Yargı reformu kapsamında düzenlenen ilk paket TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. 24 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 7188 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile birlikte hukuk mesleklerine giriş sınavı getirilmesi, temyiz edilebilecek kararların kapsamının genişletilmesi, kıdemli avukatlara yeşil pasaport hakkı, mağdur haklarının güçlendirilmesi gibi pek çok değişiklik yürürlüğe girdi. Bu yazımız kapsamında önemli değişiklikler ve yenilikler getiren yargı reformu paketini inceleyeceğiz.

1. İptal Edilen Pasaportlar Geri Veriliyor

Pasaport Kanunu'nda yapılan değişiklik ile milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği ya da bunlarla irtibatları nedeniyle, Olağanüstü Hal kapsamında kamu görevinden çıkarılmaları veya rütbelerinin alınması nedeni ile pasaportları iptal edilenler ile haklarında pasaport verilmemesine yönelik idari işlem tesis edilmiş olan kişiler hakkında mahkemece yurtdışına çıkmaları yasaklananlar hariç olmak üzere, şayet devam eden herhangi bir soruşturma veya kovuşturma yoksa; kovuşturmaya yer olmadığı, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşmesine karar verilmişse, mahkumiyet kararı infaz edilmişse veya ertelenmişse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse; ilgili kişilerin başvurusu üzerine kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilebilecek.

2. Temyiz Edilebilecek Kararların Kapsamı Genişletildi

Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara karşı; Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. maddesi 2. fıkrası kapsamında temyiz yolu kapalı olsa dahi aynı maddeye yapılan ekleme ile hakaret, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, kanunlara uymamaya tahrik, cumhurbaşkanına hakaret, Devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama, silahlı örgüt ve halkı askerlikten soğutma suçlarına ilişkin kararlar temyiz edilebilecek. Böylelikle kataloğa dâhil edilen suç türlerinde de Yargıtay içtihadı oluşacak.

3. Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında İfade Özgürlüğü Düzenlemesi Yapıldı

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. Fıkrasına "Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz." ifadesi eklendi. Olması gerekenin tekrarı olarak nitelendirilebilecek bu hükümle, yargılamalar esnasında yapılan yanlışların önlenmesi hedefleniyor.

4. TCK'da yer alan Ön Ödeme Müessesesi Kapsamında Taksitle Ödeme Öngörüldü

Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesi kapsamında; uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faillerinin belirli bir miktar parayı Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödedikleri takdirde haklarında kamu davası açılmayacağı öngörülmektedir. Yargı reformu kapsamında bu paranın, birer ay ara ile üç eşit taksit halinde ödenmesine Cumhuriyet Savcılığı tarafından karar verilebileceği öngörülüyor. Taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde ise ön ödemenin hükümsüz kalacağı ve soruşturmaya devam edileceği düzenlendi.

5. Soruşturma Aşamasında Tutukluluk Süreleri Düşürüldü

Ceza Muhakemesi Kanunu'na yapılan ekleme ile soruşturma evresinde tutukluluk süresinin, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemeyeceği düzenlendi. Ancak devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ile devler sırlarına karşı suçlar ve casusluk ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olarak düzenlenmiş olup, gerekçe gösterilerek 6 ay daha uzatılabilecek.

6. Kamu Davası Açmada Takdir Yetkisinde Yeni Düzenleme

Yargı reformunda yapılan değişiklikle, uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasını beş yıl süre ile ertelemeye karar verebilecek. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi için, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynı zamanda Cumhuriyet Savcısı tarafından da tespit edilmesi gerekiyor.

Öte yandan, suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar, kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar halinde, kamu davasının açılması ertelenemeyecek.

7. İddianamenin İadesi Maddesinin Kapsamı Genişletildi

Yargı reformu kapsamında, mahkemeler artık suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen dosyalar ile ön ödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tabi olduğu açıkça soruşturma dosyasından anlaşıldığı halde, bu usuller uygulanmaksızın düzenlenen dosyaları iade edilebilecek. Ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın soruşturma dosyası düzenlendi ise, mahkemeler bu iddianameleri de iade edebilecek.

