ARTICLE
27 June 2025

Reklam Kurulu Kararları Ve Yabancı Mevzuatlar Işığında Karanlık Ticari Tasarımlar

E
Egemenoglu

Contributor

Egemenoglu is one of the largest full-service law firms in Turkey, advising market-leading clients since 1968. Egemenoğlu who is proud to hold many national and international clients from different sectors, is appreciated by both his clients and the Turkish legal market with his fast, practical, rigorous and solution-oriented work in a wide range of fields of expertise. Egemenoğlu has been considered worthy of various rankings by the world’s most leading and esteemed rating institutions and legal guides. We have been ranked as Recognized in “Project and Finance” and “Mergers and Acquisitions” areas by IFLR 1000. We also take place among the top- tier law firms of Turkey at the rankings of Legal 500, at which world’s best law firms are regarded, in “Employment Law” and “Real Estate / Construction” areas. Also our firm is regarded as significant by Chambers& Partners in “Employment Law” area as well.
Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde internet, ticaretin temel platformlarından biri hâline gelmiştir.
Turkey Media, Telecoms, IT, Entertainment

Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde internet, ticaretin temel platformlarından biri hâline gelmiştir. Ticaret Bakanlığı'nın 06.05.2025 tarihli raporuna göre Türkiye'de e-ticaret hacmi 2024 yılına kıyasla %61,7 oranında artarak 3 trilyon Türk lirasını aşmış, işlem sayısı ise 5 milyar 910 milyon olarak tespit edilmiştir. Bu büyüme, tüketici haklarının dijital ortamda da korunmasına yönelik etkin düzenlemelerin gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda öne çıkan düzenleme alanlarından biri de "karanlık ticari tasarımlar"dır.

Kavram ilk olarak Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü ("OECD") nezdinde ele alınmış; Tüketici Politikası Komitesi tarafından, üye ülkelerdeki kamu otoriteleri ve yasama organlarının politika geliştirme süreçlerine ışık tutmak amacıyla detaylı bir rapor yayımlanmıştır. OECD söz konusu kavramı "dijital tercih mimarisinin, özellikle çevrimiçi kullanıcı arayüzlerinde yer alan unsurlarının kullanılması suretiyle tüketici özerkliğini, karar alma süreçlerini ya da tercih hakkını bozan veya zedeleyen böylece tüketiciyi aldatan zorlayan ya da manipüle eden ticari uygulamalar" şeklinde tanımlamaktadır. Bu uygulamaların doğrudan veya dolaylı olarak tüketici aleyhine sonuçlar doğurma ihtimali bulunduğu, ancak bu zararların çoğu zaman ölçülmesinin güç olduğu da belirtilmektedir.

Karanlık ticari tasarımlar, tüketicilerin bilişsel önyargıları ve zihinsel kestirme yollarından faydalanarak, onları normalde vermeyecekleri kararlar almaya yönlendirmeyi hedefler. OECD bu uygulamaları aşağıdaki başlıklar altında kategorize etmiştir:

Zorunlu eylem (forced action): Tüketicinin arzu ettiğinden daha fazla kişisel veriyi ifşa etmeye zorlanmasıdır.

Arayüz müdahalesi (interface interference): İşletme lehine olan seçeneklerin görsel olarak daha baskın sunulmasıdır.

Taciz (nagging): Tüketicinin, işletmenin lehine olacak şekilde bir ayarı değiştirmesi yönünde sürekli uyarılmasıdır.

Engelleme (obstruction): Örneğin bir hizmetin iptal edilmesinin güçleştirilmesidir.

Gizleme (sneaking): İşlem sürecinin son aşamasında, çıkarılamayan ek ücretlerin otomatik olarak fiyata dahil edilmesidir.

Toplumsal kanıt (social proof): Diğer tüketicilerin satın alma faaliyetlerine dair bildirimler sunulmasıdır.

Aciliyet hissi (urgency): Bir teklifin sona ereceğine dair geri sayım sayacı gibi zaman baskısı oluşturulmasıdır.

Karanlık ticari tasarımlar, tüketicinin mal veya hizmeti satın almasına, daha fazla harcama yapmasına ya da normalde paylaşmayacağı kişisel verileri paylaşmasına neden olarak, işletmelerin gelirini artırmayı amaçlar.

