1. Ticari nitelikli satım ilişkisinde ayıp iddiasını kim ispatla mükelleftir?

HMK'nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince de, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." düzenlemeleri mevcuttur. Bu kapsamda, ayıp iddiasında bulunan alıcı taraf, ayıp iddiasını ispatla mükelleftir.

Nitekim Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/697 E., 2022/545 K. sayılı ve 10.11.2020 T.ilamı;

HMK'nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince de, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ayıp iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi'nin 2020/1175 E., 2023/80 K. sayılı ve 02.02.2023 T.ilamı;

iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu kapsamda davalının reklamasyon faturasının düzenlenme sebebini yani ayıp iddiasına ilişkin hususları da ispatlaması gerekir.

  1. Ticari nitelikteki satım ilişkisinde ayıp ihbar süreleri ne kadardır? Bu sürelere riayet edilmediği takdirde sonuçları ne olur?

Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi;

Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. ”

şeklindedir.

Buna göre; açık ayıplar-yani teslim sırasında belli olan ayıplar-alıcı tarafından teslimden itibaren iki gün içinde satıcıya bildirilmelidir. Satılan malda açık bir ayıp yok ise, bir diğer anlatımla satılanın ayıplı olduğunu teslim sırasında anlamak olası değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonar sekiz gün içinde incelemek ya da incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için bu durumu süresi içinde satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Buna göre, alıcının satılan malı açık bir ayıp yoksa, sekiz gün içinde incelemek ya da incelettirmek ve bu inceleme sonucunda ayıplı olduğu anlaşılırsa haklarını korumak için bildirimde bulunmak zorunluluğu vardır. Alıcı, bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır.

Nitekim Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2011/13467 E., 2012/5651 K. sayılı ve 04.04.2012 T.ilamı;

Ticari satımda ayıp ihbar süresi TTK'nun 25/3 maddesinde düzenlenmiş olup açık ayıpların 2 gün, gizli ayıpların 8 gün içinde diğer tarafa bildirilmesi gerekir. Davacı, süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kanıtlayamadığına göre malları mevcut haliyle kabul etmiş sayılmalıdır.

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2014/8742 E., 2014/10392 K. sayılı ve 03.06.2014 T.ilamı;

Mahkemece, bilirkişi incelemesine göre kumaştaki ayıbın iplikten kaynaklandığı, TTK'nun 25. maddesine göre açık ayıp halinde 2 gün içinde, gizli ayıp halinde 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiği, en son fatura tarihinin 03.02.2012 olmasına rağmen ayıp ihbarının 12.04.2012 tarihinde e-mail yoluyla yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA”

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 2020/5033 E., 2021/3704 K. sayılı ve 15.04.2021 T.ilamı;

davacının satın aldığı iplikleri TTK'nın 23/1-c maddesi gereği 8 gün içinde incelemek veya incelettirerek inceleme sonucunu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı, bu durumda davacının ürünü bu hali ile kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2017/193 E., 2018/6090 K. sayılı ve 26.11.2018 T.ilamı;

davacının 04.08.2014 tarihinde teslim aldığı ürünlere ilişkin (on gün sonra) 14.08.2014 tarihli ihtarname ile  ayıp ihbarında bulunmuş olup söz konusu ayıp ihbarının süresinde olmadığının açık olduğu, teslim anında ortaya çıkabilecek türden olan ayıp ve noksanların derhal ve en geç iki gün içinde bildirilmesinin zorunlu olup aksi takdirde malın ayıplı hali ile kabul edilmiş sayılacağının yasa hükmü icabı olduğu, iade edilen ürünlerde varlığı iddia olunan ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, davacının malın kendisine tesliminden 10 gün geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunduğu ve bu hususun davalının itirazına uğradığı, davacının iade edilen ürünlerin bir kısmının ayıplı ve eksik olduğu iddiası dinlenebilir olmadığı

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2017/4021 E., 2019/1526 K. sayılı ve 11.03.2019 T.ilamı;

Dava, ticari satımdan kaynaklanan malın ayıplı olması nedeniyle misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. TTK'nın 23/c maddesinde ''malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra  8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi uygulanır'' hükmüne yer verilmiş olup, mahkemece madde hükmü gözönüne alınarak ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2017/3498 E., 2019/5120 K. sayılı ve 13.11.2019 T.ilamı;

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu kumaşlardaki ayıp gizli değil, açık ayıp niteliğinde olduğundan 6102 sayılı TTK 23. maddesi gereği malın teslim alınmasından itibaren  8 gün içinde bildirilmesi gerektiği, teslim alma tarihinden itibaren  8 gün içinde bildirim yapılmamış olduğundan davalı tarafın ayıp iddiasına dayalı itirazının yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nin 2017/248 esas, 2017/1063 karar sayılı ve 03.04.2017 tarihli hükmünün ONANMASINA

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 2020/4749 E., 2020/5806 K. sayılı ve 10.12.2020 T.ilamı;

satın alınan malın 28.01.2011 tarihinde teslim edildiği tuz üzerinde laboratuvar incelemesinin ise 14.07.2011'de yapıldığı  ayıp ihbarının ise 22.12.2011'de ve davanın 31.05.2012 tarihinde açıldığı,TTK'nın 23/1. c maddesine göre alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu inceleme sonucu malın ayıplı çıkması halinde durumu satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, 8 günlük muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymayan alıcının malı o hali ile kabul etmiş sayılacağı, ayıplar için kanunun kendisine tanıdığı hakları kaybedeceği, süresinde ayıp ihbarında bulunmayan davacının TBK'nun 227/2 maddesinden de yararlanamayacağı, kaldıki gizli ayıp bulunduğu varsayılsa bile ayıbın sonradan ortaya çıktığı tarihte derhal bildirimde bulunma yükümlülüğü bulunduğu halde aylarca ihtar çekilmeyerek bu yükümlülüğe de uyulmadığı

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 2020/3279 E., 2020/4723 K. sayılı ve 04.11.2020 T.ilamı;

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 25/3. fıkrası (6102 sayılı TTK md. 23) uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeli, açıkça belli değil ise alıcının malı teslim aldıktan sonra  8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye bu muayene neticesinde malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa keyfiyeti derhal satıcıya bildirmeye mecburdur. Ayıp adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak, kullanma sonucunda ortaya çıkan bir ayıp ise BK'nun 198. maddesinin 2. fıkrasının tatbik olunması gerekir. Somut olayda davalı usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığından davalının ayıplı mal nedeniyle semenin tenzili hakkının olmadığı gözetilerek davacının alacağının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.