Sendika üyeliği, çalışanların sosyal haklarını koruma ve geliştirme yönünde örgütlenmesini sağlayan temel bir haktır. Bu hak, hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hem de tarafı olunan uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmıştır. Bununla birlikte, sendika üyeliği sınırsız bir hak olmayıp, belirli hukuki ya da fiilî durumlarda sona erebilir.
Anayasa m. 51, çalışanlara sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkını tanımaktadır. Bu madde uyarınca, sendikaya üyelik ve üyelikten çekilme tamamen bireyin özgür iradesine bağlıdır.
Sendika Üyeliğinin Sona Erdiği Durumlar
a. Kendiliğinden Sona Erme Hâlleri
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu m. 19 uyarınca sendika üyeliği, aşağıdaki gibi durumlarda kendiliğinden sona erer:
- Üyenin ölümü,
- İşkolunun değişmesi,
- Emekliye ayrılması,
- İşsizliğin 1 yılı aşması.
Bu hâllerde herhangi bir ek işleme gerek kalmaksızın üyelik sona ermiş sayılır. Özellikle işkolu değişikliği hâlinde, işçinin çalıştığı işyerinin artık farklı bir işkolunda yer alması üyeliğin geçerliliğini ortadan kaldırmaktadır.
Ayrıca sendikanın feshine veya kapatılmasına karar verilmesi hâlinde de, üyelik de kendiliğinden tüzel kişilikle birlikte sona erer. Bu gibi hâller, genellikle mahkeme kararıyla ya da genel kurul kararıyla gerçekleşmektedir.
6356 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 5. fıkrasında "İşveren veya işveren vekili sıfatını kaybedenlerin sendika ve üst kuruluşlardaki üyelikleri ve görevleri, bu sıfatı kaybettikleri tarihte kendiliğinden sona erer. Ancak, tüzel kişiliği temsilen işveren vekili sıfatı ile işveren sendikalarına üye olanların bu sıfatı kaybetmeleri hâlinde tüzel kişiliğin üyeliği düşmez. Bu durumda işveren vekilinin kuruluş organlarındaki görevleri sona erer." şeklindedir.
b. İradi Çekilme
İşçi, e-Devlet sistemi üzerinden dilediği anda sendika üyeliğinden çekilebilir. 6356 sayılı Kanun m. 17 ve Sendika Üyelik İşlemleri Yönetmeliği m. 10 uyarınca çekilme işlemi, elektronik ortamda kişisel beyanla yapılır ve üçüncü kişilerce engellenemez.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında yürürlüğe giren Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik'n 10. maddesinin beşinci fıkrasında, daha önce içtihatla şekillenmiş bir konuya açık yasal çerçeve kazandırılmıştır.
Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesinin 5. fıkrasında bu konu artık açıkça düzenlenmiştir:
"Çekilmenin hüküm ve sonuç doğuracağı bir aylık süre içerisinde, işçinin üyelik başvurusunda bulunduğu sonraki sendika üyeliğinden de çekilerek bir önceki sendikasına yeniden üye olması hâlinde, sendika üyeliği kesintisiz bir şekilde devam eder."
Bu hüküm, geçmişte Yargıtay kararlarıyla kabul edilen "üyeliğin fiili devamı" ilkesine yasal bir temel kazandırmakta; böylece uygulamada oluşan tereddütler ortadan kaldırılmaktadır. Bknz Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1997/9727 E. , 1997/11606 K.
c. Disiplin Yoluyla Sona Erdirilme
Sendika tüzüğünde açıkça öngörülmesi koşuluyla, üyenin bazı davranışları nedeniyle disiplin kurulu kararıyla üyelikten çıkarılması mümkündür. Ancak bu sürecin:
- Tarafsızlık,
- Savunma hakkı,
- Gerekçeli karar ilkelerine uygun yürütülmesi zorunludur.
Disiplin sürecinin keyfî işletilmesi, hem AİHS m. 11 hem de Anayasa m. 51 anlamında örgütlenme özgürlüğünün ihlali anlamına gelebilir.
Anayasa Mahkemesi, Hayati Aktop ve Diğerleri (B. No: 2014/4199, K.T.: 10.06.2015) kararında, sendika kararıyla yapılan iş bırakma eylemi nedeniyle verilen disiplin cezasının, sendika hakkına yapılan ölçüsüz bir müdahale olduğuna hükmetmiştir.
Ayrıca, AYM Hüseyin Ercan (B. No: 2018/11352, K.T.: 8.9.2021) kararında da sendika temsilcisine uygulanan idari yaptırımların, bireysel örgütlenme hakkına müdahale oluşturduğunu belirtmiştir.
Sendika üyesine yönelik her türlü yaptırımın keyfilikten uzak, denetlenebilir ve savunma hakkına uygun olması gerektiği, Kristal-İş Sendikası (B. No: 2014/12166, K.T.: 2.7.2015) kararında da açıkça ifade edilmiştir.
Sonuç olarak sendika üyeliği, bireyin çalışma yaşamındaki kolektif haklarının temel taşıdır. Bu hakkın sona ermesi de:
- Açık irade,
- Yasal zorunluluk veya
- Hukuka uygun disiplin kararı
ile mümkündür. Aksi uygulamalar, hem ulusal hem uluslararası hukuk düzeyinde ihlal niteliğindedir.
References:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
- 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, Sayı 28460
- Sendika Üyeliğinin Kazanılması Ve Sona Ermesi İle Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1997/9727 E. , 1997/11606 K.
- AİHS, m. 11.
- Hayati Aktop ve Diğerleri (B. No: 2014/4199, K.T.: 10.06.2015)
- Hüseyin Ercan (B. No: 2018/11352, K.T.: 8.9.2021)
- Kristal-İş Sendikası (B. No: 2014/12166, K.T.: 2.7.2015)
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.