01.02.2022 tarihli ve 31737 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikle birlikte, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği'nde ("Yönetmelik") değişiklik yapılmış ve Yönetmelik'in ek kısmında bulunan "Haksız Ticari Uygulama Olarak Kabul Edilen Örnek Uygulamalar" başlığı altında bulunan "A – Aldatıcı Ticari Uygulamalar" maddesinin 22. Fıkrasında karanlık ticari tasarım; "İnternet ortamında bir mal veya hizmete ilişkin yönlendirici ara yüz tasarımları, seçenekler ya da ifadeler gibi araçlarla tüketicilerin karar verme veya seçim yapma iradesini olumsuz etkileyen ya da normal şartlar altında vereceği kararda satıcı veya sağlayıcı lehine değişikliklere yol açmayı hedefleyen yöntemler kullanmak" olarak ele alınmıştır. Görüldüğü gibi Yönetmelik'te karanlık ticari tasarım adı kullanılmamış fakat OECD'nin kullandığı tanıma benzer bir tanım kullanılarak tüketicinin karar verme veya seçim yazma iradesini olumsuz etkileyen uygulama olarak belirlenmiş olup haksız ticari uygulama olarak kabul edilmiştir.

Bu düzenleme AB'nin Haksız Ticari Uygulamalar Direktifi (2005/29/EC) ile uyumlu bir yaklaşım sergilemekte olup, Türkiye'nin AB müktesebatına uyum sürecinin önemli bir adımını teşkil etmektedir.

Bu düzenlemeyi takiben, Reklam Kurulu ("Kurul") ilk olarak 08.08.2023 tarihli ve 336 sayılı toplantısında karanlık ticari tasarımları gündemine almıştır. Kurul, dijital mecralarda önceden seçili opsiyonların sunulması, diğer seçeneklerin zorlaştırılması gibi tüketiciyi belirli tercihlere yönlendiren uygulamaları değerlendirerek bu eylemlerin haksız ticari uygulama oluşturduğuna hükmetmiş ve ilgili firmalara çeşitli yaptırımlar uygulanmasına karar vermiştir.

2024-2025 döneminde Kurul'un daha sıkılaştırılmış denetim anlayışı benimsenmiş olup, özellikle AB Dijital Hizmetler Kanunu (DSA) ile uyumlu kararlar alınmaya başlanmıştır.

Kurul'un verdiği kararlar ışığında karanlık ticari tasarımlara şu örnekler verilebilir:

Yönlendirici Butonlarla Abonelik Seçimine Müdahale: Bir telekomünikasyon firmasının internet sitesinde, aynı paket için yıllık abonelik seçeneğine doğrudan satın alma butonu sunulurken, aylık abonelik için yalnızca bilgi butonu sunulması nedeniyle tüketiciler tercih ettikleri abonelik tipine yönlendirilememiştir. Bu ayrım, tüketicilerin iradesini sınırlayıcı nitelikte bulunarak, haksız ticari uygulama kapsamında değerlendirilmiştir. Kurul, yanıltıcı içerik ve tasarımla dürüst rekabet ilkelerine aykırılık teşkil ettiğibelirtilmiştir.

Gizlenen Seçenek ile Güncelleme Yönlendirmesi: Bir yazılım firmasının "***'e Ücretsiz Yükseltme" reklamında, mevcut işletim sistemini koruma seçeneği belirgin olmayan şekilde sunularak tüketiciler yükseltmeye yönlendirilmiştir. Güncelleme dışındaki tercih butonunun görünürlüğünün azaltılması, seçim özgürlüğünü kısıtlamış ve tüketicinin iradesini olumsuz etkilemiştir. Kurul, bu uygulamayı manipülatif arayüz tasarımı nedeniyle haksız ve aldatıcı ticari uygulama olarak değerlendirmiştir.

Önceden Seçili Abonelik Süresiyle Yönlendirme: Bir yayıncılık şirketinin internet sitesinde dergi aboneliği süresi varsayılan olarak 6 ay seçili şekilde sunulmuş, böylece daha kısa süreli abonelikler tüketiciye aktif tercih olarak sunulmamıştır. Bu tasarım, tüketicilerin normal koşullarda tercih etmeyecekleri uzun süreli sözleşmelere yönlendirilmesine neden olmuştur. Kurul, bu uygulamayı tüketici iradesini sınırlayan ve yanıltıcı nitelikte haksız ticari uygulama olarak değerlendirmiştir.

