu m.273/1' de yer alan "... hükmün açıklanmasından itibaren..." ibaresinin iptal edilmesine Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle karar vermiş ve bu iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe gireceği hükme bağlamıştır.

Sonuç olarak; iptal kararının yürürlüğe girmesinden itibaren hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurma süresinin her durumda gerekçeli kararın tebliği ile başlayacak olup, tefhim sonrası süre tutum dilekçesi verilmesi uygulamasına gerek kalmayacaktır.

Konuya ilişkin olarak Resmi Gazete'ye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/10/20231024-9.pdf

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.