8. Çocuk ve Mağdurların Korunması için Yeni Usuller Öngörüldü

Cumhuriyet Savcısı veya hâkim tarafından ifade ve beyanın özel ortamda alınması gerektiği hallerde ya da şüpheli veya sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu değerlendirilen çocuk veya mağdurların ifade veya beyanları özel ortamda uzmanlar aracılığıyla alınacak. Cinsel istismarın nitelikli hali suçlarından mağdur olan çocukların beyanları ise, böyle bir değerlendirmeye gerek olmaksızın özel ortamda alınacak. Bu kapsamda mağdur çocuğun beyan ve görüntüleri alınacak. Bu düzenleme ile çocukta yeniden mağduriyet yaratılmamasının önüne geçilmesi hedeflendiği söylenilebilir.

Cinsel saldırı suçunun mağdurları için de yine aynı usulle beyan ve ifade alınacak. Ancak bu durumda beyan ve görüntülerin kayda alınmasında mağdurun rızası aranacak. Beyan ve görüntü kayıtları dava dosyasında saklanarak, kimseye verilmeyecek ve gizliliği için gerekli tedbirler alınacak.

9. Bazı Ceza Davalarında Seri Muhakeme Usulü Getirildi

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mülga olan 250. maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlendi. Bu kapsamda Türk Ceza Kanunda yer alan; hakkı olmayan yere tecavüz, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması, gürültüye neden olma, parada sahtecilik, mühür bozma, resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçları için seri muhakeme usulü öngörülüyor. Seri yargılama usulü, her ne kadar kamu davası açılması için yeterli şüphe olsa da kamu davası açılması yerine başvurulan özel bir yargılama usulüdür. Cumhuriyet savcısının bazı suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermemesi, şüpheliye bu usulün uygulanması için teklif yapılması ve şüphelinin müdafi huzurunda kabul etmesi şartlarının yerine gelmesi halinde bu usul uygulanabilecek.. Şüphelinin kabulünün ardından, cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep etmesi gerekecek. Seri muhakeme usulü neticesinde, savcılık suçun cezasının yarı oranda indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirleyecek ve bu yaptırım mahkeme tarafından denetlenerek hüküm kurulmuş olacak. Bu değişiklikle, yargı sürecine hız kazandırmak ve dava sayılarını azaltmak hedefleniyor. Bunun yanında soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunamama, yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hallerinde ise seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün olmayacak.

10. Asliye Ceza Mahkemesinde Basit Yargılama Usulü Öngörüldü

İddianame kabulünden sonra adli para cezası ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecek. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde beyan ve savunmalar on beş gün içinde yazılı olarak yapılacak. Ayrıca beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi veya düşmesi kararları verilebilecek. Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında ise basit yargılama usulü uygulanamayacak. Öte yandan, basit yargılama usulü kapsamına giren bir suç ile kapsama girmeyen başka bir suçun birlikte işlenmesi halinde bu usul uygulanamayacak.

11. Uzlaştırma Kapsamındaki Suçlar Genişletildi

Önceden kasten yaralama, taksirle yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali gibi suçlar uzlaştırma kapsamında çözümlenebilmekte iken, yargı reformu ile birlikte bu kapsam genişletildi. Artık iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, güveni kötüye kullanma suçu ile suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçları da uzlaştırma kapsamında çözümlenebilecek.

12. Erişim Engellemeleri İnternet Sitelerine Değil, İçeriğe Yönelik Olacak

7188 sayılı Kanun'un yaptığı değişiklikler, 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"u da kapsıyor. Yargı reformu kapsamında, erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, teknik olarak içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı durumda veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.