Önceden Seçili Kurulum Ücreti ile Satın Almaya Zorlama: Bir mobilya firmasının internet sitesinde ürün satın alma aşamasında kurulum hizmeti varsayılan olarak seçili sunulmuş, tüketicilerin açık tercihleri dışında ek maliyete katlanmalarına neden olunmuştur. Bu uygulamanın, tüketicilerin karar verme özgürlüğünü sınırladığı ve iradelerini sakatladığı tespit edilmiştir. Kurul, söz konusu arayüz tasarımının yanıltıcı ve haksız ticari uygulama niteliğinde olduğunahükmetmiştir.

Açık Rıza Olmadan Kart Bilgisi Kaydı: Bir e-ticaret platformunun ödeme aşamasında tüketicilerin kredi kartı bilgilerini açık rızaları olmaksızın geçici olarak kaydettiği ve bu duruma ilişkin bilgilendirmeyi açık ve erişilebilir şekilde sunmadığı tespit edilmiştir. Bu uygulamanın, tüketicilerin bilgi eksikliğinden faydalanarak ekonomik kararlarını etkilediği değerlendirilmiştir. Kurul, söz konusu işlemin eksik bilgilendirme ve rıza dışı veri işleme niteliğinde olduğunu belirterek haksız ticari uygulama sayılmasına kararvermiştir.

Hedefli Reklamcılıkta Açık Rıza Sorunu: Bir çevrimiçi perakende platformunun, üyelik oluşturma sürecinde tüketicilere hedefli reklamcılığa ilişkin açık bir tercih sunmaksızın onay vermeye zorladığı tespit edilmiştir. Tüketicilerin izleme tercihinden çıkış yapabilmesi, girişte onay vermekten daha zor bir süreç olarak kurgulanmış; bu durum bilgilendirme eksikliği ve seçim hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir. Kurul, bu tasarımın tüketicilerin iradesini olumsuz etkilediği ve açık rıza prensibine aykırılık teşkil ettiği kanaatine vararak uygulamayı haksız ticari uygulama olarak değerlendirmiştir.

Zorunlu Kişisel Veri ve Üyelikten Çıkış Engeli: Bir çevrimiçi satış platformunun, tüketicilere cinsiyet gibi teslimat için gerekli olmayan kişisel bilgileri zorunlu kıldığı ve pazarlama amacıyla veri işleme onayını üyelik şartına bağladığı tespit edilmiştir. Açık rıza alınmaksızın kişisel verilerin işlenmesi ve üyelikten çıkış sürecine ilişkin bilgilendirme eksikliği nedeniyle tüketici iradesi olumsuz etkilenmiştir. Kurul bu uygulamanın, yanıltıcı nitelikte olduğu ve dürüst rekabet ilkelerine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiştir.

Tanıtım Onayının Zorunlu Hale Getirilmesi: Bir çevrimiçi perakende sitesinin, üyelik aşamasında tanıtım ve kampanya bildirimleri için onay kutucuğu sunsa da, aynı onayı üyelik sözleşmesine ekleyerek fiilen zorunlu hale getirdiği tespit edilmiştir. Bu durum, tüketicilerin karar verme iradesini olumsuz etkilemiş ve açık rıza ilkesine aykırı şekilde bilgilendirme yapılmaksızın ticari ileti izni alınmasına yol açmıştır. Uygulama Kurul tarafından, yanıltıcı nitelikte bulunmuş ve dürüst rekabet ilkeleriyle bağdaşmadığı değerlendirilmiştir.

Yönlendirici Hizmet Seçenekleri ve Manipülatif Dil Kullanımı: Bir seyahat platformunun, ek hizmet seçimi sırasında "Önerilir" gibi yönlendirici ifadelerle tüketicileri belirli seçeneğe teşvik ettiği, alternatif seçeneği ise caydırıcı ve olumsuz bir dille sunduğu tespit edilmiştir. Bu yöntemle tüketicinin karar verme özgürlüğü zedelenmiş, seçim süreci manipüle edilmiştir. İlgili tasarım ve ifade biçimi, Kurul tarafından haksız ticari uygulama olarak değerlendirilmiş ve dürüst rekabet ilkelerine aykırıbulunmuştur.

