ÖZET
Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte e-ticaret platformları, tüketici ve satıcılar için temel ticaret mecraları haline gelmiştir. Bu gelişmeler, pazaryerlerinde sunulan hizmetlerin çeşitlenmesine ve karmaşık algoritmalar aracılığıyla işlem süreçlerinin optimize edilmesine neden olmuştur.
Bu bağlamda, tüketicinin tercihine doğrudan etki eden ve satıcılar arasında görünürlük rekabetini şekillendiren BuyBox uygulamaları, rekabet hukuku bakımından dikkatle değerlendirilmesi gereken uygulamalardan biridir. Özellikle Amazon, Trendyol ve Hepsiburada gibi çok satıcılı platformlarda BuyBox algoritmalarının nasıl kurgulandığı; bu algoritmaların satıcılar arası ayrımcılık, kendini kayırma ya da fiyat koordinasyonu risklerini doğurup doğurmadığı rekabet otoritelerinin odağında yer almaktadır. Bu makalede, yakın dönemde Trendyol ve Hepsiburada hakkında Rekabet Kurulu tarafından verilen kararlar ile yabancı otoritelerin emsal nitelikteki değerlendirmeleri ışığında BuyBox uygulamalarının rekabet hukukuna etkileri incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Buybox, Algoritmik Fiyatlandırma, Dijital Pazaryerleri, Platform Ekonomisi.
1. BuyBox Kavramı ve İşleyişi
BuyBox algoritması, aynı ürünü arz eden birden fazla satıcının bulunduğu durumlarda, nihai tüketici açısından en yüksek faydayı sağlayacak satıcıyı belirleyerek bu satıcının teklifini ön plana çıkarmaktadır. Algoritmanın sunduğu bu sıralama, görünürlük avantajı yaratmakta ve ilgili satıcının ticari başarısını doğrudan etkilemektedir.
Ülkemizde Trendyol, Hepsiburada, Amazon ve n11 gibi çok kategorili çevrim içi pazaryerleri, BuyBox algoritmasını aktif şekilde uygulamaktadır. Söz gelimi, Amazon BuyBox alanını, ürün detay sayfasında yer alan ve tüketicilerin "Sepete Ekle" veya "Hemen Satın Al" butonları aracılığıyla işlem gerçekleştirdiği konum olarak kullanmaktadır. Bu alan üzerinden gerçekleştirilen işlemler, doğrudan BuyBox'ı kazanan satıcının ürününe yönlendirilmekte ve bu durum, ilgili satıcıya belirgin bir rekabet avantajı sağlamaktadır.1
Söz konusu algoritmanın hangi satıcıyı öne çıkaracağı, platformdan platforma farklılık arz eden birtakım kriterlere dayanmaktadır. Genel olarak ürün fiyatı, satıcı performans puanı, ücretsiz kargo sunulup sunulmadığı ve kargo gönderim süresi bu kriterler arasında yer almaktadır.2 Bu unsurlar içinde en yüksek ağırlığa sahip kriterin ürün fiyatı olduğu gözlemlenmektedir.
Satıcılar, BuyBox'ı kazanabilmek amacıyla fiyatlarını düşürmekte, ürünlerini daha kısa sürede kargoya vermekte, ücretsiz kargo seçeneği sunmakta ve müşteri memnuniyetine yönelik hizmet puanlarını yükseltmeye çalışmaktadır. Bu dinamikler sonucunda, tüketicilerin ürünlere ödediği fiyatlar düşmekte, hizmet kalitesi artmakta ve tüketicilerin arama maliyetleri azalmaktadır. Neticede, BuyBox uygulaması bahsedilen yönleriyle rekabetçi piyasa sonuçlarının oluşmasına katkı sunmaktadır.
