I. İNTİFA HAKKI NEDİR?

İntifa hakkı, sınırlı aynî haklar içerisinde en geniş yararlanma yetkisi veren bir irtifak hakkıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ("Medeni Kanunu") 794 ve 822 inci maddeleri arasında ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir. İlgili hükümleri incelediğimizde, intifa hakkı, taşınır veya taşınmaz haklar veya mallar üzerinde tesis edilebilir. İntifa hakkı sahibi, aksi taraflarca kararlaştırılmadığı takdirde, hakkın konusu olan şeyi tam bir biçimde kullanabileceği gibi onun doğal ve hukukî ürünlerinden de istifade edebilir (Medeni Kanunu, m. 794).

Burada dikkat edilmesi gereken husus, intifa hakkının kurulması ile malik, eşyanın veya hakkın, özdeğerini kendisinde tutmakta, buna karşılık bunlardan elde edilebilecek yararları belirli bir kişiye tahsis etmektedir.1 İntifaya konu taşınır veya taşınmazdan kullanma ve faydalanma yetkisi, intifa hakkı sahibine geçecek, intifaya konu taşınır veya taşınmazın maliki ise sadece 'çıplak mülkiyet' sahibi olacaktır.2 Dolayısıyla, intifa hakkı, üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir hak durumuna sokmaktadır.

İntifa hakkı sahibi, aynı zamanda malın zilyetliğine sahiptir. Bu nedenle, intifa hakkı sahibi, mülkiyet hakkı sahibinin haiz olduğu dava haklarını da kullanabilir. Örneğin, haksız işgal halinde intifa hakkı sahibi el atmanın önlenmesi veya ecrimisil davası gibi davaları açma hakkına sahiptir.3 Aynı zamanda intifa hakkı sahibi, sözleşmede aksine hüküm yoksa veya durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılmıyorsa, intifa hakkının kullanılması başkasına devredilebilir; bu takdirde malik, haklarını, devralana karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir (Medeni Kanunu, m. 806). Bu nedenle, uygulamada, intifa hakkının kullanılmasını başkası tarafından engellenmesi için bu hakkın kişiye mahsus verildiğinin sözleşmede belirtilmesi gerekir.

II. İNTİFA HAKKI KONUSU

Aynî haklar, ancak eşyalar üzerinde kurulabildiği hâlde, intifa hakkının konusu oldukça geniş tutulmuştur. İlgili hükme göre; intifa hakkının konusu her türlü taşınır (menkul) ve taşınmaz (gayrimenkul) eşya olabileceği gibi, bir malvarlığının tamamı da olabilir. Bu minvalde, alacak hakları, belirli bir para meblağı, her türlü taşınır değerler, intifa hakkının konusunu teşkil edebilir. Eşya üzerinde kurulan intifa hakkı, bütünleyici parçayı ve aksi kararlaştırılmadıkça eklentiyi de kapsayacaktır. Ayrıca, taşınmaz lehine kurulan geçit ve kaynak irtifak hakları da bu kapsamda yer alabilecektir.

III. İNTİFA HAKKININ KURULMASI

İntifa hakkının kurulması konusuna göre farklı şekil koşullarına tabidir. Medeni Kanunu 795 inci maddesine göre intifa hakkının kurulması, "taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur". Görüldüğü üzere taşınırlar, taşınmazlar ve alacaklar için farklı yöntemler mevcuttur.

a. Taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkı tesisi

Taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine bir düzenleme yoksa mülkiyete ilişkin hükümler uygulanır (Medeni Kanunu, 795/2). Hükümden anlaşıldığına göre, intifa hakkının kurulması için geçerli bir kazanma sebebinin (sözleşme, kanun, mahkeme kararı vb.) varlığı gereklidir. Genel olarak, intifa hakkı, kanunî intifa hakları hariç daima sözleşme yoluyla kurulmaktadır.

Taşınırlar için ise, intifa hakkı, sözleşmenin yapılmasıyla birlikte taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur (diğer bir deyişle, sözleşme + zilyetliğin devri). Fakat, taşınmazlardan farklı olarak intifa hakkı kurma borcu yükleyen sözleşmelerin, aksine bir düzenleme olmadıkça, geçerlilik açısından bir şekle bağlı olmayacaktır.

