ARTICLE
19 November 2024

Ubgt Ve Hafta Tatili Günlerinde Telafi Çalışması Yapılabilir Mi?

E
Egemenoglu

Contributor

Egemenoglu is one of the largest full-service law firms in Turkey, advising market-leading clients since 1968. Egemenoğlu who is proud to hold many national and international clients from different sectors, is appreciated by both his clients and the Turkish legal market with his fast, practical, rigorous and solution-oriented work in a wide range of fields of expertise. Egemenoğlu has been considered worthy of various rankings by the world’s most leading and esteemed rating institutions and legal guides. We have been ranked as Recognized in “Project and Finance” and “Mergers and Acquisitions” areas by IFLR 1000. We also take place among the top- tier law firms of Turkey at the rankings of Legal 500, at which world’s best law firms are regarded, in “Employment Law” and “Real Estate / Construction” areas. Also our firm is regarded as significant by Chambers& Partners in “Employment Law” area as well.
Yasal mevzuatta sayılan sebepler dışında telafi çalışması yaptırılması ya da telafi çalışmasının yasal düzenlemelere aykırı şekilde uygulanması durumunda...
Turkey Employment and HR

SON GELİŞMELERDEN MERAK EDİLENLER

  1. Hukukumuzda Telafi Çalışması

Telafi çalışması, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 64. maddesi1 ve aynı kanunun 63. maddesine istinaden hazırlanan İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nin 7. maddesi2 kapsamında düzenlenmiştir. Bu kapsamda ilgili yasal düzenlemelerde belirtilen durumların gerçekleşmesi sebebiyle çalışılamayan sürelerin daha sonraki bir zamanda telafi edilmesine olanak sağlanmıştır.

4857 Sayılı Kanun'un 64. maddesinin 1. fıkrasının; "Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir." şeklindeki düzenlemesiyle telafi çalışmasının koşulları belirlenmiştir.

Yasal düzenleme kapsamında telafi çalışması yaptırılabilecek haller aşağıdaki şekilde sayılmıştır;

  • Zorunlu nedenlerle işin durması,
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi,
  • Benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi,
  • İşçinin talebi ile kendisine izin verilmesi.

Kanun koyucu tarafından hangi durumlarda zorunlu nedenin varlığından bahsedilebileceği hususunda bir açıklığa yer verilmemiştir. Ancak doktrinde zorunlu neden ve benzeri durumlar açısından 4857 Sayılı Kanun'un "Zorunlu nedenlerle fazla çalışma" başlıklı 42. maddesinde zorunlu nedenle fazla mesai yaptırılabileceği belirtilen "Gerek bir arıza sırasında gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işler" in telafi çalışması kapsamında da zorunlu neden olarak esas alınabileceği, bu gibi hallerde telafi çalışması yaptırılabileceği belirtilmektedir.

Bu noktada önceden öngörülmesi ve kaçınılması mümkün olmayan, taraflardan kaynaklanmayan deprem, yangın, sel, su baskını gibi doğal afetler ile resmi kurumlar tarafından kamu menfaati gözetilerek alınan kararlar veya savaş vb. durumlar nedeniyle faaliyet durması halinde telafi çalışması yaptırılabileceği kabul edilmektedir.

Telafi çalışması kapsamında zorunlu neden sayılıp sayılmayacağı merak edilen bir diğer konu ise; ticari hayatta sıkça karşılaşılan hammadde bulunamaması veya sipariş azalması gibi durumlarda telafi çalışmasının mümkün olup olmayacağı hususudur. Doktrinde bu halde telafi çalışmasının mümkün olmayacağı3 belirtilmektedir. Bu durumda işçi iş görme edimini yerine getirmeye hazır olmasına rağmen işverenin kendinden kaynaklı sebeplerle bu edimi kabul edememesi nedeni ile temerrüdü söz konusu olduğu kabul edilmektedir.

