Çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye'nin göçmenlik prosedürleri de yerel sosyal güvenlik gerekliliklerinden oldukça etkilenmektedir. Çalışma iznine sponsor olan Türk şirket tarafından sosyal güvenlik hukuku, iş hukuku ve vergi ile ilgili konular dikkate alınmalıdır.

Bir Türk şirketi yabancı bir çalışan için çalışma iznine sponsor olduğunda, istihdam, vergi ve sosyal güvenlik gerekliliklerine uymak için tüm seçenekleri tam olarak değerlendirmelidir. Biz bu makalede sadece sosyal güvenlikle ilgili konulara odaklanacağız.

Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'nin de birçok ikili sosyal güvenlik anlaşması ("Anlaşma") bulunuyor ve aynı zamanda Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'ne ("Avrupa Sözleşmesi") taraftır; bu sayede çalışma izni alacak çalışanın (Anlaşma veya Avrupa Sözleşmesi'ne taraf olan) kendi ülkesindeki sosyal güvenlik kaydı ve prim ödemesi, Türk şirketin çalışma izni sahibine karşı sosyal güvenlik yükümlülüklerini karşılayabilmektedir. Örneğin, bir İspanyol vatandaşının İspanya'daki işvereni tarafından İspanya'da sosyal güvenlik kaydının ve sosyal güvenlik prim ödemelerinin yapılması ve daha sonra bu kişinin Türkiye'deki şirkete gönderilmesi durumunda, Türkiye'deki görevlendirme sırasında İspanya'da SGK kaydının devam etmesi ve primlerin ödenmesi, çalışma iznine sponsor olan Türk şirketinin bu yabancıya karşı sosyal güvenlik yükümlülüklerini (geçerli Anlaşma/Avrupa Sözleşmesi kapsamındaki sınırlamalara tabi olarak) karşılamaktadır.

Bunun sağlanabilmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gereklidir:

  1. Türkiye ile gönderen ülke arasında Anlaşma olması (veya o ülkenin Avrupa Sözleşmesine taraf olması) ile beraber o ülkede sosyal güvenlik kaydının ve primlerin ödenmeye devam etmesi,
  2. Söz konusu Anlaşma/Avrupa Sözleşmesindeki tüm kısıtlamalara uyulması (örneğin, bu hakkın kullanılabileceği azami yıl sayısını aşılmamalıdır),
  3. Primlerin ödendiği kendi ülkesindeki kapsam dokümanının zamanında sunulması ve onaylanması,
  4. Yukarıdakilerin Türkiye'deki Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmesi,
  5. Türkiye Çalışma İzni Müdürlüğüne yukarıdaki hususların (talep edilmesi halinde) bildirilmesi.

Türkiye ile SGK primlerinin ödendiği ülke arasında bir Anlaşma yoksa (veya bu ülke Avrupa Sözleşmesine taraf değilse), Türk şirketinin yükümlülüklerinin bu şekilde mahsup edilmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, Türkiye'deki çalışma 3 aydan fazla sürecekse, Türk şirketi, maaşın Türkiye'de veya yurtdışında ödenip ödenmeyeceğine bakılmaksızın, yabancı adına Türkiye'de sosyal güvenlik kaydını yapmalı ve primlerini ödemelidir.

Ayrıca çalışma izni, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ("ÇB") bağlı bir müdürlük tarafından karara bağlandığından, çalışma izni başvurusunda/yenilemesinde farkına varılan veya ÇB teftişinde gözlemlenen herhangi bir uygunsuzluk, ÇB bünyesindeki ilgili müdürlüklere iletilecektir: örn. Sosyal Güvenlik Kurumu, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü vb. gibi. Bu bilgi ışığında, sosyal güvenlik gerekliliklerinin ihlali, Türk şirketleri için (idari para cezaları, artan denetim riski, sosyal güvenlik teşviklerinden yararlanma yasağı vb.) önemli ve ciddi yaptırımlara sebep olabilir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.