2. Olası Rekabetçi Endişeler
Söz konusu etkinlik kazanımlarına karşın BuyBox uygulamaları neticesinde birtakım rekabetçi endişeler oluşabilecektir. Bu çerçevede ilk olarak teşebbüsler arası örtülü iş birlikleri değerlendirecektir. BuyBox kazanan satıcının fiyat rekabeti yoluyla değil rakip satıcılar arasında doğrudan veya dolaylı bir uzlaşı neticesinde belirlenmesi ya da sağlayıcı tarafından BuyBox tahsisine yönelik tek taraflı müdahalelerde bulunulması, rekabet hukuku bakımından ciddi sakıncalar doğurmaktadır. Özellikle satıcıların, aralarında doğrudan iletişim kurmaksızın, sağlayıcının yönlendirmesiyle BuyBox uygulamasını şekillendirmesi, teşebbüslerin mevcut ve gelecekteki davranışlarını koordine edebilmelerine imkân tanımaktadır. Bu türden bir uzlaşının, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ("4054 sayılı Kanun") 4. maddesi kapsamında rekabeti kısıtlayıcı anlaşma, uyumlu eylem veya karar niteliği taşıdığı ve bu nedenle hukuka aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir.3
Öte yandan, sağlayıcının satıcılara BuyBox kazanmamaları yönünde yönlendirmede bulunması ya da BuyBox için gerekli fiyat seviyesini doğrudan belirlemesi, düşük fiyatla satışın önüne geçebilmekte ve yeniden satış fiyatının tespiti niteliği kazanabilmektedir. Bu tür müdahaleler, sağlayıcı ile satıcı arasında dikey bir ilişki çerçevesinde rekabetin sınırlanmasına neden olabilmektedir.
Ek olarak teşebbüslerin aynı dinamik fiyatlandırma sistemini kullanmaları durumunda bu sistemler aracılığıyla topla-dağıt karteli kurulması ihtimâli de önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda sağlayıcının tek bir algoritma sunarak pazardaki rakipler tarafından bu algoritmanın benimsenmesini sağlaması, ilgili teşebbüslerin fiyatlamalarının birbirine yakınsaması sonucunu doğurmaktadır.
Böyle bir sistemde, rakipler arasında doğrudan bilgi paylaşımı bulunmamakla birlikte, fiyatların belirlenmesinde merkezileşen tek bir algoritma, örtülü bir koordinasyonun kurulmasına olanak tanımaktadır. Rekabetten sapma olasılığının düştüğü bu yapıda, rakiplerin fiyat değişimlerini anlık olarak izleyebilecekleri bir ortam yaratılmakta ve bir teşebbüsün fiyat indirimine gitmesi halinde diğer teşebbüslerce kısa sürede karşı önlemler alınması mümkün kılınmaktadır. Bu bağlamda, fiyat izleme yazılımları ve dinamik fiyatlandırma sistemleri, topla-dağıt kartelinin işlevselliğini artırmakta; rekabet hukukunda yasaklanmış olan yatay koordinasyon davranışlarını teknoloji aracılığıyla somutlaştırmaktadır. Bu nedenle, söz konusu algoritmaların rekabet üzerindeki etkileri dikkatle incelenmeli ve sağlayıcıların rolü, teşebbüsler arası uyumlu eylemlerin tesisi bakımından kritik bir unsur olarak değerlendirilmelidir.4
Son olarak algoritmik zarar teorileri kapsamında, algoritmaların rekabet üzerindeki olumsuz etkilerinin koordineli davranışlarla birlikte tek taraflı eylemler vasıtası ile de vücut bulabileceği kabul edilmektedir. Yabancı rekabet otoriteleri tarafından algoritmaların özellikle hâkim durumun kötüye kullanılması kapsamında yoğun incelemelere konu edildiği görülmektedir. Bu durum, dijital platformların ekonomik gücünü algoritmalar aracılığıyla tesis ettiğine yönelik ciddi kuşkular doğurmaktadır.
Bu bağlamda, algoritmik dışlayıcı uygulamalar teşebbüsün; piyasayı dışlayacak şekilde yıkıcı fiyatlama stratejileri benimsemesi, teşebbüsün kendi sunduğu ürün ve hizmetlere öncelik tanıması, ayrımcı indirim politikaları geliştirmesi ve bağlama ya da paket satış gibi uygulamalar üzerinden pazar kapatıcı etkiler doğurması şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Öte yandan, algoritmik sömürücü davranışlar; aşırı fiyatlama, haksız ticari koşulların dayatılması ve fiyat ayrımcılığı gibi uygulamalar olarak bu tür uygulamalarda karşımıza çıkmaktadır. Tüm bunlar, 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi dairesinde hâkim durumun kötüye kullanılması ihlâli olarak değerlendirilmektedir.
