ARTICLE
3 June 2025

Yapay Zeka Çağında Soğutma Stratejisi: Sıvı Soğutma ile Dönüşen Veri Merkezleri

KP
KPMG Türkiye

Contributor

KPMG is a global network of independent member firms offering audit, tax and advisory services. The firms work closely with clients, helping them to mitigate risks and grasp opportunities. KPMG member firms can be found in 143 countries and territories. Collectively they employ more than 270,000 people across a range of disciplines. KPMG Türkiye, founded in 1982, operates across 5 cities including Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa and Adana, with more than 1,700 professionals. With over four decades of expertise, KPMG Türkiye provides Tax, Audit, Consulting and Deal Advisory services to over 6000 clients.
Yapay zeka ve yüksek performanslı hesaplama (HPC) iş dünyasının merkezine yerleşirken, bu sistemleri taşıyan veri...
Turkey Technology

Veri Merkezi Tasarımında Ezber Bozan Yaklaşım

Yapay zeka ve yüksek performanslı hesaplama (HPC) iş dünyasının merkezine yerleşirken, bu sistemleri taşıyan veri merkezleri için artık bir dönüm noktasındayız. Geleneksel hava soğutma yöntemleri, gelecek nesil iş yükleri için hem teknik hem de ekonomik olarak yetersiz kalıyor. Daha önce niş bir teknoloji olarak görülen sıvı soğutma artık yalnızca bir mühendislik çözümü değil, aynı zamanda bir yatırım ve rekabet stratejisi haline geliyor.

Sıvı Soğutma Neden Yönetim Kurulu Gündeminde Olmalı?

Soğutma sistemlerinin ekonomisi hızla değişiyor. Yapay zeka ve GPU temelli yüklerin artışı, hava soğutmanın en zayıf halkasını gözler önüne seriyor. Örneğin geleneksel hava sistemleri yaklaşık 70kW/rack desteklerken, Nvidia'nın Blackwell tabanlı yeni nesil sistemleri 120kW üzeri kapasitelere ihtiyaç duyuyor.

Pazar buna hızla tepki veriyor. HPE'nin AI Day etkinliğinde, sıvı soğutmalı sunucu pazarının 2023'te 5 milyar dolardan 2027'de 35 milyar dolara çıkacağı ve bunun yıllık %50 bileşik büyüme oranı ile gerçekleşeceği açıklandı. İlk benimseyenler hyperscaler'lar olsa da, ikinci ve üçüncü kademe servis sağlayıcılar da rekabetten kopmamak için hızla geçiş yapıyor.

Yönetim kurulları ve dijital altyapıya yatırım yapan özel sermaye fonları için mesaj net: Sıvı soğutma bir maliyet değil, yeni nesil gelir ve değer yaratımının anahtarıdır.

Yeni Nesil Mimariler: 100kW Üzeri Rack'ler ve Esneklik Odaklı Tasarım Stratejileri

Bu değişim yalnızca soğutma sistemlerini değil, tüm altyapı planlamasını etkiliyor. KPMG'nin bulgularına göre, geçmişte operasyonel verimlilik sağlayan standart veri merkezi tasarımları artık yetersiz. Artık 100–200kW/rack  aralığında yoğunlukları destekleyebilen, esnek ve ölçeklenebilir yeni referans tasarımlar gerekiyor.

  • İlk Seçenek: Yapıların Ayak İzini Azaltmak

Yeşil alan (greenfield) projelerde, geliştiriciler bina ayak izini %35–40 oranında azaltabiliyor ve aynı fiziksel alanda iki kat IT yükü barındırabiliyor. Bunun maliyeti MW başına 400–600 bin euro seviyesinde, ancak müşteriye ait olacak 900 bin–1.1 milyon euro arası fit-out (kurulum) maliyetini üstlenerek önemli bir tasarruf sağlıyor.

  • İkinci Seçenek: Geç Safha Yoğunlaştırma

İleri tasarım aşamasındaki projelerde bina yapısı değiştirilemediği için yalnızca mevcut alan içindeki rack'ler yoğunlaştırılıyor. Bu durumda maliyet MW başına 1.2–1.5 milyon euro seviyesine çıkarken, yapı içinde “yedek” kalan salonlar destekleyici altyapı (UPS, TES tankları) için değerlendirilebiliyor.

Bu iki modelde de en kritik unsur, mühendislik, finans ve tedarik ekiplerinin erken aşamada hizalanmasıdır. Geç kalan kararlar geri döndürülemez verimsizliklere yol açar.

Gizli Altyapı Yükleri: Sıvı Soğutmanın Mekanik ve Elektriksel Talepleri

Sıvı soğutma sistemleri, mevcut altyapıya eklenebilecek basit bir modül değildir. Yeni sistemler; mekanik, elektriksel ve dijital kontrol sistemlerinde ciddi dönüşüm gerektirir:

  • CRAH (fan) sistemlerinde %30 azalma, ancak daha karmaşık borulama ve vana sistemleri
  • UPS destekli chiller sistemleri ile kesintisiz soğutma devamlılığı.
  • TES tankları ile güç kesintisinde soğutma rezervi sağlama
  • Her rack üzerinde BMS entegre lineer akış kontrol vanaları
  • Su kaçak tespiti ve damla tablaları gibi ek önlemler

Danışmanlık ekipleri için bu; yalnızca tasarım değil, aynı zamanda tedarik ve operasyon zincirlerinin senkronize edilmesi gereken bir konu haline geliyor.

Toplam Sahip Olma Maliyetinde Eşitlik Sağlanmasıyla Gelen Stratejik Avantajlar

İlk bakışta sıvı soğutma sistemleri daha pahalı gibi görünebilir. Ancak KPMG analizleri gösteriyor ki, doğru tasarlanmış sistemlerde toplam sahip olma maliyeti (TCO) hava soğutmaya kıyasla eşdeğer hatta daha avantajlı olabilir.

Avantajları şöyle özetlenebilir.

  • Daha az enerjiyle daha yüksek soğutma verimi
  • Daha yüksek ortam sıcaklıklarında çalışabilme imkânı
  • Küçülen fiziksel ayak izi sayesinde arsa ve inşaat maliyetlerinde tasarruf
  • Müşteri tarafına ait olması gereken bazı maliyetlerin geliştirici tarafından üstlenilmesi

Bu, operasyonel bir güncellemeden öte, yatırımın değer zinciri içindeki konumunun yeniden tanımlanması olarak düşünülebilir.

Standartlaşma ve Ölçeklenebilirlik: Hızlı Entegratörler Rekabet Avantajı Sağlayacak

Pazar henüz olgun değil. Vertiv, CoolIT ve Motivair gibi oyuncular modüler ve ölçeklenebilir çözümler geliştiriyor ancak endüstride genel geçer bağlantı, akış ve sıcaklık standartları henüz oturmadı.

Bu da önden hareket edenler için fırsat sunuyor: erken standartlaştıran ve entegre edebilen oyuncular, büyük müşterilerin tercihi haline geliyor, tedarik zincirinde pazarlık gücü kazanıyor.

Sıvı Soğutma Sadece Teknik Bir Geçiş Değil, Dijital Büyümenin Anahtarı

CEO'lar, CIO'lar ve yatırımcılar için sıvı soğutma artık bir mühendislik tercihi değil; modern dijital stratejinin termal katmanıdır. Sermaye dağıtımı, operasyonel dayanıklılık, müşteri kazanımı ve ESG hedefleri (enerji verimliliği gibi) bu teknolojiyle doğrudan bağlantılı.

Geleceğin veri merkezleri sadece havayla değil, stratejiyle soğutulacak.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More