Taşınmazlar üzerinde tesis edilen tüm irtifak hakları ve elbette intifa hakkı tesisi de resmî şekle tabidir (Tapu Kanunu m. 26/I). Resmî biçimden maksat sözleşmeyi (resmî senet) düzenlemeye yetkili tapu müdürü veya görevlendireceği kişi önünde yapılan tarafların ve yetkili tapu sicili müdürünün katıldığı imza ve mührü ile onadığı bir sözleşmedir.4 Dolayısıyla, bu taşınmaz üzerinde adî yazılı sözleşmeyle intifa hakkı tesis edilemez. Bu hak tapu siciline tescil edilir ve böylece malikleri de bağlayıcı bir hâl kazanır. Bilindiği üzere, aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır (Medeni Kanunu, m. 1022/1). Dolayısıyla kurulması kanunen tescile tabi aynî haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz (Medeni Kanunu, m. 1021/1). Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda aynî hakkın doğumu veya ortadan kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle, bir hak tescil edilmedikçe aynî hak niteliğini kazanamaz.5 Uygulamada bu işlemin nasıl yapılacağı açıklanmaktadır (Tapu Sicili Tüzüğü, m. 30). Ayrıca, uygulamada, tescil için bazı belgeler talep edilmektedir.6

b. Pay (hisse) senetleri üzerinde intifa hakkı tesisi

Taşınırlar bahsinde önem arz eden diğer mevzu ise, kıymetli evrakın bir türü olan pay (hisse) senetleridir. Pay senetleri üzerinde intifa hakkı kanunî veya akdî sebeplerle tesis edilebilir.7 Pay senetlerinde hakkın doğduğu belge taşınır bir mal olduğu için bir kıymetli evrak olan pay senetleri üzerindeki intifa hakkına, Medeni Kanunu taşınırlar bakımından intifa hakkını düzenleyen hükümleri uygulanabilir.

Bu bağlamda, intifa hakkının kurulabilmesi için Medeni Kanunu 795 inci maddesi uyarınca intifa hakkına konu olacak hakkın, devredilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu sebeple, kıymetli evrak üzerine intifa hakkının kurulabilmesi için senedin zilyetliğinin geçirilebilmesi gerekmektedir.

IV. İNTİFA HAKKININ SONA ERMESİ

İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir (Medeni Kanunu, m.796). Görüldüğü üzere, intifa hakkı, Medeni Kanunu'nda 'hakkın konusun yok olması', 'sürenin dolması', hak sahibin ölümü veya kişiliğinin sona ermesi' gibi nedenlerle sona erebilir. Ayrıca, kamulaştırma (m. 798) ve cebrî icra yoluyla satışta (m. 869) Medeni Kanunu'nda geçen diğer sebeplerdendir.

Süreye ilişkin olarak, intifa hakkı sahibi olan gerçek kişiler ile tüzel kişiler arasında bir ayrıma gidilmiştir. Buna göre, intifa hakkı sahibi bir gerçek kişi ise hak sahibinin ölümüyle sona erer; intifa hakkı sahibi bir tüzel kişi ise taraflarca kararlaştırılan sürede veya taraflarca bir süre kararlaştırılmamışsa tüzel kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona erer; ancak her halde tüzel kişilerin intifa hakkı, yüz yılı aşamayacaktır (Medeni Kanunu, m. 797).

Yukarıda anlatılanlardan yola çıkarak, intifa hakkının süresi, sözleşme ile sınırlanmamışsa intifa hakkı sahibinin ölümüyle sona erecektir ve bu durumda kişiye bağlı bir hak olduğu için mirasçılara intikal etmeyecektir.8 İntifa hakkı sahibinin ölümü yahut süre, tapu sicilindeki intifa hakkını kendiliğinden ortadan kaldırmadığından dolayı terkin için tapu müdürlüğüne başvurulmalıdır. Uygulamada, bu işlem, genellikle, Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün hizmeti olan 'web tapu' üzerinden başvuru yapılarak gerçekleşmektedir. Daha sonra, terkin edilecek hakla ilgili kaydın üzerinin kırmızı mürekkepli kalemle çizilip, altındaki satıra yine kırmızı mürekkepli kalemle "terkin edildi" ibaresi yazılacaktır (Tapu Sicili Tüzüğü, m. 70).