3. Rekabet Kurulu Kararlarında BuyBox Uygulamaları
Bu başlık altında Rekabet Kurulu tarafından Hepsiburada ve Trendyol hakkında verilen yakın tarihli kararlara değinilecektir.
3.1. Hepsiburada Kararı5
Rekabet Kurulu tarafından Hepsiburada'nın BuyBox uygulamalarına yönelik olarak açılan soruşturma, Hepsiburada tarafından sunulan taahhütlerin kabul edilmesi üzerinde sonlandırılmıştır. Kararda Hepsiburada tarafından kullanılan BuyBox uygulaması, aynı ürünün birden fazla satıcısının olması halinde, bu ürünleri tek bir başlıkta toplayan ve böylece belirlenen algoritma metrikleriyle BuyBox'ı kazanan satıcıyı, o ürün aratıldığında ilk sırada çıkaran bir mekanizma olduğu ifade edilmiştir. Bu sistem ile sıralanan satıcının, kullanıcı "Sepete Ekle" veya "Şimdi Al" butonuna tıkladığı an, BuyBox'ı kazanmış olan ürünün sepete eklendiği belirtilmiştir. Satıcının satış ekranında ise fiyat belirlenirken Trendyol ekranında "BuyBox Fiyatının Altında Kal", "BuyBox Fiyatına Eşitle" ve "BuyBox Fiyatının Üstünde Kal" şeklinde üç temel koşulun ortaya çıktığı ifade edilmiştir.
Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, rekabetçi endişelerle ilgili olarak Hepsiburada tarafından BuyBox vasıtası ile geliştirilen otomatik fiyatlandırma mekanizması ile alıcı konumundaki satıcıların karar alma mekanizmalarına etki edilerek topla-dağıt kartellerine benzer şekilde etkinin oluşabileceği ortaya konmuştur. Ayrıca kararda açık ve ağır bir ihlâl olarak değerlendirilen fiyat tespiti hususunda da rekabetçi endişelerin doğabileceği vurgulanmıştır.
Söz konusu endişeler neticesinde Hepsiburada aşağıda yer verilen taahhütleri Kurul'un değerlendirmesine sunmuştur:
- Otomatik fiyatlandırma mekanizmasından "BuyBox Fiyatına Eşitle" seçeneği çıkarılacak ve satıcılara sadece "BuyBox Fiyatının Altında Kal" ve "BuyBox Fiyatının Üstünde Kal" seçenekleri sunulacaktır.
- Hepsiburada, Satıcıları otomatik fiyatlandırma mekanizmasını kullanmaya zorunlu tutmayacak ve satıcılara zorunlu tutulma ile aynı sonuca varacak herhangi bir teşvik sunmayacaktır.
- Satıcılar tarafından otomatik fiyatlandırma mekanizmasının kullanımı BuyBox algoritmasında bir kriter olarak yer almayacak ve BuyBox algoritmasında yer alan parametreler arasına otomatik fiyatlandırma mekanizmasının kullanımı dahil edilmeyecektir.
- Satıcılarla; "Bu üründe otomatik fiyatlandırma mekanizması kullanılıyor", "Bu ürün için .....sayıda satıcı otomatik fiyatlandırma mekanizmasını kullanıyor", "Bu ürün için ....sayıda ....kuralı oluşturuldu" gibi otomatik fiyatlandırma mekanizmasının kullanımına ilişkin diğer satıcılara ait veriler paylaşılmayacaktır.
- Söz konusu taahhütlerden otomatik fiyatlandırma mekanizmasından "BuyBox Fiyatına Eşitle" seçeneğinin çıkarılması kısa kararın tebliğinden itibaren iki ay içinde, diğerleri kısa kararla birlikte uygulamaya konulacaktır.
- Hepsiburada tarafından taahhütler süresiz olarak uygulanacaktır.
- Taahhütlere uyumun izlenebilmesini temin etmek amacıyla gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir yıl sonra başlamak üzere Hepsiburada tarafından her yıl Kuruma rapor sunulacaktır.
Verilen taahhütlerin Kurul tarafından yerinde bulunması ile Hepsiburada hakkında açılan soruşturma sonlandırılmıştır.
