Konkordatonun Tanımı ve Amacı
Konkordato İcra İflas Kanununda 285 ve 309 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Konkordatonun tanımı İcra İflas Kanunu'nda düzenlenmemiştir. Konkordato doktrinde; konkordato borçluların kanunda (m. 285-309/I) öngörülen şartlar dahilinde alacaklıları ile anlaşarak borçlarını tasfiye etmesidir1. Herhangi bir borçlunun veya borçlunun iflâsını isteyebilecek alacaklıların ödeme projesinin; alacaklıların iflâstan daha verimli pay almaları ve borçlunun işletmesinin devamının, istihdam olanaklarının korunması amacıyla, konkordatoya tâbi alacaklıların belirli bir çoğunluğu tarafından kabulü ve mahkemenin tasdiki ile gerçekleşen ve borçlunun, borçlarının bir kesiminden kurtulmasını veya ödeme şeklinin değişmesini sağlayan, iflâsa nazaran yumuşatılmış, alacaklıların eşit olarak tatminine yönelik kolektif bir cebrî icra kurumu2 şeklinde tanımlanmıştır. Doktrinde verilen tanımlardan da anlaşılacağı üzere konkordatonun amacı mali dengesi bozulmuş olan borçlunun işletme faaliyetinin devamının sağlanması ve alacaklıların borçlunun iflası durumunda elde edecekleri alacak miktarına nazaran daha fazla alacağına kavuşmasının sağlanması amaçlamaktadır. Aynı zamanda işletme faaliyetinin devam etmesi nedeniyle istihdam sağlamakta olup ve böylece kamu yararına da hizmet eder.
Sürekli Borç Sözleşmeleri
Borç sözleşmeleri zaman yönünden doktrinde ani edimli sözleşmeler, sürekli edimli sözleşmeler ve dönemli edimli sözleşmeler olarak sınıflandırılmıştır. Makalemizin konusu olan sürekli edimli sözleşmeleri incelemekle yetineceğiz. Sürekli edimli sözleşmeler tarafların ifa etme yükümlülüklerini sürekli bir biçimde yerine getirmesi gereken sözleşmelerdir. Sürekli edimli sözleşmelerde edim bir süreye tabiidir. Yargıtay 8 Hukuk Dairesi de bir kararında "Ayrıca, ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borçlusunun ediminin bir süreye tâbi olması nedeni ile de sürekli borç doğuran bir sözleşmedir" 3bu hususa değinmiştir. Sürekli borç sözleşmeleri kural olarak fesih yoluyla sona erer. Fesih ileriye yönelik sonuç doğuran bir hukuki işlemdir. Sürekli borç sözleşmelerine örnek olarak abonelik sözleşmeleri, enerji tedarik sözleşmeleri ve kira sözleşmeleri gösterilebilir.
Konkordato Sürecinde Sürekli Borç Sözleşmesinin Alacaklı Tarafından Feshi
İcra İflas Kanunu m. 296'ya göre "Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez." Kanun hükmünde görüleceğe üzere taraflardan birinin konkordato talep etmesi, sözleşmenin diğer tarafına haklı nedenle sözleşmeyi feshetme hakkı vermemekte olup sözleşmede bu yönde hükümler bulunsa bile söz konusu maddeler kesin hükümsüzdür. 2018 yılında getirilen bu düzenlemenin amacı mühlet süresi içerisinde borçlunun faaliyetine devamının, bozulan mali dengesinin toparlanmasının ve borçlarını konkordato projesine uygun bir şekilde ödenmesinin sağlanmasıdır. Ancak sözleşmeler mühlet süresi içerisinde; sözleşme süresinin dolması nedeniyle kendiliğinden sona erebilir, haklı fesih nedenleri oluşması sebebiyle sözleşme karşı taraf açısından feshedilebilir, tarafların anlaşması yoluyla da sona erdirilebilir.
