ARTICLE
14 October 2025

ESG Uyumluluğunun Sözleşme Hukuku Kapsamında Fesih Hakkına Etkisinin Değerlendirilmesi

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
ESG (Environmental, Social, Governance – Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel) ilkeleri, son yıllarda ticari sözleşmelerin içeriğinde ya açık ya da zımni olarak yer bulan önemli normatif standartlara dönüşmüştür.
Turkey Corporate/Commercial Law
Sakar Law Office are most popular:
  • within Criminal Law topic(s)
  1. GİRİŞ

ESG (Environmental, Social, Governance – Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel) ilkeleri, son yıllarda ticari sözleşmelerin içeriğinde ya açık ya da zımni olarak yer bulan önemli normatif standartlara dönüşmüştür. Bu ilkeler, yalnızca etik sorumluluklar bakımından değil, sözleşmesel ilişkilerin hukuki geçerliliği ve yürütülmesi açısından da dikkate alınması gereken olsun ya da olmasın, özellikle sürdürülebilirlik raporlamasının yasal çerçeveye kavuşmasıyla birlikte, sözleşme feshine yol açabilecek hukuki sonuçlar doğurabilmektedir. Bu çalışma kapsamında Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("TSRS") bağlamında ESG raporlamasının ve sözleşmeye yansımasının, farklı senaryolar açısından sözleşme feshiyle olan ilişkisi incelenmiştir.

  1. ESG DÜZENLEMESİNİN SÖZLEŞMEDE YER ALMASI

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede açıkça ESG uyum şartına yer verilmişse, bu durumda ESG kriterlerine aykırılık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ("TBK") madde 112 anlamında bir borca aykırılık teşkil edebilecektir. Bu borç ihlali, TBK madde 113 uyarınca zarar doğurursa tazminat sonucunu doğurabileceği gibi, TBK madde 125 uyarınca sözleşmeden dönme sonucuna da yol açabilir. Örneğin, sözleşmede ESG ilkelerine uygun üretim yapılacağı düzenlenmişse ve sözleşme tarafı şirketin çocuk işçi çalıştırdığı veya ağır çevre tahribatına neden olduğu ortaya çıkmışsa, bu durum sözleşmenin esaslı unsurunun ihlali olarak kabul edilebilir. Ayrıca ESG yükümlülüğü, sözleşmede belirli bir zamanda veya sürede yerine getirilmesi gereken borç niteliği taşıyorsa, TBK madde 123 çerçevesinde ihtar verilerek süresinde ifa sağlanmadığı takdirde fesih gündeme gelebilecektir.

  1. AVRUPA BİRLİĞİ STANDARTLARI VE TSRS

Avrupa Birliği, sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin en kapsamlı adımlarını Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi ("CSRD") ile atmıştır. CSRD, Avrupa Birliği'nde faaliyet gösteren veya AB'de belirli büyüklük kriterlerini karşılayan şirketler için ESG alanındaki bilgilerin raporlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk, şirketlerin yalnızca finansal performansını değil, aynı zamanda çevre ve toplum üzerindeki etkilerini de şeffaf biçimde ortaya koymalarını hedeflemiştir. CSRD'ye ek olarak yayımlanan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("ESRS"), bu raporların hangi başlıklar ve göstergeler çerçevesinde hazırlanacağını belirler. ESRS'nin dikkat çeken yönü, "çifte önemlilik" (double materiality) yaklaşımıdır; bu yaklaşım hem şirketin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini hem de çevresel/sosyal gelişmelerin şirketin finansal durumu üzerindeki etkilerini raporlamayı zorunlu kılmıştır.

Türkiye'de ise bu alandaki ulusal standart ihtiyacını karşılamak üzere TSRS oluşturulmuştur. TSRS'nin hazırlanması, yayımlanması ve uygulanma esaslarının belirlenmesi yetkisi Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'na ("KGK") aittir. KGK, TSRS'yi tasarlarken öncelikli olarak Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu ("ISSB") tarafından yayımlanan IFRS S1 (Genel Sürdürülebilirlik Açıklamaları) ve IFRS S2 (İklimle İlgili Açıklamalar) standartlarını esas almış; ancak AB'nin CSRD ve ESRS çerçevesindeki yaklaşımını da dikkate almıştır. Böylece TSRS, teknik olarak ISSB standartlarına dayansa da AB düzenlemeleriyle içerik ve kapsam açısından uyumlu bir yapı hedeflenmiştir.

