A. GİRİŞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 21) ("Tebliğ") 17 Kasım 2022 tarihli ve 31962 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Tebliğ ile;

1- Yurt içinde seçimle veya atama yoluyla kendisine önemli bir kamusal görev tevdi edilen üst düzey gerçek kişiler (yerli kamusal nüfuz sahibi kişiler),

2- Yabancı bir ülkede seçimle veya atama yoluyla kendisine önemli bir kamusal görev tevdi edilen üst düzey gerçek kişiler (yabancı kamusal nüfuz sahibi kişiler) ile

3- Uluslararası kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, üst düzey yöneticileri ile eşdeğer görev yapan diğer kişiler (uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişiler)

olarak tanımlanan kamusal nüfuz sahibi kişilere sıkılaştırılmış tedbirlerin uygulanmasına dair usul ve esaslar düzenlenmiştir. Tebliğ'in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, Tebliğ'in uygulanmasına ilişkin Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı ("MASAK") tarafından uygulama rehberi çıkarılabileceği ve bu uygulama rehberinin MASAK'ın resmî internet sitesi aracılığı ile duyurulacağı belirtilmiş olup, bahse konu uygulama rehberi, MASAK'ın resmi internet adresinde Kamusal Nüfuz Sahibi Kişilere Yönelik Uygulama Rehberi ("Rehber") adıyla yayımlanmıştır. Rehber'in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

B. KAMUSAL NÜFUZ SAHİBİ KİŞİLER BAKIMINDAN ALINACAK TEDBİRLER

a) Kamusal Nüfuz Sahibi Kişilerin Tespiti

Tebliğ ile;

  • Finansal kuruluşlar;
    • Bankalar,
    • Bankalar dışında banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz kuruluşlar,
    • Kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili müesseseler,
    • Finansman ve faktoring şirketleri,
    • Sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim şirketleri,
    • Ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşları,
    • Yatırım ortaklıkları,
    • Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile sigorta ve reasürans brokerleri,
    • Finansal kiralama şirketleri,
    • Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmeti veren kuruluşlar,
    • Kıymetli madenler aracı kuruluşları,
    • Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini (bankacılık faaliyetleriyle sınırlı olarak),
  • Finansal olmayan belirli iş ve meslekler;
    • Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapanlar ile bu işlemlere aracılık edenler.
    • Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
    • Noterler,
    • Savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere, taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar,
    • Bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler,
    • Finansal piyasalarda denetim yapmakla yetkili bağımsız denetim kuruluşları,
  • ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri ve
  • Kripto varlık hizmet sağlayıcılar,

müşterinin ya da "yükümlü nezdinde işlem gerçekleştiren gerçek kişiler, adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişiler" anlamına gelen gerçek faydalanıcının, kamusal nüfuz sahibi kişi olup olmadığının belirlenmesi amacıyla makul tedbirleri almakla yükümlü tutulmuştur. Bu çerçevede, Tebliğ ile yukarıda belirtilen kişilere getirilen yükümlülük, müşterinin tanınması ilkesi çerçevesinde yalnızca müşteri ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda işlemin gerçek faydalanıcısını da kapsamakta olup, Tebliğ uyarınca anılan kişiler işlemin gerçek faydalanıcısının da kamusal nüfuz sahibi kişilerden olup olmadığının tespitine ilişkin makul düzeyde tedbir almakla yükümlü tutulmuştur.

"Makul tedbir" kavramına ilişkin detaylı açıklamalara ise Rehber'de yer verilerek; iş ilişkisi tesisi veya sürdürülmesinde belirli bir kamusal nüfuz sahibi kişinin aklama veya terörizmin finansmanı bakımından taşıdığı risk durumu göz önünde bulundurularak, risk seviyesine göre alınması gereken makul tedbirlerin belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu anlamda, Rehber'de risk seviyesinin belirlenmesi sırasında diğer unsurların yanı sıra müşterinin durumunun tespiti sürecinde kamusal nüfuz sahibi kişiye verilen kamusal fonksiyonun veya gücün özelliklerinin de bir kıstas olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.

