2025 yılı itibarıyla Türkiye genelinde belediyeler tarafından belirlenen emlak rayiç bedelleri, önceki yıllara kıyasla olağanüstü bir artış göstermiştir. Pek çok bölgede rayiç bedellerin yaklaşık 10 kata kadar yükseltildiği, hatta bazı semtlerde bu artışın 50–60 katı bulduğu görülmektedir. Bu durum, gayrimenkul sahipleri için doğrudan ödedikleri emlak vergisinin artması anlamına gelir. Üstelik bir taşınmazı olan kişiler dahi yüksek bir vergi yüküyle karşı karşıya kalırken, birden fazla gayrimenkule sahip olan mülk sahipleri için bu yük katlanarak büyümektedir.
Rayiç bedeller yalnızca emlak vergisini değil; satış, devir, miras ve kira gelirlerinin vergilendirilmesi gibi pek çok işlemde de dikkate alınır ve dolayısıyla mali sonuçları oldukça geniştir. Fakat mülk sahipleri bu olağandışı artışa karşı yasal yollara başvurabilir ve dava açmak, ilerleyen yıllarda mülk sahiplerinin gereksiz yere ödeyeceği yüksek vergilerin önüne geçebilecek en önemli adımdır. Bu yazımızda, öncelikle rayiç bedel nedir sorusu cevaplanacak, sonrasında rayiç bedel artışının sebepleri tartışılacak ve ardından emlak vergisi sorgulama nasıl yapılır sorusu cevaplanarak rayiç bedele itiraz davası incelenecektir.
Rayiç Bedel Nedir?
Rayiç bedel, taşınmazların değerini belirlemek amacıyla belediyeler bünyesinde oluşturulan takdir komisyonları tarafından her dört yılda bir tespit edilen ve ilgili yılın başında yürürlüğe giren resmi değerdir. Bu değer, yalnızca teorik bir gösterge olmayıp, mülk sahiplerinin mali yükümlülüklerini doğrudan etkileyen ve günlük hayatlarında sıkça karşılarına çıkan sonuçlar doğuran bir unsurdur.
Rayiç bedel, öncelikle emlak vergisinin hesaplanmasında ve bununla birlikte satış ve devir işlemlerinde, miras intikallerinde, bağışlarda ve kira gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmaktadır. Dolayısıyla rayiç bedelin olağan dışı şekilde yükselmesi, yalnızca belediyeye ödenecek vergiyi artırmakla kalmaz, aynı zamanda tapu işlemlerinden gelir vergisine kadar geniş bir alanda mülk sahipleri açısından daha yüksek maliyetler doğurur.
İlginizi çekebilir: Yasal kira artışı yapmayan kiracının tahliyesi
2025 yılında belirlenen rayiç bedellerde yaşanan olağanüstü artış, bu kavramın önemini bir kez daha ortaya koymuş ve mülk sahipleri açısından hukuka aykırı tespitlerin yargı önünde denetlenmesi ihtiyacını gündeme getirmiştir.
2025'te Rayiç Bedeller Neden Bu Kadar Arttı?
2025 yılına gelindiğinde Türkiye genelinde emlak rayiç bedellerinde görülen olağanüstü artışın birçok farklı nedeni bulunmaktadır. Öncelikle belediyeler, ekonomik koşulların ve artan maliyetlerin baskısı altında gelirlerini artırma yoluna gitmiş, bu amaçla da rayiç bedelleri önceki dönemlerle kıyaslanamayacak ölçüde yükseltmiştir. Normal şartlarda piyasa koşullarına ve bölgesel değer artışlarına paralel olması beklenen rayiç bedeller, bu yıl birçok yerde 10 kata kadar yükselmiş, bazı semtlerde ise artış oranı 50–60 kat gibi gerçekçi olmayan seviyelere ulaşmıştır.
Bu ölçüsüz artışın bir diğer nedeni, belediyelerin yalnızca kısa vadeli gelir artışı hedefiyle hareket etmeleri ve mülk sahiplerinin ödeme gücünü dikkate almamalarıdır. Oysa rayiç bedel, yalnızca belediye gelirlerini artıran bir unsur değil, aynı zamanda mülk sahiplerinin yıllık vergi yükünü, tapu harçlarını ve diğer yasal ödemelerini doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu nedenle piyasa gerçeklerinden kopuk şekilde belirlenen rayiç bedeller, hukuka aykırılık iddiasını da beraberinde getirmektedir.
