COP Nedir?
Taraflar Konferansı, (Conference of the Parties - COP) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) en üst karar alma organıdır. Toplantılar, sözleşmenin uygulanmasını gözden geçirmek, alınan önlemlerin etkilerini değerlendirmek ve taraf ülkelerin ulusal katkı beyanları (NDC) ile emisyon envanterlerini incelemek için düzenlenir.
1997'de COP3'te oluşturulan ve 2005'te yürürlüğe giren Kyoto Protokolü ve 2015'te COP21'de imzalanan Paris Anlaşması, COP toplantılarında oluşturulan ve iklim değişikliğiyle mücadelede öne çıkan uluslararası anlaşmalardan bazılarıdır. COP müzakereleri, yalnızca iklim değişikliğiyle mücadelede alınan kararların denetlenmesi için değil, aynı zamanda hükümetler, sivil toplum, özel sektör ve diğer paydaşların bir araya gelerek somut çözümler üretmesi için de önemli bir platform sağlar. Her bir COP, Paris Anlaşması'nın hedeflerini destekleyen sürdürülebilir eylem planlarının oluşturulmasına hizmet etmektedir.1
2025'te Brezilya'nın Amazon Nehri kıyısındaki Belém şehrinde düzenlenecek COP30, Amazon ekosisteminin korunması ve bölgesel dayanışmanın güçlendirilmesi açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. 2026'da gerçekleştirilecek COP31'in ev sahipliği konusunda ise Türkiye ve Avustralya öne çıkan iki aday ülke konumundadır. Türkiye, coğrafi konumunu ve gelişmiş ile gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü olma potansiyelini vurgularken, Avustralya ise Pasifik ada ülkeleriyle ortak başvurusunu destekleyerek bölgesel dayanışmayı ön plana çıkarmaktadır. Bu rekabet, COP toplantılarının küresel iklim gündemindeki stratejik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin COP Süreci
2004'te UNFCCC'yi onaylayarak COP'a dahil olan Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı 2021'de onaylamıştır ve 2053 yılında net sıfıra ulaşmayı taahhüt etmiştir.
Türkiye'nin 2015'te sunduğu ilk Ulusal Katkı Beyanı'nda (NDC) 2030'a kadar %21 oranında artıştan azaltım yapılmasının hedeflediği paylaşılmıştır. 2022'de paylaşılan Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı ile bu oran %41'e çıkarılmıştır.
Türkiye, COP28 toplantısında, enerji dönüşümünün sağlanması, nükleer enerji kapasitesinin 2050'ye kadar 20 GW'a çıkarılması ve yeşil ekonomiye geçiş konularında yeni stratejilerini kamuoyu ile paylaştı.
— COP29 – Bakü, Azerbaycan
COP29, 11 – 22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleşti.
"Finansman COP'u" olarak da isimlendirilen COP29'un odağında gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemi için sağlanacak yıllık finansman konusu ön plandaydı.
COP29 Başkanı Muhtar Babayev, Paris Anlaşması'nın 6. maddesi uyarınca karbon piyasalarının işlevsel hale getirilmesi çağrısında bulunurken,5 karbon emisyonlarının azaltımı için aksiyon planlarının uygulamaya geçirilmesi konusunda zamanın giderek daraldığına vurgu yaptı.
Tarafların ilk İki Yıllık Şeffaflık Raporlarını (Biennial Transparency Reports - BTR) 2024 sonuna kadar sunmaları gerektiğini hatırlatarak 2025'e kadar ulusal uyum planlarının hazırlanması çağrısında bulundu.
Konferansın 2. gününde, iklim finansmanı konusunda gelişmiş ülkelerin , gelişmekte olan ülkelerin borç yüklerini ağırlaştırmadan mali taahhütlerini yerine getirmeleri çağrısı yap ılarak, finansmanda şeffaflık ve erişilebilirliğe olan ihtiyaç vurgulandı.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM / SKDM) tartışmalarının konferans gündemine dâhil edilmemesine karar verildi.
Konferansın 3. gününde COP29'un en önemli müzakere konularından birisi olan Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef (NCQG) için ilk taslak metin sunuldu. NCQG iklim eyleminin üç ana sütunu olan azaltım ve uyum ile kayıp ve zarar konularının karşılandığı belirtildi. Yeni hedef ile gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve uyumunun finanse edilmesine yardımcı olma yönündeki yükümlülüklerinin ana hatlarıyla belirtilmesi amaçlandı.