Telafi çalışması yaptırılabileceği düzenlenen; ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi durumunda bu talebin işçiler tarafından ileri sürülebileceği, aynı zamanda işveren tarafından da işçilere bu şekilde bir teklif ileri sürülebileceği belirtilmektedir.

İşçinin talebi ile kendisine izin verilmesi sebebiyle telafi çalışması yaptırılması durumunda ise işçi izin talebinde ileride bu izin süresine ilişkin olarak telafi çalışması yapabileceğini bildirmekte ve bu durum işveren tarafından verilecek iznin bir şartı olarak kabul edilmektedir.

  1. Telafi Çalışması Koşulları

İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nin 7. maddesi düzenlemesine göre; telafi çalışması yaptıracak işveren, bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 4 ay içerisinde yaptırılmak zorundadır.

Telafi çalışması, günlük azami çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla yaptırılamamaktadır.

4857 Sayılı Kanun'un 64. maddesinde telafi çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden personelin çalıştığı saat karşılığı normal ücretinin ödenmesi gerektiği, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma nedeniyle zamlı ücret ödenmemesi gerektiği anlaşılmaktadır.

  • Ubgt ve Hafta Tatili Günlerinde Telafi Çalışması Yaptırılması Hususu

Telafi çalışması ile ilgili 4857 Sayılı İş Kanunu madde 64/3. fıkrasında; "Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Yine İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nin 7. Maddesinin 3. fıkrası; "Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz." şeklinde düzenlenmiştir.

Bu bağlamda kural olarak ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir.

Konuyla ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin kararında4; "...Dosya içeriğine göre dava konusu işyerinde haftanın 5 günü çalışma yapıldığı cumartesi günü akdi tatil, Pazar gününün ise hafta tatili olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davalı işveren, piyasadaki döviz kurlarının ani dalgalanması ve buna bağlı olarak fiyat oluşmaması, sipariş alınamaması nedeniyle 2006 Haziran sonu ve Temmuz ayının ilk günlerinde işin tatil edilmesi zorunluluğunu doğurduğunu, bu nedenle müteakip aylarda Cumartesi günlerinde çalışma yapılacağını işçilere önceden duyurmuştur. Tanık anlatımlarına göre davacının birkaç cumartesi günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştıktan sonra 26.8.2006 Cumartesi gününde çalışmak istememiş ve iş sözleşmesi bu nedenle feshedilmiştir. Ancak Cumartesi günü dava konusu işyeri bakımından tatil günü olduğu gibi, telafi çalışması olduğu belirtilen çalışmanın da günde 3 saatten fazla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının çalışmak istememesi yukarıda belirtilen hükümlere uygun düşmektedir. Mevcut olgulara göre feshin haklı veya geçerli nedene dayandığını kabul etmek mümkün görülmediğinden mahkemece davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalı olmuştur..." şeklinde gerekçeyle taraflar arasından akdi tatil günü olarak kararlaştırılan cumartesi günü personelin çalışmak istememesinin işverene iş akdini fesih yetkisi vermediği vurgulanarak, personelin hafta tatili gününde telafi çalışması yapmaya zorlanamayacağı hususu vurgulanmıştır.

Yasal mevzuatta sayılan sebepler dışında telafi çalışması yaptırılması ya da telafi çalışmasının yasal düzenlemelere aykırı şekilde uygulanması durumunda; bu çalışma telafi çalışması olarak kabul edilmeyecek ve normal haftalık çalışma düzeni içerisinde değerlendirilip, gerektiğinde fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma hükümlerine göre zamlı şekilde ücret ödemesinin yapılması gerekecektir.

Footnotes

1. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=4857&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

2. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5447&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

3. Mustafa Alp, "Covid 19 Pandemi Döneminde Telafi Çalışması", Legal İSGHD, C. 17, S. 68, 2020, s. 1392

4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 17.03.2018 tarih ve 2007/27667 E., 2008/5298 K. sayılı kararı.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More