2025 yılında yaşanan bu olağandışı artış, mülk sahipleri açısından yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda yargı yoluyla düzeltilmesi gereken ciddi bir hukuki mesele haline gelmiştir. Bu noktada, artışın kaynağı ne olursa olsun, taşınmaz sahiplerinin haklarını koruyabilmeleri için itiraz ve dava açma yollarını zamanında kullanmaları büyük önem taşımaktadır.
İlginizi çekebilir: Kira Uyarlama Davası ve Şartları
Emlak Vergisi Sorgulama Nasıl Yapılır?
Emlak vergisi, mülk sahipleri açısından doğrudan rayiç bedele bağlı olarak hesaplandığı için 2025 yılında belirlenen olağanüstü artışların etkisini en somut şekilde görmek isteyen kişilerin ilk yapması gereken işlem vergi tutarlarını sorgulamaktır. Bu işlem günümüzde son derece pratik yöntemlerle gerçekleştirilebilmekte olup, hem e-Devlet kapısı üzerinden hem de ilgili belediyelerin online hizmet portalları aracılığıyla mülk bazında sorgulama yapılabilmektedir.
Sorgulama işlemi sonucunda, taşınmazın bulunduğu cadde veya sokak için belirlenen rayiç bedel ve bu bedele göre hesaplanan emlak vergisi tutarı açıkça görülebilmektedir. Özellikle 2025 yılında yapılan rayiç bedel artışları, bu ekranda mülk sahiplerini şaşkına çeviren rakamlar ortaya çıkarmıştır; zira daha önce 5.000 TL civarında vergi ödeyen bir taşınmaz sahibi, bu yıl aynı mülk için 50.000 TL'ye yakın vergi borcu ile karşılaşabilmektedir.
Bir taşınmaz için dahi böylesine yüksek bir artış söz konusu iken, birden fazla gayrimenkule sahip olan mülk sahipleri açısından vergi yükü katlanarak büyümekte ve ciddi bir mali baskı doğurmaktadır. Bu nedenle emlak vergisi sorgulama, yalnızca borcun öğrenilmesi değil, aynı zamanda rayiç bedel artışının yarattığı hukuka aykırılığı tespit etmenin de en önemli adımıdır.
Emlak Vergisi Artışına İtiraz Etme Yolları
2025 yılında Türkiye genelinde belirlenen rayiç bedeller, yalnızca piyasa gerçeklerinden kopuk yüksek rakamlar ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda mülk sahiplerinin ödemek zorunda olduğu emlak vergilerini öngörülemez şekilde artırmıştır. Bu durum, birçok mülk sahibinin "bu artışa karşı yapabileceğim hiçbir şey yok" düşüncesine kapılmasına yol açsa da, aslında mevzuat mülk sahiplerine emlak vergisi artışına itiraz etme hakkı tanımaktadır. İtiraz için temel olarak iki yola başvurulabilir. Bunlardan birincisi belediyeye başvuru iken ikincisi vergi mahkemesinde doğrudan dava açmaktır.
A. Belediyeye Başvuru
Emlak rayiç bedellerinin olağan dışı şekilde artırıldığı durumlarda mülk sahiplerinin ilk başvurabileceği yol, belediye nezdinde yapılacak itirazdır. Takdir komisyonlarının belirlediği değerlerin hatalı, ölçüsüz veya piyasa gerçeklerinden uzak olduğunu düşünen taşınmaz sahipleri, belediyeye yazılı bir dilekçe sunarak bu durumu ileri sürebilirler. Başvuruda özellikle taşınmazın bulunduğu sokaktaki emsal değerlerle karşılaştırma yapılması, piyasa rayiçlerinin gösterilmesi ve artışın makul olmayan boyutlarda olduğunun somut verilerle ortaya konulması etkili olacaktır.