3.2. Trendyol Kararı6
Rekabet Kurulu tarafından Trendyol'un BuyBox uygulamalarına yönelik olarak açılan soruşturma, Kararda Trendyol tarafından sunulan taahhütlerin kabul edilmesi üzerine sonlandırılmıştır. Trendyol tarafından kullanılan BuyBox uygulamasının, aynı ürünün birden fazla satıcısının olması halinde, bu ürünleri tek bir başlıkta toplayan ve böylece belirlenen algoritma metrikleriyle BuyBox'ı kazanan satıcıyı, o ürün aratıldığında ilk sırada çıkaran bir mekanizma olduğu ifade edilmiştir. Bu sistem ile sıralanan satıcının, kullanıcı "Sepete Ekle" veya "Şimdi Al" butonuna tıkladığı an, BuyBox'ı kazanmış olan ürünün sepete eklendiği belirtilmiştir. Satıcının satış ekranında ise fiyat belirlenirken Trendyol ekranında "BuyBox Fiyatının Altında Kal", "BuyBox Fiyatına Eşitle" ve "BuyBox Fiyatının Üstünde Kal" şeklinde üç temel koşulun ortaya çıktığı ifade edilmiştir.
Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, rekabetçi endişelerle ilgili olarak Hepsiburada kararına benzer şekilde Trendyol tarafından BuyBox vasıtası ile geliştirilen otomatik fiyatlandırma mekanizması ile alıcı konumundaki satıcıların karar alma mekanizmalarına etki edilerek topla-dağıt kartellerine benzer şekilde etkinin oluşabileceği ve açık ve ağır bir ihlâl olarak değerlendirilen fiyat tespiti hususunda da rekabetçi endişelerin doğabileceği ortaya konmuştur.
Söz konusu endişeler neticesinde Trendyol aşağıda yer verilen taahhütleri Kurul'un değerlendirmesine sunmuştur:
- Trendyol, satıcılarına otomatik fiyatlandırma mekanizmasını zorunlu tutmayacaktır.
- Trendyol'a ait otomatik fiyatlandırma mekanizmasında kural tanımlarken belirli satıcı veya satıcılar hedeflenmeyecektir.
- Otomatik fiyatlandırma mekanizmasındaki "BuyBox Fiyatına Eşitle" kural türü kaldırılacaktır.
- Trendyol'un BuyBox algoritmasında, otomatik fiyatlandırma mekanizmasının kullanılması bir parametre olarak dikkate alınmayacaktır.
- Satıcılar, otomatik fiyatlandırma mekanizmasını kullanan diğer satıcılar tarafından hangi ürünlere hangi kapsamda kural tanımladığına dair bilgilere ulaşamayacaktır.
- Satıcılar otomatik fiyatlandırma mekanizmasının özellikleri hakkında bilgilendirilecektir. Otomatik fiyatlandırma mekanizmasının işleyişine ilişkin eğitim içeriği satıcıların erişimine sunulacaktır.
- Trendyol çalışanlarına soruşturma kapsamındaki endişeler ve sunulan taahhütler kapsamında bilinçlendirilmesi için Rekabet Hukuku eğitimleri verilecektir.
- Trendyol tarafından 3 yıl süre boyunca taahhütlere ilişkin olarak Kurum'a yıllık olarak Bağımsız Denetçi Raporu sunulacaktır.
Verilen taahhütlerin Kurul tarafından yerinde bulunması ile Trendyol hakkında açılan soruşturma sonlandırılmıştır.
4. Yabancı Otorite Kararlarında BuyBox Uygulamaları
Bu çerçevede BuyBox uygulamaları açısından yabancı rekabet otoritelerinin yaklaşımları incelenecek ve bu iki yaklaşım arasındaki farklar irdelenecektir.
4.1. ABD'de Amazon'un BuyBox Uygulamalarına İlişkin Açılan Dava7
ABD Federal Ticaret Komisyonu ("FTC") ile 19 eyalet, 2023 yılında Amazon.com Inc.'e karşı Washington Batı Bölgesi Bölge Mahkemesi'nde rekabet hukuku ihlâlleri iddiasıyla dava açmıştır. Dava kapsamında Amazon'un, çevrim içi mağaza pazarı ve çevrim içi satıcı hizmetleri pazarlarında özellikle fiyatlandırma algoritmaları yoluyla yasa dışı tekelleşmeye yöneldiği ve bu sayede tüketicilere zarar verdiği ileri sürülmüştür. Yargılama sonucunda, Amazon'un federal antitröst yasaları kapsamındaki itirazları reddedilerek iddialar kabul edilmiştir.