Kamusal nüfuz sahibi kişiler ile kimlerin kastedildiği ise Rehber'de örneklendirme suretiyle; Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task ForceFATF) tarafından yapılan tanıma göre yerli veya yabancı kamusal nüfuz sahibi kişilerin; devlet veya hükümet başkanları, üst düzey politikacılar, siyasi partilerin üst düzey görevlileri, üst düzey adli, idari veya askeri görevliler ile kamu iktisadi teşebbüslerinin üst düzey yöneticileri olabildiği gibi, uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişilerin ise bu kuruluşların yöneticileri, yönetici yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri veya bunlara eşdeğer görev yapan kişiler olabildiği şeklinde ifade edilmiş, diğer taraftan yerli veya yabancı kamusal nüfuz sahibi arasındaki farkın ise kamusal görev tevdi edilen ülkeye göre belirlendiği, bu çerçevede kişinin doğduğu veya ikamet ettiği ülkenin ya da uyruğunun bu hususun tespitinde belirleyici olmamakla birlikte, yapılacak risk seviyesinin tespitine ilişkin değerlendirmede ise dikkate alınabileceği vurgulanmıştır.

Rehber'de ayrıca, kamusal nüfuz sahibi kişilerin belirlenmesinde Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 6'ncı ve 19'uncu maddeleri uyarınca kimlik tespitinde ilgilinin iş ve mesleğine ilişkin olarak alınan ve güncel tutulması gerekliliği bulunan bilgilerin faydalı olabileceği, ilaveten gerekli özen ve dikkat gösterilmek suretiyle ticari amaçlı veri tabanları ile internet ve sosyal medya araştırmalarından da yararlanılabileceği belirtilmiştir.

b) Uyum Programı Oluşturacak Yükümlülerin Sorumluluğu

Tebliğ ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik uyarınca uyum programı oluşturacak yükümlülerden olan;

  • Bankalar (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile kalkınma ve yatırım bankaları hariç),
  • Sermaye piyasası aracı kurumları,
  • Sigorta ve emeklilik şirketleri,
  • Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini (bankacılık faaliyetleriyle sınırlı olarak),
  • Kambiyo mevzuatında belirtilen A grubu yetkili müesseseler,
  • Finansman, faktoring ve finansal kiralama şirketleri,
  • Portföy yönetim şirketleri,
  • Kıymetli madenler aracı kuruluşları,
  • Elektronik para kuruluşları ve
  • Ödeme kuruluşları (Münhasıran fatura ödemelerine aracılık hizmeti, münhasıran ödeme emri başlatma hizmeti ve münhasıran ödeme hesabına ilişkin bilgilerin sunulması hizmetini sağlayanlar hariç),

bir üst başlıkta belirtilen temel yükümlülüklere ilaveten; oluşturdukları uyum programı kapsamında yürütecekleri risk yönetimi faaliyetlerine, yabancı bir ülke tarafından seçilen veya atanan kamusal nüfuz sahibi kişilerin belirlenmesine yönelik tedbirleri de eklemekle yükümlü tutulmuştur.

c) Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler ile Bunların Eşleri, Birinci Derecede Akrabaları veya Yakınları ile Tesis Edilen İş İlişkilerinde ve Gerçekleştirilen İşlemlerde Uygulanacak Tedbirler

Yukarıda kamusal nüfuz sahibi kişilerin tespiti ile yükümlü olduğu belirtilen finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslek sahipleri ile kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından, yabancı kamusal nüfuz sahibi kişilerle veya bunların eşleri, birinci derecede akrabaları ya da yakınları ile tesis edilen iş ilişkilerinde ve gerçekleştirilen işlemlerde bu iş ve işlemlerin riskli olup olmadığına bakılmaksızın asgari olarak aşağıdaki tedbirlerin uygulanacağı düzenlenmiştir:

  • İş ilişkisi tesisini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak.
  • Bu kişilere ait veya işleme konu malvarlıkları ve fonların kaynağının tespiti için makul tedbirler almak.
  • Uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığını artırmak ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisini sıkı gözetim altında tutmak.