Her ne kadar belediyeye yapılan bu başvurular çoğu zaman rayiç bedelin değiştirilmesi sonucunu doğurmasa da, hukuki açıdan önem taşır. Zira mülk sahibinin itiraz hakkını kullandığını göstermesi, daha sonra açılacak davada iddialarını destekleyen bir unsur olarak değerlendirilebilir. Ayrıca belediyeden alınacak ret cevabı veya sessiz kalınması halinde oluşan durum, yargı yoluna başvururken önemli bir delil niteliği kazanır. Bu nedenle belediyeye başvuru, tek başına kesin çözüm sağlamasa bile, dava açmadan önce sürecin doğru ve sağlam bir şekilde başlatılmasına yardımcı olan ilk adımdır.
B. Doğrudan Dava Yolu
Emlak rayiç bedellerine karşı en etkili ve bağlayıcı yol, vergi mahkemelerinde açılacak davalardır. Çünkü belediyeler veya takdir komisyonları tarafından belirlenen bedellerin hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi yalnızca yargı organlarına aittir. Bu nedenle mülk sahiplerinin, belediyeye yaptıkları başvuru sonuçsuz kalsa dahi doğrudan dava açma hakları saklıdır.
Dava açma süresi, kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gündür. 2025 yılı özelinde bu süre adli tatil dönemine denk geldiği için 8 Eylül 2025 tarihine kadar uzamaktadır. Bunun yanı sıra rayiç bedel kararını daha geç öğrenen mülk sahipleri açısından da otuz günlük yeni bir süre işlemeye başlar. Sürelerin doğru hesaplanması ve zamanında dava açılması, hak kaybı yaşanmaması bakımından kritik öneme sahiptir.
Vergi mahkemesinde açılacak davalarda, rayiç bedel tespitinin sokak bazlı yapılması esas alınır. Yani aynı sokakta bulunan mülk sahipleri, belirlenen değerin hatalı olduğunu düşündüklerinde birlikte dava açabilirler. Mahkeme sürecinde belediyeler savunmalarını sunar, çoğu durumda bilirkişi incelemesi yapılır ve emsal araştırmaları sonucunda rayiç bedelin hukuka aykırı bulunması halinde iptal ya da düzeltme kararı verilir. Bu nedenle vergi mahkemesinde dava açmak, yalnızca bugünün yüksek emlak vergisinin değil, önümüzdeki dört yıl boyunca geçerli olacak rayiç bedellerin de mülk sahibi aleyhine sonuç doğurmasının önüne geçebilecek en etkili yoldur.
İtirazın Hukuki Dayanağı
Rayiç bedellerin belirlenmesinde görevli olan takdir komisyonları, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca hareket etmek zorundadır. Komisyonların, bölgedeki taşınmazların gerçek piyasa değerini, ekonomik koşulları ve emsal taşınmazları dikkate alarak karar vermeleri gerekir. Ancak uygulamada kimi zaman bu ilkeler göz ardı edilmekte, belediyelerin gelir artırma amacıyla rayiç bedeller olağan dışı şekilde yükseltilmektedir. İşte bu noktada mülk sahipleri, hukuka aykırı veya ölçüsüz olarak belirlenen rayiç bedellere karşı vergi mahkemelerinde dava açabilirler.
Süreler ve Usul
Emlak vergisi artışına karşı açılacak davalarda süreler kritik öneme sahiptir. Genel kural olarak, takdir komisyonu kararının öğrenilmesinden itibaren 30 gün içinde dava açılması gerekir. 2025 yılı özelinde bu süre, adli tatil dönemine denk geldiğinden 8 Eylül 2025 tarihine kadar uzamaktadır. Ayrıca, rayiç bedel kararını daha sonraki tarihlerde öğrenen mülk sahipleri için, öğrenme tarihinden itibaren 30 günlük yeni bir dava açma süresi başlamaktadır. Bu nedenle, "süreyi kaçırdım" endişesi yaşayan mülk sahiplerinin, öncelikle kendi durumlarını netleştirmek için uzman bir avukata danışmaları son derece önemlidir.
İlginizi çekebilir: Rayiç Bedele İtiraz Süresi – Hak Kaybı Yaşamamak İçin Son Günler!
Sokak Bazlı Dava Açma Zorunluluğu
Emlak rayiç bedellerine karşı açılacak davalarda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, davaların sokak bazlı açılması gerektiğidir. Yani yalnızca belirli bir cadde veya sokaktaki mülk sahipleri, o bölge için belirlenen rayiç bedele itiraz edebilir. Mahalle ya da ilçe geneline yönelik toplu bir iptal davası mümkün değildir. Bu durum, mülk sahiplerinin dava açarken komşuları ile birlikte hareket etmelerini ve aynı rayiç bedelden etkilenen kişilerin ortak dava açmalarını daha ekonomik kılabilir.
