İŞÇİNİN RAPORLU OLDUĞU GÜNLER ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILIR MI?
İşçinin isitirahat raporu aldığı günlerin çalışma süresine ve dolayısı ile yıllık izin, hafta tatili, kıdem tazminatı hak edişine etkisi sıkça merak edilen ve uygulama açısından tartışma yaratan konular arasındadır.
Yıllık izin açısından çalışılmış gibi sayılan haller 4857 sayılı İş Kanunu 55. Maddesinde düzenlenmektedir. Maddenin (a) bendi " İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.)" düzenlemesini içermektedir. Buna göre işçinin bir defada aldığı istirahat raporunun süresi, ihbar önelini 6 hafta aşmadığı sürece, işçinin raporlu olduğu süre yıllık izin hak edişinin hesaplanmasında çalışılmış gibi kabul edilecektir. Ancak işçinin bir defada aldığı istirahat raporu süresi ihbar süresini 6 hafta aşarsa, aşan kısım yıllık izin açısından çalışılmış gibi sayılan hallerden değildir.
Hafta tatiline hak kazanma açısından da işçinin raporlu olduğu sürelere ilişkin düzenleme 4857 sayılı İş Kanunu 46/3-c bendinde düzenlenmiştir. Buna göre; "Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, çalışılmış günler gibi hesaba katılır."
Kıdem tazminatı açısından da yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre yıllık izin hak edişine paralel şekilde, işçinin bir defada aldığı istirahat raporu ihbar önelini 6 hafta aşmamışsa kıdem tazminatına esas sürenin hesaplanmasına dikkate alınır. İşçinin çalıştığı sırada bir defada ihbar önelini altı hafta aşan istirahat raporu süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı, kararlılık kazanmış Yargıtay uygulamasıdır.1
Footnotes
1 Yargıtay 9. H.D., 2016/18182E., 2020/6283K., 24.06.2020 T.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.