- Giriş
TBMM tarafından 2 Temmuz 2025 tarihinde kabul edilip 9 Temmuz 2025 tarihli ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İklim Kanunu [“Kanun”], Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon taahhüdüne uyum sağlamak amacıyla enerji, ulaşım, sanayi, tarım ve diğer tüm ekonomik sektörlerde kapsamlı düzenlemeler öngörmekte olup bu yazıda Kanun'un getirdiği yenilikler, işletmelere ve kamu otoritelerine yüklediği sorumluluklar incelenecektir.
- Kanun'un Amacı
İklim Kanunu, iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğinin önlenmesini amaçlamaktadır. Kanun'un bir diğer amacı ise Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine uyum sağlamasına katkıda bulunmasıdır. Paris İklim Anlaşması'nın öngördüğü 2053 net sıfır emisyon hedefleri ışığında Türkiye'nin düşük karbonlu ekonomiye geçişini teşvik etmek ve bu sürece hız kazandırmak amacıyla kabul edilmiştir.
Ayrıca, söz konusu Kanun ile toplumsal ve ekonomik yararların artırılması hedeflenmektedir. Yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi ve karbon ayak izinin düşürülmesi amaçlanmakta; böylelikle ekonominin sürdürülebilirliği güvence altına alınmaktadır.
- Kanun'un Temel Hükümleri
Kanun ile getirilmiş çeşitli kavramlardan bazıları şunlardır:
- Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması
- Emisyon Ticaret Sistemi
- Yeşil Taksonomi ve Yeşil Yaptırımlar
- Yeşil Taksonomi ve Yeşil Yatırımlar
- Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
- İklim Değişikliği İl Koordinasyon Kurulları
- Su Kaynakları Yönetimi ve Tarım Uygulamaları
- Temiz Teknolojilerin Yaygınlaştırılması
2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, ekonomik sektörlerde sera gazı azaltımına ilişkin çalışmalar hızlandırılacaktır. Bunun yanında, Türkiye'de ilk kez kurulacak Emisyon Ticaret Sistemi [“ETS”] ile belirli sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin sera gazı salımları, ticaret temelli bir mekanizma üzerinden denetim altına alınacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten [9 Temmuz 2025] itibaren 3 yıllık süre içinde ETS kapsamındaki işletmelerin sera gazı emisyon izni edinmeleri zorunlu olacaktır.
Ayrıca, yeşil yatırımların artması için Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturulacaktır. Böylece yenilebilir enerjiye yönelik yatırımların artması hedeflenmektedir.
Bir diğer denetim mekanizması olarak ise her ilin vali başkanlığında İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacaktır. Kurullardaki temsilciler yerel yönetim temsilcilerinden oluşacaktır. En geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları hazırlanacaktır. Bu planların amacı iklim değişikliği ile mücadeleyi yerel yönetimle iş birliği içerisinde sürdürmektir.
- Kanun'a Aykırılık Halinde Uygulanacak Yaptırımlar
Kanun'a uyulmadığı takdirde Kanun kapsamındaki işletmelere idari para cezaları uygulanacaktır.
Ayrıca sera gazı emisyonu raporunu süresinde sunmayan işletmelere 500.000,00 TL ile 5.000.000,00 TL arasında idari para cezası uygulanacaktır. Bu yükümlülük ETS kapsamındaki işletmeler tarafından yerine getirilmezse ceza iki katına çıkacak olup 1.000.000,00 TL ve 10.000.000,00 TL arasında olacaktır. ETS yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelere ise tahsisat başına piyasa fiyatının iki katı kadar idari para cezası uygulanacaktır. Bununla birlikte, Kanun kapsamında verilecek cezalar 50.000.000,00 TL'yi geçmeyecektir.
- Sonuç
Türkiye'de yürürlüğe giren İklim Kanunu, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve diğer uluslararası iklim politikalarıyla tam uyum sağlayarak ihracatta rekabet gücünü korumak için kritik bir zemin yaratmaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini destekleyen Kanun; emisyon azaltım taahhütleri, karbon piyasalarının oluşturulması, yeşil finansman araçlarının geliştirilmesi ve sürdürülebilir iş modellerine geçiş gibi geniş kapsamlı hükümler içermektedir. Kanuna uyulduğundan emin olmak için ise güçlü bir idari altyapı kurulmuş, etkin denetim mekanizmaları getirilmiş ve özel sektörle yakın iş birliği teşvik edilmiştir.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.