İtiraz Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Emlak vergisi artışına itiraz davası, her ne kadar mülk sahiplerine açık bir hak olarak tanınmış olsa da, sürelerin kaçırılması, dilekçenin yetersiz hazırlanması veya usule ilişkin hatalar davanın reddedilmesine yol açabilir. Ayrıca belediyeler, davalarda savunma yaparak kendi belirledikleri rayiç bedellerin hukuka uygun olduğunu ileri sürebilir ve mahkemeler bilirkişi incelemesine başvurabilir. Bu nedenle sürecin en başından itibaren profesyonel hukuki destek almak, mülk sahiplerinin davayı kazanma ihtimalini artırmaktadır.
Neden Rayiç Bedele İtiraz Davası Açmalısınız?
Emlak vergisi artışına itiraz etmeyen mülk sahipleri, yalnızca 2025 yılı için değil, önümüzdeki dört yıllık dönem boyunca artan bu rayiç bedeller üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Yani bugün ödenecek yüksek tutar, ilerleyen yıllarda daha da katlanacak ve her tapu işlemi, her vergi beyannamesi bu ölçüsüz artışın etkisini hissettirecektir. Bu nedenle dava açmak, yalnızca bugünün yükünü azaltmak değil, aynı zamanda gelecekte ödenecek gereksiz vergilerin de önüne geçmek anlamına gelmektedir.
İlginizi çekebilir: Kira tespit davası şartları ve kira bedelinin tespiti
Emlak Rayiç Bedeline İtiraz Davası Nasıl Açılır?
Emlak rayiç bedelinin olağan dışı şekilde artırıldığı ve mülk sahipleri üzerinde orantısız bir vergi yükü doğurduğu durumlarda en etkili yol, vergi mahkemesinde açılacak itiraz davasıdır. Bu dava, yalnızca 2025 yılı için ödenecek vergiyi değil, aynı zamanda önümüzdeki dört yıl boyunca geçerli olacak rayiç bedelleri de doğrudan etkilediği için kritik önem taşır.
Dava açmak isteyen mülk sahipleri öncelikle süreleri doğru hesaplamalıdır. Kanuna göre dava açma süresi, kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gündür. 2025 özelinde bu süre adli tatil dönemine denk geldiği için 8 Eylül 2025 tarihine kadar uzamaktadır. Ayrıca rayiç bedel kararını daha geç öğrenen mülk sahipleri açısından, öğrenme tarihinden itibaren otuz günlük yeni bir süre işlemeye başlar. Bu nedenle her somut olayda sürenin doğru belirlenmesi gerekir.
Dava dilekçesinde, taşınmazın bulunduğu sokaktaki rayiç bedelin piyasa koşullarını yansıtmadığı, ölçüsüz bir artış yapıldığı veya taşınmazın özelliklerinin dikkate alınmadığı somut verilerle ortaya konulmalıdır. Mahkeme sürecinde belediye savunma yapacak, çoğu durumda bilirkişi incelemesine başvurulacak ve emsal araştırmaları yapılacaktır. Mülk sahibinin bu aşamada sunacağı belgeler ve hukuki argümanlar davanın sonucunu doğrudan etkiler.
Sonuç olarak, emlak rayiç bedeline itiraz davası, yalnızca yüksek vergilerin iptali için değil, aynı zamanda taşınmaz sahiplerinin mülkiyet hakkını korumaları açısından da hayati bir öneme sahiptir. Dava açmak, yalnızca bugünkü yükü hafifletmekle kalmaz, ilerleyen yıllarda doğacak gereksiz ödemelerin de önüne geçer. Bu sebeple sürecin uzman bir avukat eşliğinde yürütülmesi, hem usule ilişkin hataların önlenmesi hem de davanın başarıyla sonuçlanması için en sağlıklı yoldur.
Dava Açmazsanız Ne Olur?