Bu çerçevede bahsetmek gerekir ki KGK, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 9. maddesi uyarınca düzenleyici ve denetleyici bir kamu tüzel kişisidir. Kurum, kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar bakımından muhasebe ve denetim standartlarını belirlemekle görevlidir. 4 Haziran 2022 tarihli ve 7415 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu'nun 88. maddesine eklenen 6. fıkra uyarınca, KGK'ya sürdürülebilirlik raporlama standartlarını yayımlama yetkisi açıkça verilmiştir. Bu çerçevede, 29 Aralık 2023 tarihli KGK Kurul Kararı ile TSRS 1 ve TSRS 2 yürürlüğe girmiştir. Söz konusu standartlar, 30 Aralık 2023 tarihli ve 32415 (2. mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve genel düzenleyici işlem niteliği kazanmıştır.

  1. TSRS Kapsamında Raporlama Yapma Zorunluluğu Olan Kurumlar

Bu oluşum süreci sayesinde TSRS, Türkiye'deki şirketlerin sürdürülebilirlik verilerini uluslararası karşılaştırılabilirlik düzeyinde, şeffaf ve denetlenebilir biçimde sunmasını sağlayarak hem küresel yatırımcı beklentileri hem de Avrupa Birliği pazarına uyum açısından stratejik bir rol üstlenmektedir.

TSRS kapsamında ESG raporlaması yapmakla yükümlü olan şirketler, KGK tarafından yayımlanan 2023 tarihli Kurul Kararı'nın 3. maddesi uyarınca belirlenmiştir. Buna göre;

  • 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar (TMSF kapsamındakiler hariç),
  • 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki halka açık şirketler ve yatırım kuruluşları (14 Ağustos 2025 tarihli yeni Kurul Kararı uyarınca portföy yönetim şirketleri TSRS zorunlu uygulama kapsamından çıkarılmıştır.)
  • 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamındaki şirketler,
  • 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri Kanunu kapsamındaki ödeme kuruluşları,
  • Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve son iki hesap döneminin en az ikisinde:
    • Aktif toplamı 500 milyon TL ve üzeri,
    • Yıllık net satış hasılatı 1 milyar TL ve üzeri,
    • 250 ve üzeri çalışan sayısı kriterlerinden en az ikisini sağlayan şirketler,
      TSRS'ye göre sürdürülebilirlik raporlaması yapmakla yükümlüdür.

Bununla birlikte, portföy yönetim şirketleri ve yukarıdaki üç ölçütü sağlamayan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), TSRS kapsamında ESG raporlaması yapmakla yükümlü değildir. Bu ayrım, yalnızca idari kolaylık sağlamakla sınırlı değildir; aynı zamanda orantılılık ilkesiyle de ilgilidir. KGK'nın düzenleme yetkisi kamu yararı ilkesine dayandığı için, faaliyet hacmi görece sınırlı, finansal ve idari kaynakları sınırlı olan küçük işletmelere ESG raporlama yükümlülüğü getirilmesi, işletmeler üzerinde orantısız bir idari yük doğurabilecektir. Ayrıca, söz konusu şirketlerin kamuya açık şekilde yatırım almadıkları veya sistemik risk doğurmadıkları dikkate alındığında, sürdürülebilirlik bilgilerine erişim kamusal önem açısından ikincil derecede değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, bu şirketlerin gönüllü olarak TSRS çerçevesinde raporlama yapmaları mümkündür ve bu tür gönüllü raporlamalar, sözleşme ilişkilerinde güven tesis edici bir etki doğurabilecektir.

  1. Sözleşmede ESG Yükümlülüğü Bulunmamakla Birlikte TSRS Çerçevesinde Raporlama Zorunluluğu Bulunan Kurumlar Bakımından;
  1. Raporlama Zorunluluğu Olup Raporun Hiç Yapılmaması Hali

TSRS kapsamında ESG raporu yayımlama yükümlülüğü bulunan bir şirketin bu yükümlülüğü hiç yerine getirmemesi, yalnızca KGK nezdinde idari yaptırım konusu olmakla kalmaz, aynı zamanda özel hukuk açısından da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ("TMK") madde 2'de düzenlenen dürüstlük kuralının açık bir ihlali niteliğinde sayılabilir. Zira kanuni bir yükümlülüğün ihlali, iş ilişkilerinde güven temelini doğrudan zedeler ve özellikle uzun vadeli veya stratejik öneme sahip sözleşmelerde karşı taraf açısından sözleşmenin sürdürülmesini dürüstçe beklenemez hale getirir. Bu nedenle, sözleşmede ESG'ye dair açık bir hüküm bulunmasa bile, güven ilişkisinin ortadan kalkması sebebiyle haklı fesih hakkı doğabilir.