13. Bölge İdare Mahkemesi Daireleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlıklar 3 Ay İçinde Karara Bağlanacak

7188 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 2576 sayılı "Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun" da değişiklik yapıldı. Bu değişiklik kapsamında; BİM dairelerince benzer olaylarda verilen kesin nitelikli kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde; resen veya ilgili BİM dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi halinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştay'dan bu konuda bilgi verilmesi düzenlendi. Değişiklik öncesinde "Danıştay Başkanlığına iletmek" ibaresi yer alıyordu.

14. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı Getirildi

Hâkimlik, savcılık, avukatlık ve noterlik olmak üzere hukuk mesleği olarak kabul edilen mesleklere girişte "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı" yapılacak. Hâkim adaylığı sınavına girmek, avukatlık stajı veya noterlik stajına başlayabilmek için öncelikli olarak Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında veya İdari Yargı Ön Sınavında 100 puan üzerinden en az 70 puan almak gerekecek. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı kapsamında adayların anayasa hukuku, idare hukuku, medeni hukuk, borçlar hukuku, ticaret hukuk, Türk hukuk tarihi gibi alanlar kapsamında bilgileri ölçülecek.

Bu sınavlarda başarılı olma şartı, ilgili yükseköğretim kurumlarına 2020-2021 yılında kayıt yaptıran öğrencilerden başlayarak uygulanacak. Dolayısıyla, bu tarihten önce hukuk fakültesinde mevcut öğrenci statüsünde olanlardan, hukuk mesleklerine başlayabilmeleri için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında başarılı olma şartı aranmayacak.

Ayrıca İdari Yargı Hâkimliği Sınavı'na başvuruda bulunmak isteyen adaylar için de İdari Yargı Ön Sınavı uygulaması getirildi.

15. Hukuk Fakültesi Mezunu Olmayanların İdari Hâkim Adaylığına Sınırlama Getirildi

Yapılan değişiklikle, idari yargı hâkim adaylığına hukuk fakültesi mezunu olmayanlar arasından atananların sayısı, her dönemde atanacak toplam aday sayısının yüzde 20'sini geçemeyecek.

16. Hâkim Adaylığı Sürecinde Değişiklikler Yapıldı

Adli yargı hâkimliği için yapılan yazılı yarışma sınavında artık ticaret hukuku, anayasa hukuku, medeni hukuk gibi alanların yanında iş hukuku konularından da taraflar mesul olacaklar. Yazılı sınavdan başarılı olanların katılım sağlayabildiği mülakatı yapan kurulda ise değişiklik yapıldı. Mülakat kurulu önceleri 5 üye iken, bundan böyle yedi üye olacak.

Hâkim adaylarının eğitimini sağlayan kurumun adı ise "Türkiye Adalet Akademisi" olarak değiştirildi. Bu doğrultuda "Personel Genel Müdürü" ibaresi "Türkiye Adalet Akademisi Başkanı", "Eğitim Dairesi Başkanı" ibaresi ise "Personel Genel Müdürü" olarak değiştirildi. Türkiye Adalet Akademisi'nde görevlendirilen öğretim elemanlarına haftalık on ders saatini aşan kısım için ders ücreti ödenecek. Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile hâkim, savcı, avukat, noter ve alanında uzman kişilere ise verdikleri her ders için ders ücreti verilecek.

17. Kıdemli Avukatlara Yeşil Pasaport (Hususi Damgalı Pasaport) Hakkı Tanındı

7188 sayılı Kanun ile 5882 sayılı Pasaport Kanunu'na ekleme yapıldı. Yeni düzenlemeye göre, baro levhasına yazılı olan ve en az on beş yıl kıdemi bulunan avukatlar, haklarında belirli suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma açılmamış olması halinde hususi damgalı pasaport alabilecekler. Bu kapsamda, ilgili şartları yerine getiren avukatların eş ve çocukları da vize kolaylığı sağlayan hususi damgalı pasaporttan faydalanabilecekler.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.