Gün küresel liderlerin iklim taahhütlerini açıklamasıyla devam etti. Rusya ve ABD gibi ülkeler düşük karbon ekonomisine geçiş taahhütlerini güçlendirirken taraflar taahhütlerin etkili ve ölçülebilir sonuçlara dönüştürülmesinin önemine vurgu yaptı.
İcra Sekreteri Simon Stiell'in gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorluklarla orantılı, erişilebilir ve öngörülebilir finansman ihtiyacını vurgulayan konuşmasıyla iklim finansmanı konusundaki müzakereler açıldı. Oturum çeşitli grup ve ülkelerin açıklamalarıyla devam etti.
Gelişmekte olan ülkeler iklim finansmanı hedefinin 2035'e kadar 1,3 trilyon dolara çıkarılmasını talep etti. İsveç, Yeşil İklim Fonu'nun ikinci yenilemesine 763 milyon dolar ve Kayıp ve Zarar Fonu'na 19 milyon dolar destek taahhüdünde bulundu.
Almanya, fosil yakıtların çağının bittiğini vurgulayarak finans piyasalarıyla iş birliği yapılmasını, kirletici vergiler gibi yenilikçi finansman kaynaklarının güçlendirilmesini ve çok taraflı kalkınma bankalarının kredi kapasitesinin arttırılmasını önerdi.
Azerbaycan, yeşil projeler için 1,2 milyar dolarlık yatırım taahhüdünü duyurdu. Bakü İklim Finansmanı, Yatırım ve Ticaret Girişimi (BICFIT) ticaret ve iklim arasındaki bağlantıyı güçlendirmeyi amaçlarken, bankacılık sektörünün küresel iklim hedefleriyle uyumlanacağının sinyalini verdi.
Yenilenebilir enerjinin, barış, yardımlaşma ve iyileştirme çalışmaları açısından istikrar ve dayanıklılık sağlayarak çatışma sonrası bölgelerin yeniden inşası için bir katalizör olduğu vurgulandı.
COP29 Başkanlığı; Yeşil Enerji, Hidrojen ve Küresel Enerji Depolama ve Şebekelerine yönelik üç enerji girişimi başlattı. Başkanlık tarafından Mısır, İtalya, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Birleşik Krallığın da dahil olduğu ülkeler ile iş birliği yapılarak,"Barış, Yardım ve Kurtarma için İklim Eylemi Bakü Çağrısı" ile iklim değişikliğinin sebep olabileceği çatışmaların önlenmesi, iklim değişikliğine karşı savunmasız ülkelere destek verilmesinin gerekliliği belirtildi.
COP29'un 6. gününde müzakerelerin odağı iklim değişikliğiyle mücadelede yapay zek a ve dijital teknolojilerin dönüştürücü rolü oldu. Sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim dayanıklılığının desteklenmesi ve sürdürülebilir kalkınmayı ilerletilebilmesi için dijital araçların kullanılmasını teşvik eden COP29 Yeşil Dijital Eylem Bildirgesi paylaşıldı.
Zirvenin ikinci haftasında yeni bir iklim finansmanının oluşturulması konusundaki çabaların hızlandırılması için çağrıda bulunuldu.
Sağlık, eğitim, çocuklar ve gençlere odaklanan ilk bütünsel İnsan Gelişimi Günü'nde İklim Dayanıklılığı için İnsan Gelişimi ile ilgili Bakü Rehber İlkeleri kabul edildi.
COP29 Başkanlığı'nın girişimiyle yayınlanan ve Ulusal Katkı Beyanlarının (NDC) bir parçası olarak, metan emisyonlarını azaltmayı amaçlayan Organik Atıklardan Kaynaklanan Metanı Azaltma Bildirgesi 35 ülke tarafından imzalandı.
COP29'un 10. gününde oturumların odağında kentleşme, ulaşım ve turizm konuları vardı. Günün sonunda COP29 MAP Dayanıklı ve Sağlıklı Şehirler Bildirgesi ve COP 29 Turizmde Geliştirilmiş İklim Eylemi Bildirgesi imzalandı.