Emlak rayiç bedellerinde 2025 yılı itibarıyla yapılan olağanüstü artışlara karşı herhangi bir itiraz veya dava yoluna başvurulmadığında, mülk sahiplerini yalnızca o yıl için değil, önümüzdeki dört yıl boyunca sürecek ağır bir mali yük beklemektedir. Zira rayiç bedeller her dört yılda bir belirlendiği için, bu yıl tespit edilen değerler bir sonraki döneme kadar geçerliliğini koruyacak ve tüm emlak vergileri, tapu işlemleri ve diğer mali yükümlülükler bu yüksek tutarlar üzerinden hesaplanacaktır.
Bu durum, özellikle birden fazla gayrimenkule sahip olan kişiler açısından katlanarak büyüyen bir vergi yükü doğurur. Örneğin tek taşınmazı için daha önce 5.000 TL vergi ödeyen bir mülk sahibi bu yıl 50.000 TL ile karşılaşırken, beş taşınmazı olan bir kişi için bu rakam yüz binlerce lirayı bulabilmektedir. Yalnızca emlak vergisi değil, aynı zamanda satış veya devir işlemlerinde ödenecek tapu harçları, miras ve intikal vergileri, hatta kira gelirleri üzerinden hesaplanan vergiler de bu artıştan doğrudan etkilenir.
Dava açmayan mülk sahipleri, hukuken geçerli hale gelen bu yüksek rayiç bedelleri kabul etmiş sayılır ve ilerleyen yıllarda da aynı yükümlülüklere katlanmak zorunda kalır. Bu nedenle sessiz kalmak, çoğu zaman ileride çok daha yüksek maliyetler ödemek anlamına gelir. Buna karşılık, zamanında açılacak bir dava yalnızca bugünün haksız yükünü ortadan kaldırmakla kalmaz, aynı zamanda gelecek yıllarda doğabilecek gereksiz ödemelerin de önüne geçer.
Neden Gayrimenkul Avukatı ile Dava Açmalısınız?
Emlak rayiç bedellerine karşı dava açmak, her ne kadar mülk sahiplerine tanınmış bir hak olsa da, sürecin teknik detayları ve sıkı süre şartları nedeniyle profesyonel hukuki destek olmaksızın yürütülmesi ciddi riskler barındırır. Öncelikle dava açma süresi otuz gün gibi oldukça kısadır ve bu süreyi kaçıran mülk sahiplerinin itiraz hakkı sona erer. Ayrıca adli tatil nedeniyle sürelerin uzaması, öğrenme tarihine bağlı olarak yeni sürelerin başlaması gibi konuların doğru yorumlanması gerekir; aksi halde dava açma hakkı kaybolur.
Bunun yanı sıra dava dilekçesinin içeriği, davanın seyrini belirleyen en önemli unsurdur. Rayiç bedelin piyasa gerçekleriyle bağdaşmadığını gösterecek emsal taşınmaz örnekleri, bölgede gerçekleşen satış fiyatları, bilirkişi incelemesine esas alınabilecek somut veriler ve hukuki dayanakların dilekçede doğru şekilde sunulması gerekir. Usule ilişkin küçük bir hata bile davanın reddine yol açabileceğinden, dilekçenin profesyonelce hazırlanması büyük önem taşır.
Mahkeme sürecinde belediyeler de kendi belirledikleri rayiç bedeli savunacak ve çoğu zaman bilirkişi incelemesi talep edilecektir. Bu aşamada mülk sahibinin haklarını etkin bir şekilde savunabilmesi, yalnızca mevzuata hâkimiyet değil aynı zamanda yargı uygulamalarının da yakından bilinmesini gerektirir. İşte bu noktada gayrimenkul avukatı, hem delillerin doğru sunulmasını hem de belediyenin savunmalarına karşı güçlü bir şekilde cevap verilmesini sağlar.
Özellikle birden fazla taşınmaza sahip mülk sahipleri için, açılacak davaların sonucu milyonlarca lirayı bulan bir vergi yükünü doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle süreci kendi başına yürütmeye çalışmak, ileride çok daha büyük bir maliyetle karşılaşmak anlamına gelebilir. Gayrimenkul avukatı desteğiyle açılan davalar, yalnızca başarı şansını artırmakla kalmaz, aynı zamanda mülk sahiplerine sürecin doğru ve güvenli şekilde yönetildiği konusunda da önemli bir güvence sunar.