Gerçek Dışı Stok ve Fiyat Bildirimleri: Bir çevrimiçi satış platformunun, ürünlerin stok ve fiyat bilgilerine ilişkin "tükeniyor", "fiyatı en çok düşen" gibi bildirilerle tüketicilere acele karar verdirdiği tespit edilmiştir. Bu bildirimlerin gerçeğe dayanmadığı ve ispat edici belgelerin sunulamadığı anlaşılmıştır. Tüketicinin karar verme süreci manipüle edilerek yanıltılmış, bu nedenle Kurul tarafından söz konusu uygulamalar haksız ticari uygulama ve dürüst rekabet ilkelerine aykırıbulunmuştur.

Yanıltıcı Ücretsiz Deneme ve Zorunlu Kart Bilgisi Girişi: Bir dijital platformun "ücretsiz deneme" vaadiyle sunduğu hizmette, tüketiciden zorunlu olarak ödeme aracı bilgisi talep edilmesi ve abonelik türünün önceden seçili sunulması, tüketici tercihini yönlendirici nitelikte bulunmuştur. Ücretsiz deneme kavramı, ödeme bilgisi girmeden hizmete erişim beklentisi doğurmasına rağmen bu beklenti karşılanmamıştır. Ayrıca, iptal seçeneğinin görünürlüğü düşük tutulmuş, karanlık desen kullanılmıştır. Uygulama, Kurul tarafından, haksız ticari uygulama ve dürüst rekabet ilkelerine aykırısayılmıştır.

Gerçek Dışı Geri Sayım Sayacı ve Acele Karar Teşviki: Bir çevrimiçi bilet platformunun "5 dakikalık fırsat" ibaresiyle sayaç kullanarak tüketicileri acil karar vermeye zorladığı, ancak sayaç süresi dolsa da fiyatların değişmediği tespit edilmiştir. İndirim koşullarının açıklanmaması ve ispatlayıcı belge sunulmaması nedeniyle uygulama yanıltıcı bulunmuştur. "FIRSATI YAKALADINIZ! ACELE EDİN!" gibi yönlendirici ifadelerin de tüketicilerin seçimlerini manipüle ettiği değerlendirilmiş; söz konusu uygulama, Kurul tarafından haksız ticari uygulama ve dürüst rekabet ilkelerine aykırısayılmıştır.

Gizlenmiş Abonelik İptali Seçeneği: Bir dijital yayın platformunun abonelik iptal butonunu zor erişilebilir ve dikkat çekmeyen şekilde konumlandırdığı, iptal sürecinde tüketiciyi yanıltıcı içeriklerle oyaladığı ve işlemin tamamlandığı izlenimi yarattığı tespit edilmiştir. Gerçek iptal adımı oldukça küçük puntolarla gizlenmiş olup, bu süreç tüketicilerin karar verme özgürlüğünü olumsuz etkileyen karanlık ticari tasarım olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca tüketicilere işlem sonrası yeterli bilgilendirme yapılmaması ve müşteri hizmetlerine erişim güçlüğü nedeniyle uygulama, Kurul tarafından haksız ticari uygulama ve dürüst rekabete aykırı sayılmıştır.

AB Dijital Hizmetler Kanunu ("DSA") Madde 25-27, karanlık tasarımların yasaklanması konusunda devrim niteliğinde düzenlemeler getirmiştir. DSA Madde 25(1), çevrimiçi platformların "hizmet alıcılarını aldatan veya manipüle eden ya da başka şekilde hizmet alıcılarının özgür ve bilinçli kararlar alabilme yetisini maddi olarak çarpıtan veya engelleyen" arayüzler tasarlamasını açıkça yasaklamaktadır.

Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) Madde 5 kapsamında adalet ve şeffaflık ilkeleri, karanlık tasarımların temel yasaklama gerekçelerini oluşturmaktadır. Avrupa Veri Koruma Kurulu (EDPB) Kılavuz 3/2022 (14 Şubat 2023 tarihli nihai versiyon) altı ana aldatıcı tasarım kategorisi belirlemiştir.

2024-2025 dönemi AB'nin karanlık tasarımlara karşı sıkılaştırılmış denetim yaklaşımı sergilediği görülmektedir. Meta, X (Twitter), Temu gibi büyük platformlara karşı açılan DSA soruşturmaları Türk Reklam Kurulu'nun aldığı sert kararlarla paralellik göstermektedir.

İngiltere Bilgi Koruma Kurumu (ICO) - Rekabet ve Piyasalar Kurumu (CMA) Ortak Kılavuzu (Ağustos 2023) "zararlı çevrimiçi seçim mimarileri" kavramını tanıtmıştır. 2024 Dijital Pazarlar, Rekabet ve Tüketiciler Kanunu ile CMA artık küresel cironun %10'una kadar para cezası verebilmektedir.