Dava konusu olayda özellikle Amazon'un BuyBox mekanizmasının işleyişi ve üç farklı fiyatlandırma algoritması incelenmiştir. İlk algoritmada, Amazon'un kendi platformunda ürünlerini daha düşük fiyattan başka yerlerde satan üçüncü taraf satıcıları BuyBox'tan dışladığı iddia edilmiştir. BuyBox görünürlüğünün Amazon üzerindeki satışların %98:ini etkilediği göz önüne alındığında, bu uygulamanın üçüncü taraf satıcılar açısından ciddi bir rekabet dezavantajı yarattığı ileri sürülmüştür. Mahkeme, bu iddiaların Sherman Act'in 2. Bölümü kapsamında rekabetin kısıtlandığını makul bir şekilde ortaya koyduğunu değerlendirmiştir.
İkinci algoritmada Amazon'un, diğer perakendecilerin fiyatlarını anlık olarak kopyalayarak kendi ürünlerinin fiyatlarını güncellediği ve böylece piyasadaki "mükemmel rekabet" koşullarını engellediği iddia edilmiştir. Bu uygulamanın da aynı kapsamda ihlâl teşkil edebileceği kabul edilmiştir. Üçüncü olarak incelenen "Project Nessie" adlı algoritmanın, rakiplerin fiyat artışlarını tetiklemek suretiyle tüketici fiyatlarını yukarı çekmeye yönelik bağımsız bir rekabet ihlâli oluşturduğu belirtilmiştir. Mahkeme, FTC'nin yalnızca FTC Act'in 5. maddesi kapsamında "haksız rekabet yöntemi" iddiasını bu algoritma için yeterli bulmuş ve ilk kez kırk yıl sonra bir federal mahkemede bağımsız Section 5 iddiasını kabul etmiştir.
Sonuç olarak, mahkeme Amazon'un fiyatlandırma algoritmaları ile rekabeti sınırladığı iddialarının ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiş; Amazon'un tüm federal antitröst iddiaları bakımından dava sürecine devam edilmesine karar vermiştir.
4.2. Avrupa Komisyonu'nun Amazon'un BuyBox Uygulamalarına İlişkin Kararı8
Avrupa Komisyonu ("Komisyon"), 17 Temmuz 2019 tarihinde Amazon'un çevrim içi pazar yerinde faaliyet gösteren bağımsız satıcıların gizli verilerini kullanmasının rekabet hukukunu ihlâl edip etmediğini belirlemek amacıyla resmi bir soruşturma başlatmıştır. Bu ilk soruşturmanın ardından, 10 Kasım 2020 tarihinde Komisyon, Amazon'un BuyBox uygulamaları ve Prime programına yönelik ikinci bir soruşturma daha yürürlüğe koymuştur. İlk inceleme Amazon'un rakip satıcıların verilerini kendi perakende kararlarında kullanarak rekabeti bozup bozmadığını değerlendirirken; ikinci soruşturma, BuyBox ve Prime sistemlerinin Amazon'un kendi ürünlerini ve Amazon'un lojistik hizmetlerini tercih eden satıcıları haksız şekilde kayırıp kayırmadığı üzerine yoğunlaşmıştır.
Komisyon, yürüttüğü her iki soruşturma çerçevesinde Amazon'un Almanya ve Fransa çevrim içi pazar yerlerinde hâkim durumda bulunduğunu ve bu hâkim durumu kötüye kullandığını ön değerlendirme raporlarında belirtmiştir. Özellikle BuyBox uygulamasında Amazon'un kendi perakende ürünlerini ve Amazon'un lojistik hizmetlerini kullanan satıcıları sistematik olarak ön plana çıkardığı; bu durumun, bağımsız satıcıların rekabet şansını azalttığı ve tüketici refahını olumsuz etkilediği değerlendirilmiştir. Ayrıca Amazon'un, platform işletmecisi sıfatını kullanarak rakip satıcıların verilerine erişmesi ve bu verileri kendi çıkarına kullanması da ciddi bir rekabet ihlâli riski olarak görülmüştür.