Rayiç bedellere itiraz süreci, yalnızca o yılın vergilerini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda mülk sahiplerinin taşınmazları üzerindeki uzun vadeli mali yükümlülüklerini de doğrudan etkiler. Bu noktada, özellikle birden fazla gayrimenkule sahip olan kişilerin yalnızca dava yoluyla değil, aynı zamanda taşınmazlarının profesyonel şekilde yönetilmesiyle de maliyetlerini kontrol altına almaları mümkündür. Mülk yönetimi hizmetleri sayesinde kira süreçleri, vergi yükümlülükleri ve resmi işlemler uzmanlar tarafından yürütülmekte, mülk sahiplerinin hem zaman hem de mali açıdan kayıpları minimuma indirilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Emlak vergisi takdir komisyonuna itiraz süresi ne zaman bitiyor?
Rayiç bedel kararına karşı dava açma süresi, kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gündür. 2025 özelinde bu süre adli tatil nedeniyle 8 Eylül 2025 tarihine kadar uzamaktadır. Ayrıca rayiç bedeli daha sonra öğrenen mülk sahipleri açısından da öğrenme tarihinden itibaren otuz günlük yeni bir dava süresi işlemektedir.
Emlak vergisi artışına itiraz nasıl yapılır?
İtiraz için başvurulacak en basit yol belediyeye rayiç değer itiraz dilekçesi sunmaktır; ancak gerçek ve bağlayıcı çözüm vergi mahkemesinde açılacak dava ile sağlanır. Dava dilekçesinde artışın piyasa koşullarına aykırı olduğu ve ölçüsüz olduğu somut verilerle gösterilmelidir.
Avukatsız dava açabilir miyim?
Mülk sahipleri kendi başlarına dava açabilirler; ancak emlak rayiç bedeline itiraz davaları teknik ve süreye bağlı davalardır. Usul hatası yapılması veya dilekçenin yetersiz hazırlanması davanın reddine yol açabilir. Bu nedenle sürecin bir gayrimenkul avukatı tarafından yürütülmesi başarı şansını ciddi şekilde artırır.
Dava açmanın maliyeti yüksek midir?
Davada ödenecek harç ve giderler, dava konusu edilen taşınmazın sayısı ve niteliğine göre değişir. Ancak mülk sahiplerinin dava açmaması halinde karşılaşacakları vergi yükü, genellikle dava masraflarının çok üzerinde olmaktadır. Bu nedenle dava açmak, uzun vadede mülk sahipleri için mali açıdan avantajlıdır
Davayı kazanırsam ne olur?
Mahkeme, rayiç bedelin iptaline veya düzeltilmesine karar verirse, emlak vergisi ve ilgili mali yükümlülükler yeni belirlenen bedel üzerinden hesaplanır. Böylece mülk sahipleri hem geçmiş dönem için gereksiz ödemekten kurtulur hem de önümüzdeki dört yıl boyunca makul seviyelerde vergi öderler.
SONUÇ
2025 yılında belediyeler tarafından belirlenen emlak rayiç bedellerindeki olağanüstü artış, mülk sahiplerini öngörülemeyen bir vergi yükü ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu artışa sessiz kalmak, yalnızca bugünün değil, önümüzdeki dört yılın da yüksek vergiler ve maliyetlerle geçmesi anlamına gelmektedir. Oysa hukuken tanınan hakların zamanında kullanılmasıyla bu yükten kurtulmak mümkündür.
Emlak rayiç bedeline itiraz davası açmak, yalnızca mevcut yılın vergisini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda gelecek yıllarda doğacak gereksiz ödemelerin de önüne geçer. Sürecin bir gayrimenkul avukatı tarafından yürütülmesi, hem sürelerin kaçırılmaması hem de davanın başarı şansının artması açısından hayati önem taşır. Özellikle birden fazla taşınmaza sahip mülk sahipleri için, bu adım milyonlarca lirayı bulan farkları doğrudan etkileyebilir.
Eğer siz de gayrimenkulleriniz için belirlenen rayiç bedellerin gerçekçi olmadığını düşünüyor ve bu artışa karşı hakkınızı aramak istiyorsanız vakit kaybetmeden bir gayrimenkul avukatı ile iletişime geçerek süreci başlatabilirsiniz. Doğru zamanda atacağınız bu adım, yalnızca bugünkü yükünüzü hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda geleceğinizi de güvence altına alacaktır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.