Nama yazılı pay senetleri üzerinde kurulan intifa hakkının terkininin de Ticaret Kanunu kıymetli evrak hükümlerine atıf yapmak gerekecektir. Cirosu kabil senetler hakkında (ör., nama yazılı pay senetleri), cironun şekli, hamilin hak sahipliği ve senedi elinde bulunduranın onu geri vermekle yükümlü olması hususlarında, poliçelere ilişkin hükümler uygulanır (Ticaret Kanunu, m. 831). Cironun sona ermesi ise, uygulamada, Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere, 'cironun iptali', 'çizilmiştir' ve 'geçersizdir' şeklinde gerçekleşmektedir.9 Cironun çizilmesi, kambiyo hukuku anlamında senet metni üzerindeki cironun iptalini, yani hukuken geçersiz hâle getirilmesini ifade etmektedir. Dolayısıyla, nama yazılı pay senetlerinin zilyetliğinin, intifa hakkı için olduğunu ciro ederek intifa hakkı sahibine verilmesinden sonra, intifa hakkının iptali hâlinde, taraflar, 'intifa cirosunun' sona erdiğine dair senet üzerinde kayıt düşüp çıplak mülkiyete sahip tarafa zilyetliğin devrinin yapılması gerekecektir. Çünkü, ciro, senetten doğan hakkı devretmeye yönelik bir hukukî işlem olup, cironun çizilmesi ise, ciroyu iptal ederek ona bağlı bütün hukukî sonuçları ortadan kalkacaktır.10 Fakat, bu işlem üçüncü taraflar için bir hüküm ifade etmeyeceği için ayrıca tarafların, yönetim kurulundan bir taleple, intifa hakkının pay defterinden silinmesine dair karar alması gerekmektedir. Çünkü, pay defteri, intifa hakkı sahibin anonim şirket açısından tanınmasını sağlayan bir ticarî bir defterdir.

V. SONUÇ

İntifa hakkı, aksine düzenleme olmadıkça, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar. Taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise tescil ile kurulur. Taşınmazlarda tescil, yetkili tapu müdürünün katılımıyla resmî bir sözleşmeyle, genellikle, yapılır. Nama yazılı pay senetlerinde ise, intifa hakkı, pay senedi basılmış olması hâlinde, intifa amaçlı ciro ve senedin zilyetliğinin devri ile kurulur. Şirket esas sözleşmesinde, nama yazılı paylar üzerinde ancak şirketin onayıyla intifa hakkı kurulabileceği düzenlenebilir. Nama yazılı pay senedi üzerinde intifa hakkı kurulduktan sonra, anonim şirket nezdinde tanınması için şirket pay defterine kaydedilmesi gerekir. Taşınmazlarda intifa hakkının terkini kişinin ölümü veya sürenin sona ermesi gibi hâllerde malikin tapudan istemiyle kaldırılabilir. Nama yazılı pay senetlerinde ise intifa amaçlı verilen cironun üzerinin çizilmesi, zilyetliğinin malike teslimi ve yönetim kurulunca pay defterinden silinmesine dair alınacak bir kararla gerçekleştirilir.

Footnotes

1. HGK., 2017/2641 E., 2021/411 K. ve 6.4.2021 tarihli karar.

2. Halûk Nami Nomer ve Mehmet Serkan Ergüne, (2022), "Eşya Hukuku", 9. Bası, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık, s. 547.

3. 14. HD., 2016/16134 E., 2019/2338 K. ve 14.3.2019 tarihli karar.

4. 14. HD., 2008/2673 E., 2008/3703 K. ve 21.03.2008 tarihli karar; Tapu Kanunu, 26/1.

5. HGK., 2017/2641 E., 2021/411 K. ve 6.4.2021 tarihli karar.

6. Kimlik belgesi, vekâletname, gerçek kişiyse fotoğraf, zorunlu deprem sigortası, emlâk beyan değeri beyanı bkz. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, (2014), "İntifa Hakkı Tesisi", (ulaşmak için: file:///C:/Users/Sakarlegal/Downloads/intifa_hakki_tesisi%20(1).pdf ).

7. Arzu Oğuz, (1991), "Pay Senetleri Üzerinde İntifa Hakkı Kurulması ve İntifa Hakkının Kapsamı", Ankara Barosu Dergisi, Cilt 48, Sayı 1, s. 24.

8. Şeref Ertaş, (2021), "Eşya Hukuku", 16. baskı, İzmir: Barış Yayınlar Fakülteler Kitabevi, s. 541.

9. Y. 19. HD., E. 2014/4959, K. 2014/7936 ve 24.04.2014 tarihli karar.; Y. 19. HD., E. 2013/16589, K. 2014/1533 ve 20.01.2014 tarihli karar.

10. Kadir Baş, (2020), "Kambiyo Senetlerinde Çizilmiş Cironun Hüküm ve Sonuçları", Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt 26, Sayı 1, s. 282.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.