ABD'de Federal Ticaret Komisyonu'nun (FTC) Adobe Inc.'e karşı davası (Haziran 2024) karanlık tasarımlar alanında dönüm noktası niteliğindedir. California Gizlilik Koruma Ajansı (CPPA) Uygulama Tavsiyesi (Eylül 2024) "simetrik seçimler" prensibini vurgulamaktadır.

Almanya'da Bundeskartellamt v. Meta kararı (Ekim 2024 tamamlandı) beş yıllık hukuki sürecin sonunda kesinleşmiştir. BaFin Kılavuzu (Kasım 2022) yatırım uygulamalarında karanlık tasarımları açıkça yasaklayan ilk sektörel düzenleme olmuştur.

Kurul'un kararları, karanlık ticari tasarımların elektronik ticarette nasıl bir manipülasyon aracı hâline geldiğini somut biçimde ortaya koymuştur. Tüketicilerin karar verme özgürlüğünü sınırlayan bu uygulamalar; önceden seçili opsiyonlar, görünürlüğü azaltılmış seçenekler, gerçek dışı geri sayım sayaçları, zorunlu kişisel veri paylaşımı ve abonelik iptallerinin zorlaştırılması gibi yöntemlerle kendini göstermektedir. Bu tür tasarımlar, tüketicinin normal koşullarda vermeyeceği kararlar almasına neden olmakta; ekonomik tercihlerinin yanı sıra kişisel veri güvenliğini de riske atmaktadır.

Kurul, kararlarda açıkça tüketicinin iradesine müdahale eden her tür dijital tasarımı "haksız ticari uygulama" olarak değerlendirmiş ve bu uygulamaların "dürüst rekabet" ilkesine aykırı olduğunu vurgulamıştır. Kurul'un OECD ile uyumlu bu yaklaşımı, dijitalleşen pazarlarda tüketici haklarının korunması yönünde atılmış önemli bir adımdır.

Türkiye'nin AB müktesebatına uyum sürecinde karanlık ticari tasarımlar düzenlemelerinin güçlendirilmesi, ülkenin dijital tek pazara entegrasyonu açısından kritik öneme sahiptir. 2025-2026 döneminde beklenen AB Dijital Adalet Kanunu ile, Türk hukuk sisteminin bu alanda uluslararası standartlara uygun bir çerçeve sunması beklenmektedir.

Sonuç olarak, karanlık ticari tasarımlar yalnızca bireysel hak ihlali değil, aynı zamanda piyasa dengesini bozan bir haksız rekabet unsuru olarak görülmekte; bu nedenle etkin idari denetim ve hukuki yaptırımlarla mücadele edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça:

  1. Ticaret Bakanlığı, "Türkiye'de E-Ticaretin Görünümü Raporu Yayınlandı", 6 Mayıs 2025.
  2. Ticaret Bakanlığı, "Reklam Kurulu Tarafından Karanlık Ticari Tasarımlar İncelemeye Alındı", 8 Ağustos 2023.
  3. Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği, Resmi Gazete, 1 Şubat 2022.
  4. Dark Commercial Patterns, OECD Digital Economy Papers, October 2022, No: 336, OECD Publishing.
  5. AB Haksız Ticari Uygulamalar Direktifi (2005/29/EC).
  6. AB Dijital Hizmetler Kanunu (2022/2065).
  7. Avrupa Veri Koruma Kurulu, "Karanlık Tasarımlar Kılavuzu", Şubat 2023.
  8. Avrupa Komisyonu, "Meta'ya Karşı Soruşturma", Nisan 2024.
  9. İngiltere ICO-CMA, "Çevrimiçi Seçim Mimarisi Bildirisi", Ağustos 2023.
  10. ABD Federal Ticaret Komisyonu, "Adobe Davası", Haziran 2024.
  11. Kaliforniya Gizlilik Ajansı, "Karanlık Tasarımlar Tavsiyesi", Eylül 2024.
  12. Almanya Bundeskartellamt, "Facebook Kararı", Ekim 2024.
  13. Almanya BaFin, "Yatırım Uygulamaları Kılavuzu", Kasım 2022.

Reklam Kurulu Kararları

  1. 336, 340, 341, 342, 343, 346, 349, 350, 351, ve 354 Sayılı Reklam Kurulu Toplantıları.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More