ARTICLE
19 June 2025

10. Yargı Paketi Ile Ceza Ve İnfaz Hukuku Alanında Getirilen Düzenlemeler

P
Paldimoglu Law Firm

Contributor

Paldimoglu Law Firm is an independent Turkish law firm offering clients around the globe dispute resolution and consultancy services. Committed to excellence, we offer comprehensive legal solutions to protect your rights, resolve disputes, and achieve favorable outcomes. Our tailored strategies leverage a deep understanding of your needs for successful results.
Kamuoyunda 10. Yargı paketi olarak bilinen 7550 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 04.06.2025 tarihli ve 32920 1. Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kanuni düzenlemede genel olarak Anayasa Mahkemesinin iptal kararları öncü olmuştur.
Turkey Criminal Law

Kamuoyunda 10. Yargı paketi olarak bilinen 7550 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 04.06.2025 tarihli ve 32920 1. Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kanuni düzenlemede genel olarak Anayasa Mahkemesinin iptal kararları öncü olmuştur. Bu yazıda 10. Yargı paketinin infaz yasası ve ceza hukukuna ilişkin düzenlemeleri incelenecektir.

İlginizi çekebilir: 10. Yargı Paketiyle Usul Hukuku Alanında Getirilen Düzenlemeler

Türk Ceza Kanunu'ndaki Değişiklikler

10. Yargı Paketi ile Türk Ceza Kanunu 'nda düzenlenen bazı suçlarda alt ve üst sınırlar artırılmıştır. Kasten yaralama suçunda alt sınır bir yıldan, bir yıl altı aya yükseltilmiş, suçun basit halinde ise ceza miktarında %50 artışa gidilmiştir. Yaralama sonrası mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olan neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçunda ise hapis cezaları ortalama bir yıl artırılmıştır.

Tehdit suçu bakımından cezanın sadece üst sınırı varken cezaya alt sınır da eklenmiştir. Buna göre tehdit suçu sebebiyle verilecek cezalar 2 ay ila 6 ay arasında olacaktır. Suçun nitelikli hâlinde üst sınır ise 7 yıl olacaktır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından alt sınır üç aydan dört aya çıkarılmıştır. Alkol ve uyuşturucu etkisinde araç kullanan kişiye ise altı aydan 2 yıla hapis cezası getirilmiştir. Alkol ve uyuşturucu etkisinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda ceza ayrı olarak ve daha ağır şekilde düzenlenmiştir.

Kanun gerekçesinde cezalardaki artışların sebebinin özellikle trafikte meydana gelen tartışmalar olduğu ifade edilmiştir. Sosyal medyada gündem olan bu tür tartışmaların kanundaki suçların ağırlaştırılmasına sebebiyet vermesi, sosyal medyanın ulaştığı gücü anlamak bakımından harika bir örnektir. Gerekçede durum şu şekilde anlatılmaktadır: Son yıllarda trafikte kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye atan eylemlerin arttığı bilinen bir gerçektir. Nüfus ve araç sayısına bağlı olarak artan ulaşım yoğunluğu sebebiyle gerçekleşen trafik kazaları önemli sayıda kişinin ölümüne veya yaralanmasına yol açmakta; aynı zamanda ciddi ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir. Bu durum dolaylı olarak toplumsal huzur ve düzenin bozulmasına neden olmaktadır. Toplumun büyük bir çoğunluğunun her gün içerisinde bulunduğu trafik düzeninin sağlanması; kamunun güvenliği, kişilerin yaşamı ve vücut bütünlüğü ile malvarlığının korunması bakımından önem arz etmektedir. Bu kapsamda trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi ve kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla bazı suçların cezalarının artırılması ve unsurlarının yeniden belirlenmesi öngörülmektedir.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'daki Değişiklikler

En kapsamlı düzenlemelerin infaz kanununda yapılması sebebiyle, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 10. Yargı Paketine adını vermiştir. Denetimli serbestliği düzenleyen kanunun 105/A maddesine şu hüküm eklenmiştir: Hükümlünün bu infaz usulünden yararlanabilmesi için beş günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması gerekir. Bu, oldukça önemli bir düzenlemedir, çünkü kanunun yürürlüğe girmesiyle yatarı olmayan suç kavramı kaldırılmıştır. Verilen cezaların en az 5 gününü veya %10'unu hapishanede geçirme zorunluluğu getirilmiştir. Yani değişiklikten önce 2 yıldan az hapis cezasına çarptırılanlar yatarı olmayan cezalar kapsamında değerlendirilirken, bu kişilerin en az 5 gün cezaevinde geçirmesi gerekecektir. Örnek olarak yeni düzenlemeye göre 20 ay ceza alan birisi cezaevinde 2 ay geçirdikten sonra ancak denetimli serbestlikten yararlanabilecektir. Bu hüküm 04.06.2025 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından geçerli olacaktır.