  1. Raporlama Yapılmış Ancak Sonuçların ESG Bakımından Negatif Olması Hali

Bir şirketin yayımladığı ESG raporunun ciddi çevresel tahribat, çocuk işçi çalıştırma veya sistematik ayrımcılık gibi ağır ihlaller içerdiğinin ortaya çıkması, sözleşmede ESG maddesi olmasa bile karşı taraf açısından işbirliğini sürdürmeyi dürüstçe beklenemez kılabilir. TMK madde 2 uyarınca, bu tür ağır ihlaller, özellikle ticari itibar ve hukuki riskler bakımından karşı tarafa derhal fesih hakkı tanıyabilir. Nitekim bazı durumlarda, ihlalin niteliği TBK madde 27 anlamında ahlaka aykırılık seviyesine ulaşabilir; bu da yalnızca fesih değil, sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü iddiasını da gündeme getirebilir.

  1. Yanlış veya Yanıltıcı Rapor Sunulması Hali

TSRS'ye tabi bir şirketin bilerek gerçeğe aykırı veya yanıltıcı ESG raporu yayımlaması, sözleşmede bu konuda açık bir yükümlülük olmasa dahi hem TMK madde 2 anlamında dürüstlük kuralı ihlali hem de TBK madde 36 kapsamında aldatma teşkil edebilir. Böyle bir durumda, karşı taraf sözleşmeyi haklı sebeple feshedebilir veya TBK madde 39 uyarınca geçmişe etkili olarak iptal edebilir. Yanıltıcı raporlama, özellikle sözleşmenin kurulmasında güven unsurunun belirleyici olduğu ilişkilerde, sözleşmenin temelini ortadan kaldırır ve taraflar arasındaki işbirliğini sürdürülemez hale getirebilecektir.

  1. Sözleşmede ESG Yükümlülüğü Bulunmamakla TSRS Çerçevesinde Raporlama Zorunluluğu Bulunmayan Kurumlar Bakımından
  1. Raporlama Yükümlülüğü Olmamasına Rağmen Hiç Rapor Sunulmaması Hali

TSRS'ye tabi olmayan bir şirketin ESG raporu yayımlamaması, kanuni açıdan doğrudan bir yükümlülük ihlali sayılmayacaktır, ancak taraflar arasındaki iş ilişkisi, güvene dayalı ve ESG performansının fiilen önemli olduğu bir sektörde yürütülüyorsa, rapor sunulmaması TMK madde 2 anlamında dürüstlük kuralı ihlali olarak yorumlanabilir. Özellikle taraf, geçmişte ESG konusunda kamuya açık taahhütlerde bulunmuşsa, bu taahhütlerin yerine getirilmemesi veya şeffaflık sağlamaması güveni zedeler ve haklı fesih sebebi oluşturabilir.

  1. Raporlama Yapılmış Fakat Sonuçların ESG Bakımından Kötü Olması Hali

TSRS'ye tabi olmayan bir şirketin gönüllü olarak yayımladığı ESG raporunda ciddi ihlallerin yer alması sözleşmede açık ESG maddesi olmasa dahi karşı taraf açısından işbirliğini sürdürülemez hale getirebilir. Burada dayanak yine TMK madde 2 olacaktır. Ayrıca ihlalin boyutu TBK madde 27 anlamında ahlaka aykırılık seviyesine ulaşmışsa, yalnızca fesih değil, sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü de ileri sürülebilir. Özellikle bu ihlaller, karşı tarafın kendi yasal uyum yükümlülüklerini de riske atıyorsa, fesih hakkı çok daha güçlü şekilde temellendirilebilir.

  1. Yanlış veya Yanıltıcı Rapor Sunulması Hali

TSRS kapsamına girmeyen ancak gönüllü olarak ESG raporu yayımlayan bir şirketin, bu raporda gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler sunması, TMK madde 2 anlamında dürüstlük kuralı ihlalinin yanı sıra TBK madde 36 uyarınca aldatma olarak da değerlendirilebilir. Bu durumda, karşı taraf sözleşmeyi haklı sebeple feshedebilir veya TBK madde 39'a dayanarak geçmişe etkili olarak iptal edebilir. Özellikle yanıltıcı raporlama, güven unsurunu esas alan sözleşmelerde temel risk faktörü olarak görülür ve işbirliğinin sürdürülmesini dürüstçe beklenemez kılabilecektir.

***

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More