Bu bulgular üzerine Amazon, Avrupa Komisyonu'nun rekabet endişelerini gidermeye yönelik taahhütler sunmuştur. 20 Aralık 2022 tarihinde Komisyon, Amazon'un sunduğu nihai taahhütleri bağlayıcı hale getirmiştir. Amazon, ikinci bir BuyBox teklifinin daha görünür hale getirilmesi, Prime programında lojistik hizmet sağlayıcıları arasında tarafsızlık sağlanması, bağımsız taşıyıcılara veri koruması sağlanması ve satıcıların Prime sisteminden ayrılmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapmayı taahhüt etmiştir. Taahhütlerin süresi yedi yıl olarak belirlenmiş ve Avrupa Ekonomik Alanı'ndaki tüm mevcut ve gelecekteki Amazon pazar yerlerinde geçerli olması sağlanmıştır.
SONUÇ
BuyBox uygulamaları ile birlikte tüketici refahına yönelik iyileşmeler söz konusu olsa da bu tür uygulamalarda örtülü iş birliği, topla-dağıt karteli ve hakim durumun kötüye kullanılmasına yönelik birçok dışlayıcı ve sömürücü etkinin ortaya çıkması muhtemel görünmektedir. Nitekim bu konuda hem Rekabet Kurulunun hem de yabancı otoritelerin vermiş olduğu kararlarda bahsedilen anti rekabetçi etkilere dikkat çekilmiştir.
Dijital pazaryerlerindeki bu risklere karşı rekabet otoritelerinin farklı rekabet hukuku enstrümanlarını kullandığını görmekteyiz. ABD modelinde, klasik antitröst mantığıyla ihlâl tespitine ve cezalandırmaya yönelmiş, mahkeme süreciyle yasal sorumluluk tesis edilmeye çalışılmıştır. Buna karşılık Avrupa Komisyonu ve Rekabet Kurulu, taahhüt prosedürü yoluyla, davranışsal yükümlülükler getirerek rekabetçi dengeyi doğrudan onarmayı tercih etmiştir. Ayrıca, FTC davasında algoritmik fiyatlandırmanın rekabet üzerindeki yapısal etkileri daha yoğun şekilde ele alınırken, Komisyon kararında ortaya çıkan ayrımcılık ve veri kullanımına dayalı rekabet sorunları ön plana çıkarılmıştır.
Gelecekte, rekabet otoritelerinin algoritmik karar sistemlerine daha yakından müdahale etmeleri ve platformların şeffaflık yükümlülüklerini artırmaları beklenmektedir. Dolayısıyla, BuyBox gibi uygulamalar, yalnızca platform içi rekabeti değil genel piyasa yapısını şekillendiren stratejik mekanizmalar olarak rekabet hukukunun merkezinde yer almaya devam edecektir.
Footnotes
1 https://satis.amazon.com.tr/satici-blogu/buybox-nedir Erişim Tarihi: 25.04.2025
2 https://akademi.trendyol.com/satici-bilgi-merkezi/detay/buyboxi-etkileyen-metrikler Erişim Tarihi: 25.04.2025
3 Rekabet Kurulu'nun 05.07.2023 tarihli ve 23-29/563-190 sayılı Farmakozmetika kararı
4 Rekabet Kurumu Uzmanlık Tezleri Serisi, Geleneksel ve Dijital Pazarlarda Topla ve Dağıt Karteli, Tülay Şimşek Sarı, Ekim 2022, Rekabet Kurumu – Ankara
5 Rekabet Kurulunun 03.10.2024 tarihli ve 24-40/951-410 sayılı kararı
6 Rekabet Kurulunun 03.10.2024 tarihli ve 24-40/950-409 sayılı kararı
7 ABD Federal Ticaret Komisyonu ve 19 Eyalet v. Amazon.com Inc., Karar No:. 2:23-cv-01495, U.S. District Court for the Western District of Washington, Karar Tarihi: 30.09.2024.
8 Avrupa Komisyonu, "Antitrust: Commission accepts commitments by Amazon barring use of marketplace seller data and ensuring equal treatment of sellers when ranking offers for the Buy Box and Prime eligibility", Case AT.40462 ve AT.40703, Karar Tarihi: 20 Aralık 2022.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.