Buna karşılık yukarıda belirtilen tedbirler, Türkiye tarafından seçilen veya atanan ya da uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişilerle yahut bunların eşleri, birinci derece akrabaları veya yakınları ile tesis edilen iş ilişkisi ve gerçekleştirilen işlemler bakımından ancak; bu iş ilişkisinin ve gerçekleştirilen işlemlerin yüksek riskli olarak değerlendirilmesi durumunda uygulanacaktır. Rehber'de, konuya ilişkin yapılacak risk değerlendirmesinde; diğer hususların yanı sıra müşteri risk faktörleri, ülke risk faktörü ile ürün, hizmet, işlem veya dağıtım kanalı risklerinin dikkate alınması, uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişiler için ise ayrıca bu kişilerin sahip olduğu kamusal fonksiyon veya diğer bir ifadeyle yöneticilik seviyesi, kamusal fonlar üzerindeki kontrol ya da bu fonlara erişim durumlarının göz önünde bulundurulması gerektiği ifade olunmuştur. Bu çerçevede yapılacak risk değerlendirmesi neticesinde bahse konu kişiler ile tesis edilen iş ilişkisinin ve gerçekleştirilen işlemlerin düşük riskli olarak değerlendirilmesi halinde bahse konu kişiler herhangi bir müşteri olarak dikkate alınabilecek ve böylece (yukarıda belirtilen ilave tedbirlerin uygulanması gerekmeksizin) haklarında MASAK mevzuatında düzenlenen olağan müşterini tanı tedbirleri uygulanabilecektir.

Tebliğ'de ayrıca kamusal nüfuz sahibi kişilerin yakınları ibaresi ile kastedilen hususun ne olduğu da açıklanarak; bu ibarenin bir çıkar veya amaç birlikteliği olarak değerlendirilebilecek, birinci derece dışındaki akrabalık, nişanlılık, şirket ortaklığı veya şirket çalışanı olmak gibi her türlü sosyal, kültürel veya ekonomik nitelikli yakınlık anlamına geldiği belirtilmiştir.

Kamusal nüfuz sahibi kişilerin görevden ayrılmaları veya bu niteliklerini kaybetmeleri halinde, bahse konu tedbirlerin uygulanmasına görevden ayrıldıkları veya bu niteliklerini kaybettikleri tarihten itibaren en az bir yıl süreyle devam edilecek olup bu kişilerle gerçekleştirilen işlemlerin ya da iş ilişkilerinin risk teşkil etmesi halinde ise bu süre uzatılabilecektir. Nitekim, Rehber'de böyle bir durumda tedbirlerin uygulanmasına devam edilecek sürenin yapılacak risk değerlendirmesine göre belirlenmesi gerektiğinden bahisle, bahse konu sürenin riskin seviyesine bağlı olarak uzatılması gerektiği ifade edilmiştir.

d) Hayat Sigortası Poliçesine İlişkin Tedbirler

Tebliğ ile ayrıca, hayat sigortası poliçesinin lehtarının veya gerçek faydalanıcısının kamusal nüfuz sahibi kişi olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, sigorta poliçesine bağlı hak ve alacakların lehtara ödenmesinden önce veya en geç ödeme zamanında makul tedbirlerin alınması ve bu duruma ilişkin yüksek risk tespit edilmesi durumunda ödeme yapılmadan önce üst yönetim bilgilendirilmesi, uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığının artırılması ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisinin sıkı gözetim altında tutulması gerektiği düzenlenmiştir.

C. YÜKÜMLÜLÜK İHLALİNDE UYGULANACAK CEZA

Yukarıda kamusal nüfuz sahibi kişilerin tespiti ile yükümlü olduğu belirtilen finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslek sahipleri ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kamusal nüfuz sahibi kişilere ilişkin olarak bu Tebliğ ile getirilen yükümlülüklere riayet edilmemesi halinde 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'da öngörülen cezalar uygulanacaktır.

D. YÜRÜRLÜK TARİHİ

17 Kasım 2022 tarihinde yayımlanan Tebliğ yayımı itibariyle yürürlüğe girmiştir.

E. SONUÇ

Tebliğ'in yürürlüğe girmesiyle birlikte Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development – OECD) bünyesinde kurulmuş olan ve görevi kara para aklama, terörün finansmanı ve uluslararası mali sistemin bütünlüğüne yönelik diğer ilgili tehditlerle mücadele için standartlar belirlemek ve düzenleyici tedbirlerin etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek olan Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Eylem Görev Gücü'nün (Financial Action Task Force on Money Laundering - FATF) yayımladığı 12 numaralı tavsiyede yer alan kamusal nüfuz sahibi kişi (Politically Exposed Person – PEP) tanımı ve düzenlemeleri MASAK mevzuatına eklenmiş oldu.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.