Konkordato Sürecinde Sürekli Borç Sözleşmesinin Borçlu Tarafından Feshi
İsviçre İflas Kanununda yapılan 1 Ocak 2014 tarihli değişiklik ile getirilen "Borçlu konkordatonun amacının gerçekleşmesine engel teşkil edecek nitelikteki sürekli borç sözleşmelerini karşı tarafa fesih nedeniyle meydana gelen tazminatı ödemi koşuluyla komiserin izni ile her zaman feshedebilir. Fesih nedeniyle sözleşmenin karşı tarafınca ileri sürülen tazminat talebi konkordato projesine tabi bir alacak olarak değerlendirilecektir. İş sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır."4 şeklindeki 297/a maddesine paralel olarak İcra İflas Hukuku Kanunumuzda yapılan değişiklikle 28.02.2018 tarihinde 296. maddesine "Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır." hükmü eklenmiştir. İsviçre İflas Kanununda yalnızca komiserin izni ile sözleşmenin feshine karar verilebilirken söz konusu madde iktibas edilirken sözleşmenin feshine karar verilebilmesi için komiserin uygun bulması ve mahkemenin izni koşulu aranacağı düzenlenmiştir. İcra İflas Kanununa eklenen bu düzenleme ile mühlet içerisindeki kişiye olağanüstü bir fesih hakkı tanınmıştır. Kanun hükmünde belirtilen olağanüstü fesih hakkı yalnızca konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerinde uygulanma imkânı bulabilecektir. Konkordatonun amacı yukarıda da bahsettiğimiz üzere borçlunun işletme faaliyetlerine devam etmesi ve bu sayede konkordato projesine göre alacaklılara borçların ödenmesidir. Her sözleşme kendi özelinde konkordato projesinin başarıya ulaşmasını engelleyecek nitelikte olup olmadığı hususunda incelenmelidir. Örneğin işletme faaliyetlerinin sürdürüldüğü fabrika kiralık ise ve kira bedeli projenin başarılı olmasını engelleyecek şekilde borçluya bir külfet yüklüyorsa sözleşme feshedilebilir. Fakat kira bedeli yüksek olmasına rağmen projenin başarılı olmasını engelleyecek düzeyde değil ise ve işletmenin taşınma masrafları, yeni yer kirası yüksek olması durumunda fesih imkanının tanınmaması gerekmektedir. İİK m. 296/ f. 2 hükmüne göre sözleşmenin feshedilmesi durumunda karşı tarafın uğrayacağı tüm zararlar sözleşmeyi fesheden tarafından tazmin edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin feshi nedeniyle ortaya çıkan tazminat alacağı konkordato projesine tabi olur. Kanun hükmünde tanınan olağanüstü fesih hakkının hizmet sözleşmelerinde uygulanmayacağı belirtilmiştir. Hizmet sözleşmelerinden anlaşılması gereken işçi ve işveren arasından düzenlenen iş sözleşmeleridir.
SONUÇ
İcra İflas Kanunumuzda 28.01.2024 tarihinde yapılan değişiklikle getirilen madde 296/2 hükmü konkordatonun başarıya ulaşması hususunda son derece olumlu bir hükümdür. Konkordatoya başvuracak kişinin sözleşmelerinde konkordatoya başvurulması halinde sözleşmenin feshedileceğine dair hükümlerin bulunması başvuru yapmasını engelleyici nitelikte iken getirilen düzenleme ile konkordato başvuru yapmasının önü açılmıştır. Sözleşmelerin devamlılığının sağlanması sayesinde işletme faaliyetlerine devam edebilecek ve bu sayede gelir elde edip borçlarını konkordato projesine uygun bir şekilde ödeyebilecektir. Aynı zamanda konkordatonun başarılı olmasını engelleyici şekilde külfet oluşturan sözleşmelerin komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izni ile feshedilebilmesi sağlanmıştır.
Footnotes
1 Muşul, Timuçin, İflas ve Konkordato Hukuku 1.Baskı , Adalet 2018
2 Altay, Sümer/Eskiocak, Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2019,
3 Yargıtay Kararı - 8. HD., E. 2017/12233 K. 2017/9262 T. 19.6.2017 www.lexpera.com.tr adresinden 25.10.2024 tarihinde alınmıştır.
4 Kartal, B., (2020). Konkordatonun Amacı Kapsamında COVID-19 Salgınının Sürekli Borç İlişkilerinin Feshine Etkisi.İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, vol.78, no.2, 485-516., KALE, S., (2017). An Overview of the Ordinary Concordat Clauses of the Swiss Bankruptcy and Enforcement Law.İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, vol.4, no.2, 153-169.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.