Maddeye göre hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. Hükümlünün bu infaz usulünden yararlanabilmesi için beş günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması gerekir.

İkinci defa kasten suç işleyenler bakımından koşullu salıvermede mükerrirlik hükümleri uygulanmakta, fakat ikinci kez mükerrir olanlar için yani üçüncü kez suç işleyenler için böyle bir düzenleme bulunmamaktaydı. Yeni infaz yasasıyla birlikte ikinci kez mükerrirlerin koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak düzenlenmiş olup bu kişilere de cezalarının %80'ini cezaevinde çekmelerinden sonra koşullu salıverme yolu açılmıştır.

10. yargı paketiyle özel infaz hükümlerinde de değişikliğe gidilmiş ve bu hükümlerin uygulanabilme ihtimali artırılmıştır. Şöyle ki eski yasada kasten işlenen suçlarda toplam bir yıl altı ay, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının kısmen cezaevinde kısmen dışarıda çekilmesine izin verilmekteydi. Yeni düzenlemeyle birlikte bu süreler kasten işlenen suçlarda 3 yıla, taksirle işlenen suçlarda ise 5 yıla çıkarılmıştır. Ayrıca kadın, çocuk veya altmışbeş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam üç yıl, 70 yaşını bitirenlerin toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirenlerin toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirenlerin toplam 6 yıl veya daha az hapis cezasını konutlarında geçirmelerine olanak sağlanmıştır.

Ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen mahkumlar daha önceden en fazla 5 yıl hapis cezasına çarptırılmışlarsa ev hapsine mahkum edilebiliyorlardı. Yeni infaz yasasıyla 5 yıl sınırı kaldırılmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmayan ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin ev hapsine alınabileceği düzenlenmiştir. Yani yeni düzenlemeyle hayatını tek başına idame ettiremeyen mahkumlar müebbet hapis almış olsalar dahi cezalarını konutlarında geçirebileceklerdir. Toplam cezası on yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu tutulmuştur. Bu suretle ev hapsine alınan mahkumların durumu cumhuriyet savcısı tarafından her yıl değerlendirilecek ve iyileşenler yeniden infaz kurumuna alınacaktır.

Çocuğu olan kadınlar için de konutta infaz hükmünün kapsamı genişletilmiştir. Yeni infaz yasasından önce doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçen ve toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hâkimi tarafından karar verilebilirken bu süre 5 yıla çıkarılmıştır. Konutta infaz yoluyla cezalarını çeken mahkumlara denetimli serbestlik uygulanmazken 10. Yargı paketiyle bu kişilere de denetimli serbestlikten yararlanma hakkı getirilmiştir.

SONUÇ

04 Haziran 2025 tarihinde yürürlüğe giren 10. Yargı Paketi, ceza hukuku ve infaz rejiminde uzun süredir tartışılan birçok konuyu yeniden şekillendirmiştir. Kanunla birlikte, hem Türk Ceza Kanunu'nda bazı suçların cezaları ağırlaştırılmış hem de Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da toplum beklentilerini karşılayan ciddi değişiklikler yapılmıştır.

Özellikle "yatarı olmayan ceza" kavramının kaldırılmasıyla, verilen hapis cezalarının cezaevinde infaz edilmesi zorunlu hâle gelmiştir. Böylece kamu vicdanında karşılık bulmayan, ceza alıp hiç cezaevine girmeden serbest kalma uygulamalarına son verilmiştir. Denetimli serbestlik sürelerinin yeniden düzenlenmesi, ev hapsi hükümlerinin kapsamının genişletilmesi ve kadın, yaşlı, engelli mahkumlara ilişkin özel infaz kurallarının netleştirilmesiyle, infaz sisteminin daha dengeli ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturulması hedeflenmektedir.

10. Yargı Paketi'nin temel hedefi, cezanın caydırıcılığını artırmak, infaz adaletini güçlendirmek ve kamu düzenine yönelik suçlarla daha etkili mücadele etmektir. Ancak bu düzenlemelerin uygulamadaki başarısı, ilgili kurumların koordinasyonu, denetimi ve infaz süreçlerinin dikkatle yürütülmesine bağlı olacaktır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More