Yaklaşık 50 ülke tarafından onaylanan İklim için Su Eylemi Bildirgesi ile su havzalarının korunması ve iklim değişikliğiyle mücadelede bütüncül yaklaşımların benimsenmesi için çağrıda bulunuldu. İklim değişikliğinin su kaynaklarının üzerindeki etkilerinin ve su stresinin etkilerinin azaltılması ve bu değişikliklere uyum sağlanması için alınacak önlemlerin ulusal iklim politikalarına d ahil edilmesi talep edildi.
Toplumsal Cinsiyet Günü'nde iklim değişikliğinin etkilerini orantısız şekilde yaşayan kadınların kaynak, fırsat ve karar alma mekanizmalarına erişiminin ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir finansmanın iklim eylemi açısından hayati önemde olduğu vurgulandı.
Bakü'deki COP29'un son gününde yeni iklim finansmanı konusundaki müzakereleri anlaşmazlıklarla devam etti. Gelişmekte olan ülkelerin yıllık 1,3 trilyon dolar bütçe talebine karşılık gelişmiş ülkeler tarafından 2035'e kadar 250 milyar dolarlık bir katkı yapılması önerildi
COP29'da Alınan Genel Kararlar
- Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Quantified Goal – NCQGs) - 2009'daki 100 milyar dolarlık hedef üç katına çıkarılarak 2035'e kadar 300 milyar dolara ulaşılması hedeflendi.
- BM destekli küresel karbon kredisi pazarı konusunda anlaşmaya varıldı. Ülkelerin iklim planlarını uygulama maliyetini yıllık 250 milyar dolar azaltma potansiyeline sahip olduğu belirtildi.
- Paris Anlaşması'nın 6. maddesi karara bağlandı. On yıldır süren müzakereler sonucunda karbon piyasalarına 2050'ye kadar yıllık 1 trilyon dolarlık yatırım yolu açıldı.22
- Kayıp ve Zarar Fonu'nun 2025'e kadar yürürlüğe konması için 730 milyon dolar taahhüt toplandı.
- Fosil yakıtlardan çıkış konusunda COP28'de varılan anlaşma teyit edildi.
- Yeşil Dijital Eylem Bildirgesi'yle 75 ülke ve 1.000 dijital teknoloji lideri, iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesi için dijital araçların kullanımı konusunda iş birliği yapılması kararı aldı.
- Küresel metan emisyonlarının %47'sini temsil eden 35 ülke, organik atık kaynaklı metan gazı emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulundu.
- ISO tarafından, Net Sıfır Standardı'nın COP30'da paylaşılacağı duyuruldu.
COP29'da Türkiye'nin Aldığı Kararlar
COP29'da Türkiye'nin, 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi açıklandı. Stratejiden öne çıkan maddeler aşağıdaki şekilde paylaşıldı:
- 2025'te Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği'nin paylaşılacağı ve Emisyon Ticaret Sistemi'nin uygulamaya alınacağı açıklandı.
- 2030'a kadar enerji tüketiminde %16 oranında azaltımla toplamda 1 00 milyon ton karbon emisyonu azaltımı gerçekleştirileceği belirtildi.
- 2030'a kadar enerji verimliliği yatırımlarının 20,2 milyar dolara çıkarılacağı açıklandı.
- Akkuyu Nükleer Santrali'nin tam kapasiteyle faaliyete geçmesiyle yıllık 30 milyon ton karbon emisyonu azaltımı sağlanacağı ve nükleer enerji kapasitesinin 2035'e kadar 7 .2 GW'a çıkarılacağı belirtildi.
- 2035'e kadar yenilenebilir enerji yatırımlarının 59 milyar dolara ve enerji depolama yatırımlarının 2,5 milyar dolara çıkarılacağı beyan edildi. 26
- 2053 itibariyle enerji üretiminin %69,1'inin yenilenebilir kaynaklardan sağlanacağı ve kurulu güneş ve rüzgar enerjisi kapasitenin dört katına çıkarılacağı açıklandı.
- 2053 itibariyle demir-çelik sektöründe %99, çimento sektöründe %93, alüminyum sektöründe %75 ve gübre sektöründe %75 oranında karbon emisyonu azaltımı gerçekleştirileceği belirtildi.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.